DOLAR 34,2950 0.51%
GBP 44,7796 0.82%
EURO 37,2426 0.49%
ALTIN 2.987,421,14
BIST 8.945,20-0,63%
BITCOIN 23213051.5777%
ETH 899181.27142%
İstanbul
14°

PARÇALI BULUTLU

Lenfödem belirtilen tedavide rehabilitasyonun önemi

Lenfödem belirtilen tedavide rehabilitasyonun önemi

26/09/2024 22:08

Lenfödem, kronik bir durum olarak yaşam kalitesini derinden etkileyebilen, ancak farkındalık eksikliği nedeniyle sıklıkla göz ardı edilen bir hastalıktır. Bu nedenle erken teşhis ve uygun tedavi büyük önem taşır. Bizde bu konuya dikkat çekmek üzere; Türkiye Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ayla Akbal ile bir araya gelerek, Lenfödem hastalığının tanımı, teşhisi ve tedavi süreci üzerine derinlemesine bir röportaj gerçekleştirdik.

Lenfödem, tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen ve kronikleşebilen bir hastalık. Bu röportajda, lenfödemin nasıl oluştuğunu, hangi belirtilerle kendini gösterdiğini ve tedavi sürecinde hangi adımların atılması gerektiğini doktorumuzdan dinledik. Ayrıca, lenfödemli hastaların günlük yaşamlarında nelere dikkat etmeleri gerektiğine dair değerli ipuçları da bulabileceksiniz.

Lenfödem nedir ve nasıl ortaya çıkar? Lenfödemin oluşmasındaki risk faktörleri nelerdir?

Lenfatik dolaşım sistemi, lenf sıvısı, lenf damarları, lenf bezleri ve lenfatik organlardan oluşan bir sistemdir. Bu sistem vücudumuzdaki sıvı dengesini sağlamak, vücut sıvılarını yabancı maddelerden temizlemek ve bağışıklık sistemimizi düzenlemekle görevli; tüm vücudumuzu ağ gibi saran bir sistemdir. Bu dolaşım sisteminde herhangi bir hasar meydana gelmesi veya doğuştan gelen bir bozukluk durumunda dolaşım aksar ve lenf sıvısı çoğunlukla kol ve bacaklarda olmak üzere vücudun çeşitli yerlerinde birikir. Bu duruma “lenfödem” adı verilir. Lenfödemin oluşmasına sebep olabilecek birçok risk faktörü bulunmaktadır. En yaygınlarından biri de meme kanseri sonrası kolda lenfödem gelişmesidir. Enfeksiyon, kronik kalp ve damar hastalıkları, obezite ve kalıtımsal faktörler diğer risk faktörlerine örnek olarak gösterilebilir.

Lenfödemin evreleri nelerdir?

Lenfödem kronik olarak ve evre evre ilerleyen bir hastalıktır. İlk evresinde belirgin bir şişlik görülmez ancak lenfatik sistemde aksama belirtileri olabilir. Evre (0) olarak geçen bu evrede hastalık genellikle tanı konulabilir halde değildir. İkinci evrede (Evre 1) istirahatle azalan ve çoğunlukla gün sonu ortaya çıkan şişlikler meydana gelir. Şiş bölgeye bastırıldığında iz kalabilir. Üçüncü evrede (Evre 2) şişlik istirahatle geçmez. Ciltte sertleşme ve kalınlaşma görülebilir. Cilt hassaslaşır, kurur ve enfeksiyona açık hale gelir. Son evre olan dördüncü evrede (Evre 3) şişlik şiddetli ve kalıcıdır. Ciltte kalınlaşma ve sertleşmenin yanı sıra tırnak ve dokularda mantar enfeksiyonu, renk değişikliği ve yaralar oluşabilir.

Lenfödem teşhisi nasıl konulur?

Lenfödem de erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Teşhis koymak için en önemli bilgiler hasta öyküsü ve klinik bulgular aracılığıyla elde edilir. Semptomların başlangıcı, ciltteki değişiklikler gibi ilişkili belirtiler, varsa hastalık ve cerrahi öyküsü, aile öyküsü teşhis için önem teşkil eder. Bunların yanında, etkilenmiş uzvun veya uzuvların çevre ölçümleri, hasta öyküsüyle alakalı bir şişlik görüntüsü, etkilenmiş taraf ve etkilenmemiş taraf arası çevre ölçümü 2 cm’den büyük olması lenfödem teşhisinin konmasını kolaylaştırır. Teşhis için lenfosintigrafi, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), Doppler Ultrasonografi (Doppler USG) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) gibi ek görüntülenme yöntemleri kullanılabilir.

