DOLAR 34,2950 0.51%
GBP 44,7796 0.82%
EURO 37,2426 0.49%
ALTIN 2.987,421,14
BIST 8.945,20-0,63%
BITCOIN 23213051.5777%
ETH 899181.27142%
İstanbul
14°

PARÇALI BULUTLU

Doğru zamanda doğru yatırım yaptı keçi sütünde zirveye çıktı

Doğru zamanda doğru yatırım yaptı keçi sütünde zirveye çıktı

26/07/2024 16:20

Türkiye’nin tarım ve hayvancılık sektöründe daha güçlü olması gerektiği inancından yola çıkarak keçi sütü çiftliği kurmaya karar veren Funda Baltalı, doğru zamanda doğru yatırım yapanlardan. Üretime dayalı sanayilere inanan bir girişimci olarak yola çıkan Baltalı, ürün yelpazelerinde hiçbir katkı ve koruyucu kullanılmayan, tamamı yüzde 100 keçi sütünden üretilen ürünlerle, hem ülkemizi hem de dünyayı keçi sütünün faydalarıyla buluşturuyor.

Keçi sütü, anne sütüne en yakın süt olarak biliniyor. Sindirimi kolay, laktoz oranı düşük ve alerjik reaksiyon riski daha az. Baltalı Gıda Kurucusu Funda Özer Baltalı da bu eşsiz sütten yola çıkarak hem ülkemizi hem de dünyayı keçi sütünün faydalarıyla buluşturmayı hedefliyor. Funda Özer Baltalı, babasından kalan emaneti, Seferihisar’da yeni bir hayata dönüştürerek Türkiye’de keçi sütü üretimini ve tüketimini artırmak için büyük bir mücadele veriyor. Emekli bir doktor olan babası, tarıma dayalı bir iş kurmak istemiş ancak bu girişimde başarılı olamamış. Babasını kaybetmesinin ardından çiftliği devralan Baltalı, kararlılığı ve girişimci ruhuyla bu çiftliği bambaşka bir hale dönüştürmeyi başarmış. Şu anda yıllık 3 milyon 600 bin litrelik bir üretim kapasitesine sahip olan Baltalı Gıda, bu kapasiteyi sürdürülebilir bir şekilde büyütmeyi hedefliyor.

Çiftliği kurma hikâyesi nasıl başladı?

Seferihisar’daki çiftlik babamın projesiydi. Doktor olan babam emekli olduğunda her fani Türk emeklisi gibi ‘bir yer alayım tarıma dayalı bir şey yapayım’ diyerek Seferihisar’da küçük bir arazi almıştı. Bilmediğiniz bir işe girmeyeceksiniz. Bu işlere beyaz yakalıların, doktorların, devlet memurlarının girmemesinin nedeni de budur zaten. Babam çiftlik için çok uğraştı fakat başarılı olamadı. Sonrasında kalp krizi geçirince bana o yeri bıraktı, “kızım sen al buraya bak ne istiyorsan yap” diyerek. Daha sonra bu çiftliği kurmaya karar verdim.

“İHRACAT CİDDİ BİR İŞ, SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI”

Şu anda ne kadarlık bir üretim kapasitesiyle devam ediyorsunuz? İhracat yapıyor musunuz?

