Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS) Başkanı Can Tutaşı, İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında sektörün yol haritasını açıkladı. Türkiye’nin enerji depolamada global pazarı çok hızlı takip ettiğini belirten Tutaşı, toplamda 40.000 MW’lık bir yatırım potansiyeline ulaşıldığını duyurdu.

Yenilenebilir enerjinin şebekedeki dengesizlik riskine dikkat çeken Tutaşı, depolama sistemlerinin bu sorunu nasıl çözdüğünü şu sözlerle anlattı: “Rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları ham maddesine hükmedemediğimiz kaynaklar. Dolayısıyla ürettiği elektriği yönetemediğimiz kaynaklardır. Depolama sistemleri tam bu noktada devreye giriyor… Fazla olduğu zaman enerjiyi depolayarak şebekedeki fazla yükü de dengelemiş oluyoruz. Dolayısıyla şebekeye bir esneklik kazandırıyoruz.”

Türkiye’nin depolama alanındaki potansiyeline vurgu yapan Tutaşı, hibrit ve müstakil depolama projelerindeki güncel durumu şu rakamlarla paylaştı: “Yaklaşık 33.000 MW’lık bir depolama stoğumuz oluştu. Bu santrallerin ön lisansları şu anda yıl sonu itibariyle devreye alınmaya başlayacak. Müstakil depolamalarla beraber toplamda 40.000 MW’lık bir iştahtan, bir stoktan bahsediyoruz. Bir ila üç yıl içerisinde de bu santrallerin büyük çoğunluğunun devreye gireceğini düşünüyoruz.”

Sektörün sadece batarya ithalatıyla değil, yerli üretimle büyümesi gerektiğinin altını çizen Tutaşı, yerli teknoloji vizyonunu şu ifadelerle özetledi: “Sadece donanım kısmını da Türkiye’de üretmemiz yetmiyor. Bu iş için kritik noktalardan biri de bu işin yazılım kısmı. Dijital ortamda bunu yönetebilmeniz için gerçekten teknolojiye ihtiyaç duyuyorsunuz. Üyelerimiz arasında bu işin enerji yönetim sistemi (EMS) gibi yazılımlarını yapan ve yurtdışına satışlara başlayan firmalarımız da var.”
Enerji depolamanın yaygınlaşmasının, mesken tipi küçük batarya sistemlerinden elektrikli araçlara kadar hem tavanda hem de tabanda ilerlediğini dile getiren Tutaşı, bu hızlı büyümenin bir yerli tedarik zinciri ağının oluşturulmasını zorunlu kıldığını vurguladı. Sadece donanım değil, aynı zamanda yazılım kısmının da kritik önem taşıdığını belirterek, şebekeye entegrasyon ve dengelemenin sağlanması için Yapay Zeka gibi teknolojik kavramlarla yönetimin şart olduğunu ifade etti. Tutaşı, yerli üyelerin halihazırda yurt dışına satışlara başladığını ve global oyuncuların da Türkiye’de Orijinal Ekipman Üretimi (OEM) için çalışmalara başlayacağını bildiklerini aktardı.
Sektörün geleceğini tayin eden regülasyonların önemine değinen Tutkaşlı, değişen ve gelişen teknolojiye uyum sağlamak için düzenlemelerin sürekli güncel tutulması gerektiğini söyledi. Özellikle 11 Kasım 2025 tarihinde gelen düzenlemeye atıfta bulunarak, üreticilere lisans gücünün üstünde şebekeye enerji verme hakkı tanınmasının depolama tesislerine ne kadar ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti. Tutaşı, yeterli depolama kapasitesi olsaydı kısa dönemli arz-talep dengesi yönetmeliklerine ihtiyaç duyulmayacağını, bu sorunların batarya sistemleriyle çözülebileceğini ifade etti. Yatırımcı perspektifinden ise en kritik noktanın fiyat ve fiyatlandırma mekanizması olduğunu kaydederek, ulusal ve global finansmanın sağlanması için öngörülebilir politikaların şart olduğunu dile getirdi
GÜNDEM KORİDORU
05 Aralık 2025