DOLAR 34,2811 0.46%
GBP 44,7541 0.77%
EURO 37,2189 0.42%
ALTIN 2.988,961,19
BIST 8.972,79-0,33%
BITCOIN 23242481.14787%
ETH 900130.60772%
İstanbul
12°

PARÇALI AZ BULUTLU

Pakistan aradığı enerjiyi yatırımcıda bulacak

Pakistan aradığı enerjiyi yatırımcıda bulacak

Kalabalık nüfusu ve enerji altyapısındaki sorunlarla Pakistan, yabancı yatırımcı için oldukça fazla iş birliği fırsatı barındırıyor. Pakistan tarafından da son zamanlarda yabancı yatırımcıya dış ticaret çağrıları artmış durumda. Bu sebeple Pakistan ekonomisini ve olası iş birliklerinin Türkiye’ye yansımasını DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Atilla Demir Yerlikaya’ya sorduk. Yerlikaya, iki ülke arasında öngörülen iş birlikleri konusunda oldukça umutlu görünüyor.

12/10/2024 15:03

Pakistan, 246 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık dokuzuncu ülkesi olarak listede yerini alıyor. 1947 yılında Hindistan’dan ayrılarak bağımsızlığına kavuşan ülke, ekonomik ve siyasi anlamda kendini toparlayabilmek için uzun uğraşlar veriyor. Bugün dünyanın 42. büyük ekonomisi olarak karşımıza çıkan Pakistan’ın temel ihraç ürünleri olarak tekstil malzemeleri, pamuk, deri ve pirinci görüyoruz. Gelelim ülkenin başlıca ithalat kalemlerine… Petrol ürünleri, makineler ve telekomünikasyon cihazları ithal eden Pakistan’ın ithalat gerçekleştirdiği ülkeler arasında Suudi Arabistan, Çin, BAE ve Kuveyt yer alıyor. Bununla birlikte Pakistan, pazar erişimini genişletmek isteyen Türk şirketleri için çekici bir yatırım teklifi sunuyor. Ülkenin geniş nüfusu, büyüyen orta sınıf ve çok genç bir nüfus ile birleştiğinde, kârlı bir iç pazar ortaya çıkıyor. Pazar potansiyelinin ötesinde, Pakistan; tarım, yer altı kaynakları ve enerji gibi pek çok zenginliğe sahip. Bu kaynaklar katma değerli üretim ve ihracat için kullanılmaya müsait.

İçinde bulunduğu güvenlik durumu nedeniyle yabancı yatırımları ülkeye çekmekte zorlanan Pakistan’da, son yıllarda iş ortamında iyileşmeler görülse de bürokratik engeller, altyapı sıkıntıları ve enerji eksiklikleri gibi zorlukların tamamen sona erdiğini söyleyemeyiz. Mamafih, hükümetin ekonomik reformlara ve yatırımcı dostu politikalara olan bağlılığı, geleceğe yönelik olumlu bir görünüm veriyor. Pakistan’ın iç yapısını değerlendiren DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Atilla Demir Yerlikaya, “İnşaat, altyapı, enerji, gıda ve hızlı tüketim malları (FMCG) gibi sektörlere odaklanan Türk şirketlerin, Pakistan’da çekici fırsatlar bulabileceğini düşünüyorum” diyor.

KAZAN-KAZAN ORTAKLIĞI

Türkiye ve Pakistan’ın daha yakın bir diplomatik ve ekonomik ortaklıkta birleşmesinin, her iki ülke için de altyapı ve enerjide iş birliğinin yanı sıra ticaretin kolaylaştırılması gibi önemli fırsatlar da sunduğunu dile getiren DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Atilla Demir Yerlikaya, “Tarihsel olarak iç içe geçmiş bu iki ülkenin iş birliğinin, bölgede yeni bir başarı hikâyesi oluşturma potansiyeline sahip olduğuna yürekten inanıyorum” diyor ve iki ülke arasındaki iktisadi tamamlayıcılığın, iş birliği için de geniş bir alan sunduğunu söylüyor. Öte yandan iki ülke için de belli başlı zorluklar olmasına rağmen potansiyel faydaların büyük olduğunu ifade eden Yerlikaya, “Ortak önceliklerin ele alınması ve ekonomik tamamlayıcılıklardan yararlanılmasıyla iki ülke, bölgesel istikrar ve refaha katkıda bulunan kazan-kazan temelinde bir ortaklık oluşturabilir” dedi. İki ülke için de belli başlı zorluklar olmasına rağmen potansiyel faydaların büyük olduğunu ifade eden Yerlikaya, “Ortak önceliklerin ele alınması ve ekonomik tamamlayıcılıklardan yararlanılmasıyla iki ülke, bölgesel istikrar ve refaha katkıda bulunan kazan-kazan temelinde bir ortaklık oluşturabilir” dedi.

