2000’lerin başında kendi gitarını yapmaya başladığını söyleyen Cem Köksal, “Piyasadaki gitarlar ihtiyaçlarımı karşılamıyordu. Sahne şartlarına dayanacak, bana özel hissettirecek bir enstrüman arıyordum ama bulamayınca oturdum, kendim yapmaya başladım. Ne istediğimi en iyi ben biliyordum. Böylece bir müzisyenin gözünden, mühendisliğin dokunuşuyla yeni bir gitar anlayışı doğdu” dedi.
Köksal, profesyonel müzik kariyeri boyunca kendi ürettiği gitarları kullanarak tasarımlarını sürekli geliştirdi. Gitarlarının daha rahat çalınabilir ve daha stabil olması için yıllar boyunca uğraştı. Bu uğraş, klasik elektrik gitarların sınırlarını zorlayan yenilikçi bir anlayışa dönüştü. 2018 yılında girişimciler Bayram Tekçe ve Bahtiyar Balcı’nın da ortaklığıyla Shark Guitars, bir endüstriyel Ar-Ge projesi olarak hayata geçti. “En büyük motivasyonumuz, müzisyenin eline geçen enstrümanın onunla bütünleşmesini sağlamak, onu özgürleştirmekti” ifadelerini kullandı.
“TİTANYUM DAYANIKLILIĞIN, AHŞAP İSE SESİN RUHU”
Shark Guitars’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, yüksek teknoloji ile geleneksel malzemelerin ustaca bir araya getirilmesi. Titanyum ve ahşap gibi iki zıt malzeme, yenilikçi bir tasarımın temelini oluşturuyor. Köksal bu noktada mühendislik detaylarını şöyle anlattı:
“Titanyumu yalnızca gitarın omurgasında değil; tremolo sisteminde, sap bağlantılarında, üst eşikte ve kontrol düğmelerinde bile kullanıyoruz. Bu malzeme hafif, dayanıklı, paslanmaz ve istediğiniz renge girebiliyor. Ahşap ise sesin ruhu. Titanyum dayanıklılığı, ahşap ise karakteri veriyor. Bu sayede gitar sapı ömür boyu eğilmiyor, bükülmüyor ve rezonans kalitesini kaybetmiyor.”
Bu kadar hassas üretim için özel olarak CNC tezgâhlarıyla donatılmış bir altyapı kurduklarını belirten Köksal, sıradan bir gitar üretimi yapmadıklarını yüksek hassasiyetli bir mühendislik süreci yürüttüklerini belirtti.
YÜZDE YÜZ YERLİ ÜRETİM
Shark Guitars’ın tüm üretim süreci Türkiye’de yerli imkânlarla gerçekleştiriliyor. Bu durum, markaya sadece teknik değil, ekonomik anlamda da önemli bir katma değer sağlıyor. Köksal, “Ham maddeden bitmiş gitara kadar tüm süreci tesis içinde yürütüyoruz. Kilogram başına ihracat değerimiz 1500 Dolar seviyesinde. Bu, yüksek teknolojiyle neler başarabileceğimizin açık göstergesi. Hem döviz girdisi hem de Türkiye’nin küresel prestiji açısından önemli bir iş yapıyoruz” diyor.
MÜZİSYENLERDEN GELEN GERİ BİLDİRİM TASARIMI ŞEKİLLENDİRİYOR
Uluslararası fuarlarda ve birebir görüşmelerde profesyonel müzisyenlerden gelen geri bildirimler, Shark Guitars’ın gelişiminde kritik rol oynuyor. Köksal, bu süreci ilişkin ise şunları anlatıyor; “NAMM ve Guitar Summit gibi etkinliklerde dünyaca ünlü müzisyenlerle buluşuyoruz. Onlardan gelen her yorum, tasarımlarımızı daha iyi hâle getiriyor. Bir müzisyen ‘şurayı biraz inceltin’ dediğinde, ertesi gün o değişiklik test aşamasında oluyor.”
Şu anda doğrudan müşteriye (direct-to-customer) online satış modeliyle dünyanın her yerine ürün gönderebildiklerini belirten Köksal, klasik gitar pazarında alışkanlıklarla mücadele ettiklerini vurgulayarak, “Ürünümüz modüler bir yapıya sahip. Bu farklılık, kullanıcıya büyük avantajlar sağlıyor ama ilk etapta bu yeniliği anlatmak zaman alabiliyor. Alışıldık tasarımlardan farklıyız. Ama bir kere eline alan müzisyen farkı hissediyor” şeklinde konuştu.
GİTARIN ÖTESİNE GEÇEN BİR MARKA
Shark Guitars’ın hedefi yalnızca gitar üretmek değil. Köksal, markanın gelecek vizyonunu şöyle özetliyor:
“Önümüzdeki 5 yılda Shark’ı global premium segmentte lider bir marka hâline getirmek istiyoruz. Yeni 7 ve 8 telli elektro gitarlar, bas gitarlar, pedal ve ses teknolojileri üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca ‘Ocean Environment’ adını verdiğimiz modüler sistemimize başka markalar da ilgi gösteriyor. Shark, sadece enstrüman değil; mühendislik ve teknoloji ihraç eden bir platform olacak.”
GENÇLERİ MÜHENDİSLİĞE VE ÜRETİME TEŞVİK ETMEMİZ LAZIM”
Köksal’a göre Türkiye’nin müzik endüstrisinde global ölçekte daha fazla söz sahibi olması için üretim ve inovasyon kültürünün gelişmesi gerekiyor. Bu kapsamda atılması gereken adımlara değinen Cem Köksal, “Gençleri sanayiye, mühendisliğe, üretime teşvik etmemiz lazım. Devletin bu alanlarda Ar-Ge yatırımlarını desteklemesi ve müzik enstrümanı üretimini stratejik olarak görmesi şart. Çünkü bu sadece bir sektör değil, kültürel ve ekonomik bir güç” dedi.
Köksal, gitar gibi niş bir pazarda global başarı hedefleyen girişimcilere ne gibi tavsiyeler verirsiniz sorusuna ise şu yanıtı vererek konuşmasını tamamladı; “Yenilikçi ama fonksiyonel olun. Sadece güzel değil, işe yarayan şeyler üretin. Müzisyenin gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anlayın. Ve bunu profesyonelce yönetin. Hayal kurun ama mühendislikle. Gitar bir tutkudur, ama onu küresel ölçekte taşıyan şey akılcı planlamadır.”
