Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 6 Mart ile biten haftaya ait Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımlayarak, sıkı para politikasının enflasyonu düşürme ve iç talebi dengeleme yönünde etkili olduğunu bildirdi. Raporda, Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkışın sürdüğü, kredi büyümesinin yavaşladığı ve Merkez Bankası rezervlerinin 173,7 milyar dolara ulaştığı belirtilirken, hizmet sektöründeki fiyat ataletinin enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun vadede devam ettiği vurgulandı.
PPK özetine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından çıkış süreci hız kesmeden devam ediyor; 7 Mart haftasında KKM hacmi 21,2 milyar TL azalarak 825,4 milyar TL’ye gerilerken, tüzel kişiler için yeni hesap açma ve yenileme işlemleri 15 Şubat itibarıyla tamamen durduruldu.
Bu adım, ekonomi yönetiminin KKM’yi kademeli olarak sonlandırma stratejisinin bir parçası olarak öne çıkarken, Türk lirası mevduat faizlerinin 28 Şubat’ta %50,1’e, ticari kredi faizlerinin ise %48,5’e düşmesi, TL talebinin güçlendiğini gösteriyor.
Merkez Bankası’nın rezervleri ise 28 Şubat itibarıyla 173,7 milyar dolara yükselerek güçlü bir artış kaydederken, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 255 baz puana geriledi; bu, yabancı yatırımcı girişlerinin devam ettiğini ve Türk lirasındaki kur oynaklığının azaldığını ortaya koyuyor.
Sıkı para politikası kapsamında yabancı para kredi büyüme sınırı %1’den %0,5’e düşürülerek kredi genişlemesi kontrol altında tutulurken, bankaların yurt dışı fonlama maliyetlerini artıran zorunlu karşılık oranlarının yükseltilmesi de finansal istikrarı destekleyen bir adım olarak raporda yer aldı.
PPK toplantı özetinde, şubat ayında tüketici fiyatlarının %2,27 arttığı, yıllık enflasyonun ise %39,05’e gerilediği belirtildi; tüm ana harcama gruplarında enflasyon katkısı azalırken, temel mal enflasyonu düşük seyrini korudu ve hizmet enflasyonu ocak ayındaki yükselişin ardından yavaşladı. Ancak, hizmet sektöründe hakim olan fiyatlama davranışının önemli bir atalete yol açtığı ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayıldığı vurgulandı; bu, dezenflasyon sürecinin kademeli olacağını gösteriyor.
İç talepte dengelenme işaretleri güçlenirken, raporda sıkı para politikasının bu süreci desteklediği ifade edildi; tüketici ve ticari kredilerdeki büyüme oranlarının azalması, yurt içi talebin enflasyonist baskısını hafifletti.
Sanayi üretiminin dördüncü çeyrekte %3,4 artmasına rağmen imalat sanayindeki zayıf seyir devam ederken, aralık ayındaki %5’lik aylık artış, üretimde toparlanma sinyali verdi.
GÜNDEM KORİDORU
14 Mart 2025