DOLAR 34,2526 0.36%
GBP 44,6530 0.47%
EURO 37,2038 0.36%
ALTIN 2.990,511,24
BIST 8.793,61-2,32%
BITCOIN 23518662.23611%
ETH 907901.40606%
İstanbul
13°

PARÇALI AZ BULUTLU

Türkiye geri dönüşümde sınıfı geçti

Türkiye geri dönüşümde sınıfı geçti

26/09/2024 21:58

Ülkemizde geri dönüşüm konusunda önemli gelişmeler ve inovasyonlar gerçekleşiyor. Sadece atıklarımızdan elde ettiğimiz 100 milyar TL’lik gelir bile bu endüstrinin önemini bizlere anlatmaya yeter… Geri dönüşümün gelişimini hem sosyal çevremizden hem de iş hayatımızdan gözlemleyebiliyoruz. Peki ülkemizin geri dönüşüm karnesini sektörün uzman isimleriyle tartışmaya ne dersiniz? ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer ve GEKADER Kurucu Başkanı Fatih Eren ile birlikte geri dönüşüm sektöründe yaşanan dönüşümü mercek altına aldık.

ÇEVKO Vakfı’nın ülkemizde kurucusu olduğu geri dönüşüm sistemlerinin bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemi gittikçe artan, geniş kapsamlı bir alan olduğunu ifade eden ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “Türkiye’de geri dönüşümün durumunu anlayabilmek için öncelikle atık istatistiklerine bakmak gerekir. Ancak ne yazık ki ülkemizde önemli miktarda kayıt dışı faaliyet bulunmasına ek olarak bu konuda düzenli, güncel, doğru, ayrıntılı verilerin toplanması, analiz edilmesi ve yayımlanmasında da sıkıntılar bulunmaktadır” dedi.

TÜRKİYE ATIK İSTATİSTİKLERİ

TÜİK tarafından Kasım 2023’te yayımlanan 2022 yılına ait atık istatistiklerine göre, araştırma kapsamındaki imalat sanayi işyerleri, maden işletmeleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri (OSB) ve hane halklarında 2022 yılında 29,4 milyon tonu tehlikeli olmak üzere toplam 109,2 milyon ton atık oluştuğunu belirten Mete İmer, “79,9 milyon ton tehlikesiz atığın 22,5 milyon tonu imalat sanayi, 27,8 milyon tonu termik santraller, 2,5 milyon tonu maden işletmeleri, 0,2 milyon tonu OSB’ler ve 26,8 milyon tonu hane halkı kaynaklı. Raporda hane halkından kaynaklı atık miktarının ‘Belediye Atık İstatistikleri Anketi sonuçları kullanılarak tahmin yöntemiyle hesaplandığı’ belirtiliyor. Rapor verilerine göre sanayi işletmeleri ve hane halkından çıkan yaklaşık 50 milyon ton tehlikesiz atığın geri kazanılabilecek nitelikte olduğu öne sürülebilir” şeklinde konuştu.

“AB KENDİ ATIĞINI KENDİSİ DÖNÜŞTÜRECEK”

