İstanbul’un ticari gayrimenkul piyasası, 2026’ya yaklaşırken arz ve talep dengelerinde keskin bir kırılma noktasına ilerliyor. Yeni ofis üretiminin uzun süredir düşük seyretmesi, şirketlerin hızlanan yerleşim ve erişim beklentileriyle birleşince piyasada belirgin bir arz açığı oluştu. Bu tablo, şehirdeki ofis tercihlerini operasyonel verimlilik ve zaman yönetimi eksenine kaydırıyor. Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, şirketlerin artık uzun süren inşaat süreçleri yerine, işlerine kesintisiz devam edebilecekleri “hazır teslim” projelere odaklandığını vurguluyor.
ARZ DARALMASI VE HIZLANAN TALEP DENGELERİ DEĞİŞTİRİYOR
İstanbul’un ticari gayrimenkul ekosisteminde belirgin bir güç kayması yaşanıyor. Şirketlerin ekiplerini bir araya toplama ve maliyetlerini daha verimli yönetme arzusu, sınırlı seçeneklerle karşılaşıyor. Bu dönüşüm, ofis tercihlerinin yalnızca metrekare ya da kira bedeli üzerinden değil; ulaşım akslarına yakınlık ve hızlı devreye alınabilirlik gibi stratejik kriterler üzerinden değerlendirilmesine yol açıyor. Ali Emre Bilgiç, özellikle ulaşım hatlarına yakın projelerin ciddi bir rekabet avantajı sağladığını ve hazır teslim projelerin 2026 ve sonrasının ihtiyaçlarına cevap veren en güvenli liman olduğunu ifade ediyor.
DOLULUK ORANLARI SON 12 YILIN ZİRVESİNDE
Piyasa verileri, İstanbul’daki modern ofis arzının tarihsel dip seviyelerde olduğunu kanıtlıyor. Cushman & Wakefield verilerine göre, şehirdeki A sınıfı ofis stoku yaklaşık 7,1 milyon m² seviyesinde seyretmesine rağmen, merkezi lokasyonlardaki doluluk oranları %90’a yaklaşarak son 12 yılın en yüksek bandına çıktı. Yeni proje başlangıçlarının azalması ve talebin metro hatları gibi ulaşım akslarında yoğunlaşması, İstanbul’u 2026’ya doğru derinleşen bir arz kriziyle karşı karşıya bırakıyor.
İSTİHDAM VE EKONOMİK DEĞER ODAKLI PROJELER
Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, İstanbul’daki arz daralmasının doğru zamanda doğru projeyle piyasaya çıkmanın önemini artırdığını belirterek, “AKTIM Çarşı & Ofis projemizi planladığımız şekilde tamamlayarak yatırımcılara teslim ettik. Merkezi konumu, metroya yakınlığı, düşük işletme maliyetleri ve hemen kullanıma hazır altyapısıyla proje, İstanbul’da hazır teslim ticari gayrimenkulün ne kadar güçlü bir karşılık bulduğunu bize bir kez daha gösterdi. Bu ilgi, yeni dönemin beklentilerini de net şekilde ortaya koyuyor. Şimdi erişilebilir bölgelerde, ticari potansiyeli yüksek yeni araziler için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bilgiçler Yapı olarak ticari gayrimenkul yatırımlarımıza aynı kararlılıkla devam edecek, arzın daraldığı bu dönemde nitelikli projeler üretmeyi sürdüreceğiz.” dedi.
2026’NIN OFİS ROTASI: ERİŞİM VE VERİMLİLİK
Gelecek dönemin ofis tercihlerinde ana belirleyici unsurlar; erişim gücü, düşük işletme maliyeti ve hızlı taşınabilirlik olacak. Şirketlerin yatırım stratejilerini bu arz-talep makasına göre şekillendireceği 2026 yılında, nitelikli ve hazır ticari alanların üretilmesi kritik önem taşıyor. Bilgiçler Yapı, bu potansiyeli değerlendirmek üzere erişilebilir bölgelerde ticari potansiyeli yüksek yeni arazi arayışlarını sürdürürken, bölgesel ekonomiye sürdürülebilir katkı sağlayan projelere odaklanmaya devam ediyor.
