DOLAR 36,6688 0.15%
GBP 47,4389 0.01%
EURO 39,9435 0.27%
ALTIN 3.517,780,00
BIST 10.840,591,05%
BITCOIN 31114545.3638%
ETH 711515.03647%
İstanbul
18°

PARÇALI BULUTLU

Tekstilin kıymeti bilinmeli Türkiye dünyada zirveye yerleşmeli

Tekstilin kıymeti bilinmeli Türkiye dünyada zirveye yerleşmeli

“Kıymet bilmeyen milletlerde kıymet yetişmez ve kıymet yetiştiremeyen milletlerin kıymeti olmaz” diyor, Cemil Meriç. Çok da doğru söylüyor. Türkiye, ihracatta gelmiş olduğu noktayı 80’li yıllarda dünyaya açılmasına borçlu ve o gün ihracatın temelini oluşturan sektör tekstildi. Bugün ise tekstilin, üçüncü dünya ülkeleri sektörü olduğu için bırakılması gerektiği söylemleri dolaşıyor. Bu söylemler üzerine, ihracatta kilogram başına 133 Dolar değerinde ürünler üreten Dostluk Grubu Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Gümüşkaya, “Bu, bizim ‘Sektör cahilleri’ olarak isimlendirdiğimiz insanların beyanıdır” diyor. Bu yazımızda, ortalama 15 Dolarla sektörlere göre kilogram ihracat değerinde üçüncü sırada yer alan tekstil ve hazır giyim sektörünü ele aldık. Sevgili Hayrettin Gümüşkaya’nın yanı sıra Sabri Özel Genel Müdürü Mehmet Benlioğlu ve Jakamen Genel Koordinatörü Ünal Abalı’da sektöre dair görüşlerini dinledik.

14/03/2025 12:03
Tekstilin kıymeti bilinmeli Türkiye dünyada zirveye yerleşmeli

Hakan Özbay

Tekstil ve hazır giyim ülkemiz için her zaman önemli bir sektör oldu. Özellikle Türkiye’nin 80’li yıllarda serbest ticarete geçmesiyle birlikte ihracat önemli ölçüde gelişmeye başladı ve bu ihracatın temelinde tekstil yer alıyordu. Türkiye, üretmeyi, sanayici ve imalatçı olmayı tekstil ile öğrendi. Aynı zamanda tekstil ve hazır giyim tabana yayılmış, gelir dağılımını düzelten bir konumda olduğu için her zaman Türkiye adına çok önemli ve kıymeti bilinmesi gereken bir sektör. Günümüzde ise sektör hakkında çeşitli söylentiler çıkıyor ve sektörden çıkılması gerektiği üzerine fikirler ortaya atılıyor.

Bugün, Türkiye’nin ihracatında mücevher ve savunma sanayinden sonra üçüncü sırada yer alan hazır giyim sektörünün ortalama kilogram baz fiyatı 15 Dolar civarında. Ancak bu, ortalama fiyatların yansıtılması. Çünkü sektörün içerisinde 1 Dolarlık ürünler de var, fiyatı 150 Dolar üzerine çıkan katma değerli ürünler de. Fakat yetersiz teşvikler, enflasyon ile maliyetlerin yükselmesi ve döviz kurunun baskılanması sektör temsilcilerini bir hali zorluyor. Yaşanan zorluklar üzerine, bir de sektörün üçüncü dünya ülkeleri için olduğunu dile getirip, Türkiye’nin tamamen bu sektörden çıkması gerektiğini söyleyenler oluyor.

Sektörde önemli işler yapan, katma değerli ürünler üreterek Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sunan ve aynı zamanda Giteks markasını dünyada tanınan bir konuma taşıyan Hayrettin Gümüşkaya ile sektör üzerine çok değerli bir sohbet gerçekleştirdik.

Hayrettin Gümüşkaya ile sohbetimize, “Türkiye gerçekten tekstilden çıkmalı mı?” sorusu üzerine başladık. Gümüşkaya, sert bir şekilde “Bizim sektörde şu an moda olan bir söylem var, ‘biz bu tekstilden çıkmalıyız. Tekstil üçüncü dünya ülkesi sektörü.’ Bu tarz söylemler bizim ‘sektör cahilleri’ olarak tanımladığımız insanların söylemleridir. Dünyada hiçbir ülke giyimden vazgeçme noktasında olamaz” diye karşılık verdi.

Adsiz tasarim 95

Hayrettin Gümüşkaya

YILLAR İÇİNDE BÜYÜK ADIMLAR ATILDI

Türkiye’nin hazır giyim ve tekstilde yıllar içerisinde çok büyük adımlar atarak, önemli gelişmeler kaydettiğini vurgulayan Gümüşkaya, “Biz 80’li yıllarda, bugün bu işe yeni başlayan ülkelerin konumundaydık. 90’lı yıllarda bugünkü Mısır, Bangladeş ve Uzak Doğu ülkeleri düzeyindeydik. 2000’li yıllar ve sonrasında önceki yıllarda oluşan mesleki ve sektörel birikimlerle birlikte sektör kendini dönüştürdü. Gerçekten artık sadece ihtiyaca göre değil, zevke yönelik ürün dediğimiz bölümde talep aradı. Buna istinaden de bazı markalarımız yükseldi. Örneğin, bizim ortak olduğumuz Damat Tween grubunun şu anda 80’in üzerinde ülkede mağazası var” diyor ve şöyle devam ediyor: “Bu dönüşüm çok kıymetli. Sektörden çıkma diye bir şey olamaz aksine bu dönüşümün arkasında durmamız lazım. Çünkü bugün İtalya’nın dünya hazır giyim sektöründe kaymağını yediği bölüme geçtik. Şu anda o sahada oynuyoruz.”

