DOLAR 40,2383 0.09%
GBP 54,3346 0.09%
EURO 47,0492 -0.11%
ALTIN 4.348,140,32
BIST 10.358,460,26%
BITCOIN 47868581.46136%
ETH 1193930.92635%
İstanbul
31°

AÇIK

İletişimin DNA’sı dönüşüyor!

İletişimin DNA’sı dönüşüyor!

İletişim dünyası, teknolojinin baş döndürücü hızıyla yeniden şekillenirken, köklü iletişim ajansları bu dönüşüme nasıl ayak uyduruyor? Message İletişim Ajans Başkanı Taçnur Atasir Aydın, yapay zeka ve dijitalleşmenin getirdiği yenilikleri, insan ve değer odaklı bir yaklaşımla harmanlayarak sektörün geleceğine ışık tutuyor.

26/06/2025 16:58
İletişimin DNA’sı dönüşüyor!

Günümüz dünyasında iletişim, her zamankinden daha hızlı, daha çeşitli ve daha karmaşık bir hal alıyor. Dijitalleşme, yapay zekâ ve sanal gerçeklik gibi teknolojiler, bir zamanlar sadece hayal gücümüzü zorlayan kavramlar olmaktan çıkıp, sektörün DNA’sını baştan yazıyor. Peki, bu baş döndürücü dönüşümün ortasında, köklü bir iletişim ajansı olan Message İletişim, değişimin rüzgarlarına nasıl direniyor ve geleceği nasıl şekillendiriyor. İşte Taçnur Atasir Aydın’ın perspektifinden iletişimin sırları…

İletişimin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Yapay zekâ, sanal gerçeklik gibi teknolojilerin iletişim sektörüne etkileri neler olacak ve Message İletişim olarak bu yeniliklere nasıl adapte olmayı planlıyorsunuz?

İletişimin geleceğini sadece teknolojik gelişmelerle değil, aynı zamanda insan ve değer temelli bir dönüşümle birlikte okumak gerekiyor. Dijitalleşmenin bir getirisi olarak yapay zekâ, artırılmış gerçeklik veya veri analitiği gibi araçlar, iletişimin dinamiklerini önemli ölçüde etkiliyor. Diğer yandan sürdürülebilirlik, etik, toplumsal fayda gibi kavramlar da iletişimin geleceğinde önemli roller oynuyor.

“İLETİŞİMİN GELECEĞİ SADECE TEKNOLOJİDE DEĞİL”

İletişimin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Yapay zekâ, sanal gerçeklik gibi teknolojilerin iletişim sektörüne etkileri neler olacak ve Message İletişim olarak bu yeniliklere nasıl adapte olmayı planlıyorsunuz?

İletişimin geleceğini yalnızca teknolojik gelişmelerle değil, insan ve değer temelli bir dönüşümle birlikte okumak gerekiyor. Dijitalleşmenin bir getirisi olarak yapay zekâ, artırılmış gerçeklik veya veri analitiği gibi araçlar iletişimin dinamiklerini önemli ölçüde etkiliyor. Diğer yandan sürdürülebilirlik, etik, toplumsal fayda gibi kavramlar da iletişimin geleceğinde önemli roller oynuyor. Alanında köklü bir şirket olan Message İletişim olarak teknolojik değişimi uygulamaya alıyoruz ve bu da ajans olarak bizim verimimizi artırıyor. Ancak bu araçları, öngörüleriniz ve yaratıcılığınızla harmanlamazsanız, iletişimin gerçek etkisini yakalayamazsınız. Bu yüzden biz teknolojiyi sadece hız değil, anlam üreten bir yardımcı olarak konumlandırıyoruz.

Geleneksel iletişim metotlarından dijital ağırlıklı bir ekosisteme geçiş sürecinde, bir iletişim ajansının DNA’sında ve iş yapış biçimlerinde ne gibi köklü değişiklikler yaşandı?

Yaşanan bu değişimi sadece dijitalleşme olarak yorumlamak yetersiz kalır. Bu dönüşüm dijitalleşmeyle birlikte daha çok empati kurulması gereken, daha sorumlu ve daha değer odaklı bir iletişim kültürüne geçiş olduğunu söyleyebiliriz. Bugünün tüketicisi yalnızca bir ürünü değil, bir duruşu ve bir dünya görüşünü satın alıyor. Bu yüzden düşündüğümüz her projede görünürlükten veya ses getirmesinden önce, gerçekten bir anlam taşıyıp taşımadığına odaklanıyoruz. Ajans kültürümüzde ve çalıştığımız markalarda teknoloji kadar insan odağı her zaman önemli olmaya devam ediyor.

İletişimde “mesajın” kendisi mi, yoksa mesajın iletildiği “kanal” mı günümüzde daha belirleyici? Bu denge nasıl kurulmalı?

Aslına bakacak olursak her ikisi de önemli. Ürün ve hizmetler için belirlenen mesajların hedef kitleye ulaşması açısından kanalın rasyonel ve tüm bileşenler göz önüne alınarak belirlenmesi gerekir. Ancak burada mesajınız da büyük öneme sahip. Doğru mesaj, doğru hedef kitle için; doğru kanalların kullanımı diyebiliriz buna. İşte tam da burada içerik belirlemenin önemi ortaya çıkıyor. İçeriği zayıf bir mesajınızı hangi kanalı kullanırsanız kullanın verim elde edemezsiniz. Bunun için bizler önceliğimizi içerik üzerine kurgularız. Güçlü mesajlar vermek ve hedef kitlenin gözünde imajımızı sağlam kılmak amacını taşırız.

Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı projesi, Message İletişim’in imza attığı önemli başarılardan biri. Bu projeyle elde ettiğiniz başarıyı ve bunun ajansınız için anlamını bizimle paylaşır mısınız?

Bu yıl 13’üncüsünü geride bıraktık. Geriye dönüp baktığımda gerçekten ne kadar büyük bir yol kat ettiğimizi görüyorum. Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un memleketi için bir şeyler yapma arzusundan kaynaklanan bir fikrin bugün nerelere ulaştığını görmek beni ve ekip arkadaşlarımı gururlandırıyor. Çünkü bu karnaval Türkiye’nin ilk ve tek karnavalı oldu. Artık dünyada da biliniyor. Özellikle karnavalın düzenlendiği günlerde Adana sokaklarını görmelisiniz. O kadar mutlu oluyoruz ki… İnsanlar gülüyor, eğleniyor ve ekonomi canlanıyor. Yola çıkarken buralara ulaşmayı hayal ediyorduk. Hiçbir karşılık beklemeden yaptığımız bu iş ajansımızın iftihar kaynaklarından biri oldu.

Sosyal medyanın yükselişi, markaların hedef kitleleriyle kurduğu diyaloğu, itibar yönetimini ve kriz iletişimini nasıl dönüştürdü? Bu alanda ajansınızın karşılaştığı en büyük zorluklar ve fırsatlar neler?

Sosyal medya, iletişim dünyasını herkes için daha ulaşılabilir hale getirdi. Bu aslında ilk etapta iletişimi kolaylaştırıyor gibi görünse de, aslında çok daha fazla zorluğu beraberinde getiriyor. Her gün ve her saniye çok fazla iletişim yaşanırken bu yoğun gündem içerisinde vermek istediğiniz mesaj, doğru kitleye ulaştırma kaygısı yaşayabiliyorsunuz. Krizler ve fırsatlar, anlık ve çok yönlü olarak gelişebiliyor.

 


En az 10 karakter gerekli