F abrikalarını 2009 yılında Fatsa’da üretime açtıklarında hiç müşterilerinin olmadığını, fakat dünyanın çeşitli destinasyonlarındaki uluslararası fuarları takip ederek bir müşteri portföyü oluşturduklarını belirten Bentaş Bentonit Kurucusu ve CEO’su Turgay Ömür, “Bu fuarlar sayesinde Avrupa’da bulunmadığımız ülke kalmadı. 85 ülkeye satış gerçekleştiriyoruz ama bu ülkelerin büyük çoğunluğu Avrupa kıtasında. Biz bu işe başladığımızda kedi kumunda resmi bir kalite standardı yoktu. Şu anda Türk Standartları Enstitüsü’ndeki kedi kumunun kalite ölçütlerini biz belirledik. Yunanistan, İngiltere, Portekiz, İspanya ve Malta gibi Avrupa ülkelerinde VanCat markamız çok güçlü durumda. Rusya ve Ukrayna gibi slav ülkelerinde de satış rakamlarımız iyi seviyelerde” dedi. Pet sektörüne atıldıklarında Avrupa’daki kedi kumu tüketiminin yıllık 1 milyon ton olduğunu söyleyen Ömür, “Fakat bu rakam pandemi döneminin etkisiyle daha da arttı. İnsanlar evlerinde kalmak durumunda olunca yalnızlıklarını giderebilmek için hayvan sahiplenmeye başladı. Bu etkiyle kedi kumu tüketimi 1,5 milyon ton seviyelerine ulaştı. Türkiye, pet sektöründe son 10 yılda inanılmaz bir gelişim gösterdi. Bu gelişimi Türk firmalarının uluslararası fuarlarda yakaladığı ilgiden görebiliyoruz.
Pet sektörüyle alakalı Türkiye’de yer alan fuarlarda 10 yıl öncesine kadar uluslararası bir nitelik yoktu fakat şu anda Uzak Doğu ülkelerinden Türkiye’ye gelip buradaki fuarlardan stant alan markalar mevcut. Dünyaca ünlü süpermarket zincirlerinden temsilciler fuarlarımızda ürünlerimizi inceliyor” ifadelerini kullandı.
“ÇİN, TÜRKİYE’YE KEDİ KUMU SATAMIYOR”
Ömür’ün belirttiğine göre, Bentaş Bentonit’in kurulduğu dönemde Türkiye’deki pet sektörü neredeyse tamamen Çinli şirketlerin kontrolündeydi. Ancak şirket, kısa sürede önemli bir büyüme göstererek bugün geldiği noktada Çin’e bile pet ürünleri ihraç eder konuma geldi. Ömür, sektörün Türkiye’deki gelişimini şu sözlerle anlattı; “Çin artık Türkiye’ye kedi kumu satamıyor. Eski zamanlarda kedi kumu ticaretinin yüzde 80’i Çin kontrolündeydi. Şu anda ise yüzde 5’leri zorluyor. Diğer taraftan ise Türkiye bu alanda en büyük ihracatçılardan biri oldu. Avrupa pazarının en büyük kedi kumu tedarikçisi biz ve bizim arkamızdan gelen sektör firmalarıdır.” Bentonit ham maddesinin çeşitli Ar-Ge çalışmalarıyla birçok alanda aktif kullanıldığının altını çizen Ömür, “Firmanın kuruluş aşamalarında bu ham maddenin çok farklı alanlarda işlendiğini fark ettiğimde çok şaşırmıştım. Mikronize bentonitin plastiğin, demir dökümlerin veya diş macunlarının ham maddesine katıldığını bilmiyordum. Ayrıca bu madde özellikle sindirim sistemini dengeleyici ilaçların içinde de bulunuyor ve vücudumuzdaki ağır metalleri dışarı atmamıza yardımcı oluyor” dedi.
NEVŞEHİR’İN EN BÜYÜK YATIRIMI
Bentaş Bentonit’in Nevşehir’de kurulacak yeni fabrikası hakkında da demeçler veren Ömür, “Yaşadığımız deprem sebebiyle son iki yıldır doğu bölgesinde bir inşaat işçisi açığı oluştu. Türkiye’nin 300 Dolar seviyesinde bir işçi maliyeti vardı fakat bu rakam şu an 700-800 Dolarlara kadar yükseldi. Dolayısıyla bu durum bir miktar rekabet gücümüzü kırıyor ve işçi maliyetlerini artırıyor. İstihdam oluşturmaktan fazlaca memnunuz fakat şu sıralar işçi bulmakta zorlanıyoruz. Dolayısıyla kurduğumuz 12 hatlık paketleme tesisimizi tamamen robotik bir sürece taşıyacağız. Açılışla beraber Nevşehir’e yapılan en büyük yatırımı icra edeceğiz. Ürgüp ile yakınlığından sebep fabrikamızı ziyaret eden yabancı müşterilerimizle de gezi programları düzenleyeceğiz” diye konuştu. Son olarak ürün tanıtımının marka için öneminden ve ürettikleri kedi kumunun özelliklerinden bahseden Ömür, “Şirketimizin gelişim aşamasında fuarlara gittiğimizde sergilediğimiz ürünleri müşterilerimize bizzat ben tanıtırdım. Çünkü tanıtım işinin belli kriterleri var. Karşınızdaki alıcıya bu ürünü sıfır hata ile anlatmanız gerekiyor. Alıcı size ‘Bu ürünün diğerlerinden farkı nedir?’ sorusunu sorduğunda o farkı çok akıcı bir şekilde müşteriye geçirebilmeniz çok önemlidir. Ürünümüzün farkından bahsedecek olursak; koku kontrolü, topak sertliği ve emdiği sıvı kapasitesi bakımından diğer ürünlerle arasında büyük bir kalite farkı olduğunu söyleyebiliriz” açıklamalarında bulundu.
“TİM BİZİ SEKTÖR OLARAK GÖRMÜYOR”
Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından bir sektör olarak nitelendirilmediklerinden yakınan Turgay Ömür, “Dört sene önce Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Özgün Ürün ödülünü aldık fakat TİM bizi sektör olarak görmüyor. Bu konuda bizler de artık çalışmalarımızı hazırlamak zorundayız. Bizlerin de bu alanda bir platform oluşturmamız lazım. Sektör olarak yıllık 400 milyon Dolar seviyelerinde ihracat gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla artık bu başarının TİM’de temsil olarak taçlandırılmasında fayda var” diyor.
