Uzun yıllar madencilik sektöründe faaliyet gösterdikten sonra, seramik alanında yatırım yapma kararı alan ve 2006 yılında bu amaçla yola çıkan Keramika, her kıtaya ihracat gerçekleştiren bir firma haline geldi. Şirketin sektördeki gelişimini, başarılarını ve yeni hedeflerini Keramika Genel Müdürü Emin Yüce ile konuştuk…
Her yıl sektörü yakından ilgilendiren konuları yakından takip ederek, koleksiyonlarını kültürel ve geleneksel dokunuşlarla harmanlayıp kullanıcıların beğenisine sunduklarını vurgulayan Keramika Genel Müdürü Emin Yüce, Türkiye’de İş Dünyası dergisinin sorularını cevapladı. Keramika olarak öncelikle firmanızı tanıyabilir miyiz? Kütahya 1. Sanayi Bölgesinde 50.000 metrekarelik alanda yüksek teknolojiye sahip, iyi donanımlı üretim tesislerimizde, 1500 kişilik uzman kadromuzla, tedarik ettiğimiz yüksek kaliteli hammaddeleri kullanarak 300’ün üzerinde farklı renk ve 1000’den fazla model ile ayda 5 milyon adet üretim kapasitesine sahibiz. Kısa zamanda kulvarımızda Türkiye’nin en fazla üretim olanaklarına sahip ve en fazla ihracat yapan firması durumuna geldik. Hızlı ve sağlam büyümemizin altında yatan en büyük sebepler genç, dinamik bir ekip olmamızın yanı sıra Ar-Ge, teknoloji ve tasarım konularında yapmış olduğumuz yatırımlardır diyebilirim. Keramika olarak, kurulduğumuz günden bu yana geleneksel yöntemlerle üretilen seramik üretimini yenilikçi, modern dokunuşlarla harmanlayarak sektöre farklı bir heyecan ve renk getirme düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bu noktadan hareketle Ar-Ge, teknoloji ve tasarım yatırımlarımıza devam ederek gelişmeyi ve büyümeyi hedefliyoruz. Bugün Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen renkli sofra seramiği üreticilerinin arasında yer alıyoruz.
Keramika olarak sizin 68 ülkeye satış yaptığınızı biliyoruz. Online satışta Türkiye’nin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünya mutfaklarının seramikteki renk haritasını çıkarıp, her kıta ve ülkenin renk tercihine göre tasarladığımız koleksiyonlarla üretimimizin yüzde 50’sini 68 ülkeye ihraç ediyoruz. Her yıl, sektörümüzü yakından ilgilendiren moda, sanat, gastronomi, konularındaki yenilikleri takip ederek oluşturduğumuz koleksiyonlarımızı tarihi, kültürel ve geleneksel dokunuşların yanı sıra modern yaklaşımlarla harmanlayarak kullanıcılarımızın beğenisine sunuyor, Türkiye’de ve dünyada sofra üstü sunum trendlerini belirlemeye katkı sağlamayı hedefliyoruz. Dijitalleşme ve yapay zekâ ile sürdürülebilirliği orta vadeli strateji hedeflerimizin ilk sırasında tutmamız nedeniyle yaşadığımız konjonktüre uyum sağlamanın son derece önemli olduğunu biliyoruz. Buna uygun olacak projelerimizi hızlı bir şekilde hayata geçiyoruz. Ticaretin “e” halini son derece önemsiyoruz. Bu alana yaklaşık 12 sene önce yatırım yapmaya başlamamız da gelecekte gideceği noktayı tahmin edebilme gücümüzden kaynaklanmaktadır. Türkiye bu alanda harika fırsatlara sahip bir ülke. Özellikle son 5 yıldır gerek politika yapıcıları gerek yatırım sermayecileri tarafından bu potansiyeli açığa çıkarmak adına ciddi bir çaba olduğunu görüyoruz. Biz de markamızla bu çabaya katkı sağlayarak online satışta Türkiye’nin global ekonomiden pay alması için çalışmalarımıza var gücüyle devam ediyoruz. Bu alanda yapılan her adımı destekliyor ve markamızı da gerek yazılımsal gerek teknolojik gerekse nitelikli iş gücü olarak sürece adapte etmeye çalışıyoruz. Gidecek yolumuz var ama geç kalmış sayılmayız.
Züchex fuarının son dönemine 142 ülkeden 40 bine yakın alıcının katıldığını biliyoruz. Sektörden önemli bir temsilci olarak bu başarıyı siz neye ya da nelere bağlıyorsunuz?
Ubuntu felsefesinin çıkışına göre “Ben biz değilken, ben değilim” fikri yerleştirilmiş ve birliktelikten alınan güç çok güzel bir şekilde özetlenmiş. Tıpkı fuarlarda olduğu gibi eğer işimize hep beraber inanırsak, işimize hep beraber fayda sağlayacağı konusunda hem fikir olursak, birlikte harikulade işler başarabiliriz. Züchex fuarının organizasyon firması, sektör katılımcıları ve medya çalışanları da dâhil olmak üzere hep birlikte olunca güzelliklere tanık olacağımıza inandık. Bu inanmışlık fuarı her geçen sene daha başarılı bir hale getiriyor.
Sektörde rekabet içinde beraberliğin çok yüksek olduğu belirtiliyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Bir önceki sorunuzda belirttiğim gibi hepimiz birbirimiz için çalışıyoruz. Her şey beraberken elde edilen güç, bir kişinin gücünden kat be kat fazla. Bu yüzden rekabet halinde de olsak önceliğimiz birlik, beraberlik diye düşünüyorum.
Sektörün geleceğine dair öngörüleriniz neler?
Türkiye’nin jeopolitik yapısı sebebiyle ileride bu konumdan elde ettiği durum daha önemli hale gelecek. Ayrıca Avrupa Birliği’nin önderliğini üstlendiği yeşil dönüşüm, üreticileri hem bilgili hem çevreye daha duyarlı hale getirecek. Ayrıca emisyon sürecinin devreye girdiğinde sektörümüzün çok avantajlı bir hale geleceğini düşünüyorum. Firma olarak gelecek projeksiyonunuzda neler yer alıyor? Ar-Ge ve Tasarım merkezlerimizde gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz projelerle dünya mutfaklarının trendlerine uygun ürünler geliştirerek katma değerli ürünlerle, rekabetçi olma yönünde stratejiler geliştiriyoruz. Gelecek projeksiyonumuzda dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik stratejilerimiz önemli yer tutuyor.
GÜNDEM KORİDORU
14 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.