Marna Restaurant, Marmara denizinin huzur veren manzarası eşliğinde lezzetli yemeklerin tadına varmak isteyenlerin uğrak noktası. İstanbul’un en gözde semtlerinden Bakırköy Yeşilyurt’ta, denize sıfır konumu ile Marna, misafirlerine unutulmaz bir lezzet deneyimi vadediyor. İnsanı büyüleyen ve nefis tatlarıyla kendine has bir çekiciliğe sahip bu lezzet durağını Türkiye’nin en deneyimli iki Executive Şefi Mehmet Fatih Kalaycıoğlu ve Ayvaz Akbacak ile konuştuk…
Türkiye’nin en deneyimli iki Executive Şefi Mehmet Fatih Kalaycıoğlu ve Ayvaz Akbacak, ülkemizin en kaliteli küçükbaş hayvancılığının yapıldığı Balıkesir’in İvrindi ilçesinden “Aydeniz Et” ile iş birliği yaparak İstanbul’un en nezih bölgelerinden Yeşilyurt’ta “Marna Restaurant” adıyla muhteşem bir mekâna imza atıyor. Geleneksel kebap ve modern Anadolu mutfağının yanı sıra, kendi besi çiftliklerinden üretilen kırmızı et çeşitliliği, sıcak ve görkemli atmosferi, deniz manzaralı çok şık dekorasyonu ve deneyimli hizmet kalitesi Marna’yı, İstanbul’un en iddialı restoranlarından biri haline getiriyor.
Girişten itibaren harika dizayn edilmiş bir ambiyans sizi sararken mekâna has çok şık kıyafetli personeller de hemen etrafınızda beliriveriyor. Büyük yatırımlarla ortaya konulan iç tasarım, yüksek tavan, Türk motifli ama İtalyan tasarım detaylarıyla harika bir atmosfer oluşturulmuş. Yüzlerce metre karelik salonunda ilerledikçe Marmara Denizi’nin panoramik manzarasına şahit olmaya başlıyorsunuz. Marna Restaurant’ın özel bölümlerinden biri “P. Lounge” adeta lezzet ve keyfin buluşma noktası sanki. Yemek sonrası masadan kalkarak koltuklarda denizin huzurunu hissettirecek özel tasarlanmış bir keyif molası veriyorsunuz. Yine restoranın alt katında denize çok daha yakın mesafede bulunan VIP odalarında ise geniş yemek masaları, sıcak ve samimi bir ortamda yemek yeme fırsatı sunuluyor. Aynı zamanda düğün, nişan, iş toplantıları veya özel kutlamalar gibi etkinlikler için de ideal bir mekân niteliğinde.
Kırmızı et tutkunlarının lezzet noktası olmayı hedefleyen Marna Restaurant’ın menüsü, Türkiye’nin en deneyimli iki Executive Şefi Mehmet Fatih Kalaycıoğlu ve Ayvaz Akbacak tarafından itinayla hazırlandı. Menüde geleneksel tatlar, eşsiz modern lezzetler ve her damak tadına uygun farklı yorumlanmış et seçenekleri yer alıyor. Ayrıca Anadolu’nun her bir mutfağından özenle harmanlanmış bir sofrayı da burada bulabilmek mümkün. Yağlı Kara, Trüflü Kebap, Örgü Kebap, Kuzu Kafes gibi imza lezzetlerin yanı sıra, Balıkesir’de kendi çiftliklerinde özenle beslenmiş besilerden gelen etlerle 20 gün kuru dinlendirilerek yapılan ve odun ateşinde mühürlenen Dry Aged gibi zengin nefaset dolu ürünler bulunmaktadır.
Gastronomi dünyasında “Mehmet Butcher” lakabıyla tanınan ve et konusunda ünlü Mehmet Şef 1977 yılı Malatya doğumlu. 1980 yılında İstanbul’a gelen ve yedi yaşında İstanbul Mısır Çarşısı’nın en popüler kasaplarından birinde çalışmaya başlayan Mehmet Şef, 17 yaşında çalışmak için Rusya’ya gidiyor. 20 ülkede uzun süre çeşitli restoranlarda çalışan ve daha sonra Türkiye’ye dönüş yapan Mehmet Şef, bir yıldır Marna Restaurant’ın Kurucu Şefliğini yürütüyor. Dünya genelinde danışmanlıklar yapan şef yakın bir tarihte biri İngiltere’de bir diğeri Fransa Paris’te ve iki tanesi de Almanya’da olmak üzere dört restoran kuruculuğunu üstlenmiş.
