Nasıl marka oldular? İşte onların başarı hikâyeleri

Evet, ekonomi yayıncılığına yeni açılımlar getirmek hedefiyle yola çıktı Türkiye’de İş Dünyası dergisi. Yürüdüğümüz yolda bu temelin üzerine bir taş daha ekleyerek uzun zamandır üzerinde çalıştığımız “Mahkeme Sohbetleri”ni hayata geçirdik. Ve buluşmanın ilki öyle konuşmalara sahne oldu ki; “iş dünyasına fayda” mottomuzun gereğini de bir anlamda yerine getirmiş olduk aslında. Meğerse “Dijitalleşmede Markalaşma ve Patent Yönetimi” konusunda anlatılması gereken ne de çok şey varmış. Gelin şimdi bu buluşmanın detaylarını anlatalım sizlere…

Destek Patent iş birliği ile gerçekleşen buluşmanın ilkini kadim semt Galata’da yer alan Mahkeme Lokantası’nda gerçekleştirdik. Büyüsüne kapılmaktan kendimizi zorla alıkoyduğumuz Mahkeme Lokantası bugüne kadar önemli toplantılara da ev sahipliği yapmış…

“Dijitalleşmede Markalaşma ve Patent Yönetimi” başlığı ile 14 Haziran Çarşamba akşamı start verdiğimiz buluşmada iş dünyasından önemli isimler bizlere eşlik etti. Kimler yoktu ki; Türkiye Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) çiçeği burnunda Yönetim Kurulu Üyesi ve Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, Türkiye’de erkek giyimi denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Kiğılı’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilal Suerdem, markanın kurumsal iletişim yüzü Burhan Denizli, Sultanlar Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Yıldız ve Almanya’nın önemli bir kamu kurumu olan NRW.Global Business Türkiye Temsilcilik Müdürü Dr. Adem Akkaya gibi isimler aynı masa etrafında toplandı.

“40 YILDIR MARKALARIN YANINDAYIZ”

Toplantının açılış konuşmasını yapan Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, Türkiye’nin katma değerli üretime ihtiyaç duyduğunu söyleyerek, “Türkiye’nin gerçekten ihtiyacı olan nokta da burası. Türkiye daha çok katma değerli ürünler üreterek daha yüksek fiyattan ihracat sağlayabilir. Böylelikle Türkiye'nin ihracat rakamları da artacaktır. Onun için bu akşamki sohbet her bir firma için son derece değerli. Destek Patent olarak biz 40 yıldan bu yana yaptığımız çalışmalarla firmaların markalaşmaları yönünde ön ayak olabilecek çalışmalar gerçekleştirdik ve bunu yapmaya da devam ediyoruz. Markalalaşmanın önemli bir ayağı olan patent konusu bunların başında geliyor” dedi.

“Teknolojinin gelişmesi ve dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte birçok kurum ve sektör yeni kavramlarla tanıştı. Teknolojik olarak geride kalma kaygısı ve dijital evreni keşfetme arzusu, “metaverse” gibi konuların önem kazanmasını sağlıyor. Bugün birçok kurum metaverse konusunda yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor ve bu ilgilerini marka başvurularında da görüyoruz. Ne mutlu ki, dijitalleşmeyle birlikte sınai haklar da hizmet sektöründen sanayiye, bankacılık ve finanstan oyun sektörüne kadar birçok alanda kendisine yer bulmaya başladı” diyen iş insanı, önümüzde gidecek çok daha uzun bir yol olduğuna dikkat çekiyor.

“STK’LAR BENİM İÇİN BİR ÇİÇEK”

İTO, MÜSİAD, BTM, savunma ve havacılık, TÜRES, ARTİAD, DEİK Rusya-Irak temsilciği gibi yaklaşık 30'a yakın STK’da aktif olarak görev alan Sultanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Yıldız’ın bitmek bilmeyen enerjisi masada oturan herkesi kendine hayran bıraktı. Kendisine de bazen, “Nasıl bu kadar STK’yla uğraşabiliyorsun?” sorusunu geldiğini söyleyen Yıldız, bu konuyla ilgili şöyle bir benzetme yapıyor; “Türkiye'nin en pahalı balı Anzer Balı. Anzer Balı’nın yetiştiği yer olan Ayder’in özelliği şu: orada 600 tane farklı endemik bitki var. Arı oradaki endemik bitkilerden istifade ederek en kaliteli balı üretiyor. İşte STK’lar da aslında bir çiçek. Her bir STK’da o kadar güzel fikirler üretiliyor ki, ben de kendimi arı gibi görüyorum. Arı gibi dolaşıyorum olabildiği ölçüde bilgi alışverişi yapmaya çalışıyorum.”

