Türkiye’de toplumsal fayda odaklı önemli çalışmalar yapılıyor. Ama öyle esaslı bir proje var ki; işte o da gençlerimiz için bir umut vadediyor. Hem de sürdürülebilir ve ölçülebilir etki oluşturan bir umut. 2015 yılında ‘Esas Sosyal Fırsat Eşitliği Sağlar’ mottosuyla Esas Sosyal tarafından hayata geçirilen, “İlk Fırsat”, “İngilizce Fırsatım” ve “Mezun Programları” ile işverenler tarafından daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden mezun olan gençlerin fırsat eşitliğine kavuşmasına vesile olunuyor.
Esas Sosyal Fırsat Eşitliği Sağlar’ mottosuyla hayata geçirilen Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat, Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım ve Mezun Programları ile işverenlerce daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden mezun gençlerin; iş hayatına daha öz güvenli, donanımlı ve sorumluluk sahibi bireyler olarak adım atmalarını amaçlıyor. Şöyle ki; üniversiteden mezun olan öğrenci tüm masrafları Esas Sosyal tarafından karşılanacak şekilde bir yıl için belirlenen bir STK’de iş hayatına başlıyor. Bir yıllık süre zarfında söz konusu öğrenci hem iş hayatına dair tecrübe kazanıyor hem de hayata dair sosyal donatılarla bezeniyor…. Çalışmaların en güzel yanı ise programlardan mezun olan gençlerle bağların hiç kopmuyor olması.
Esas Sosyal hayata geçirdiği bu anlamlı projelerle ‘Gençlere Fırsat Geleceğe Yatırım’ diyerek çıkılan bu yolda 4 bin kişilik güçlü ve paylaşan bir ekosistem oluşturmuş.
• Söz konusu programlar çerçevesinde 50 Kurumsal Destekçi ve 44 STK genç istihdamında fırsat eşitliği sağlamak amacıyla bir araya gelmiş…
• Eğitimli genç işsizlik için geliştirilen çözüm modelleri ile 81 ilden, 90 üniversiteden, 118 farklı bölümden genç çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık çatısı altında fırsatlarla buluşturuldu.
• Esas Sosyal’in şimdiye kadar hayatlarına dokunduğu gençlerin yüzde 75’i kadınlardan oluşuyor.
Kariyerinin ilk yıllarında genç profesyoneller olarak mezunların gelişimini desteklemeye devam eden Esas Sosyal ekibi, buradan yola çıkarak 2022 yılında Mezun Programı’nı hayata geçirmiş. Çünkü biliyor ki; sürdürülebilir başarı için ekosistemi doğru beslemek çok önemli. Esas Sosyal’in dokunduğu gençler arasında yer alan Çiğdem Ezgi Şen ve Süheyla Mercan bugün zamanında mucize olduklarını düşündükleri bir dünyanın tam da ortasında yaşıyor. Üstelik ayakları yere sağlam basan, gelecekten umutlu ve de gelecek vadeden zihinler olarak…
Oluşturdukları sosyal etkiyi sürdürülebilir kılmayı ve daha çok gence dokunarak hikâyelerini geliştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı; “Bu projelerle önümüzdeki dönemlerde daha fazla gence ulaşacağımıza inanıyoruz. Geleceğimiz olan gençlere fırsat verilmesi, iş mülakatlarına çağırılması, staj yaparak deneyim kazanmalarına ve kendilerini geliştirmelerine destek olunması gerekiyor. Bu noktada iş dünyası olarak el ele vererek eğitimli gençlerimizin önündeki engelleri kaldırmalıyız. Gençlerimiz umutlarını yitirmesin. Bu bizim en önemli toplumsal sorumluluğumuz…” diyor. Esas Sosyal’in bu anlamlı projelerini konuşmak için bir araya geldiğimiz Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı bakın daha neler anlatıyor…
Gençlik ve sürdürülebilirlik alanında Esas Sosyal olarak, çalışmalar yapıyorsunuz. Öncelikle nasıl bir misyon ve vizyon ile yola çıktınız, bu vizyonun bugün neresindesiniz?