“EKONOMİK İLİŞKİLER UMUT VERİCİ”

Hazır giyim sektörü, Pakistan ekonomisinin önemli bir dayanağını oluştururken, ülkenin diğer alanlarda da büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Yerlikaya, Pakistan’ın geniş ekilebilir arazisi ve iklimiyle tarımın, katma değerli ihracat için büyük fırsatlar sunduğunu belirtiyor. Öte yandan Yerlikaya, Pakistan’da büyüyen nitelikli yetenek havuzunun varlığıyla bilişim sektörünün, ekonomik büyümenin ana itici güçlerinden biri olarak ortaya çıkma potansiyeli olduğunu söylüyor. Türkiye’nin, Pakistan’ı ekonomik ve jeopolitik açıdan büyük öneme sahip stratejik bir ortak olarak gördüğünü dile getiren Başkan, konuşmasına şu sözlerle devam ediyor: “İki ülke, derin köklere sahip tarihsel, kültürel ve dini bağları paylaşıyor ve bu durum iş birliği için güçlü bir temel oluşturuyor. Türkiye ile Pakistan arasındaki ekonomik ilişkilerinin geleceği umut verici görünüyor. Artan ticaret, yatırım ve ortak girişimler, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin hem genişlemesine hem de derinleşmesine hizmet edecektir. Altyapı, madencilik, enerji, savunma ve tarım gibi sektörlerin ilerleyen dönemde artan bir ivme ile büyümesi hiç de şaşırtıcı olmamalı.”

“ORTAK BİR ZEMİN BULUNABİLİR”

Küresel düzeydeki ekonomik ve siyasi faktörlerin girift yapısı ve etkileşimi, ülkeler arası ilişkileri de kaçınılmaz olarak etkiliyor. Ekonomik durgunluk dönemlerinin, ticaret hacimlerinin azalmasına, yatırım akışlarının düşmesine sebep olabileceğine ve projelerin uygulanmasında zorluklara yol açabileceğine odaklanan Yerlikaya, “Buna karşılık küresel ekonomide normalleşme, dezenflasyon ve bunu müteakip genişleme ekonomik iş birliğimiz için de elverişli koşullar oluşturabilir” şeklinde konuştu. Kayda değer bir diğer hususun ise jeopolitik gerilimler, çatışmalar ve küresel güç dengesindeki değişiklikler nedeniyle maruz kalınacak belirsizlikler olacağını kaydeden Başkan, bu çerçevede iki ülke arasındaki olası iş birliği alanlarını şu şekilde anlattı: “Bunu demişken tamamıyla karamsar bir tablo çizmiş olmayalım, Türkiye-Pakistan ilişkilerinin onlarca yıldır bilfiil içinde olan biri olarak paylaşılan zorlukların daha yakın iş birliği için bir katalizör olarak hizmet edebileceğini de unutmamak gerekir diye düşünüyorum. Örneğin, her iki ülke de gıda güvenliği, enerji krizi veya iklim değişikliği gibi konularda ortak bir zemin bulabilir. Birlikte çalışarak, küresel kargaşanın olumsuz etkilerini hafifletebilir ve direncimizi artırabiliriz.”

İŞ FORUMLARI DİYALOG ALANLARI SUNUYOR

Türkiye-Pakistan İş Forumları’nın, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini teşvik etmek açısından değerli platformlar olduğuna işaret eden Yerlikaya, her iki iş dünyasını da DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi’nin etkinliklerine ve organizasyonlarına aktif olarak katılmaya davet ediyor. İlk olarak iş forumlarının; iş dünyası liderlerinin potansiyel ortaklar, müşteriler ve yatırımcılarla bağlantı kurmasını sağlayarak bir iş ağı oluşturma fırsatını barındırdığını dile getiren Yerlikaya, ikinci olarak ise yerel pazara dair bilgilerin, endüstri trendlerinin ve iyi uygulama örneklerinin paylaşımı mevcut ve potansiyel tüm aktörler için kolay kolay bulamayacakları bir kaynak vazifesi gördüğünü vurguluyor ve devam ediyor: “Şunu da gururla ifade edeyim ki “ticari diplomasi” şiarıyla çıkılan bu yol ve oluşturulan bu ortam haliyle her iki ülkedeki yatırım ortamını ve mevcut fırsatları sergileyerek ekonomik iş birliğimizin artmasına da katkıda bulunuyor.”

PAKİSTAN YALNIZCA PAZAR DEĞİL, STRATEJİK BİR ORTAK

DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı olarak, ticaretin karşılıklı artmasını ve iki ülkenin arasındaki bağlara yakışır hale gelmesini çok önemsediğinin altını çizen Yerlikaya, “İkili yatırımlar yoluyla derinleşecek ekonomik ilişkilerin çok daha kalıcı ve sürdürülebilir olacağına inanıyorum. Burada, Türk şirketlerini Pakistan’ın sadece bir pazar değil, uzun vadeli büyüme için stratejik bir ortak olduğuna ikna etmekten bahsediyoruz. Doğrudan yabancı yatırım (FDI) söz konusu olduğunda, bu sadece kazanç elde etmeyi değil; istihdam oluşturma, teknoloji transferi ve ekonomik kalkınma gibi kavramları da beraberinde getiriyor” diyerek sözlerini noktaladı.

En az 10 karakter gerekli