DOLAR 42,5135 0.02%
GBP 56,7956 0.03%
EURO 49,5826 -0.03%
ALTIN 5.788,220,63
BIST 11.007,370,81%
BITCOIN 3871713-1.37338%
ETH 133404-0.83132%
İstanbul
14°

HAFİF YAĞMUR

ÖZEL HABER
Türkiye, bölgesel lojistik merkezi olmaya aday
İran’ın yatak odasına nasıl girildi?

İran’ın yatak odasına nasıl girildi?

12/11/2025 15:20
İran’ın yatak odasına nasıl girildi?

Daha yazının başında komplo teorileri veya sosyal medya uydurmasyonlarından derlenmiş bir yazı okumayacağınızı söyleyebilirim. İsrail’in 13 Haziran bir şabat günü İran’a yönelik şımarıkça ve vahşi saldırısıyla başlayan savaşta, aynı Gazze’de, Lübnan’da olduğu gibi ilk vuruşla beraber hedefine Stratejik Lider kadroyu koyması, ardı ardına suikastlar gerçekleştirmesi hiç de sürpriz olmadı. Genel Kurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı ile birlikte üst düzey 20 komutanla 9 nükleer bilim adamı…

Öldürülen Genel Kurmay Başkanın yerine atanan yeni Genel Kurmay Başkanı da iki gün sonra selefi ile aynı kaderi paylaşmış oldu. Aslında bu suikastlar silsilesinin yıllardır devam ettiğini, kimi zaman bal, kimi zaman para tuzağı ile pek çok gazeteci, bilim ve siyaset insanına İsrail’in suikast yaptığı bir gerçekti. Daha bir yıl önce İran’ın bir önceki Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, kendi hava sahasında kendi helikopterinde İsrail tarafından suikasta kurban gitmişti.

YATAK ODASI SUİKASTLARI

İsrail’in İran’ın yatak odasında suikast cüretkârlığı gösterdiği ilk olay ise Filistin siyasi büro şefi İsmail Haniye’nin İran devrim muhafızları misafirhanesinde canice şehit edilme İran’ın Harem-i mahremine girilmiş, itibarı ve karizması çizilmişti.

MOSSAD’ın o gün verdiği mesaj, İran tarafından bugün bile tam anlaşılmamış olacak ki, ilk saldırıyla 20 üst düzey generalini yatak odasında kurban verdiler. MOSSAD’ın vahşi cüretkarlığı sadece Hamas, Hizbullah, Devrim Muhafızları için olmayıp, Avrupa ve Amerika’da pek çok benzeri suikasta imza attığı bilinen bir gerçek.

Lübnan’da Hizbullah genel sekreteri ve yerine seçilen genel sekreter ile üst düzey konsey üyelerine yapılan benzeri yatak odası suikastları bile İran’da hiçbir yetkiliyi endişeye sevk etmemiş olacak ki, tedbir almak şöyle dursun, cahil cesaretiyle iki günde genel kurmay başkanını kurban verdiler.

ODANIN ANAHTARI BİLİŞİM Mİ?

Cinayetlerin nasıl olduğu belli. Hangi ajanlar, hangi silah veya füzelerin kullanıldığı işin uzmanları tarafından bilinebilir. Asıl merak edilmesi gereken, suikasta giden yolu açan bilgi kaynağı ve nasıl kullanıldığıdır? MOSSAD, bu kadar rahat ve istediği zaman suikast düzenleyebiliyorsa elindeki bilginin güvenirliğinden emin, değişme ihtimaline karşı hazırlıklı olmalıdır. Tüm bu operasyonu gerçekleştirmek için büyük bir bilgi birikimine de ihtiyaç olduğu bir gerçek.

Yatak odasının içine, yorganın altına girebilmek için gerekli bilgi öyle hemen planlanıp, birkaç günde elde edilebilen bir şey değil. Çok daha uzun zamanlı ve meşakkatli bir yolculuk gerektirir.

Belli ki, İsrail yıllarca büyük bir bilgi birikimi elde etmiş. Elde ettiği bilgiyi güncel tutmuş ve muhtemelen de belli alanlarda geliştirmiş.