Biz Esas Holding’de çok farklı alanlarda işler yapıyoruz, ana iş kollarımız var ve bunlardan bir tanesi de sosyal yatırım konumuz. Bu alanda projelerimizi hazırlarken; “Biz bu alandaki çalışmalarımızı diğer işlerimizi yaptığımız gibi yapacağız” dedik. Bu bizim için iştir, bir heves değildir. Diğer işlerimizi yönettiğimiz şekilde yöneterek sürdürülebilir olsun diye çalışacağımızı belirttik. İşimize kâr amaçlı nasıl bakıyorsak toplumsal kâr amaçlı işimize de öyle bakıyoruz. Dolayısıyla biz 2015’te yola çıktık, gençlik dedik, hedefimiz gençlik olsun istedik. Çünkü bu ülkenin geleceği gençlerdir. Ama gençlerimizin sorunları var ve bu sorunlar daha da artıyor. Hal böyle olunca biz de Esas Sosyal’i kurduk. 2015 yılında ‘Gençlere Fırsat Geleceğe Yatırım’ diyerek çıktığımız bu yolda 4 bin kişilik güçlü ve paylaşan bir ekosistem oluşturduk. Özellikle akranları ile eşit fırsatlara erişme şansı olmayan gençlere ulaşmayı hedefledik. Odak noktamız; eğitim yatırımı yapılmış gençlerin ‘umut’lu ve üretken olması. Çünkü umudu olmayan hayal kuramaz, hayal kuramayan da toplumun inkişafına katkıda bulunamaz. Biz de bunun için programlar geliştiriyor ve sürdürülebilir bir şekilde yürütüyoruz.
“Esas Sosyal Fırsat Eşitliği Sağlar” diyerek; gençlere umut veriyor, iyi olma hallerini destekliyor, istihdam edilebilirliklerini artırıyor ve sorumluluk sahibi bireyler olarak kariyerlerine ilk adımı atmalarını sağlıyoruz.
Tüm bunları yaparken el ele vermenin gücüne olan inancımızla özel sektörü, sivil toplumu, iş insanlarını ve akademisyenleri fırsat eşitliği misyonu etrafında bir araya getiriyor ve harekete geçiyoruz. Böylece sürdürülebilir bir toplumsal fayda oluşturuyoruz. İlk Program Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat oldu ve Anadolu’nun daha az bilinen üniversitelerinden gelen gençlerimize iş imkanları sunduk. Ama bu imkanı nerede sunduk? Sivil toplum kuruluşlarında. Sivil toplum kuruluşlarına “Sizin paranız olsa hangi iş pozisyonunu açarsınız?” diye sorduk.
Onlar da özel sektörde karşılığı olan gerçek işler açtılar ve bu gençler sekiz senedir tam kadrolu sivil toplum kuruluşlarında kendi okudukları alanda çalışıyorlar. Kendi üniversitelerinde yapamadıkları network, referans veya eğitim eksikliklerini bizim aracılığımız ile söz konusu STK’larda ediniyorlar. Gençlerin umutlu olması çok önemli. Bu programları yapıyoruz ki, bu gençler başarsın, onları gören gençler daha çok umutlarına sarılsın istiyoruz.
Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat programının ardından gençler için İngilizce fırsatına Hayırlı Sabancı vizyonuyla başladık. Burada üniversitede okuyan öğrencilerimize bir yıl İngilizce eğitimi veriyoruz. Bunun ardından da bütün sistemi bir arada tutacak Mezunlar Programı yapalım dedik ve bu programı da hayata geçirdik. Bütün programlarımız gayet güzel gidiyor. Oluşturduğumuz sistem sayesinde sivil toplu kuruluşları sürekli eleman alıyorlar. Bu sayede sivil toplum kuruluşu zihniyetini de geliştiriyoruz.
Yerelde güçlenmenin önemine de dikkat çeken çalışmalara start verdiniz….
Esas Sosyal olarak oluşturulan sosyal faydanın yerele de yayılması gerektiğine inanıyoruz. Bu bakış açımızdan yola çıkarak Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı ile attığımız yerelleşme adımını büyütmek istiyoruz. Bu yıl İlk Fırsat Programımız kapsamında Anadolu’da faaliyet gösteren STK’ların sayısını artırmayı hedefliyoruz. Genç istihdamında fırsat eşitliği sağlamanın kurumların insan kaynakları politikalarında kalıcılık arz etmesini ve kamuoyunda bu konuda farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Programlarımız kapsamında oluşturduğumuz sinerjinin meyvelerini alıyoruz. Programlardan mezun olan gençlerimizle bağımız hiç kopmuyor. Kariyerinin ilk yıllarında genç profesyoneller olarak mezunlarımızın gelişimini desteklemeye devam ediyoruz. Buradan yola çıkarak 2022 yılında Mezun Programı’nı hayata geçirdik. Sürdürülebilir başarı için ekosistemi doğru beslemek çok önemli…
Bugüne kadar kaç gence dokundunuz? Hayata geçirdiğiniz bütün projeleri dahil edersek bu gençlerin istihdama kazandırılma oranı ne oldu?