Türkiye’de özellikle et restoranlarına danışmanlıklar veren Şef, bugüne kadar hâlen faaliyette olan 40’ın üzerinde restoranın kuruculuğunu büyük bir başarı ile gerçekleştirmiştir. Üniversitelerde mesleğiyle ilgili konferanslar veren ve yurt dışında çeşitli fuar etkinliklerine katılan Mehmet Fatih Kalaycıoğlu, şu an birçok uluslararası ünlü firmaya da danışmanlık yapmaktadır. Türk şeflerini yetiştirmeyi de ihmal etmeyen Mehmet Şef, yönettiği kurumun tasarımından mutfağına tüm sürecini yönetmektedir.
Kendini yönetici şef olarak tanımlayan Ayvaz Akbacak 1979 Zile Tokat doğumlu olup meslek hayatına 1993 yılında başlamış. Dünya ve Türk mutfağına hakim olan Ayvaz Şef, birçok otel restoran mutfaklarının çeşitli bölümlerinde görev almış ve dönemin ünlü yabancı şefleri ile çalışma fırsatı yakalamıştır. “Yönetici şef olmanın bir zorunluluğu yönettiğin kurumda tüm konulara hakim olmandır. Gerektiğinde mutfakta gerektiğinde de bulaşıkhanede olabilirsin” diyen başarılı Şef, genç yaşta sektöre başlamasından dolayı yurt içi ve yurt dışı yarışmalarda da ülkemize madalya kazandırmıştır. 2012 yılında dünyanın en prestijli yarışması olan “İKA” olimpiyatlarında dünya ikinciliği ve üçüncülüğü olan Ayvaz Şef, 2000 yılından bugüne TV şovları ve yemek programları ile de adını duyurmakta. Aynı zamanda dersler, konferanslar vererek genç nesillere bu mesleğin inceliklerini ve detaylarını aşılayan Ayvaz Şef, birçok dergi ve gazetede Türk mutfağı ve modern Türk mutfağı üzerine birçok inovatif çalışmaya imza atmış ve 2016 yılında, yılın en iyi şefi seçilmiş. Gastronomi alanında Türkiye’deki ilk yarışma komitesinin içinde olan Şef, yine Türkiye’de tek dernek olduğu zamanda da gençlik kolu başkanlığını yürütmüştür. Birçok yarışmada jüri üyeliği bulunan Ayvaz Şef, Wacs’ın lisanslı jüri üyesidir. Gastronomi camiasında küçükbaş hayvancılığın merkezlerinden biri olarak kabul edilen Balıkesir İvrindi’den tüm Türkiye’ye kaliteli et göndermek için 2021 yılında kurulan Aydeniz Et, kısa bir süre içinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Türkiye’nin örnek et entegre tesisi olarak kabul ediliyor.
Toplam 22 bin metrekare açık, 5 bin metrekare de kapalı alanda Aydeniz Et Entegre’yi kuran Yusuf ve Mustafa Yalçın kardeşler, Balıkesir’in en iyi besi hayvanlarının yetiştiği, kelle peyniri ve loru ile de meşhur olan İvrindi ilçesinin de yerlisi. Türkiye’de bazı illere mevcut kasapları aracılığıyla et satışı da yapılıyor. Aydeniz Restoran İşletmeciliği A.Ş., İstanbul Bakırköy Yeşilyurt’ta açılan Marna Restaurant ile onaltı mekân sayısına ulaşıyor.