Mücahit Yıldız, bu sene 78’inci yılını kutlayan Sultanlar Holding’in üçüncü kuşak temsilcisi… Şu an çatısı altında 20’yi aşkın şirketi toplayan Yıldız, ağırlıklı olarak hızlı tüketim sektörüne yani perakendeye yönelik çalışmalar yapıyor. Örneğin şu an hepimizin kullandığı ve yediği Kenton markasıyla (kartma tozları, puding, krem şanti gibi…) gıda ürünlerini tüketiciyle buluşturuyor. Sultanlar Holding’in en önemli özelliklerinden biri ise tüketiciye sunmuş olduğu ürünlerin plastik ambalajını da kendisi üretiyor olması. Tabii ki bunlarla kısıtlı değil Sultanlar Holding’in yaptıkları. Keza Holding, makine üretim konusunda da önemli işlerin altına imza atıyor. Bu alandaki namını ülke sınırlarının dışına taşıyan firma, 100’ü aşkın ülkeye makine ihracatı gerçekleştiriyor.

BIRAKSALAR KALIPHANEDE YATACAK

Mücahit Yıldız’ın ardından söz alan Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer de firmasından bahsetti. Küçük ev aletleri alanında 1962 yılında kurulmuş bir firmanın ikinci nesil yöneticisi Senur Akın Biçer. Sektöre kendi merakından kaynaklı kalıphanede başlamış ve Biçer’in yaklaşık olarak 35 yıllık sanayi tecrübesi mevcut. Üretime olan tutkusunu ise; “Bıraksalar... kalıphanede yatıp kalkacağım” diyerek özetliyor. Babası, başarılı sanayiciye 2011 yılında firmasını emanet ettiğinde, Avcılar’da 30 bin metrekarelik bir alanda üretim çalışmalarını yürütüyormuş Arnica.

Bugün gelinen noktada 40 bin metrekarelik alanda çalışmalarını sürdüren Senur Akın Biçer, Tarsus'ta da ikinci fabrikasını kurdu. Şimdilerde ise üçüncü üretim tesisini Çankırı'da açmayı planlayan Biçer’in bu bölgeyi tercih etmesinde Çankırı Organize Sanayi Bölgesi’nin teşvik bölgesi kapsamında yer alması etkili olmuş. Keza iş insanı artık İstanbul’da üretim yapmanın bir lüks olduğunu düşünenlerden…

BİÇER’İN BİR HAYALİ VAR

Arnica denildiğinde herkesin aklına pelesenk olmuş bir reklam sloganıdır “Arnicam benim”.

Senur Akın Biçer’in kalıbını çıkarıp piyasaya sunmuş olduğu birçok küçük ev aleti var ve hepsinin üzerinde ayrı bir alın teri ve inovatif fikir yatıyor.

Ürün skalasında yer alan robot süpürgenin yapılma fikri ise eşi ile gittiği Çin seyahatinde ortaya çıkmış. Bu seyahat sırasında gezdikleri bir fabrikada bu cihazın örneğini gören Biçer, “Bir motor fabrikasına gittik, bir baktık motor değişmiş; hem küçülmüş hem de ucuzlamış. Ve orada böyle bir işe girilir diyerek, akıllı robotu imal etme yönündeki ilk düşüncemizi de filizlendirmiş olduk” diyor.

Senur Akın Biçer sözlerini sürdürürken Mahkeme Lokantası’nın Kurucusu Mehmet Selim Akgül giriverdi içeri. Biçer’in o hiçbir zaman yüzünden eksik etmediği tebüssüm Akgül’ün de dikkatini çekti. “Hanımefendinin yüzü o kadar güzel bir enerji saçıyor ki, Arnica reklamlarının bizi neden bu kadar mutlu ettiğini şimdi anladım” cümlesi Senur Akın Biçer’in yüzündeki o pozitif enerjiyi tüm katılımcıların yüzüne taşıdı.

Akgül’den sonra söze kaldığı yerden devam eden Senur Akın Biçer’in bizimle paylaştığı bir hayali var: “Ben Türkiye'deki sanayiye o kadar güveniyorum ki. Bizdeki o istek, o heyecan, o pratiklik hiç kimsede yok. Küçük Ev Aletleri Sanayicileri İhracatçıları Derneği (KESİD) Başkanı olarak Türkiye'yi küçük elektrikli ev aletleri konusunda Çin'den sonra ikinci üretim merkezi yapma gibi bir hayalim var” diyen Biçer, bu amaç etrafında hareket ederek sektöre fayda sağlayacak her türlü çalışmaya da açık olduklarının mesajını verdi.

KİĞILI’DAN 10 YILLIK VİZYON DEĞİŞİKLİĞİ

Dijitalleşme yolunda hızlı adımlarla ilerleyen Kiğılı markasını temsilen buluşmaya katılan Kiğılı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilal Suerdem, e-ticaret işini metavers dünyasında geliştirmeye başladıklarına dikkat çekti.

