DOLAR 34,5644 0.16%
GBP 43,5763 -0.1%
EURO 36,1975 -0.13%
ALTIN 2.963,700,07
BIST 9.367,773,72%
BITCOIN 33985014.44563%
ETH 1160599.54204%
İstanbul
13°

AÇIK

Beş kişiyle başlayan hikâye 8,5 milyonluk aileye dönüştü

Beş kişiyle başlayan hikâye 8,5 milyonluk aileye dönüştü

26/07/2024 13:08

Eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak çocukların geleceğine umut olan ve toplumsal gelişimlerine katkı sunan TOÇEV, bugün ulaştığı 8 milyonu aşkın çocukla ülkemize en iyi yatırımı yapan kuruluşlar arasında yer alıyor. Vakfın kuruluş amacını ve bugün ulaştığı noktayı anlatan TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun, “Beş kişilik bir aileden 30 yıl içinde 8,5 milyon kişilik büyük bir aileye dönüştük, paylaştık ve çoğaldık” diyor…

Eğitim bireylerin entelektüel gelişimlerini sağlamanın ötesinde, duygusal ve sosyal gelişimleri için de hayati bir öneme sahip. Ancak ne yazık ki ülkemizde hala eğitimde fırsat eşitliğine ulaşamayan pek çok çocuk ve genç bulunuyor. Tuvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) da “Okumak her çocuğun hakkıdır!” yaklaşımıyla çocukların yaşamına dokunmaya devam ediyor… 30 yıl önce Ebru Uygun ve arkadaşlarının beş çocuğun yaşamını değiştirmek için çıktığı bu yolda bugün gelinen nokta tam 8 milyonu aşkın çocuk… TOÇEV’in bu başarısını Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun ile konuştuk…

TOÇEV’in kuruluş hikâyesini anlatabilir misiniz? Hangi ihtiyaçlar doğrultusunda kuruldu?

 İhtiyacı olan insanlara yardım etmeye çocuk yaşlarda başlayan bir ilgim vardı. 13 -14 yaşlarımda anneannemle Eyüp Sultan’a gider, aşevinde yemek yapıp, dağıtırdık. Ayrıca anneannem ve babaannemle her çocuk parkına gidişimizde onların diğer çocuklara yaklaşımı, şeker dağıtımı bende paylaşım duygusunu da çok erken yaşlarda oluşturdu. Okulumun sosyal projelerinde yer almaya başlayarak Doğu Beyazıt’a yardım toplama kampanyasında görev almıştım. Bir yandan da eş zamanlı Darülaceze’ye yaşlılarla sohbete gidiyor, boş vakitlerimi onlarla geçiriyordum. Üniversite hayatıma geldiğimde de, yurt dışında okurken görev aldığım bir sosyal sorumluluk projesinde fark ettim ki, Türkiye’den gelen fon Güney Afrika’da çocukların eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılıyordu. Çok etkileyici buldum, ayrıca Türkiye’ye döndüğümde de babamın işinden dolayı staj süreçlerimde birçok fabrikayı görme fırsatım oldu. Çocuk işçilerin çalıştırıldığını gördüğümde sessiz kalamadım. Bu çocuklar okul sıralarında olmaları gerekirken ailelerinin maddi kaygılarından dolayı çalışmak zorundaydı. Ülkesini seven genç bir birey olarak buna sessiz kalamadım. Bu potansiyeldeki okuma istekli çocukların temel ihtiyaçlarını karşılayarak en doğal hakları olan eğitim haklarına kavuşmalarını sağlamak için beş arkadaşımla vakıf kurma kararı aldık. TOÇEV’in ilk kurulma aşamasında, bu kadar genç yaşta böyle bir girişimin çok büyük bir sorumluluk olduğuna dair ailemin çok haklı olarak yorumlarını aldım. Onların gözünde genç yaşta böyle bir sorumluluğu üstlenmem tabii ki çok zordu ama babamın en büyük kaygısı ise bu girişimimin heves olduğu ve sürdürülebilirliğiydi. O zamanlar gençliğimin, idealistliğimin ve heyecanımın verdiği enerji ile kaygılarını tam anlayamamıştım. Öyle inanmıştım ki, arkadaşlarımı da ikna etmiştim. Onlar da benimle beraber bu yolculuğa çıkmaya hazırdı.

Şimdilerde rahmetli babamı öyle iyi anlıyorum ki, bir konuda haklıymış. Hayatımın bu 30 yılında onca şey yaşadım; üzüntülerim, kayıplarım, mutluluklarım, anneliğim, hastalıklarım… Ama tüm bunlar beni yıldırmadı hatta daha da kuvvetlendirdi. Çünkü bu omuzlarımda olan umut yükü değildi; bu umut huzuru, heyecanı, motivasyonu, yaşam enerjisiydi. Benim için bana hayat veren damarlarımdaki kan, oksijen diyebilirim. Bundan tam 30 yıl evvel bu yolculuğa çıkmak hayatımda verdiğim en doğru karardı.