Mete İmer, atık ithalatı konusunda da şunları ifade etti: “2013 yılından itibaren getirilen kısıtlamalar ve denetimler nedeniyle AB’nin Çin ve Uzak Doğu ile değerlendirilebilir atık ticaretinin azalması sonrasında, Türkiye’de geri dönüşüm sektörünün öneminin ve AB ile ticaret hacminin giderek arttığını düşünüyorum. Günümüzde özellikle Türkiye’den son derece rekabetçi bir ortamda giden değerlendirilebilir plastik atıkların Avrupa’daki geri dönüşümcüleri kara kara düşündürdüğünü bizzat dinledim. Ancak Avrupa Birliği’nin döngüsel ekonomi kapsamında Yeşil Mutabakat, Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Tüzüğü de dahil olmak üzere bir dizi yasal düzenlemeyi yürürlüğe sokmakta olduğunu, AB’de çıkan değerlendirilebilir atıkların AB içinde geri dönüştürülmesi için önlemlerin konuşulduğunu, AB’nin ihraç veya ithal ettiği değerlendirilebilir atıklarla ilgili süreçlerde kalite, iş ve çevre güvenliği, yasalara uygunluk, insan hakları gibi sürdürülebilirlik ilkelerine uyumu öne çıkarmakta olduğunu izliyoruz. AB ile ticaretimizi sürdürebilmek için bizim de benzer süreçlerimizi bu ilkelere göre gözden geçirmemizde yarar var. Büyük nüfusa sahip ülkemizde, sanayinin hammadde gereksinimi haline gelen geri dönüştürülebilir atıklarımızı toplayıp değerlendirebildiğimiz takdirde ülkemizdeki geri dönüşüm kapasitesini atık ithalatını en aza indirecek şekilde kullanabiliriz.” Dünyada her konuda olduğu gibi geri dönüşüm sektöründe de önemli gelişmelerin ve inovasyonların gerçekleştiğini belirten Mete İmer, “Değerlendirilebilir atıkların mekanik olarak ayrılmasıyla ilgili yüksek teknoloji kullanan otomatik ayırma sistemi yatırımları ülkemiz için de önemli. Plastik atıkların geri dönüşümünde kimyasal geri dönüşüm tesislerinin önemi artmakta. Bu konuda ülkemizde de önemli yatırımlar olduğunu biliyoruz. Dünyada ambalaj, elektrikli ve elektronik alet, akü ve pil, madeni yağ, bitkisel yağ, araç lastiği, tekstil atıklarının geri dönüşümü ile ilgili başarılı çalışmalar bulunmakta, bu sektörlere atık üreten diğer sektörler de zamanla eklenmektedir. Geri dönüşüm konusunda yapılan yanlışlar ya bilgi eksikliğinden ya da önyargılardan kaynaklanmaktadır. Doğru kararlar için süreç yönetimini, sürdürülebilirlik ilkelerini, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri esas almalıyız” dedi.

“TÜRKİYE ÜRETİMDE ÜÇÜNCÜ SIRADA”

Geri dönüşüm konusunun gerçek manada çok ciddi bir ivme kazandığını söyleyen GEKADER Kurucu Başkanı Fatih Eren, “Geri dönüşümün gelişimini hem sosyal çevrenizden hem de iş hayatınızdan gözlemleyebilirsiniz. Örneğin eskiden üretim yapan firmalar geri dönüşümden elde ettiği ürünlerin tanıtımı yapmıyorken; şimdilerde geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik raporlarının yayınlandıklarını biliyoruz. Birçok firma hatta bununla ilgili reklam çalışmaları bile yapıyor. Dolayısıyla geri dönüşüm konusunun Paris İklim Anlaşması’ndan sonra da ciddi bir ivme kazandığını söyleyebiliriz. Öte yandan 2024 yılının ilk çeyreğinin geri dönüşüm sektörü için çok iyi geçtiğini söylersek yanıltmış oluruz. Ancak global pazarda da ciddi daralmaları gözlemliyoruz. Birçok üretim yapan ülkedeki tesislerin küçülme haberleri geliyor. Dolayısıyla bu olumsuz tablodan Türkiye de olumsuz etkileniyor. Zira Türkiye üretim konusunda dünyanın ilk 3 ülkesi arasında yer alıyor. Yaz mevsiminin de gelmesiyle birlikte 2024 yılının ilk yarısı gibi ikinci yarısının da durağan geçeceğini ön görüyoruz. Ancak tabi her yeni yılda umutlu olduğumuz gibi 2025 yılından da oldukça umutluyuz” dedi.

“ATIKTAN 100 MİLYAR TL GELİR”