Esas Sosyal olarak 900 gence dokunduk bugüne kadar. 600’ü İngilizce fırsatında, 250’si devam ediyor, hepsinin özgeçmişleri güçleniyor. İlk Fırsat programında işsizlik oranı yüzde 0. Programlarımızın ortalamasını aldığımızda ise işsizlik oranı yüzde 7. Özel sektörden teklifler almalarına rağmen programa dahil olan gençlerin yüzde 40’ı STK’larda çalışmaya devam ediyor, Yüzde 86’sı program bitmeden işini buluyor. Biz sürdürülebilir bir şekilde 4 bin kişilik bir ekosistemi temsil ediyoruz. 2016’dan beri programlarımız çerçevesinde misyonumuza inanan 50 Kurumsal Destekçi ve 44 STK’yı genç istihdamında fırsat eşitliği sağlama amacıyla bir araya getirdik.
Burada çok özel bir projeden bahsediyoruz. Söz konusu böyle bir durum olunca hem STK hem de öğrencileri belirlemede önünüzde duran birtakım kriterler olmalı?
Detayına giremeyeceğim ama çok objektif kriterlerimiz var hem gençleri hem de STK seçmede. Belli üniversitelerden olacak, özellikle Anadolu’nun daha az bilinen devlet üniversitelerinden ortalamaları belli bir seviyede olan gençleri bu programa dahil ediyoruz. Kulüplere girmiş çıkmış olacak veya sosyal fayda da bulunmuş olacaklar. STK tarafındaki kriterimiz ise belli sayıda çalışanı olması gerekiyor. Bu yıl 22 Ocak’ta başlattığımız STK seçimleri ay ay sürecek. Buradaki süreyi uzun tutmamız da ilgili STK’yı çok detaylı araştırıyor olmamızdan kaynaklı. Çünkü biz bir genci STK’ya yerleştirdiğimizde iki ay sonra ben gidiyorum dememeli. Bu nedenli öğrenci seçimi gibi STK’ları belirlerken de ince eleyip sık dokuyoruz.
Bu proje ile Anadolu’nun ücra köşelerindeki bir üniversiteden mezun olan öğrencilere fırsat verildiğinde neler yapabileceğinin önünü açıyorsunuz, bu konuda bir öncü kuvvetsiniz aslında….
Evet tam da bahsettiğiniz bu durumu İnsan Kaynakları departmanında çalışan arkadaşlarımıza anlatıyoruz. İnsan Kaynakları departmanımızın birinci görevi, şirketimizin ilerideki başarılı takımını kurmaktır. Burada herkes lider olamaz. Herkes en tepedeki okuldan gelemez. Bilinen üniversitelerden eleman seçmek kolay, riski daha az. Önemli olan oluşturduğumuz takımı çeşitlendirmeniz. Hep aynı havuzdan seçme yaparsanız ekonomi de yaratamazsınız. Fırsat verirseniz ne cevherler çıktığını görebilirsiniz.
Bu projenin toplumsal ve ekonomik fayda tarafıyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Bu ekosistem giderek büyüyor. Gençlerimiz mülakata gittiğinde karşısına iki dönem önceki İlk Fırsatçıyı veya İngilizce Fırsatçıyı görüyor. Dolayısıyla toplumsal olarak birbirlerine kenetleniyorlar. Diğer yandan bir ekol ve aidiyet oluşturduk. Depremde biz bunu gördük mesela. Birbirini tanımayan Esas Sosyalliler birbirlerine yardım ettiler. Bu bizim için çok ama çok kıymetliydi.
Gençler istihdam edilemediklerini söylüyorlar… Ama diğer yandan asgari ücretten işe başlamak istemiyorlar… Bunun üzerine bir de tam zamanlı çalışmak istememeleri eklenince, işler iyice sarpa sarıyor… Gençler işverenden ne istiyor? Bu noktada sizin öğütleriniz ne olacak gençlere?
Benim öğüdüm şu; sabırlı olacaklar ve hayal kuracaklar, hayal kurmadan hiçbir şey olamaz, ama o hayali kurup devam ettirebilmek için önce karnını doyurman lazım ondan sonra yoluna bakmalısın. Gençleri sabırsız buluyorum ve kendilerine de söylüyorum. Bu sabırsızlığın altında da özgüven sorunları var, o sebeple gençlere söylüyorum; “bizim size inandığımızın yarısını siz kendiniz için inanırsanız çok iyi şeyler olur bu ülkede.”
GÜNDEM KORİDORU
21 Kasım 2024