PARÇALI BULUTLU
Öncelikle uyku apnesi nedir? Uyku, organizmanın çevreyle iletişiminin, çeşitli uyaranlarla geri döndürülebilir biçimde, geçici, kısmi ve periyodik olarak kesilmesidir. Bugün 80’in üzerinde değişik tipte uyku bozukluğu tanımlanmıştır. Obstrüktif uyku apne sendromu ya da halk arasında bilinen adı ile uyku apne sendromu, uyku sırasında yineleyen üst solunum yolu tıkanmaları ve buna eşlik eden kan oksijen değerinde azalma ile karakterize bir sendromdur. Halk arasında uykuda solunumun durması olarak bilinir.
” Uyku apnesinin en yaygın nedenleri nelerdir? Kimler daha fazla risk altındadır?
Genellikle orta yaşlı ve kilolu erkeklerin hastalığıdır. Her yaşta görülebilirse de, en sık 40-65 yaşları arasında karşımıza çıkar ve 65 yaşından sonra görülme oranı aynı kalır. Erkeklerde 2-3 kat fazla görülür, kadınlarda ise menopozdan sonra artar. Uyku apne sendromu görülme sıklığının erkeklerde yüzde 4, kadınlarda yüzde 2 olduğu bildirilmiştir. Uykuda nefes durmasına bağlı oksijen seviyesinin düşmesi pek çok hastalığın oluşumunu kolaylaştırır, var olan hastalıkların kontrol altına alınmasını ve tedavisini güçleştirir. Uyku vücudun dinlendiği, yenilendiği, tamir olduğu bir dönem iken hasar gördüğü bir döneme dönüşür. Bu nedenle uyku apnesinin teşhisi ve tedavisi çok önemli ve gereklidir. Uyku apnesi için yüksek riskli hastalar hangileridir? Uyku apnesi bazı bireylerde daha sık görülmektedir. Özellikle aşağıdaki risk faktörlerine sahip kişiler uyku apnesi açısından dikkatli olmalıdır:
• Obez olanlar, • Horlaması olan bireyler,
• Kalp yetmezliği olanlar,
• Ritim bozukluğu (atrial fibrilasyon)olanlar,
• Tedaviye dirençli hipertansiyon veya Pulmoner hipertansiyon hastaları,
• Tip 2 diyabet hastaları,
• İnme geçirmiş kişiler,
• Gece ritim bozukluğu olması
• Sigara içenler,
• Alkol ve sakinleştirici ilaç kullananlar,
• Boyun çevresinin kadınlarda 38 cm, erkeklerde 43 santimetrenin üzerinde olması Uyku apnesi nasıl teşhis edilir? Uyku apne sendromunun tanı koydurucu bir bulgusu yoktur. Kesin tanı için mutlaka ‘polisomnografi’ dediğimiz uyku testi yapılması gereklidir. Uyku testi için hasta bir gece boyunca uyku laboratuvarında gözlem altına alınır. Gündüz yapılan testler sağlıklı sonuç vermediği için mutlaka gece boyunca gerçekleştirilmelidir. Test sırasında aşağıdaki parametreler incelenir:
• Beyin aktivitesi,
• Karın, göğüs kafesi, göz, çene ve bacak hareketleri,
• Kalp ritmi,
• Horlama durumu,
• Uyku pozisyonu,
• Nefes durmaları ve kan oksijen seviyesi.
Hasta, bu parametreleri kaydeden elektrotlar ile donatılır ve tüm gece boyunca video kaydı alınır. Bu işlem tamamen ağrısızdır.
Uyku apnesi tanısı nasıl konur?
Doktor, gece boyunca elde edilen verileri analiz ederek hastanın solunum durmalarını ve sürelerini değerlendirir. Uyku süresince:
• Nefes durmaları veya azalmaları saatte kaç kez gerçekleşiyor?
• Her nefes durması kaç saniye sürüyor?
• Uykunun hangi evresinde ve hangi pozisyonda daha fazla etkileniyor?
• Oksijen seviyesi kaça kadar düşüyor?
• Horlama sıklığı nedir?
Nefesin 10 saniyeden uzun durması apne olarak değerlendirilir ve bu duraksamalar bazen 1-2 dakika sürebilir. Apne sıklığına göre hastalığın şiddeti belirlenir. Eğer hastanın tedavi gerektiren seviyede uyku apnesi olduğu tespit edilirse, tedaviye başlamadan önce CPAP cihazı ayarlarını belirlemek amacıyla ikinci bir gece testi uygulanır.
“KESİN BİR TEDAVİSİ YOK”
Uyku apnesi tedavi yöntemleri nelerdir?
Uyku apnesi, kişinin uyku sırasında solunumunun durmasına neden olan ciddi bir sağlık sorunudur. Tedavi edilmediğinde kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet ve hatta felç gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle uyku apnesinin teşhisi konulduktan sonra hastaya uygun tedavi yöntemleri belirlenmelidir ancak kesin bir tedavisi yoktur. 1. Genel Önlemler:
• Uyku apneli hastalar gündüz uykululuk nedeniyle kazalara neden olabilir, tedaviye kadar araç kullanmamaları önerilir.
• Obezite, uyku apnesinin yaygın bir nedenidir. Kilo kontrolü için diyet, obezite cerrahisi ve ilaç tedavisi uygulanabilir. • Alkol ve sigara kullanımı apneleri artırır, bu maddelerden kaçınılmalıdır.
• Uyku pozisyonu apne sıklığını etkiler. Sırt üstü yatmak yerine yan pozisyonda yatmak önerilir.
2. Cerrahi Tedavi:
• Büyük bademcikler, geniz eti, burun eğriliği, çene yapısı bozuklukları gibi anatomik faktörler cerrahi müdahale ile düzeltilebilir. • Ancak burun operasyonları tek başına uyku apnesini tedavi etmekte yeterli değildir. 3. CPAP Tedavisi:
• CPAP (sürekli pozitif havayolu basıncı) cihazı, uyku apnesinin en etkili tedavi yöntemidir.
• Cihaz, hastanın solunum yollarını açık tutarak nefes durmalarını ve oksijen düşüklüğünü önler.
• Her hasta için cihazın basıncı uyku laboratuvarında belirlenmelidir (CPAP titrasyonu).
• CPAP kullanımı düzenli olmalıdır; aksi takdirde belirtiler geri dönebilir.
Uyku apnesi tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle erken teşhis ve uygun tedavi büyük önem taşır.
GÜNDEM KORİDORU
09 Nisan 2025