Metaverse dünyasında insanları sanal mağazaya adapte eden marka, yaşattığı deneyimle sanal ortamda adapte gerçek bir alışveriş deneyimi yaşattırıyor müşterilerine…

Dijital dünyaya dair asıl evrimlerini bu şekilde yaşadıklarını belirten Suerdem, “Örneğin bir defile yaptık. Türkiye’de ilk olan bu defilede katılımcılar kendi avatarlarını oluşturarak defileye katıldı. Burada gerçek ürünle avatar arasında defile yapıldı.”

10 senelik bir vizyon değişikliği yapan Kiğılı, bu vizyon değişikliğini dijital dünyaya adapte ederek gerçekleştiriyor. Yurt dışında atılımlarını da sürdüren Kiğılı, yurt dışındaki yatırım yapma mantığını ise franchising üzerine kurguluyor. 52 ülkede 61 mağaza ile varlığını sürdüren marka, bir dönem Çin pazarında da var olmuş. Fakat Çin'de karşılıklı vergi gündeme gelince bu pazardan çekilmiş. Müşteriye ulaşmak ve markayı tanıtmak için farklı ataklar yaptıklarını söyleyen Hilal Suerdem, spor camiasını kullandıklarını ifade ediyor. Suerdem; “İtalyan basketbol milli takımının sponsoru olduk. Ve hala bu kulübün sponsoruyuz. Azerbaycan, Romanya ve FK Kızılyıldız Futbol Milli Takımı çalıştığımız kulübün arasında. Gittiğimiz her yere sponsor oluyoruz ki markanın o pazarda yükselişi de hızlı olsun. Markanın değeri arttıkça kâr oranı da ihracatı da artıyor” diyerek çalışmalarını aktarıyor.

“MARKALAR PATRONLARINA BENZER”

Kiğılı markasından ikinci bir isim daha vardı bu buluşmada. 40 yılı aşkın süredir sektörün içinde yer alan, bu süre zarfında Cem Boyner, Kerim Kerimoğlu, Banu Birkan gibi isimlerle dirsek temasında bulunan Burhan Denizli de markalaşma yolunda kurumsal iletişimin önemine değindi.

Son üç yıldır Abdullah Kiğılı ile çalışan Denizli, “Markalar patronlarına benzer, patronlarını temsil eder. Markanın kimliği hep patrondur. Bir markanın imajı iyiyse her zaman zirvede olur ve daha çok satar. Bu sektörde rekabet çok fazla. Kiğılı’nın en büyük avantajı ise Türkiye’nin yüzde 95’ine hitap ediyor olması. Markalaşmak bir ülke için çok önemli. İş insanlarının bu alana daha çok yatırım yapması gerekiyor” diyerek markalaşmanın öneminin altını çiziyor.

BAZI İŞLER ROBOTLARA TESLİM EDİLİYOR

Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Bey’in ardından gelen oğlu Faruk Yamankaradeniz, babasının sürdürdüğü geleneksel yöntemlere de sadık kalarak dijitalleşmenin getirdiği değişime ayak uyduranlardan.

Yamankaradeniz, patent konusunun özellikle yurt dışı açılımlarında ve markalaşma dönemlerinde akla gelmesi gereken en önemli başlıklardan biri olduğuna dikkat çekiyor. Şu anda teknoloji sayesinde patent konusundaki evrak işlerinin tamamını dijital ortama teslim etmeye doğru ilerlediklerini söyleyen Yamankaradeniz; “Mail gönderilmesi, dosyalanması, arşivlenmesi gibi konuları artık robotlara emanet ediyoruz. Böylece danışman arkadaşlarımızı da bu işlerden kurtarıp, zamandan tasarruf sağlamış olacağız. Patent konusunda daha farklı neler olduğunu, dünya trendlerinin takip edilmesi ve buna yönelik firmalara stratejik danışmanlığa geçiş aşamasındayız. Artık marka tescil boyutu çok basit bir yol. Dijital dünya ile birlikte çok daha farklı evrelere geçiyoruz.” Almanya’da iş dünyasına yönelik önemli bir kamu kurumu olan NRW.Global Business Türkiye Temsilcilik Müdürü Dr. Adem Akkaya’da patent ve markalaşma konusunu yurt dışı gözüyle değerlendiren isim oldu.