Geri dönüşüm sektörünün Türkiye ekonomisine sağladığı katkılardan ve bu sektörün daha da büyümesi için neler yapılabileceğinden bahseden Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geri dönüşüm sektörü 48,5 milyon tona denk gelen 100 milyar TL’yi ‘atıktan’ ülke ekonomisine kazandırdı. 2022 yılında 110 milyon ton atık oluşturduk. 2024 yılında hane halkını ve eğitim kurumlarını bilinçlendirmeliyiz. Türkiye’de geri dönüşüm sektörünün yıldızı parlamaya devam ediyor. Sektör büyüme trendini sürdürürken, birbiri ardına açılan lisanslı geri dönüşüm tesisleri rekabet ortamı oluşturarak ham madde kalitesinin artırılmasında önemli rol oynuyor. 2020’de 127,4 milyon ton atık işlenmiş, 78,3 milyonu bertaraf edilmiş ve 49,1 milyon ton geri dönüşüm yöntemleriyle ülke ekonomisine kazandırıldığı ifade ediliyor. 2022 yılı güncel rakamlarına baktığımızda aradaki toplam farkın yüzde 4,5’lük artışla 133,2 milyon ton atık işlendiğini görüyoruz. Bu atıkların 81,4 milyon tonu atık bertaraf tesislerine gönderilirken, en önemli kısmı olan geri kazanım oranımız ise iki yıl öncesine kıyasla yüzde 5,4’lük farkla 51,7 milyon tona yükseldi. Rakamlara detaylı olarak baktığımızda beraber yakma (ko-insinerasyon) tesislerinde 3,2 milyon ton atık yakılarak enerji geri kazanımı gerçekleştirildi. Kompost tesislerinde 120 bin ton atık geri kazandırıldı. Diğer geri kazanım tesisleri olan plastik, kağıt, metal, mineral gibi tesislerde ise 2020 yılında 47,6 milyon ton atık, ham madde haline dönüşürken, 2022 yılında ise bu rakamın yüzde 1,7 artışla 48,5 milyon olduğunu görüyoruz. Hane halkı tarafında 2020 yılında 28.6 milyon ton atık oluşurken bu rakam 2022 yıl sonunda 26.8 milyon tona geriledi. Tabloya genel baktığımızda ise bu rakamın yüzde 6,3 gerileme olduğunu görüyoruz. Bu oran ise Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde kalıyor. Hane halkı ile ilgili bakanlıklar, kurumlar ve STK’lar iş birliği ile toplumu bilinçlendirmeye dönük çalışmalar, okullarda geri dönüşüm dersinin müfredata dahil edilmesi gibi konuları yeniden ve ivedilikle gündeme getirmemizde fayda olduğunu düşünüyorum.”

GEKADER’DEN HEYECAN VERİCİ PROJELER

Dernek olarak geri dönüşüm ekosistemine fayda sağlama amacıyla gerçekleştirdikleri projelerinden bahseden Eren, “GEKADER olarak heyecan verici projelerimiz elbette var. Bunlardan ilki Eko Endüstriyel Organize Sanayi Bölgesi. Projemiz için görüşmelerimiz tüm hızıyla sürüyor. Sakarya bölgesinde kuracağımız tesis kendi elektriğini üretecek. Fire veya çöp olarak hiçbir şekilde atık oluşmayacak. Aynı zamanda yağmur suları ve tesislerden gelen sular da yine temizlenerek peyzaj alanlarında kullanılacak. Öte yandan endüstri 6.0 altyapısıyla geliştireceğimiz OSB’de akıllı yükleme sistemleri, üst düzey güvenlik önlemleri gibi detaylar ön plana çıkacak. OSB aynı zamanda lokasyon bakımından limana yakın olacak. Böylece OSB’de üretim yapan tesisler, ürünlerinin kolay ve hızlı bir şekilde sevkiyatını yapmış olacak. Bir diğer projemiz ise ev hanımlarına ve öğrencilere dönük eğitim çalışması. Biz bu çalışmayı mütemadiyen özel okullarda yapıyoruz. Sürdürmeye de devam ediyoruz. Okullardan gelen talepler de var. Bizler de dernek olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak “geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik” dersinin müfredata dahil olmasını istiyoruz. Bununla ilgili olarak bünyemizde yer alan tesislerin çevre mühendisleriyle ortak girişimlerimiz de var. Bu kapsamda tıpkı bir dönem milli güvenlik dersi olduğu gibi geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik dersinin de hayata geçmesini istiyor ve bu kapsamda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diğer taraftan GEKADER olarak fuar ve organizasyon konusunda da oldukça yetenekli ve güçlü bir derneğiz. Bununla alakalı olarak da önümüzdeki yıl bizler gibi bu sektörde yer alan paydaş STK’larla birlikte konferans, zirve ve fuar yapma konusunda ise çalışmalarımızı sürdürüyoruz. GEKADER’i sadece Türkiye’de değil tüm dünya genelinde saygınlık kazanmış, doğru ve bilinçlendirici içerikler ve işlere imza atan bir dernek haline getirmek ise en büyük hayal ve hedefimiz” dedi.

 

En az 10 karakter gerekli