Yapay zekâ (Al), teknolojinin hızla geliştiği 21’inci yüzyılda hayatımızın merkezine yerleşiyor. Google gibi büyük teknoloji şirketleri, yapay zekâ alanında önemli projeler ve araştırmalar yürütüyor. Dergimizin bu sayısında, Google’ın en son yeniliklerini ve yapay zekâyı etik açıdan nasıl ele aldığını inceleyeceğiz.
Google, yapay zekâ alanında yaptığı önemli projelerle sektöre liderlik etmeye çalışıyor. Gemini ve Veo gibi yeni ürünlerle geleceği şekillendirmeyi hedefliyor. Biz de bu konu üzerine Google’ın sunduğu yeni ürünleri, gelecek hedeflerini, araştırmalarını ve projelerini mercek altına aldık. Bu konuya ek olarak herkesin merak ettiği, Google’ın yapay zekâ uygulamalarını etik açıdan nasıl ele aldığı ve veri gizliliği ile güvenlik konusunda hangi önlemlere başvurduğunu da Google Türkiye CMO’su Serkan Girgin ile konuştuk…
YAPAY ZEKÂ HAYATIN TAM İÇİNDE
Google’ın, yapay zekâ alanında üstlendiği rolü ve projeleri ile araştırmaları hakkında bilgi veren Serkan Girgin, mümkün olduğunca insanların hayatlarını kolaylaştırmak adına çalışmalar yapıldığının altını çizdi. Yapay zekânın temel ve dönüştürücü bir teknoloji olduğuna inandığını dile getiren Girgin, “Bu teknolojinin, insan emeğinin yer aldığı hemen hemen her alanda insanlara ve topluma fayda sağlama kapasitesi sayesinde önemli avantajlar sunacağına inanıyoruz. Bu konuda yaptığımız araştırma ve geliştirmelerden hareketle altyapımız, araçlarımız, ürünlerimiz ve hizmetlerimiz aracılığıyla insanlara yardımcı olmayı ve topluma fayda sağlamayı hedefleyerek çığır açan yenilikleri gerçek dünyaya getiriyoruz” dedi.
Girgin, Google’ı kullanan herkesin farkında olmadan yapay zekâyı kullandığını söyleyerek, “Örneğin, haritaların size en hızlı veya yakıt tasarruflu rotayı vermesine ya da Google Aramanın aradığınızı bulmasına yardımcı olan şey budur. Yapay zekâ kullanarak mümkün olduğunca çok insanın hayatını iyileştiren araçlar geliştirmeye devam ediyoruz. Cesur ve sorumlu bir şekilde, sunmaya odaklandığımız yapay zekâ destekli yeniliklerin faydalı, ilgi çekici olduğuna ve insanların yaşamlarına yardımcı olma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz” dedi ve yapay zekânın aslında hayatın tam içinde olduğuna dikkat çekti.
GEMİNİ 1.5 PRO’DA 35’TEN FAZLA DİL VAR
Çok modlu yapay zekâ modeli olan Gemini’nin kullanıldığı alanlardan ve sunduğu fırsatlardan bahseden Girgin, Gemini’nin; metin, görüntü, ses, video ve kodlama dilleri de dahil olmak üzere farklı türdeki bilgileri genelleştirip sorunsuz bir şekilde anlayabileceği, çalışabileceği ve birleştirebileceğini söyledi. Ayrıca Gemini’nin, mobil cihazlardan veri merkezlerine kadar her şeyde verimli bir şekilde çalışabilen, şimdiye kadar ki en esnek model olduğuna dikkat çekti.
Gemini sürümüyle ortak çalışılabilmesi için daha uzun bir bağlam penceresi, yeni veri analizleri, daha fazla Google uygulamasına bağlantı ve daha fazla özelleştirilebilir seçenek gibi çeşitli güncellemeler yaptıklarını vurgulayan Girgin, konuşmasına şöyle devam etti: “Son olarak en son modelimiz Gemini 1.5 Pro’yu Gemini Advanced abonelerine sunduk. Gemini 1.5 Pro, son kullanıcıya açık chat botlar içinde en uzun bağlam penceresi olan ve 1 milyon parçadan başlayan genişletilmiş bağlam penceresi de dahil en son teknik yenilikleri getiriyor. Bu kadar uzun bir bağlam penceresi, Gemini Advanced’in birden fazla büyük belgeyi toplamda 1.500 sayfaya kadar dosyaları anlamlandırabileceği veya 100 e-postayı özetleyebileceği anlamına geliyor. Yakında bir saatlik video içeriklerini veya 30.000’den fazla satıra sahip kod tabanlarını da işleyebilecek. Gemini 1.5 Pro, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 150’den fazla ülkede, 35’ten fazla dilde Gemini Advanced abonelerine sunuldu.”