Marna Restaurant’ın kuruluş hikâyesini Kurucu Şef Mehmet Fatih Kalaycıoğlu’na (Mehmet Butcher) sorduk. Yıllara dayanan tecrübesiyle markanın doğuş sürecini anlatan Mehmet Şef, “Edremit’te bir mekan açılması sırasında danışmanlık verdiğim Aydeniz Et yetkilileri, İstanbul’da nezih bir mekân açmak istediklerini söylediklerinde Ayvaz Akbacak şefimle istişare ederek teklifi birlikte kabul ettik. Her birimiz 30 yılı aşkın deneyimlerimizi buraya aktardık diyebilirim. Bu restoranı kurarken çok ince düşündük, irili ufaklı her şeyi takip ettik ve yaklaşık 1 ay boyunca da Türkiye’yi gezdik. Tam sekiz ile gittik ve bu illerde üçer gün kaldık. Gezerken de buraya hangi ürünü nereden alabiliriz diye çok düşündük. Mesela soslarımızda kullanmak üzere koruk suları aldık. Yine bazı ürünlerimizde farklı olarak Adıyaman’da yaptırdığımız erik ekşisini kullanıyoruz. Her yeri gördükten sonra menüye daha lezzetli olabilecek birçok ürün ekledik. Ayvaz Şef ve Mehmet Şef olarak yaklaşık bir yıldır bu proje üzerinde çalışıyoruz. Artık Marna olarak şu an faaliyetteyiz. Gündüz 12.00’den gece 02.00’ye kadar hizmet veriyoruz. Bundan sonra yurt dışına açılma hedefimiz var. Yatırımcı firmanın Almanya’da işleri ve bağlantıları bulunduğundan ilk olarak orada da çok güzel mekanlar bakıyoruz” diye konuştu.
Marna Restaurant ’ın lezzetleri konusunda oldukça iddialı olduklarını vurgulayan Mehmet Şef, “Marna çok başarılı bir hikâye yazıyor. Özellikle Türkiye’nin en iyi etleri Balıkesir’de ve İvrindi ilçesinde bulunuyor. Yatırımcımız olan Aydeniz Et’in çiftliğindeki en iyi kuzular kendi tesislerinde kesildikten sonra İstanbul’daki Marna Restaurant’a geliyor. Eğitimli, daha önce Aydeniz Et’de çalışan uzman kasapların elinden geçerek kebapçı ustaların tezgâhına geliyor. Kebapçılarımız da en güzel şekliyle Antep’ten gelen kuyruk yağıyla bütünleştirip çok lezzetli kebaplar yapıyorlar. Ayrıca müthiş mezelerimiz de var.
Marna Restaurant’ın bir diğer Kurucu Şefi Ayvaz Akbacak ise dünyanın Türk mutfağına bakış açısını şu sözlerle değerlendirdi; “Türk mutfağının dünyadaki algısı son 10 yılda giderek yukarı doğru çıkıyor. Çünkü Türk mutfağı eskiden bu yana çok tanıtılmayan bir mutfaktı. Yabancı ülkelerde Türk mutfağına bakış açısı sadece simit kebap ve dönerden ibaretti ve bunların hiçbiri de iyi yapılmıyordu. Dünyada Türk mutfağının ciddi bir ivme kazanmasının etkenlerinden biri Türkiye’ye gelen Michelin Guide ve Gault Millau restoran değerlendirme sistemleridir. Türkiye’de artık bir gastronomi turizmi oluşmaya başladı diyebiliriz. Uzun zamandır Adana, Gaziantep, Şanlıurfa gibi illerimize günü birlik yemek turları düzenleniyor. Bunlar bizim için büyük bir PR. Yurt dışından İstanbul’a gelip lezzetlerini tadıp tekrar ülkesine geri dönmek isteyenleri de görmeye başladık. Bir ikinci etken ise ülkemizde artık ciddi etkinliklerin yapılması ve buraya gelen Michelin yıldızlı şeflerin Türk ürünlerinden ve lezzetlerinden feyz alıp kendi menülerine taşımasıdır. Üçüncü etken ise ülke dışında Michelin yıldızlı Türk şeflerimiz var. Bu şefler iyi yerlerdeki Türk lokantalarında tanınmaya başladılar. Bu şefler temsil ettikleri Türk mutfağını yukarıya doğru taşıyorlar.”
GÜNDEM KORİDORU
24 Kasım 2024