Tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan Kilis, son yıllarda yaşadığı zorluklarla başa çıkma mücadelesi veriyor. Yaşanan yoğun göç sirkülasyonu ve son olarak 6 Şubat depremi, şehrin sosyal ve ekonomik dinamiklerini büyük oranda değiştirdi. Bu iki önemli gelişme, Kilis’in bugünkü ve gelecekteki yapısında önemli izler bıraktı ve şehrin yönetimi, planlaması ve toplumsal yapısı üzerinde derin etkiler oluşturdu. Ancak Kilis’in dayanıklılığı ve toplumsal dayanışması, bu zorlukların üstesinden gelme konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor. Kültürel zenginlikleri ve ekonomik potansiyeliyle Kilis’in, bu süreçte yeniden yapılanma çabaları ve sosyal entegrasyon stratejileri, şehrin gelecekteki gelişimine ışık tutacak. Söz konusu çabaların meyvesinin alındığının göstergesi olarak Kilis Ticaret ve Sanayi Odası (KİTSO) Başkanı Hacı Mustafa Celkanlı, “Depremden etkilenen 12 il içerisinde depremin yaralarını sararak en çabuk normalleşen il Kilis olmuştur” diyor.
Kilis’in, Orta Doğu’ya açılan en büyük sınır kapısı olan Öncüpınar Sınır Kapısı ile Çobanbey Sınır Kapısı il sınırları içerisinde olması sebebiyle, jeopolitik olarak önemli bir noktada olduğuna vurgu yapan Kilis Ticaret ve Sanayi Odası (KİTSO) Başkanı Hacı Mustafa Celkanlı, şehirde Kilis Organize Sanayi Bölgesi ve Kilis Polateli Şahinbey Organize Sanayi Bölgesi olmak üzere 2 organize sanayi bölgesinin bulunduğunu dile getiriyor. 1 milyon 303 metrekare alana kurulan Polateli Şahinbey OSB’nin ülkemizin en büyük OSB’lerinden biri olduğuna değinen Celkanlı, yatırımcıya arsa tahsisi yapılan ve altyapı inşaatı devam eden OSB’de yaklaşık 100 bin kişilik istihdamın planlandığını duyuruyor.
Asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen şehirlerden biri de Kilis. Depremin yıkıcı etkilerini doğrudan yaşadıklarını dile getiren Celkanlı, “Depremden etkilenen 12 il içerisinde depremin yaralarını sararak en çabuk normalleşen il Kilis olmuştur diyebiliriz. Deprem sonrası şehirde yaşanan göçün geriye dönüşleri gerçekleşti. Üretim tesislerimiz gerekli bakım ve onarımlarını yaparak tekrar üretime geçmeyi başardı” diye konuştu. Kilis’teki inşaat sektörünün, depremden önemli ölçüde etkilendiğini ve hala toparlanamadığını aktaran Celkanlı, deprem sonrasında malzeme ve işçilik fiyatlarının 4-5 kat, bazı ürünlerin ise 10 kat arttığını belirtti. Girdi fiyatlarındaki sürekli artışın ise maliyet hesapları yapılmasını imkânsız hale getirdiğini vurgulayan Celkanlı, “Bu sektörde çalışan usta ve işçilerin, deprem bölgesindeki diğer işçilikler için de istihdam edilmesi sebebiyle işçilik fiyatlarının yükselmesinin yanında işçi bulmak da zorlaştı” diyor. Çizilen bu olumsuz tabloda Celkanlı, sorunların giderilmesi için şu önerilerde bulunuyor: “Bölgede üretim ve istihdamın yeniden atağa geçmesi için yeni destek unsurlarının uygulamaya konulması, elektrik enerjisi ve SGK primlerinde indirim uygulanması, inşaat girdilerindeki KDV’nin düşürülmesi ve düşük faizli konut kredilerinin devreye alınması gerekiyor.”
Deprem sonrası işletmelerin yaşadığı en büyük zorluklardan birkaçının; hammadde fiyatlarının aşırı ve sürekli yükselmesi, enerji ve işçilik ücretlerin yükselmesi, buna bağlı SGK primlerinin artması, kiraların fahiş oranda yükselmesi ve işçi bulunma konusunda yaşanan sorunlar olduğuna dikkat çeken Başkan, “Devamlı artan girdi maliyetleri, toplam maliyetlerin hesaplanmasını imkânsız hale getirdiğinden firmalar ileriye dönük fiyat teklifi veriyor, vadeli bağlantı yapmakta tereddüt ediyorlar” dedi. Öte yandan deprem ve sonrasındaki kritik süreçten etkilenen işletmelerin oldukça fazla olduğuna değinen Celkanlı, süreç sonrasında üretimi sonlandıran işletmeler konusunda şu bilgileri verdi: “Depremden sonra toplam 2302 üyemiz bulunan Kilis Ticaret ve Sanayi Odamızda, 6 Şubat depremlerinden bugüne kadar 171 üyemiz kaydını sildirmiştir. Kayıt olan firma sayısı ise 349.”