NE ALAKASI VAR DİYE DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ?

Bir üst düzey komutan evinin yatak odasında milimetrik hesaplama ile öldürülüyorsa; tetiği çekmeden önce ülkenin, şehrin, mahallenin, binanın en ince detaylarına kadar plan ve projelerinin failin elinde olması gerekir. Binanın elektrik-su-gaz planları ve internet şifreleri de muhtemelen elindedir zaten. Bu bilgiler için şehir yönetimi veya belediyeden tutun da binaların mimari projelerinin saklandığı ilgili mimarlık ofislerine, güvenlik sistemlerinden elektronik altyapıya kadar her şeyin katilin elinde ve kontrolünde olduğu anlamına gelir. Ayrıca suikast düzenlenecek kişinin günlük alışkanlıklarından ailesine, arkadaş çevresinden sağlık durumuna, tahlil sonuçlarından kullandığı ilaçlara kadar pek çok verinin de kaynaktan elde edilmiş ve süreklilik arz ediyor olması gerekir.

KARTAL GÖZ GİBİ…

2008 yapımı ve bir D.J. Caruso filmi olan Kartal Gözü seyredenler bilir. Bu arada yönetmene ve filmin konusuna özellikle dikkat çekmek isterim. Tüm bilişim kaynaklarına ulaşabiliyor ve yönetebiliyorsan, istediğin kişiye suikast düzenlemek sadece çocuk oyuncağı oluyor. Peki bu kaynak ne? Devlet kurumlarının bütün bilgi sistemlerinin merkezi yapısı, ana sunucular, depolama diskleri ve veri işleme birimleri…

FAİLİN PARMAK İZİ

Tam bu noktada 2003 ortasında bürokrasiye ilk adım attığım aylarda yaşadığım bir olayı aktarayım. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Danışmanı olarak kurumun bilişim sistemlerinden sorumluydum. Dünyanın en büyük bilgisayar üreticilerinden -üç harfli çok çok meşhur bir firmanın Ankara müdürü ziyaretime geldi. Elinde tuttuğu raporu göstererek, ABD merkezden, Sosyal Sigortalar Kurumunun ana sunucu işlemcilerinin günün belli saatlerinde yüzde 97-98 oranında çalıştığını ve en kısa zamanda dört tane işlemci ilave edilmesini nazikçe tavsiye etti.

“Dinazor” isimli sunucuya ilave edilecek her bir işlemci milyon dolar civarında olup, bir de aylık yüzbinlerce dolarlık bakım faturasını ilelebet ödeme yükümlülüğü vardı. Devletin en hassas verilerinin tutulduğu bu sunucunun saatlik verilerini ABD’den nasıl görebildiklerini sorduğumda, müdür lafı gevelemeye başladı ve Dinazor sunucunun içinde bulunan ve bilmediğimiz bir modem hattının ucunun ABD’de olduğunu öğrenmiş olduk.

Müdür bunun ne kadar gerekli ve zorunluluk olduğunu anlatırken ilginç bir örnek verdi. İran’da bu dinozorlardan 128 tane olduğunu, havayollarından, askeriyeye sağlıktan eğitime kadar ülkenin bütün sistemi bu dinozorlarda proses ediliyor demişti. Büyük bir şaşkınlıkla, “İran’a ambargo yok mu?” dediğimde, Yunanistan üzerinden sorunsuz bir şekilde satış yapıp, servis verdiklerini söylemişti!

Bu arada, merak edenler için söyleyeyim, o tarihte Türkiye de bu dinozorlardan sadece dört tane vardı. İki tanesini işlevsiz hale getirmiş olsam da diğer ikisi önemli kurumlarda bulunmaktaydı.

Başlıktaki sorunun cevabı olur mu bilmem, ama cevaba giden bir yol olduğu gerçek. Başkan Trump’ın dünyanın kabadayısı edasıyla İsrail-İran savaşını bitirdiğini(!) söylemesiyle ve tarafların derin bir sessizliğe büründüğü bugünlerde, ABD’nin, İsrail’in ve Yunanistan’ın satranç tahtasındaki yerini de tahmin edebilirsiniz.

En az 10 karakter gerekli