Hayat felsefelerimden biri olan “Ne olursa olsun paylaşmak” mottosu insanın kendisine yapabileceği en büyük yatırımdır. Paylaşarak çoğalmak, paylaşarak güçlenmek, hayatın anlamını fark etmek…

Paylaşmaya başladığınızdan itibaren esasında almayı da hayata geçirmiş oluyorsunuz. Size sunulanları da kabul etmeye başlıyor ve kendi içinizdeki farkındalığı şekillendirmiş oluyorsunuz. İçinize huzur doluyor, ruhunuz rahatlıyor ve neşeleniyor, hayatınızda daha emin adımlar atıyorsunuz. Paylaşırken esasında başkalarının yanında olurken aynı zamanda kendi hayatınızda kazanmak istediklerinize doğru ilerlemiş oluyorsunuz.

İşte bu; size öyle bir güç veriyor ki daha da fazlasını paylaşabilmek için yürümeye değil koşmaya başlıyorsunuz. Çünkü siz paylaştıkça tanıdığınız tanımadığınız herkes sizinle paylaşmaya başlıyor.

İşte biz, beş kişilik bir aileden 30 yıl içinde 8,5 milyon kişilik büyük bir aileye dönüştük, paylaştık ve çoğaldık. Tamı tamına 30 yıl, dile kolay…

adsiz tasarim 2024 07 12t094421135

81 İLDE 205 KÖY OKULUNU ONARDILAR

TOÇEV’in kurulduğu günden bu yana kat ettiği en önemli dönüm noktaları neler oldu?

TOÇEV’in dönüm noktası olan ve bilinirliğini artıran bir proje olan “Yaşasın Okulumuz Kampanyası”dır. Beni çok heyecanlandıran bir projedir. 81 ilde 81 köy okulunu onarımı diye yola çıktığımızda hem halkın desteği, hem kurumların desteği ile 205 köy okulu onararak, çocukların daha iyi şartlarda eğitim almasını sağladık. Bir de Tunceli’ye ilk gidişimiz ve TOÇEV Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu’nun kurulmasıdır. Tunceli ilk defa Anadolu’ya giderek, ilk tiyatromuzu götürdüğümüz yerdir. “Ben Ergenim” projesi de ayrıca beni çok heyecanlandıran projelerden biridir. Ergenlerin öfke kontrolüne dair bir çalışmaydı. Ergenlikte çocukları doğru yönlendirmezsek, ileriye yönelik gerek kadına şiddet olsun gerek farklı travmalarla yetişkinlikte çok daha zorlayıcı süreçler yaşanabiliyor.

“İyi beslenmek, iyi gelecek” projemiz de yine beni etkileyenlerden biridir. Çocukların beslenme alışkanlıklarını nasıl şekilleneceği ve temel besinleri alabildikleri bir projeydi.

“Bugün benim, gelecek benim” projemizde; 11-14 yaş arası çocukların tüm hayatlarında, kendi sınırlarını fark etmeye, korumaya ve kendi karakterlerini sağlıklı bir şekilde oturtarak ergenlik dönemine daha sağlıklı ve bilinçli girmelerini sağlamak, 15-17 yaş arası gençlerin ise tarımın, iyi tarım uygulamaları kullanılırsa gençler için istihdam fırsatı olduğuna dair farkındalık oluşturmak, makinalı tarım, modern ve pratik tarım uygulamalarını basit yollarla anlatarak, sahip oldukları bilginin, hali hazırda değerli olduğu ve bunun üzerine çeşitli eklemeler ve seçimlerle başka kapılar açılabileceği mesajını verebilmek, gençlerin, beceri ve bilgilerine yönelik meslek seçimi yapmasını sağlamak, geleceğin çiftçilerini ve gençler için kariyer hedefi yaratabilecek zemini hazırlamak ve geleceklerini tasarlarken karşılaşabilecekleri sorunlarla baş etme becerilerini geliştirdiği bir projeydi.

Milli eğitim camiasının dışında yaptığımız yine özel bir proje olan “Özgürüm” projesi de cezaevlerinde annelerinin yanında kalan 0-6 yaş çocuklar içindi. Oyun becerileri, annelere annelik ve iletişim becerileri ve memurlar da psikolojik destek verilen bir eğitim projesiydi. 8 yıl süren projede özetle, çocuğa ve haklarına dair yaptığımız tüm çalışmalar beni hep heyecanlandırmış ve gururlandırmış[1]tır. Çocuk haklarının sıkı bir savunucu olarak hem şahsen, hem de kurum olarak çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz.

HAYATTA EN ÖNEMLİ DEĞERLERDEN BİRİ OLAN GERÇEK, İÇTEN VE SAMİMİ ŞEKİLDE PAYLAŞMAYI BAŞARABİLMEK TOÇEV’İN TEMEL TAŞINI OLUŞTURUYOR. İLK GÜN HEYECANI İLE ‘OKUMAK HER ÇOCUĞUN HAKKIDIR’ DİYEREK NİCE YÜREKLERE UMUT OLMAYA DEVAM EDİYORUZ.