Yayınlanan kilogram başına ihracat fiyatları verileri için istatistiklerin geçmişten de ortalamalar alınarak yapıldığını söyleyen Gümüşkaya, verilere makro değil mikro bazlı olarak bakılması gerektiğinin altını çiziyor. Aynı durumun diğer sektörler için de geçerli olduğunu vurgulayan Gümüşkaya, “İstatistiklerde savunma sanayi 65 Dolar civarında görünüyor ama bugün bir SİHA’nın kilogram fiyatı, savunma sanayinde ihraç edilen başka bir ham madde ile farklıdır. Bizim hazır giyim sektörü de böyle” şeklinde konuşuyor.

Dünyadaki önemli markalara katma değerli ürünler üretilerek ihraç edildiğini ve bu noktada hem üretimde hem de üründe markalaşmayı başarmış bir ülke olduğumuza dikkat çeken Gümüşkaya, “Bugün Giteks A.Ş. olarak biz, A grubu tüketici dediğimiz çok yüksek fiyatlara ürün satan firmaların da ana üreticisiyiz. Bu şekilde firma bazlı ihracat fiyatlarını kıyasladığımızda biz, bugün itibariyle bir takım elbiseyi ortalama, bunu ihracat beyannameleri olarak da sunabiliriz, yaklaşık 185 Euro’ya ihraç ediyoruz. Yaklaşık 1,5 kilo civarında geliyor, bir takım elbise. Ortalama kilogram fiyatını aldığımız zaman 123 Euro oluyor. Dolar cinsinden ise 130 Dolar civarında. 185 Euro’nun üzerinde sattığımız ürünlerde oluyor ama ben ortalama ihracat fiyatlarımızdan bahsediyorum” diyerek, yüksek katma değerli ürünler ihraç ettiklerini vurguluyor.

Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümün getirdiği yeni üretim tarzlarının, artık kişinin direkt ihtiyacına göre belirlenip o ihtiyaca göre oluşturulacağını ve o talepten sonra üretilerek gönderilen malların trendinin başlayacağını söyleyen Gümüşkaya, şunları söylüyor: “Zaten Avrupa Birliği’nde çıkan yasalar bu nitelikte. Dijitalleşme, yapay zekâ, hızlı ve teknik üretim altyapısına sahip organizasyonlar; talebi düzenleyen, onu dönüştüren, üreten ve lojistiği adrese kadar sağlayan üretim organizasyonları geliyor. Bu organizasyonlarda da bence kilogram fiyatları 250-300 Dolarları zorlayacak hazır giyimde.”

İTHALAT 4,5 MİLYAR DOLARA ÇIKTI

Son olarak döviz kuru ile ilgili görüşlerini belirten Gümüşkaya, “Türkiye’de lüzumsuz artan TL maliyetleri ve baskı altında tutulan döviz kuru var. Burada döviz kuru artışı derken de insanlar bunu da anlamıyor. Sanki böyle yükselsin, döviz kuru patlasın gibi algılanıyor ama öyle değil. Sizin ülkenizde var olan enflasyonu karşılayacak düzeyde döviz kurunu artırmak zorundasınız. Bunun altındaki ve üstündeki bütün değişimler zarar verir. Bu durum ülke içinde ihracata yönelik üretimlerimizi baltalıyor. Dışarıdaki mallar bize göre ucuzluyor. Dolayısıyla insanlar içeride üretme yerine dışarıdan ithal ediyor. Mesela geçen yıl hazır giyim ithalatı 4,5 milyar Dolara çıktı. Çünkü daha ucuz. Sen döviz kurunu doğru konumlandırmadığın için dışarıdaki mal daha ucuza geliyor. İnşallah o acı patlama noktasına gelmeden, ciddi tedbirler alınır” diyerek, sözlerini noktalıyor.

Görüldüğü üzere Türkiye için katma değer olarak büyük bir öneme sahip olan hazır giyim ve tekstilin kıymetini bilmeli, sektörü geri planda bırakmak, sektörden çıkmak gibi söylemlerin aksine doğru teşvikler ve doğru planlamalar ile sektörü dünyanın zirvesine çıkarmak için çalışmalar yapılmalı.

Hayrettin Gümüşkaya’nın vermiş olduğu değerli bilgilerin ardından sektörün önemli temsilcilerinden Sabri Özel Genel Müdürü Mehmet Benlioğlu ve Jakamen Genel Koordinatörü Ünal Abalı’nın söylediklerine kulak verelim.

