Türkiye’de birçok sektör dijital dönüşüme yatırım yapmakta ve bu durum yazılım taleplerini artırmaktadır. Özellikle e-ticaret, fintech ve sağlık sektörlerindeki büyüme, yazılım sektörüne de yansımakta. Türkiye’deki yazılım şirketleri, küresel pazarda da önemli bir yere sahip. Birçok yerel yazılım şirketi, ürünlerini ve hizmetlerini yurt dışına ihraç ediyor. Bu ihracatlarda pay sahibi olan bilişim ve yazılım sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Yazılımcılar Federasyonu (TÜYAFED) Genel Başkanı Mustafa Çalış ile sektörün Türkiye ve Avrupa’daki geleceğini konuştuk.
“Sanayi endüstrisi olarak Avrupa bizim önümüzde, ancak bizler de Avrupa’nın arkasından geliyoruz” diyor Türkiye Yazılımcılar Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Çalış ve ekliyor; “Avrupa aslında Türkiye pazarı açısından önemli bir merkez, Türkiye, ihracat yaptıkları ülkelerin başında geliyor. Avrupa’ da şöyle bir artımız var, birçok Türk vatandaşımız yaşıyor. Bununla birlikte ülke olarak özellikle son üç yılda yazılım sektöründe 50 bine yakın göç verdik. Sadece yazılım alanında da vermedik bu göçü. Tabii bu kadar insan kaybetmek Türkiye’nin sanayisine de olumsuz olarak yansıdı. Bizim Almanya merkezli federasyonumuzun Berlin’de bir şubesi var ve bizler de şu an Avrupa’nın 27 ülkesiyle temas halindeyiz. Oradaki kurumlarımızla koordinasyon içerisindeyiz. Şu an federasyon olarak uluslararası bir projemiz var ve Avrupa’yı bu proje özelinde değerlendiriyoruz. Kodbank ve kod stock projesi, Türkiye’deki üniversitelerle uluslararası üniversitelerin gençlerini bir araya getirecek büyük bir proje.” Projenin amacını ise şu şekilde anlatıyor Çalış; “Türkiye’nin gençleriyle Avrupa’nın gençlerini bir platform üzerinde bir araya getirmek ve orada eşit bir şekilde kodlama yapmalarını sağlamak. Avrupa’daki gençlerin bizim ülkemizin gençleriyle bir beyin fırtınası yaparak birbirlerini yazılım kodlamasında üst seviyeye çıkarmaları hedefleniyor ve aynı zamanda da Türkiye’nin bu projeyle beraber bir start-up merkezi haline gelmesi hedefleniyor. Tüm bunlara paralel olarak protokol yaptığımız üniversiteyi bu projeye dahil etmiş oluyoruz. Burada bizim hedefimiz Türkiye’yi bir start-up merkezi haline getirmek. Bu sayede gençlerimiz de hem okuyup hem de çalışma şansına sahip oluyorlar. Sonuç olarak bu sayede hem bilgiler hem de kültürler birleşiyor. Her şey eğitimden geçiyor, biz de burada eğitimi çok önemsiyoruz. Tabii ki bununla beraber Avrupa’da bizim birçok noktada derneklerle iş birliği protokolümüz var ve ihracat noktasında biz Türkiye ile Avrupa arasında bir köprü kurmuş durumdayız. Almanya üzerinden bu operasyonu yönetiyoruz. Burada büyük bir pazar var ve o pazarı da değerlendirmek gerekiyor.” İŞ
İNSANLARI PROJELERE DESTEK VERMELİ
Avrupa ülkelerinde çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığını ve onların da bağlı olduğu kuruluşların olduğu belirten Mustafa Çalış, “Bunlardan birisi UID dediğimiz Almanya merkezli bir birlik. Bu birliğin koordinatörlüğünü yapan İsa Tekil aynı zamanda TÜYAFED Avrupa Koordinatörü, bu sebeple diyalog kanallarımız her zaman açık. Aynı zamanda Almanya merkezli Avrupa Futbol Federasyonumuz var ve bu federasyonun teşkilat başkanı olan Sedat Başkanımız aynı zamanda Avrupa TÜYAFED başkanımızdır. Bunun yanında Erasmus projelerini yürüten Tuncay Başkanımız bizim Almanya temsilcimizdir. Bir de Belçika’da televizyon kanalı sahibi olan bir Türk vatandaşımız var, o da bizim Belçika temsilcimiz. Biz zaten yazılım anlamında Avrupa’da önemli bir markayız. Yazılımları yine Türk mühendisleri yapıyor, çünkü 1970’lerden itibaren çok sayıda mavi yaka ve beyaz yaka göçü verdik.
