HAFİF YAĞMUR
Ceynak Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, 55 yıllık iş hayatında lojistik sektöründe nasıl büyüdüğünü ve Türkiye’nin en önemli liman işletmelerinden biri haline gelen Ceynak’ın gelişim sürecini anlattı. Çocuk yaşta çırak olarak başladığı iş hayatında, yerelden metropole ve ulusala yayılan büyük bir lojistik ağı kuran Avcı, sektördeki önemli dönüm noktalarını, yatırım kararlarını ve limancılık alanında attığı stratejik adımları dergimiz için paylaştı.
“Bizim binlerce aracımız oldu ama bugüne kadar bir TIR’ı bir metre bile sürmedim, sürmeyi de bilmem. Ben işin hep işletme tarafındaydım” diyen Avcı, iş hayatına çocuk yaşta çırak olarak başladığını belirtiyor. İlk, orta ve lise eğitimini Ceyhan’da tamamladıktan sonra üniversiteyi Çukurova’da okuyan Avcı, henüz 19 yaşında Ceyhan Nakliyat’ın ortağı olmuş ve serüveni bu sayede başlamış…
“Projeli ve kurumsal işler olduğunda bizi çağırırlardı çünkü daha iyi hizmet verirdik. Örneğin kamyoncumuzla müşterimizi muhatap ettirmezdik. O dönem de rakiplerimiz çok vardı ama biz farklıydık” diyerek o dönemde bile tercih sebebi olduklarını dile getiren Avcı, “Daha sonra işimizi biraz daha büyütelim diye Mersin’e geldik. Çünkü Mersin lojistiğin merkezi olarak görülüyor. Hem liman var hem de yük taşımacılığının yoğun olduğu bir bölgeydi. 1980 sonrasında Mersin’e gelerek şube açtık. Burada da başarılı olunca 1989 yılında İstanbul’a geldik. Hatta ilk yerim Sirkeci’de Liman Han’ın hemen karşısındaydı. Aslında sizi yönlendiren biraz da çalıştığınız kurumsal firmalar. Eğer çalıştığınız firma kurumsalsa sizi daha doğru işlere yönlendirir” dedi. İstanbul’da ilk ofisini Sirkeci’de Liman Han’ın karşısında açan Avcı, Basın Ekspres’e taşınmalarının ise Sabah Gazetesi sayesinde olduğunu ifade ederek, “Gazetenin promosyonlarının dağıtımını yapardık. Medya sektörünü yakından biliyorum. Aslında sizin hayatınızdaki gelişimde müşterinin istediği hizmete göre değişiyor. Yerelden metropole, metropolden de ulusala Türkiye’nin her yerine bir şekilde yayıldık” diye konuştu.
Ceynak’ın büyüme sürecindeki dönüm noktalarından birinin de depoculuk alanında attıkları adım olduğunu an latan Avcı, Türkiye’de kimse depoculuğu bilmezken Gebze Dilovası’nda ilk depolarını açtıklarını dile getirdi. Avcı, “Örneğin uncular bizim dönüm noktalarımızdan birisidir. Kargı firması ilk defa ofis açmıştı Karaköy’de. Bu firma hem yem hem de tarım ürünleri ithalatı yapıyordu ve ithal ettikleri ürünleri de tavuk çiftliklerine veya un fabrikalarına satıyorlardı. O zamanlar yerelde beyaz et dediğimiz tavuk sektörü bu kadar yaygın değildi. Bu alana talep artınca haliyle yem ihtiyacı da arttı. Bunlarda ithal edilmeye başlandı. Biz de bu ürünlerin liman hizmetleri depolamasını ve dağıtımlarını yapıyorduk. Türkiye’deki eski depoları kiralıyorduk ve firmaların mallarını stokluyorduk. Önceden gelen mal hemen satılırdı ancak artık doyum noktasına ulaşınca ürünleri stoklamak gerekti. Bu talep karşısında, kimsenin depoculuğu bilmediği zamanlarda Gebze Dilovası’nda ilk depomuzu açmıştık. Daha böyle bir sektör yokken bir ilki gerçekleştirmiş olduk. O dönem 4 bin metrekare bir depo yapmak bizim için çok büyük bir rakam gibiydi. 4 bin metrekare ile başladığımız bu yolculukta bugün 500 bin metrekarenin üzerinde kapalı depoya sahibiz. Her zaman söylerim hikâyesi olmayan iş insanı başarılı olamaz” dedi.
