Berna Gözbaşı, sadece iş dünyasında elde etmiş olduğu başarılarla değil aynı zamanda spor camiasında hem de futbol gibi erkek hegemonyasının egemen olduğu bir alanda yapmış olduklarıyla da dikkat çekiyor. Gözbaşı, 2019-2022 yılları arasında Süper Lig’te mücadele eden Kayserispor’un başkanlığını yaparak, Süper Lig tarihindeki ilk kadın futbol kulübü başkanı oldu. Gözbaşı, iş dünyası ve spor camiasında yapmış olduklarıyla her kadına umut oluyor. Şimdi sizleri Berna Gözbaşı ile gerçekleştirmiş olduğumuz keyifli sohbetle baş başa bırakıyorum.
“ÖNCÜLÜK ETMEKTEN MUTLULUK DUYUYORUM”
Dünya mobilya sektörünün çok büyüdüğünün altını çizen Gözbaşı, Türkiye’nin dünya pazarından daha fazla pay alabileceğini söylüyor. Bu rekabette Türkiye’nin önünde bulunan rakip ülkelerin iyi analiz edilmesi gerektiğinin altını çizen Gözbaşı, “Hem sektör dernekleri hem firmalar hem Ticaret Bakanlığı bazında elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Ticaretin değişen şekline mutlaka uyum sağlamalıyız. Bence en önemli nokta bu” diyerek, Türkiye’nin dünya mobilya sektöründe çok daha yukarı çıkabileceğine vurgu yapıyor.
Ticaretin artık büyük ölçüde elektroniğe döndüğünü söyleyen Gözbaşı, “Buna uyum sağlayamayan firmaların, boyutu hiç önemli değil büyük ya da küçük olsun işleri çok zor. Artık hızlı olan, bu değişime ayak uyduran firmalar ön plana çıkıyor ki BRN’nin büyüme hikâyesi de budur” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Biz çok önceden elektronik ticaretin büyüyeceğini öngördüğümüz için bütün paketlemelerimiz, depoda az yer kaplamaya yönelikti. Bu konuda çığır açtığımızı düşünüyorum ve bizi bu konuda çok fazla takip eden firma oldu. O yüzden sektöre bu konuda öncülük yapmış olmaktan da mutluluk duyuyorum kendi adıma.”
İhracatçılar olarak döviz kuru konusunu yetkili mercilerle çok sık konuştuklarını dile getiren Gözbaşı, “Her zaman sadece kurla ihracat olmaz cevabını alıyorduk. Başta bunu ‘nasıl olmaz’ diye karşılıyorduk. Fakat geniş perspektiften bakınca haklı olduklarını gördük. Firma olarak yenilikleri takip etmeniz, yeni ticaretin şekline uyum sağlamanız, dijitalleşmeye ya da yeşil dönüşüme önem vermeniz gerekiyor. Yani artık sizi öne çıkaracak çok fazla unsur var” diye konuşuyor.
Her ne olursa olsun kurun da önemli olduğunun ve bunu aşmak için yollar olduğunun altını çizen Gözbaşı, “Artan maliyetler var. Bu maliyetleri kur karşılamadığı zaman sıkıntı oluyor ama siz de firmanızı müşterilerin sizi tercih etmesindeki unsurları artırırsanız, aradaki 3-5 Dolar farklar çok önemli olmayacaktır diye düşünüyorum” diyor.
İhracatta lokalleşmenin önemine de değinen Gözbaşı, “Lokalleşme en önemli konulardan biri. Yani hangi ülkeye gidiyorsanız, o ülkeye göre gerek ürünlerinizi gerek tasarımlarınızı, fiyat politikanızı planlamanız lazım. Yani kör gitmemek gerekiyor. Gitmeden o pazarın dinamiklerini iyi araştırmak şart. Biz, daha önce çok fazla ihracat olmayan bir sektörde ihracat lideri olmayı ve birçok kapıyı açmayı başardık” diyor ve ihracatta doğru planlamanın önemine vurgu yapıyor.
“YAŞAM ŞEKİLLERİ DEĞİŞTİ”
Tüketim kültürünün eskisi gibi olmadığını, gençlerin artık kendilerini bir yere ait hissetmeden hızlı tüketim içinde olduklarını belirten Gözbaşı, “Örneğin bizler veya bizden öncekiler 20 yıllık mobilya alırdı ama şu an yaşam şekilleri değişti, kimse 20-30 sene kullanabilecekleri mobilya almak istemiyor. O yüzden fiyatı, tasarımı ve teslim şekli ya da sosyal medyada gelen yorumlar markaları önemli derecede etkiliyor” diyor.
Sosyal medyanın etkisiyle yeni kurulan markaların 40- 50 yıllık firmaların önüne geçtiğini ve köklü marka olmanın eskisi kadar avantaj sağlamadığını söyleyen Gözbaşı, “Bu duruma mobilya haricinde otomotiv sektörü olarak bakalım. Örneğin Tesla’ya bakın. Kaç yüz yıllık markaları geride bıraktı. O yüzden artık şu ülke marka, bu büyük marka gibi durumlara fazla inanmıyorum. Hızlı tüketim çağında yeni jenerasyonları anlayan ve sosyal medyayı aktif kullanan, gençlerle bütünleşen, bu çağı yakalayan firmaların çok köklü markaların önüne geçtiğine zaten şahit oluyoruz ve daha da fazla şahit olacağımızı düşünüyorum” diyerek, değişen yaşam kültürünün ticareti kökünden etkilediğine parmak basıyor.
Özellikle büyümek isteyen firmaların yerel değil global düşünmesi gerektiğini belirten Gözbaşı, şunları söylüyor: “Artık sınır ötesi ticaret çok gelişti. Evinde yaptığı bir ürünü bile dünyanın başka bir ülkesine gönderebiliyorsun. Ben bile iş yerimde kahve molası verdiğim zaman oturduğum yerden bir ihtiyacımı online sipariş vererek karşılayabiliyorum. Yani artık sınır kalmadı. Sınır olmayan ticarete uyum sağlayan firmalar ön plana çıkacak.”
Son olarak, değişen yaşam ve ticaret koşullarına BRN olarak çok çabuk ayak uydurduklarını dile getiren Gözbaşı, “Önce yatağı, konteynerlere nasıl fazla sığdırabiliriz diye preslerle başladık. Sonra bunu nasıl kutuya koyabiliriz, diye düşündük. Sonra çift kişilik yatakları nasıl sığdırabiliriz diye düşündük. Böyle böyle devam ederek gerçekten sektörümüzde ihracat deyince ilk akla gelen firmalardan biri olduk. Bu konuda öncülük yapmış olmaktan çok mutluyum” diyerek sözlerini noktaladı.
TİCARET ŞEKLİ DEĞİŞİYOR
Ticaretin artık büyük ölçüde elektroniğe döndüğünü söyleyen Gözbaşı, “Buna uyum sağlayamayan firmaların, boyutu hiç önemli değil büyük ya da küçük olsun işleri çok zor. Artık hızlı olan, bu değişime ayak uyduran firmalar ön plana çıkıyor ki BRN’nin büyüme hikâyesi de budur” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Biz çok önceden elektronik ticaretin büyüyeceğini öngördüğümüz için bütün paketlemelerimiz, depoda az yer kaplamaya yönelikti. Bu konuda çığır açtığımızı düşünüyorum ve bizi bu konuda çok fazla takip eden firma oldu. O yüzden sektöre bu konuda öncülük yapmış olmaktan da mutluluk duyuyorum kendi adıma.”