Şu anda yürüttüğünüz projeler nelerdir? Projelerinizde hangi yaş gruplarına hitap ediyorsunuz? Bu projelerin amaçları ve hedefleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Projelerimizi eğitim öğretim döneminde gerçekleştiriyoruz, bu sebeple yaz döneminde projelerimiz aktif değil. Ancak, TOÇEV olarak projenin içeriğine göre tüm yaş gruplarına hitap eden çeşitli projeler yürütmekteyiz. Projelerimizin genel amacı, çocukların psiko-sosyal ve bilişsel gelişimlerini desteklemek, onların üretken, bilgili, kültürlü, farkındalığı yüksek bireyler olmalarını sağlamak ve bulundukları ortamları iyileştirmektir. Projelerimiz, çocukların sadece akademik başarılarını artırmayı değil, aynı zamanda onların özgüvenli, empati kurabilen, eleştirel düşünebilen ve problem çözme becerilerine sahip bireyler olarak yetişmelerini sağlamayı amaçlıyor. TOÇEV’in bu çok yönlü yaklaşımla yürüttüğü projeler, çocukların akademik ve sosyal yaşamlarında başarıyı yakalamalarına, kendilerine güvenen, bilinçli ve topluma faydalı bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmaktadır. Bu şekilde, çocukların yaşam boyu öğrenme alışkanlıkları kazanarak, gelecekte daha iyi bir dünyaya katkı sağlayacak bireyler olmalarını hedefliyoruz.

Bugüne kadar gelinen süreçte TOÇEV’in Türkiye’de eğitim ve çocuklar üzerindeki en büyük etkisi ne oldu?

TOÇEV’in Türkiye’de eğitim ve çocuklar üzerindeki en büyük etkisi, eğitime erişimde dezavantajlı olan çocukların hayatlarında yarattığı olumlu değişimlerdir. Sağladığımız destekler sayesinde yüzbinlerce çocuk, eğitim hayatlarına devam edebilmiş, akademik başarılarını artırmış ve sosyal becerilerini geliştirmiştir.

Ayrıca, psiko-sosyal atölyelerimiz ve kamplarımız sayesinde çocuklar, duygusal ve sosyal becerilerini geliştirerek daha özgüvenli ve bilinçli bireyler olarak topluma kazandırılmıştır. Projelerimizle çocuklara sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda yaşam becerileri ve değerler de kazandırıyoruz. Bu sayede, çocukların kendi ayakları üzerinde duran, topluma faydalı bireyler olmalarına katkıda bulunuyoruz.

TOÇEV’in bu süreçteki en büyük başarısı, eğitime erişimde eşitliği sağlayarak, çocukların potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmaktır. Bu başarı, Türkiye’nin geleceğine yapılan en değerli yatırımlardan biridir.

tocev 2 kopya

TOPRAĞA YATIRIMLA ÇOCUKLARIN GELECEĞİNE KATKI

TOÇEV’in büyümesi ve daha fazla çocuğa ulaşması için neler yapmayı planlıyorsunuz? Önümüzdeki 5 – 10 yıllık süreçte kendinizi nerede görüyorsunuz?

TOÇEV sürdürülebilirliği sağlamaya çalışıyor. 30 yıldır gerçekleştirdiği her projede bu motivasyon ile devam ediyor. Tematik projelerin yanı sıra desteklediği öğrencilerin eğitim hayatları süresince 16 yıl boyunca takip ve destek veriyor olması da bunu gösteriyor. Çocukların büyürken daha kaliteli eğitim almalarını sağlayabilmek için, çağın gerekliliklerince eğitimlerini devam ettirebilmeleri için sürdürülebilir bir kaynağa ihtiyaç olduğu bir gerçek. Vakfımız da bu vesile ile toprağa yatırım yaparak, Manisa’da Payam Ekolojik Badem Köyü’nü kurduk. Organik badem üretimi yapmaktayız. Bademlerimizin geliri ile çocuklarımızı değerlerini unutturmadan iyi bir geleceği hazırlamaya devam ediyoruz. Bir diğer projemiz de hayata geçirmek istediğimiz Metanoya Toçev Köyümüz olacak. Amacı her daim çocukların sorunlarına faydalı ve sürdürülebilir çözümler getirmek olan TOÇEV, Metanoya Köyü projesiyle çocukların kendilerini ifade edebilmelerini, özgüvenlerini pekiştirmeyi, onlara başarı ve aidiyet duygusunu aşılamayı ve sosyal alanlarda da kendilerini zenginleştirmeyi sağlayacakları bir yaşam alanı sunacak. “Metanoya Köyü” projesiyle çocuklar doğa içinde, sosyal ve kültürel faaliyetlerle birlikte eğitim görecekler.

 

En az 10 karakter gerekli