Mülteciler Derneği’nin verilerine göre; Kilis’te 68 bin 280 geçici koruma statüsünde Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Bu oran toplam nüfusun yüzde 30,6’sına tekabül ediyor. Bu bilgiler ışığında Kilis’teki geçici koruma statüsündeki sığınmacıların nüfusunun neredeyse Kilis nüfusu kadar olduğunun altını çizen Celkanlı, bu durumdan kaynaklı yaşanan bazı sorunlar olduğunu dile getirdi. Demografik yapı, kültür, ticari hayat, eğitim, sağlık, alt yapı hususunda önemli sorunlar gözlemlediklerini ifade eden Başkan, sözlerine “Bu insanların barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Küçük ve imkânları kısıtlı bir il olarak Kilis’in bu sorunlarla baş edebilmesi için detaylı bir planlamaya ihtiyacı var. Bu planlama il yönetiminin bütün birimlerini kapsamalı” şeklinde devam etti.
KİTSO olarak Kilis’in sanayileşerek kalkınacağına inandıklarını ifade eden Celkanlı, “Bunun için Kilis Polateli Şahinbey OSB’yi kurduk ve geleceğe hazırlıyoruz. Kilis’i tüketen toplum olmaktan hem üreten hem tüketen, sosyal gelişmişlik düzeyi yüksek bir il haline getirmek için çalışıyoruz. Bu sebeple eğitime önem veriyoruz ve destekliyoruz. Yeni istihdam alanları yaratarak Kilis’i göç veren bir il konumundan göç alan bir il konumuna getirmek için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.
İş dünyasında kadının sesinin duyurulmasını önemsiyoruz. Bu sebeple Kilis’teki kadınların iş gücüne katılım oranlarını ve konuya ilişkin yaşadıkları sorunları Kilis Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nigar Gelebek ile konuştuk. İş-kur Kilis İl Müdürlüğü’nün 2013 yılında yayınladığı İş Gücü Piyasası Raporu’nu referans alarak, Kilis’te iş gücüne katılan kişilerin yüzde 81,5’inin erkek, yüzde 18,5’inin ise kadın olduğuna dikkat çeken Gelebek, “Bu tabloya baktığımızda ilimizdeki kadın istihdamının, ülkemizdeki grafiği de aşağıya çekmekte olduğunu rahatlıkla görebiliriz” diyen Gelebek, kadınların iş gücüne katılımlarındaki engelleri şu şekilde sıraladı: Toplumsal baskı, ataerkil zihniyet, eş, çocuk ve aile sorumlulukları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, düşük eğitim seviyesi, düşük ücret, sosyal güvenlikten yoksun olma.
Kilis Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak “Kilis’te Kadın Sorunları ve Çözüm Önerileri” çalıştayını gerçekleştirmeyi planladıklarını belirten Gelebek, bu çalıştaya girişimci kadınların başta olmak üzere; çiftçisinden üreticisine, şehirdeki karar mekanizmlarında görev yapanlardan üniversitedeki akademisyenlere, STK liderlerinden kanaat önderlerine kadar geniş bir kitleyi dahil etmeye çalışacaklarını bildirdi. Bu çalıştay sonrasında ortaya çıkacak raporu ilgili merciler ile paylaşacaklarını aktaran Başkan, “Çalıştayın bundan sonraki süreçlerde ilimizdeki kadınlara ilişkin yapılacak proje ve çalışmalara ışık tutacak bir adım olacağını da şahsen öngörüyorum. Şehrimizdeki kadın girişimci oranını artırmak için gidilecek yol uzun ve zahmetli. Bu konudaki tüm çaba ve gayretler kadının sosyal ve ekonomik koşullarının iyileştirilip güçlendirilmesi için. Kadınlarımızın iş gücüne katılımının önündeki engellerin azaltılmasına katkı sunabilirsek ne mutlu bize.” diye konuştu.
Kilis’te, 12 Kasım tarihinde Güvenilir Ürün Platformu ile GÜNSİFED iş birliğiyle, üreticileri ve satın alma heyetini bir araya getireceklerinden söz eden Gelebek, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Kilis Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleşecek bu projenin, şehrimizdeki ticaretin arttırılması ve satış kanallarını çoklanması konusunda katkısının büyük olacağı kanaatindeyim. Bu çalışmaya üreticileri dahil ederken tabi ki kadın üretici katılımını da ayrıyeten destekleyeceğiz.”
GÜNDEM KORİDORU
12 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.