Fakat ibre tersine dönmeye başladı, mesela Togg fabrikasının başına Mercedes’in en önemli personellerinden birini transfer ettik. Bunlar bu açıdan önemli adımlar, Tabii ki biz Avrupa’ya gitmesinler demiyoruz, gitsinler ama giden geri gelsin ve bilgilerini kendi ülkemiz vatandaşlarına aktarsınlar, ancak bu sayede ilerleme kaydedebiliriz” dedi. 2 Mart’ta düzenlenen Uluslararası Teknoloji ve Yazılım Zirvesi hakkında bilgi veren Mustafa Çalış şöyle bir mesaj iletti; “burada çok sayıda start-up var, iş insanlarımız bu projelere destek versinler. Bu durum Türkiye ekonomisini kalkındırmak açısından çok büyük bir önem arz ediyor. Şu an bu sektör 1 trilyon Dolarlık bir hacme doğru gidiyor ve yazılım sektörü dünyada en önemli unsur haline gelmiş durumda. Bu anlamda biz bu etkinliğin çalışmalarını aylar öncesinden başlattık. 6-7 aylık bir çalışmadan bahsediyoruz.”
ÜLKEMİZE KATKI SUNACAK HER TÜRLÜ OLUŞUMA KAPIMIZ AÇIK
Türkiye’nin birçok üyesiyle temas halinde olduklarını ifade eden Mustafa Çalış, “25 ülkede temsilciliklerimizi açmış durumdayız ve bu temsilcilik sayımızı da 2025 yılına kadar 100 ülkeye çıkarmayı hedefliyoruz. Buradan da sizin aracılığınızla bu duyuruyu da yapmak isterim, ülkemize katkı sunacak her türlü oluşuma kapımız açık. Şu an Türkiye’ de çok ciddi anlamda yazılım ve teknoloji şirketi var, bu şirketlerimizin önünü açmak gerekiyor. Aslında bu durum Avrupa için de diğer dünya ülkeleri için de önemli bir fırsat. Bir dönem Çin ucuz mal sattığı için rağbet gören bir ülkeydi, şimdilerde ise para birimimizin değer kaybetmesiyle birlikte ürünlerimizin de kaliteli olması sebebiyle bu pazarda bizim de önemli bir yerimiz oluşmaya başladı. Buradan Avrupa’daki vatandaşlarımız için de ayrıca şunu söyleyelim; distribütörlük almak istedikleri noktada 5000’e yakın üyemizle destek vermeye hazırız.
Biz burada ülkemizin ihracatını artırmak istiyoruz ve bu alandaki çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor. Bizim hedefimiz yazılım ihracatında Türkiye’yi ilk 10 ekonomi arasına taşımak. Çünkü dünyada söz sahibi olmak istiyorsak yazılım en önemli sektörlerin başında geliyor. Şu an yazılımın olmadığı sektör neredeyse yok denecek kadar az ve bu sebepten biz bu konuyu çok önemsiyoruz. Bugün bir yazılım yazarak milyon Dolarlar kazanmak mümkün. Size bu anlamda bir başarı hikâyesi de anlatmak isterim; 1938 yılında 26 Dolarlık bir sermayeyle kurulmuş Samsung firması 1960’lı yıllarda siyah beyaz televizyonlara giriş yapıyor ve şu an Güney Kore’nin kişi başı gayrisafi milli hasılası 35 bin Dolara yaklaştı. Yani 26 Dolarlık bir şirket ülkenin kaderini değiştirebiliyor. Ülke olarak bu alanda yükselmekten başka çaremiz yok. Biz de devletimizi destekleme açısından yazılım sektöründe köprü olmak için hedeflerimizi buraya doğru yönelttik. Amacımız bu noktaya ulaşmak. Biz sadece yazılım değil aynı zamanda bilişimi de kapsayan bir federasyon olduğumuz için bir çatı kuruluşuz. O yüzden bu kuruluşumuzun hakkını vermek açısından Türkiye ile dünya arasında bir köprü kurmaya ve sektör birliğini sağlamaya çalışıyoruz. Burada da kamu, sanayi, STK, akademi entegrasyonu önemli bir konu ve bu anlamda da çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. 18 tane komite başkanlığı, 200’e yakın grup başkanlığı ve büyüyen bir yapıyla beraber işlerimize devam ediyoruz” dedi.
