Türkiye’nin yeme-içme sektörü, gastronomi turizminin yükselen değeriyle birlikte hızlı bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu değişimin en yakından tanıklarından biri olan Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, sektörde yaşanan gelişmeleri ve karşılaşılan sorunları kapsamlı bir şekilde değerlendirdi. Türk mutfağının dünyaya açılmasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülen çalışmaların önemine dikkat çeken Bingöl, “Turist için sadece lezzet değil, bütünsel bir deneyim yaratmak gerekiyor” diyerek gastronomi turizminin ancak topyekûn bir seferberlikle başarıya ulaşabileceğini belirtti.
“TÜRK GASTRONOMİSİ YURT DIŞINDA MEYVELERİNİ VERMEYE BAŞLADI”
Yeme-içme sektörünün kültürel tanıtım faaliyetleriyle birlikte ilerleme kaydettiğini belirten Ramazan Bingöl, “Türkiye’de yeme-içme sektörü, gastronomi turizminin de artışıyla birlikte günden güne gelişiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın öncülüğünde Türk kültürünü ve gastronomisini yurt dışında tanıtma faaliyetleri meyvelerini veriyor. Özellikle Arap coğrafyasından gelen turistler yeme-içme sektörünü olumlu yönde ivmelendiriyor. Bu yıl sektörümüz için bereketli bir sezon bekliyoruz” dedi.
Döviz kuru, kira ve hammadde fiyatlarındaki artışların sektöre olan etkisini değerlendiren Bingöl, “Bir işletmenin en büyük gider kalemleri kira ve personel maaşları. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, hammaddede artışlara neden oluyor ve bu durum menü fiyatlarına yansıyor. Bu da zaman zaman müşteri kaybına yol açabiliyor. Ekonomide denge sağlanması, sektörümüz başta olmak üzere tüm paydaşlar için sevindirici olacaktır” ifadelerini kullandı.
“TÜRK MUTFAĞI DİZİLER YOLUYLA TANITILMALI”
Türk yemeklerinin dünyaya daha etkili bir şekilde tanıtılması gerektiğini vurgulayan Bingöl, medya araçlarının bu süreçte önemli rol oynayabileceğini belirtti: “Türk dizileri dünyada çok izleniyor. Bu dizilerde daha sık Türk yemeklerine yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz hamburgeri, pizzayı çizgi filmlerden öğrendik. Aynı yöntemle Anadolu’nun özgün yemeklerini dünyaya tanıtabiliriz.”
Gastronomi turizminin şehirlerdeki gelişimi için toplumsal farkındalık gerektiğini vurgulayan Bingöl, “Turizm parçalara bölünemez bir yapıya sahiptir. Bir turist ülkemize gelir, güzel yemekler yer, tarihi dokuyu keşfeder; ancak havaalanına giderken kötü bir taksi deneyimi yaşarsa tüm bu deneyim gölgelenir. Bu nedenle turizmin geliştirilmesi için topyekûn bir seferberlik şarttır” dedi.
“SÜTLAÇ SÜTLAÇTIR, RİCE PUDDİNG DEĞİL”
Yemeklerin orijinal isimleriyle tanıtılmasının önemine değinen Bingöl, “Gelen turistler sütlaça ‘rice pudding’ demesin. Tüm dünyaya sütlaç, baklava ve kebap gibi kendi adıyla yayılsın. Yerli ürünlerimizin Türkçe adlarıyla uluslararası bilinirliğe ulaşması gerekiyor” diye konuştu.
Michelin Rehberi’nin İstanbul, İzmir ve Bodrum’a gelmesinin sektörde önemli bir motivasyon yarattığını ifade eden Bingöl, “Michelin Rehberi geçmişte bizim için bir hayaldi. Bugün Türkiye’den restoranlar bu rehbere giriyor. Bu, ülkemize gelen turistler için büyük bir güven unsurudur” dedi.
Sektörün en büyük sorunlarından biri olan kalifiye eleman eksikliğine karşı TÜRES olarak harekete geçtiklerini belirten Bingöl, “TÜRES olarak online eğitim platformu Akademy üzerinden mesleki eğitimler sunuyoruz. TÜRES üyeleri bu eğitimlerden indirimli olarak faydalanabiliyor ve e-Devlet kayıtlı sertifika alabiliyor” açıklamasında bulundu.
“TÜRK MUTFAĞI HÂLÂ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL”
Yerli markaların uluslararası alanda daha fazla yer alması gerektiğini ifade eden Bingöl, “Pizzadan, hamburgerden çok daha sağlıklı ve lezzetli yemekler bu topraklarda yapılıyor. Türk mutfağının çeşitliliği ve derinliği henüz dünya sofralarında yeterince temsil edilmiyor. Bu zenginliği tanıtmak bizim görevimiz” şeklinde konuştu.
Online yemek sipariş platformlarının sektöre sağladığı katkılara değinen Bingöl, “Bazı işletmeler işlerinin büyük kısmını bu platformlar üzerinden yapıyor. İşin durma noktasına geldiği günlerde bile platformlar sayesinde hareketlilik sağlanıyor. Ancak bu platformların komisyon oranları gibi maliyet unsurlarında daha ölçülü olmaları gerekiyor” dedi.
TÜRES’in hedeflerine de değinen Başkan Bingöl, “En son, 20-30 yıldır süregelen müzik telifi sorununu Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un öncülüğünde çözüme kavuşturduk. Kısa vadede kalifiye eleman sorununu çözmek ve KDV yükünü hafifletmek için çalışıyoruz. Uzun vadede ise Türkiye’nin yeme-içme kültürünü tüm dünyaya tanıtarak gastronomi turizminin genel turizm gelirindeki payını artırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