Gemini ailesinin en yeni modeli olan 1.5 Flash ile ilgili bilgiler de veren Girgin, “Gemini ailesinin en yeni modeli 1.5 Flash, API ile kullanılan diğer modellerin de en hızlısı. Yüksek hacimli ve sık tekrar eden görevler için optimize[1]dir. Uzun bağlam penceresinde eşsiz çalışmasına ek olarak maliyet açısından daha verimlidir. 1.5 Pro’ya nazaran daha hafif bir model olmasına rağmen geniş veri üzerinde çok formatlı mantık yürütme kapasitesine sahiptir. 1.5 Flash; özet çıkarma, sohbet uygulamaları, görüntü ve videonun yazıya çevrilmesi, uzun belge ve tablolardan veri çıkarma ve benzer birçok görevde üst düzey performans sergiler. ‘Damıtma’ adını verdiğimiz süreç sayesinde temel bilgi ve beceriler büyük modellerden daha küçük ve etkin modellere aktarılıyor” dedi.
Yakın zamanda Türkiye’de kullanıma açılması beklenen Google’ın video tabanlı ürünü Veo hakkında bilgiler veren Girgin, “Veo doğal dil ve görsel semantik anlayışa sahiptir ve kullanıcının yaratıcı vizyonunu yakından temsil eden videolar üretebilir; daha uzun istemlerde ayrıntıları doğru şe kilde işleyebilir ve tonu yakalayabilir. Model, aynı zamanda hızlandırılmış çekim veya havadan manzara çekimleri gibi sinematik terimleri de anlayarak benzeri görülmemiş düzeyde yaratıcı kontrol sağlar. Tutarlı görüntüler oluşturarak, insanlar, hayvanlar ve nesneler çekimlerde gerçekçi bir şekilde hareket eder. Hikâye anlatıcının kreatif sürecini Veo’nun en iyi şekilde nasıl destekleyebileceğini keşfetmek için film yapımcılarını ve içerik üreticileri model ile denemeler yapmaya davet ediyoruz. Bu iş birlikleri aynı zamanda içerik üreticilerin geliştirme sürecinde söz sahibi olmalarını sağlamak için teknolojilerimizi tasarlama, oluşturma ve dağıtma şeklimizi geliştirmemize de yardımcı oluyor” şeklinde konuştu.
“HER KONUDA ADİL OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Yapay zekâ uygulamalarını etik açıdan ele alırken altı ilke belirlediklerini vurgulayan Girgin, sosyal faydanın, önyargıdan kaçınmanın, güvenliğin, hesap verebilirliğin, gizliliğin ve bilimsel mükemmelliğin olmazsa olmazları olduğunu vurguladı. Girgin sözlerine şöyle devam etti: “Bu ilkeler, önyargılardan kaçınmamıza, güvenlik için titizlikle test etmemize, gizliliği öncelikli tutarak tasarımlar yapmamıza ve teknolojiyi insanlar tarafından sorgulanabilir kılmamıza yardımcı oluyor. Yapay zekâ sistemlerini adil olması açısından test ederek belirli ürünlerin bağımsız insan hakları değerlendirmelerini yapıyoruz.”
Google’ın, yapay zekâ geliştirme ekibi şöyle oluşuyor:
Günlük Operasyon ve İlk Değerlendirme Ekibi: Bu ekip, AI teknolojisinin sorumlu bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması için çalışır. Ekipte; kullanıcı deneyimi araştırmacıları, sosyal bilimciler, etik uzmanları, insan hakları uzmanları, politika ve gizlilik danışmanları ile hukuk uzmanları bulunur. Bu çeşitlilik, farklı perspektiflerin ve disiplinlerin bir araya gelmesini sağlayarak daha kapsamlı bir değerlendirme yapılmasına olanak tanır.
Uzmanlar Grubu: Alphabet bünyesindeki farklı disiplinlerden gelen kıdemli uzmanlar, AI teknolojisinin teknik, işlevsel ve uygulama alanlarındaki uzmanlıklarıyla sürece katkıda bulunur. Bu sayede yapay zekânın farklı alanlardaki etkileri ve potansiyeli daha iyi anlaşılır.
Üst Düzey Yöneticiler Kurulu: AI alanındaki en karmaşık ve zorlu sorunları ele alan bu konsey, birden fazla ürünü ve teknolojiyi etkileyen kararları verir. Konsey, AI’ın etik ve güvenli bir şekilde kullanılması için önemli bir rol oynar.