Adsiz tasarim 96

Mehmet Benlioğlu (Solda)

KÖKLÜ MARKA KÜLLERİNDEN DOĞUYOR

SKY Grup bünyesindeki Sabri Özel ve Giotelli markasının Genel Müdürü Mehmet Benlioğlu, 1969 yılında kurulan köklü bir marka olan Sabri Özel’in bünyelerine geçtiğini ve bu köklü markayı ön plana çıkarmak için yeni yapılanma içinde olduklarını söylüyor. Hedeflerinin tüm franchiselar ile markayı büyütmek olduğunu vurgulayan Benlioğlu, “Türkiye pazarında tekrardan ulaşılabilir lüksü elde etmek istiyoruz. Bütün noktalarımız kapalıydı. Tekrardan yeni ve geniş bir koleksiyon hazırladık. Yaklaşık 1 aylık süreçte 18 noktaya ulaştık. Yeni yatırımcılarımıza markamızı tekrardan anlatıyoruz. Yıl sonu hedefimiz ise 50 mağazaya ulaşmak” diyor.

İlk etapta hedeflerinin 2025 yılı boyunca Türkiye piyasasında büyümek olduğunu vurgulayan Benlioğlu, 2026 yılında ise Türkiye’nin her şehrinde olmak istediklerinin altını çiziyor. Benlioğlu, 2026 yılı içerisinde yurt dışı hedeflerini gerçekleştirmek için adımlar atacaklarını da söyleyerek, “2026 yılı içerisinde yurt dışı hedeflerimiz gerçekleşmeye başlayacak. Biz şimdiden 26 ülkeye başvurumuzu yaptık. İsim hakkını, marka tescilini o ülkede yaptırmanız gerekiyor. Biz de belirlediğimiz 26 ülkeye başvurularımızı yaptık” diyor.

Hazır giyim sektörünün çok büyük ve güçlü bir pazar olduğunu ancak kriz durumlarından da en fazla etkilenen sektör olduğunu vurgulayan Benlioğlu, “Özellikle günümüzde Türkiye’de ihracatçı için zor bir dönem geçiyor. Çünkü maalesef döviz fiyatları şu an olması gereken yerde değil. Bundan dolayı arka planda yükselen maliyetler, ürünlerin üzerine biniyor ve siz de ister istemez Dolar olarak fiyat yükseltmek zorunda kalıyorsunuz” diyor ve şöyle devam ediyor: “Ama bizim şöyle bir avantajımız var; şu anda kendi üzerimizde perakende yükümüz yok. Biz şu an kendimize ait perakende ağı oluşturmuyoruz. Daha çok franchise üzerine yoğunlaştık. Burada ürün maliyetlerini biraz daha, o arkadaki perakende yükünü ürünlerin üzerine yüklememiş oluyoruz. Buradaki avantajımızı üründe daha kaliteli kumaşlar kullanarak, daha iyi işçiliklerle dengeliyoruz. Hedefimiz, piyasadaki birçok markaya göre çok daha ulaşılabilir seviyede ürün satmak.”

Adsiz tasarim 97

Ünal Abalı

HAZIR GİYİM BAKANLIĞI KURULMALI

Yurt dışında 55 farklı satış noktası, yurt içinde 30’un üzerinde merkez mağaza operasyonu bulunan Jakamen’in bünyesinde 300’den fazla çalışan bulunuyor. E-ticaret olarak da olgunlaştıklarını dile getiren Jakamen Koordinatörü Ünal Abalı, “E-ticaret platformumuz olgunlaştı. Şu an toplam ciro içerisindeki payımız yüzde 20’lerin üzerine çıktı. Kendi öz sermayesiyle devam eden tamamıyla yerli bir firmayız” diyor.

Hazır giyim sektörünün Türkiye’deki en büyük ve lokomotif sektörlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Abalı, “Mısır, Bangladeş, Çin gibi ülkelerde üretim çok daha uygun maliyetlerde, çok daha düşük hale geldiği için rekabeti burada biraz kaybettik. Kurdan dolayı ihracatçılar bu durumdan çok muzdaripler. Bu durum üretimi çok etkiledi. Ama durum böyle diye sektörü tabii ki bırakmayacağız. Bu bizim içimizde, kanımızda olan bir şey” dedi.

Sektörün kendi içinde bir arada olması gerektiğinin önemini vurgulayan Abalı, “Sektörün çok ciddi şekilde sahiplenilmesi gerekiyor. Açıkçası sektör biraz sahipsiz gibi duruyor. Özellikle hazır giyim ve perakendeyle ilgili bakanlığın oluşması gerektiğini düşünüyorum. Bu çok önemli. Bununla ilgili de biz, elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız” diyor.

Ünal Abalı, ayrıca sporu da önemsediklerini belirterek, “Beşiktaş maçı için İstanbul’a gelen Atlethic Bilbao futbol kulübüyle sponsorluk görüşmelerimiz oldu. Şu anda görüşmeler devam ediyor, yakın zamanda bunu netleştirmek istiyoruz” diye konuştu.

En az 10 karakter gerekli