DOLAR 34,5467 0.18%
GBP 43,3470 -0.52%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BIST 9.549,891,94%
BITCOIN 3380514-1.27619%
ETH 1184774.15373%
İstanbul

HAFİF YAĞMUR

TÜSİAD Başkanı Turan: Son 10 yılda fakirleştik

TÜSİAD Başkanı Turan: Son 10 yılda fakirleştik

26/07/2024 17:02

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Türkiye’nin son 10 yılda fakirleştiğine dikkat çekti.

Uygulanan hatalı politikaların enflasyonu yükselttiğini dile getiren Turan, “Türkiye enflasyonla mücadele konusunda, çok tecrübeli bir ülke. 2016 sonrası dönemde uyguladığımız hatalı politikalar sonucunda, enflasyon performansı kötüleşti. Bu olumsuz süreç, 2021 sonrası dönemde daha da hız kazandı. Son bir yıldır yeniden doğru para politikasına dönmüş olmamızı çok önemsiyoruz. Enflasyonu yıl sonunda yüzde 40’ın altına çekebilmeyi umuyoruz. Enflasyonu, arzu ettiğimiz noktalara düşürene kadar, kararlılıkla bu sürece devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Cari açık konusunda umut veren gelişmelerin olduğunu söyleyen Turan, “Bu sene cari açığın yüzde 2,5’lara kadar gerileme ihtimali umut veriyor. Yine de düşük cari açık rakamlarını sürdürebilmemiz için, yapısal değişimlere ihtiyacımız var. Fakat bunun ötesinde en önemli dış kırılganlıklarımızdan biri haline gelen zayıf Merkez Bankası Döviz rezervlerinin, son dönemde yeniden güçlü seviyelere geliyor olması, çok memnuniyet verici. Yılın geri kalanında da rezervlerdeki bu olumlu performansın devam edeceği inancındayız” diye konuştu.

“VAKİT KAYBETMENİN BEDELİ AĞIR OLDU”

Turan “2013’te kişi başı milli gelir 12,582 Dolardı. Sonra geriledi. Son 10 yılda fakirleştik. 2023 sonunda yeniden 13,000 Dolar seviyesine geldik. Biliyoruz ki geride bıraktığımız 10 yılı kaybetmemiş olsaydık, bugün çok farklı bir tabloyu konuşabilirdik. Düşük enflasyon, bütçe disiplini, hiç sorunsuz finanse edilebilen bir cari açık ve stabil TL, çok daha yüksek kişi başı gelir anlamına gelecekti. Ne gelir dağılımı böylesine bozulmuş olacaktı, ne emeklinin satın alma gücü bu kadar düşmüş, ne de gençler geleceklerini yurt dışında arar hale gelmiş olacaktı. Vakit kaybettik. Vakit kaybetmenin bedeli ağır oldu. Şimdi ise yeniden doğru adımlar atmaya başladık. Kurumlarımızın bağımsızlığını korumanın, hukukun üstünlüğüne gölge düşürmemenin, yönetişim kalitemizin gerilemesine rıza göstermemenin, özgürlüklerden, çoğulculuktan ödün vermemenin ve genel kabul görmüş, veriyle doğrulanmış politikalardan uzaklaşmamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Bütün bu ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalarak bugün çok daha iyi bir yerde olmamız mümkündü” dedi.

İfade özgürlüğünün Türkiye’yi kaosa sürüklemeyeceğini vurgulayan Turan, “Yerel bilgi ve tecrübeyi harekete geçirmek Türkiye’yi bölmez. Aşırı merkezi ve hiyerarşik bir yönetim anlayışı, iyi ve yenilikçi fikirlerin ortaya çıkışını zorlaştırır. Milletin oyuyla seçilmesi gereken pozisyonlara atama yoluyla görevlendirme yapılması ya da seçilmiş vekillerin Meclis’te yer almaması ile milli irade korunmaz. İfade özgürlüğü siyaseti kaosa sürüklemez. Farklı fikirler ayrılık değil, zenginlik getirir. Türkiye demokratik rüştünü ispat etmiş bir ülkedir. Özellikle son iki seçimin sonuçlarını düşündüğümüzde, halkın siyasi ferasetinden şüphe etmek yersizdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi demokrasi asla ve asla sıfır toplamlı bir oyun değildir. Demokrasinin kazandığı yerde kaybeden olmaz. Sivil siyaseti güçlendiren her sonuç Türk siyaseti açısından eşsiz bir başarıdır” şeklinde konuştu.

“DİJİTAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI GELECEĞİ BELİRLEYECEK”

Turan “Önümüzdeki yılları esas belirleyecek olan yeşil ve dijital dönüşüm konusunda da doğru adım atılmasını zorlaştıran tereddütler var. İklim değişikliği ile mücadele ve çevreye duyarlı bir ekonomik büyüme modeli Türkiye’nin rekabet gücünü azaltmaz. TÜSİAD olarak biz yeşil ve dijital dönüşümü iş dünyamız için bir risk ve maliyet kalemi olarak görmüyoruz. Tam tersine, Türkiye’nin rekabet gücünü koruyabilmesi için, bu politikaları benimsemesi gerekiyor. Çünkü birçok ülke kendi ekonomisini bu doğrultuda dönüştürüyor. Dijital dönüşüm Türkiye için bir lüks, uyulması neredeyse imkânsız bir fantezi değildir. Her teknoloji devriminde olduğu gibi, teknolojiye ayak uyduramayanlar silinir gider. Bu bireyler için de firmalar için de ülkeler için de geçerlidir. Türkiye’nin dijital dönüşümü kaçırma lüksü yoktur” şeklinde konuştu.

Enflasyonla mücadele sürecini desteklediklerini belirten Turan “Bu konudaki çalışmaların, doğru yönde atılmış önemli adımlar olduğunu düşünüyoruz. Para politikasının mali disiplin ile de desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede geçtiğimiz günlerde açıklanan “Kamuda tasarruf ve verimlilik paketi”ni kamu harcamalarının denetlenmesi ve kısıtlanması doğrultusunda atılmış bir adım olarak görüyoruz. Bu adımın önümüzdeki dönemde kamu ihale reformu, vergide adalet ve etkinlik, kayıt dışılıkla mücadele gibi alanlardaki çalışmalarla desteklenmesini bekliyoruz.

Enflasyonla mücadelenin başarılı olabilmesi için, toplumun tüm kesimlerinde bu konuda bir mutabakat olması gerekiyor. Bu süreç reel kesim üzerinde de maliyetler oluşturacaktır. İş dünyası da Türkiye ekonomisinin bir süredir devam eden sorunlarını çözmesi ve daha dengeli, sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmesi için, oluşacak maliyetin kendi üzerine düşen kısmını üstlenmelidir.

Makroekonomik istikrarın ve öngörülebilirliğin sağlanması ve enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi için, diğer reform alanlarında da adım atılması gerekiyor. Bu çerçevede; hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla etkin işlemesinin sağlanması, düzenleyici kurumların özerkliği, çoğulcu demokrasi, ifade özgürlüğü, eğitim reformu, toplumsal cinsiyet eşitliği, teknoloji ve yenilikçilik gibi başlıklarla güçlendirilmesini önemsiyoruz. Çünkü, kalkınma, ekonomik yapıdaki dönüşüm, bireysel ve bölgesel gelir adaletinin iyileştirilmesi, salt ekonomi politikalarının dışına taşan bir çerçeve gerektiriyor” açıklamalarında bulundu.

“GENÇLERİMİZİ İYİ EĞİTMELİYİZ”

Eğitimin, TÜSİAD’ın kuruluşundan bu yana en çok üzerinde durduğu alanlardan birisi olduğuna dikkat çeken Turan “Eğitimin önemini 50 yıldan beri vurgulayan bir kuruluş olarak, müfredatta yakın zamanında yapılmış olan değişiklik hepimizin dikkatini çekti. Cumhuriyet değerlerine, bilimselliğe ve çağdaş eğitim normlarına uygunluk konusundaki eleştiriler giderilmeden uygulamaya alınacak bir müfredatın, çocuklarımızın geleceğine ve kalkınma hedeflerimize katkı sağlamayacağına inanıyoruz. Unutmayalım ki ülkemizin rekabet gücü ve refah düzeyinin artmasının arkasında şüphesiz insan kaynaklarınızın sanayileşmeye, sürdürülebilir kalkınmaya ve büyümeye elverişli olarak yetişmeleri zorunluluğu var. İnsanınızı rakip ülkelerden daha iyi eğitmez iseniz, gençlerinize ve ailelerine umutlu bir gelecek sağlayamazsınız, dışa açık piyasa ekonomisinin nimetlerinden de faydalanamazsınız” şeklinde konuştu.

En az 10 karakter gerekli