“MARKALAŞMA STRATEJİLERİ GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR”

Buluşmanın destekçisi olan Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz iş dünyası için böylesine faydalı bir çalışmanın parçası olmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek: “Patent, markalaşma ve faydalı model gibi alanlarda başvuruların en çok artış gösterdiği alan hiç kuşkusuz teknoloji ve dijitalleşme. Markalaşma adına ülkemizin önünde çok uzun bir yol var. Türkiye'nin Orta Doğu ve Avrupa'nın erişim kapısı olması, ülkemizin markalaşma serüvenine büyük katkı sunuyor. Ülkemizin dünya ticaretinde yüksek pay elde edebilmesi ve küresel rekabette başarılı olabilmesi için daha fazla marka şart. Güçlü Türk markaları oluşturmak için de markalaşma stratejileri geliştirilmesi gerekiyor. Türkiye'de markalaşmanın daha da gelişmesi için bütün paydaşlar ile çalışmanın öneminin kavranması lazım. Türk markalarının seslerini dünyanın her köşesinde duyurmak için katma değer oluşturulmalı ve geleceğe odaklanılmalıdır” şeklinde konuştu.

“MAHKEME BULUŞMALARI İŞ DÜNYASINA YENİ BİR PENCERE AÇACAK”

Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak, “Dergimiz bugüne kadar kadına pozitif ayrımcılık, doğa ile çevreye duyarlılık gibi farklı alanlarla ilgilendi. Sürdürülebilir ekonomi, sürdürülebilir üretim ve daha yaşanılabilir bir dünya nasıl olmalı hep bunların üzerine gitti. Bu konularla ilgili çalışmalara dergimizin her sayısında ayrıntılı olarak yer verdik. ‘Daha Yaşanabilir Dünya İçin Ekonomi’yi ortaya koyduk, koymaya da devam ediyoruz” dedi.
Derginin ikinci yılına yaklaştığı şu günlerde yeni çalışmalarla okurlarının karşısına çıkmaya hazırlandığını belirten Toprak, “İş dünyasına yeni bir pencere açacağını düşündüğümüz ‘Mahkeme Sohbetleri’ bu çalışmalarımızdan biri olacak. İlkini Destek Patent iş birliği ile başlattığımız bu buluşmalarımızı her ay farklı konu ve konuklarla devam ettireceğiz. Galata’da yer alan tarihi bir mekânda startını verdiğimiz bu önemli buluşmada iş dünyasının önemli isimlerini ‘Dijitalleşmede Markalaşma ve Patent Yönetimi’ başlığı etrafında bir araya getirdik, markalaşma yolundaki deneyimlerini dinledik” diye konuştu.

“STRATEJİK DANIŞMANLIK HİZMETLERİMİZİ GELİŞTİRİYORUZ”

Destek Patent CEO’su A. Faruk Yamankaradeniz; “Destek Patent olarak işlerimizi artık robotlara emanet ederek, mail gönderme, dosyaları düzenleme ve arşivleme gibi süreçleri daha hızlı bir şekilde yürütüyoruz. Bu sayede danışman arkadaşlarımızı rutin işlerden kurtarıp, zamanlarını daha stratejik işlere ayırmalarını sağlıyoruz. Aslında gelişmiş teknolojik altyapımızın gücünü kullanarak tüm işlemlerimizi daha hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Böylece hizmet verdiğimiz sektörle ilgili daha farklı yaklaşımlara ve dünya trendlerinin takibi üzerine odaklanarak, stratejik danışmanlık hizmetlerimizi geliştiriyoruz. Bu gelişimlerle, zamandan tasarruf sağlayarak, katma değerli hizmetlere daha fazla vakit ayırıyoruz. Müşterilerimizin değişen dünyadaki ihtiyaçlarını en kaliteli ve en hızlı şekilde karşılamak için daha fazla fırsat bulmuş oluyoruz. Geleceğe doğru adım atarken, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, işlerimizi dijital dünyanın getirdiği yeni fırsatlarla birleştiriyoruz. Bu şekilde, daha verimli, yenilikçi ve müşteri odaklı bir yapıya dönüşüyoruz."

"İŞ DÜNYASI İÇİN ÖRNEK BİR ÇALIŞMA"

Mahkeme Lokantası İşletme Sorumlusu Hale Sağlam; Mahkeme Lokantası olarak İstanbul’un tarihi ve anlamlı bir yeri olan Galata bölgesinde yer alıyoruz. Bu tarihi semtin içinde bulunan bir mekân olarak bugüne kadar önemli buluşmalara ev sahipliği yaptık. Bugün burada gerçekleşen buluşma da bunlardan bir tanesi. Türkiye'de İş Dünyası dergisinin dijitalleşme ve markalaşmada patent konusuna dikkat çektiği bu önemli buluşmaya ev sahipliği yapmaktan büyük onur duyuyoruz. Biz ticari bir işletmeyiz ama böyle bir projeye destek vererek yeni bir ufuk açıyoruz iş dünyasında. Bu anlamda bu konunun sosyal sorumluluk alanında da değerlendirilerek diğer işletmelere de örnek olacağını düşünüyoruz.”
Yorum Yaz