LENFÖDEM TEDAVİSİ KİŞİYE ÖZEL OLMALI

Lenfödem tedavisi nasıl olmalıdır? Hangi durumlarda cerrahi tedaviye başvurulur?

Teşhis konduktan sonra vakit kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır. Lenfödemde tedavi kişiye özel olmalı ve bir uzman gözetiminde uygulanmalıdır. Tedavideki hedefler şişliği azaltmak, fonksiyon ve hareketliliği korumak, enfeksiyon gibi komplikasyonları önlemek ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Tedavi; konservatif ve cerrahi olarak ikiye ayrılmaktadır. Konservatif tedavi; lenfödem tedavisinde en etkili yöntem olarak kabul edilen kompleks boşaltıcı fizyoterapi uygulamalarını içerir. Kompleks boşaltıcı fizyoterapi (KBF); manuel lenf drenajı, cilt bakımı, kompresyon terapisi ve egzersiz gibi yöntemlerden oluşmaktadır. Lenfödemde kullanılan cerrahi uygulama, görüntüleme yöntemlerinden yararlanılarak hastanın durumuna göre uzman hekim tarafından şekillendirilir. Cerrahi uygulamalara genellikle daha ileri seviye lenfödem vakalarında başvurulur.

Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi (KBF) nedir ve lenfödem tedavisinde nasıl bir rol oynar?

KBF iki aşamada uygulanmaktadır. İlk aşamada hasta lenfödem alanında bilgili bir fizyoterapist tarafından haftada en az 5 gün boyunca tedaviye alınır. Hastanın durumuna göre bu aşama 4-6 hafta kadar sürebilir. Hastanın etkilenmiş uzuv veya uzuvlarında açık bir yara varsa öncelikle mutlaka yara bakımı yapılmalıdır. Yara tedavi edilmeden diğer yöntemler uygulanmaz. Açık yara yoksa veya yara tedavisi sonrasında Manuel Lenf Drenajıyla tedaviye devam edilir. Manuel lenf drenajı ise; çeşitli teknikler kullanılarak hafif basınçta, yavaş ve ritmik hareketlerle uygulanır. Burada amaç lenf sisteminin doğal çalışma şekli taklit edilerek lenf sıvısının vücutta daha iyi hareket etmesini sağlamaktır. Drenaj sonrasında; eğer gerekli görülüyorsa bandajlama uygulaması yapılır. Bandajlamada kısa çekişli bandajlar ve bandajların alt katmanında hastanın cildini tahriş etmemesi için pamuklu özel destek materyalleri kullanılır. Bu aşamada aynı zamanda hastaya bu tedavi sonrası yapması gereken; kendi kendine drenaj, bandaj, cilt bakımı, egzersiz ve dikkat edilecek noktalar hakkında eğitim verilir. İkinci aşamaya geçilmesinde en önemli kriter genellikle etkilenmiş uzuvların çevre ölçümlerinin en az 2 haftadır değişmemesi veya etkilenmiş ve etkilenmemiş uzuvların arası çevre ölçüm farkının 2 cm altına düşmesidir. İkinci aşamada hasta kendisinden özel ölçüm alınarak hazırlanan bası giysisini gün içinde giymeye başlar. Bası giysisini ömrü boyunca giymesi gerekir. Bunun yanı sıra ilk aşamada öğrendiği kendi kendine drenaj, cilt bakımı, egzersiz gibi yöntemleri kendi uygular.

“LENFÖDEM ÖMÜR BOYU DEVAM EDEN BİR HASTALIKTIR”

Hastaların günlük yaşamlarında hangi önlemleri alması gerekir?

Lenfödem, genellikle ömür boyu devam eden ve bu nedenle sürekli olarak kontrol altında tutulması gereken tekrarlama olasılığı yüksek bir hastalıktır. Bu sebeple hasta uyarıları mutlaka dikkate almalı, tedavisini ve tedavi sona erdikten sonra kişisel görevlerini aksatmamalıdır. 3 veya 6 aylık periyotlarda kontrole gitmeli, bası giysisinde deformasyon olduysa yenisini temin etmeli, kendi kendine drenaj, cilt bakımı ve egzersizlerini aksatmadan yapmalıdır. Sonuç olarak, lenfödem tedavisinin bitişi, hastanın durumuna ve tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak kişiselleştirilir. Lenfödemin tam olarak iyileşmesi genellikle mümkün olmasa da etkili bir yönetim ve semptom kontrolü ile yaşam kalitesi önemli ölçüde iyileştirilebilir.

 

En az 10 karakter gerekli