Liman işine Mersin’de küçük bir depo ile girdiklerini ve müşteri taleplerine göre büyüttüklerini belirten Avcı, “Liman işine Mersin’de küçük bir depo ile başladık. Sonra müşteri taleplerine göre işlerimizi ve depolarımızı büyüttük. Müşterinin pazarı neredeyse sizin de o pazara yakın bir yerde konumlanmanız gerekiyor. Örneğin Ege’de bir pazarı olan işletmeciye İstanbul’dan hizmet vermek pahalı olur. Dolayısıyla yoğun ticaret merkezlerini, bu merkezlere yakın liman bölgelerini ve demir yolu yakınlığı olan bölgeleri seçtik. Biz bir lojistik yönetim modeli sergiliyoruz müşteriye” şeklinde konuştu. Ayrıca 15 yıl boyunca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çöp taşımacılığını yaptıklarını da sözlerine ekleyen Avcı, günde yaklaşık 10 bin ton çöp taşıdıklarını ve ardından bu işin İSTAÇ’a devredilmesiyle bıraktıklarını söyledi. BİR
Özelleştirme süreçlerine de değinerek Samsun ve Mersin limanları için TCDD ile yürüttükleri iş modelinin başarılı olduğunu ifade eden Avcı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Her yıl yatırım yapmaya devam ettim. İhtiyaç olan bölgelerde yerlerimizi genişlettik. Limanlar hariç tüm depo ve antrepolarımızın tamamı kendimizin. Eskilerden örnek vermek isterim; iktidarın yeni olduğu dönemlerde TCDD’ye yeni gelen kişiyi tanıyordum ve hayırlı olsun demeye gittim. Bana ‘siz limancılığı ve sektörü çok iyi biliyorsunuz. Bizim limanlarımız para kazanmıyor, ne yapabiliriz?’ diye sordu. Bende şu önerilerde bulunmuştum; limanları sadece yükleme boşaltma istasyonu gibi görmemek lazım. Esas kârlılık limanın geri sahasında verdiğiniz diğer hizmetlerdir. Ülkenin en büyük limanları TCDD’de ancak işlevsiz kalmış. Dolayısıyla buraları işletmek için bir model sunduk kendilerine. İki taraf olarak çalıştık. Samsun, Mersin gibi bölgelerden yap-işlet-devret modeliyle 20 yıllık bir süre için yer istedik. Bu bizim için riskliydi. Çünkü yapacağız, yer kirası ödeyeceğiz, aldığımız hizmet için limana parasını ödüyoruz ve mülkü tekrardan devlete devrediyoruz. Bu modelle Samsun’a silo, Mersin’de ise iki terminal yaptık. Samsun’un dolayısıyla Karadeniz’in gelişeceğini hep öngörüyordum. Özellikle Sovyetler’in dağılmasından sonra ticaret merkezimiz iki yere kayacaktı; Irak ve Rusya. Dikkat ederseniz 2000’den sonra ticaret hacmimizin büyüdüğü yer bu iki nokta olmuştur. Samsun’a yaptığımız bu silolar sayesinde 400-500 bin ton buğday geliyordu. Bu hamlemizden sonra orası Türkiye’nin tahıl giriş merkezi oldu. Mersin’de de yine palm yağ deposu kurduk ve her yere gönderdik. İşin aslı bir sohbet görüşmesinde Türkiye’nin limanlarını kurtaracak projeler ortaya çıktı.”
Ceynak’ın sürekli yatırım yaparak büyüdüğünü ifade eden Avcı, “Benim için illerin pek bir önemi yok ben Türkiyeliyim. Ege’de Egeli gibi, Karadeniz’de Karadenizli gibi düşünürüm. Samsun’da TCDD’nin liman işletmeciliği ihalesinde ciddi bir rekabet vardı. Altı firma ile birlikte girdik ihaleye. Beklenenin çok üstünde bir rakamla 2008’de ihaleyi kazandık. 2010 yılında da devraldık bölgeyi. Bu iki yıllık süreç bize fizibilite, planlama ve daha iyi düşünme gibi avantajlar sağladı. Projeyi aldığımızın ertesi günü inşaata başladık. Örneğin o dönem çok maliyetli olmasına rağmen tüm makine ekipmanlarımızı elektrikli seçtik. İlk elektrikli ekipmanları biz getirdik. Hibrit olanlar vardı ancak elektrikli olarak ilk biz yaptık. İşlem hacmi bugün eskiye göre 3-4 katı artmasına rağmen eskiden oluşan o trafik yoğunluğu, kargaşa şimdi yaşanmıyor. Çünkü hızlı geçiş sistemi var. Kapı sistemleri otomatikleştirildi. Oradaki arzı oluşturunca haliyle talep de artıyor. Limanlar bir yükleme boşatma yerleriyken biz buraları bir lojistik merkezi haline getirdik. Hal böyle olunca orası bir cazibe merkezi haline geldi. Samsun, TCDD limanlarında Mersin’den sonra ikinci özelleşen limandı ve örnek gösterilen bir liman oldu. Hatta bizim yaptığımız öncesi ve sonrası projelerin resimlerini dava süreçlerinde mahkemelerde örnek olarak gösteriyorlardı” açıklamalarında bulundu.
Sivil toplum kuruluşlarında aktif görevler üstlendiğini belirten Avcı, Türkiye’de iki farklı kuruluşun meclis üyeliğini yapan nadir isimlerden biri olduğunu söylüyor. TOBB’un denizcilik sektör meclisinde başkan vekili olduğunu belirten Avcı, bu tür kuruluşların sektöre değer kattığını ifade ediyor. Son olarak Ceynak’ın yatırımlarını çevreci bir anlayışla yürüttüğünü vurgulayan Avcı, “Tüm projelerimizi yeşil alanları koruyarak ve çevreci bir yaklaşımla gerçekleştiriyoruz” diyor.
“Mersin Serbest Bölgesi’nin yüzde 80 hissesine sahibiz. Hal böyle olunca o bölgeyi biz yönetmeye başladık. Mersin’de işlem hacmini 2.7’den 4 milyar Dolara çıkardık. Mersin Serbest Bölgesi ile yapısal hizmetler, sunduğu fırsatlar, konjonktür ve avantajlarıyla birlikte dünyada en iyi 50 tane serbest bölgenin içinde yer alıyoruz. Aynı şekilde Samsun Serbest Bölgesi’nde de yine hissemiz var. Şu anda bünyemizde üç tane serbest bölge, dört tane liman ve 14 tane de lojistik terminalimiz bulunuyor.
56 yıllık bir şirket olarak temkinli büyümeyi tercih ettiklerini belirten Avcı, “Önemli olan doğru yönetmek, finansmanı, nakit akışını ve kaynakları doğru yere kanalize etmek. Her yer kredi veriyor diye almaya çalışırsanız bu iş olmaz” diyerek iş dünyasına önemli mesajlar verdi.
GÜNDEM KORİDORU
18 Mayıs 2025