Bizim her zaman aşağı yukarı yıllık 3 milyon 600 bin litrelik bir kapasitemiz var, bu kapasiteye de hep bağlı kalıyoruz çünkü Türkiye’deki bir takım ekonomik parametrelerde devamlılık olmadığı için çok risk almak istemiyoruz. Mesela onlarca çiftlik, onlarca süt işletmesi, keçi üstünde inek üstünde ya da gıda da birçok şirket maalesef bu büyüme yolunda heba olup gittiler. Büyümenin önü arkası önemli, planlıyorsunuz ama Türkiye’deki planlar bazen çok uymuyor. İhracatımıza tereyağı üretimiyle başladık. İlk tereyağı üretimine Fransa’da alerjisi olan bir çocuğun annesi, ‘çocuğuma pasta yapamıyorum’ dediği için başladım. Oradan da tereyağı üretimine geçtim. Önceleri kimse duymadığı için keçi tereyağımızdan almıyordu. Fakat daha sonra bize İsrail’den, İspanya’dan büyük talepler gelmeye başladı. 2022’de çok büyük miktarda keçi tereyağı ihraç ettik ama bir yasak geldi. İlk başladığım zaman Azerbaycan’a ihracat yaptım. Sonrasında tereyağı ihracatına yasak geldi. İyi ki de yasak geldi çünkü biz taahhütlerimizi yerine getiremeyecektik. İç piyasada da pazar çok hızlı büyüdü. Bu kurlardan dolayı da tabii ki makas biraz açıldı. Bize sürekli Avrupa’dan, Hindistan’dan, Çin’den talep geliyor. İhracat ciddi bir iş, sürdürülebilir olması lazım. Bu anlamda sürekliliği olabilecek pazarlarla yola devam etmek ihracatta son derece önemli.

“BİZ BAŞLATANA KADAR KEÇİ SÜTÜ TÜKETİMİ YOKTU”

Neden keçi sütü tüketmeliyiz? Türkiye’de keçi sütü tüketiminde oranlar ne durumda?

Keçi sütünün vücutta parçalanma hızı diğer süt ürünlerine göre farklı. Kullandığınız, tükettiğiniz sütün ya da sütün yağının vücudunuzda kalma ihtimali çok daha düşük. Laktoz miktarı vücudunuzda daha tolere edilebilir. Değerleri olarak anne sütüne en yakın ürün keçi sütüdür ve bir o kadar da hazmı kolayladır. Bir de tabii ki keçi çok doğal bir hayvan. Bir şeyi en doğal hali ile tüketince vücudunuza da faydası o kadar fazla olur. Ama tabii ki bunu tüketip tüketmemekte genelde doktorların tavsiyesi çok etkili oluyor. Çünkü doktorlar keçi sütünü tavsiye ediyorlar. Türkiye’de keçi sütü tüketimi biz başlatana kadar yoktu. Şimdilerde yüzde 1 buçuk civarında ama bu oran çok hızlı büyüyebilir. Yüzde 1 buçuk bile çok ciddi bir rakamdır.

Türkiye’de uygulanan hayvancılık politikalarıyla ilgili neler düşünüyorsunuz? Sizin üretiminizi ve satışlarınızı sekteye uğratan şeyler var mı?

Yerli üreticinin korunabilmesi için Fransa gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinde perakende yasası vardır. Perakende yasası da KOBİ belgesi olan üreticilerin paralarının ne şekilde ödeneceğini yasaya bağlar. Türkiye’de bu düzenleme çok yeni yapıldı ve yılbaşından itibaren geçerli olacak. Siz bir KOBİ’yseniz ve bir üretim yapıyorsanız, raf ömrü 30 günden kısa olan ürünlerde 30 gün içinde, 30 günü aşan ürünlerde 45 gün içerisinde firmanızın büyüklüğüne bakılmaksızın size paranızı ödemek zorundalar. Bu çok önemli bir uygulama ve sektörde birçok insana faydası olacak. Özellikle hayvancılık anlamında baktığınız zaman Türkiye’de hayvancılıkla ilgili çok sayıda düzenleme yapılıyor ama maalesef bunlar popülist birtakım durumların ötesine geçemiyor. Ben Türkiye’de bazı teşviklerin çok fazla olduğunu, bunların küçültülmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki versinler ama fayda sağlasın. Bulunduğumuz alanda güven konusu da kritik bir başlık. Tüketici tarafında güven ikliminin oluşturulması, yaptığınız işin sürdürülebilirliğ açısından önemli. Güven iklimi ile birlikte ortaya çıkan süreklilik zinciri sizi başarıya götürecek basamaklardan bir tanesidir. Bugün üretim yapıp, yarın yapamıyorsanız bu işler ilerlemiyor. Yaptığımız iş doğası gereği uzun solukludur ve sabır ister.

 

 

En az 10 karakter gerekli