Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de Beden Kitle İndeksi 30’un üzerinde olanların genel nüfusa oranı yaklaşık yüzde 30 gibi ürkütücü rakamlara ulaşmıştır. Diğer bir deyişle Türkiye’de her 3 kişiden biri obezdir. Obezite birçok faktörün bir araya gelmesi ile meydana gelmektedir.
Özellikle gelişmiş gıda endüstrisinin körüklediği fastfood yemek alışkanlığı ve bu gıdaların içerisinde tatlandırıcı olarak kullanılan mısır şurubunun içerdiği fruktoz nedeni ile çok hızlı kan şekeri yüksekliği, hızlı insülin deşarjı yapması, tekrar acıkarak 2. veya 3. porsiyonları yeme isteğini doğurmaktadır. Sonuç olarak meydana gelen fazla kalori alımı obezite ile direk ilişkilidir. Obezite tüm sistemleri etkilemekte ve vücuda ciddi zararlar verebilmektedir. Özellikle depresyon, uyku apnesi, astım, reflü, safra kesesi taşları, kas iskelet sistemi hasarları, hipertansiyon, hiperlipidemi (kolesterol ve trigliserid yüksekliği), insülin direnci, diyabet hastalığı, polikistik over, meme-over-rahim ve kolon kanser oranında artış başlıca ilişkili hastalıklardır.
Obezite neredeyse bütün organları ilgilendiren, yaşam kalitesini etkileyen önemli bir sağlık sorunu ve sosyoekonomik bir problemdir. Diyet, davranış modifikasyonları ve iştah baskılayıcı tedaviler obezitenin tedavisinde maalesef nadiren başarılı olmaktadır.
Mide balonu, kilo verme sürecini destekleyen ve cerrahi müdahale gerektirmeyen bir yöntem olarak son yıllarda giderek popüler hale gelmiştir. Obezite, dünya genelinde artan bir sağlık sorunu olarak, birçok kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Mide balonu, obeziteyle mücadelede etkili bir alternatif sunarak, mideye yerleştirilen silikon bir balon aracılığıyla tokluk hissi sağlar ve aşırı yeme alışkanlıklarını kontrol altına alır.
İntragastrik balonlar, obezitenin tedavisinde diyet modifikasyonları ve etkili egzersiz programları ile beraber erken doymayı sağlamak için eskiden beri kullanılmaktadır. Bu yöntemde radyoopak valfli silikon elastik bir balon endoskopik olarak mideye yerleştirilmekte ve şişirilmektedir. Bu balonların midede yer kaplaması kişinin yemek yemesini azaltmasına, daha erken ve daha az gıda ile doymasına yol açmak suretiyle kilo vermesine yardımcı olmaktadır. Kilo vermeye yardımcı olan bu işlem ile birlikte hastanın diyetine uyması ve egzersiz yapmayı sürdürmesi mutlaka gerekmektedir. Çünkü balonun çıkartılmasıyla birlikte diyet ve egzersizini sürdürmeyen hastalarda tekrar kilo artışı olabilmektedir.
Mide de kalış süresi balon çeşitlerinde değişiklik göstermektedir ve balon takılması sonrası gelişen yan etkileri en aza indirmek için başta az sonra artan miktarlarda şişirilen mide balonu çeşitleri mevcuttur.
Mide balonu, kilo vermek isteyen ve endoskopiyi tolere edebilen herkese uygulanabilir. Ancak, uygulama için belirli uygulama koşulları bulunmaktadır:
Mide balonu uygulaması, obezite tedavisinde birçok avantaj sunar. Öncelikle, obezite ameliyatlarına kıyasla çok daha düşük bir riskle uygulanabilir. Sedasyon anestezisi altında, yalnızca 15-20 dakikalık bir işlemle Endoskopi Ünitesi’nde gerçekleştirilir. Bu yöntemle organ kaybı riski bulunmaz ve işlem sonrasında hastanın hastanede yatış veya yoğun bakım ihtiyacı olmaz. İşlemden hemen sonra gıda alımına başlanabilir, bu da hastanın günlük yaşamına hızlıca dönmesini sağlar.
Mide balonu, hastada bir yıl süreyle kalabilir ve bu süreçte diyet uyumu ile birlikte 15-20 kilogram arasında kontrollü bir kilo kaybı sağlanabilir. Ayrıca, kilo verme sürecinin yetersiz olduğu veya duraksadığı durumlarda balonun hacmi artırılabilir ya da daha yüksek hacimli yeni bir balon takılabilir. İntragastrik balon uygulamasının maliyeti de obezite cerrahisine göre oldukça uygun olup hastalara erişilebilir bir çözüm sunar.
Mide balonu uygulaması sonrasında en sık karşılaşılan yan etkiler arasında mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı bulunur. Kusma genellikle yemek ve içecek alımına kısa bir ara verilerek, damardan sıvı tedavisiyle ve bulantıyı azaltan ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Bu şikayetler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazı durumlarda, verilen tedavilere rağmen geçmeyen kusmalar görülebilir ve nadiren de olsa vücudun susuz kalmasına veya mineral dengesizliğine neden olabilir.
Eğer hasta mide balonunu hiçbir şekilde tolere edemezse, balon endoskopik bir yöntemle, yani kamera yardımıyla yapılan basit bir işlemle kolayca çıkarılabilir. Bu işlem sonrasında hasta hızla eski haline döner. Bu özellik, mide balonu uygulamasının geri dönüşümlü ve güvenli bir yöntem olduğunu göstermektedir.
GÜNDEM KORİDORU
07 Şubat 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.