Avrupa’da Türk medyası, son yıllarda oldukça hızlı bir gelişme göstererek önemli bir yere sahip oldu. Türk dizileri, filmleri ve reklamları Avrupa’da giderek daha fazla ilgi görüyor. Bu da Türk medyasına olan ilgiyi artırıyor. Bu röportajda, Aziz Kartal Ergür ile Adler Medya’nın kuruluş hikâyesini, Avrupa’daki Türk medyasının durumunu konuştuk.
Avrupa’daki Türk medyası, son yıllarda oldukça hızlı bir gelişme gösteriyor. Adler Medya da Avrupa pazarında markasını büyütmek ve daha etkin olmak isteyen birçok şirkete çözüm ortaklığı sunan bir medya kuruluşu olarak karşımıza çıkıyor… Adler Medya’nın kuruluş hikâyesini ve bugüne kadarki gelişimini anlatabilir misiniz?
İş hayatına 1993 yılında Show TV’de başladım. Burada program müdürlüğü ve genel müdürlük asistanlığı yaptıktan sonra 1996 yılında Kanal D’ye transfer oldum ve orada Avrupalı Türklere yönelik Euro D kanalını kurdum ve 10 yıl aralıksız genel müdürlüğünü yürüttüm. Daha sonra 2006 yılında ATV kanalına transfer oldum ve burada ATV Avrupa genel müdürlüğü görevini üç yıl boyunca yaptım. TMSF’nin ATV’nin yönetimini aldıktan yaklaşık 6 ay sonra ayrılarak Avrupa maceram başladı. Adler Media, Düsseldorf’da kuruldu. Neden Düsseldorf derseniz; NRW eyaleti hem Türklerin en yoğun yaşadığı, hem de ekonomik açıdan Almanya’nın en yoğun istihdamının olduğu bir eyalet. Bununla birlikte aklınıza gelebilecek tüm büyük Türkiye kökenli Alman şirketlerin de bulunduğu bir lokasyon.
Avrupa’da Türk medyasının yeri nedir?
Avrupalı Türklere yönelik yapılan TV yayınları genellikle Türkiye’deki ana yayın çatıları üzerine Avrupalı Türklere yönelik programlar ile şekillenmektedir. Bunların içinde tek istisna Kanal Avrupa’dır. Diğer yandan teknolojinin gelişmesi ve yeni nesilde Türkçe okuma yazma oranının düşmesi daha çok görsel medyayı tercih etmelerinden dolayı yazılı basında çok ciddi kan kaybına uğramıştır. Lokal birkaç kişinin gayretleri ile ayakta kalmaya çalışmaktadırlar. Tüm dünyada ciddi bir Türk dizi fırtınası esmektedir. Dünyanın dizi ihraç eden üçüncü ülkesiyiz. 2023 yılında bir milyar Dolar’ın üzerinde bir ihracat geliri oluştu. Tüm dünya Türk dizilerini izlerken Avrupalı Türklerin dizi izlemediğini düşünmek büyük bir hata olur. Bu yüzden Avrupa kanalları buradaki Türklerin yakından takip ettiği ve memleket hasretini giderdiği birer mecralardır. Avrupa TV kanalları, Avrupalı Türklere ulaşmak için en iyi mecradır. Hem geniş kitlelere ulaşması hem kişi başı erişim maliyetinin çok düşük olması en büyük etkendir. Önümüzdeki dönemde de televizyon Avrupalı Türkler arasında cazibesini artırarak koruyacaktır.
Avrupa’da Türk medya ajansları olarak etkin olabilmek için neler yapılmalı?
Avrupa’da Türk medya ajansı diyebileceğimiz şirketler aslında bir elin parmakları ile sınırlı sayıda. Birçok kişinin ana işi bu değil maalesef. Ana işi ajanslık olan çok az sayıda şirket var. Bununla birlikte tek taraflı ajansın istemesinin yanında reklam verecek şirketin de kampanya yapmanın, iletişim çalışmasının öneminin farkında olması gerekiyor. Sonuç olarak şu bir gerçek; kampanyalar hem markanın pazardaki imajını kuvvetlendiriyor hem de pazardaki satış oranlarını artırıyor. Ezcümle hem markaların hem de ajansların birlikte el ele vererek bu imkânı en iyi şekilde kullanmaları Avrupalı Türkler için de buradaki şirketler içinde çok büyük fayda sağlayacaktır.
