Hayat tarzımızın bir parçası haline gelen bu dostlarımız, bize sağladıkları duygusal desteğin yanı sıra, bakım ve ihtiyaçlarıyla ilgili de yeni bir sektörün doğmasına öncülük ediyor aslında. Türkiye’de pet sektörü, hızla gelişen ve her geçen gün daha fazla ilgi gören bir alan haline geldi. Özellikle pandemi sürecinin etkisiyle, evcil hayvan sahipliği artarken, evcil hayvanlar için ürün ve hizmet talebi de büyük bir ivme kazanmış oldu. Artık evcil hayvanlarımıza sadece temel yiyecek ve bakım ürünleri değil, onların sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesi için gereken pek çok özel ürün piyasada mevcut. Üstelik tüketicilerin daha bilinçli hale gelmesi ve evcil hayvanlarıyla olan ilişkilerinin daha derinleşmesi de sektörün büyümesine katkı sağlıyor. Söz konusu dönüşüm, pet sektöründe faaliyet gösteren firmaların da yenilikçi çözümler sunmalarını zorunlu kılıyor.
Son yıllarda Türkiye’de evcil hayvan sahiplenme oranının artması, pet sektörünü ivmelendiren başlıca faktörlerden biri. Tisert CFO’su Saadet Nilüfer Sert, sektördeki büyümeyi olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor ve “Evcil hayvan sahiplenme oranı arttıkça, pazarın ihtiyaçları da çeşitleniyor. Bu da özellikle kaliteye odaklanan markalar için büyük fırsatlar yaratıyor” diyor. Sert, Tisert’in yurt dışı hedeflerinden ve Avrupa pazarındaki atılımlarından bahsederken şunları dile getiriyor: “Geçtiğimiz yıl Polonya’nın başkenti Varşova’da açtığımız yeni şubemiz, Avrupa pazarındaki varlığımızı güçlendirdi. Ayrıca Türkiye’de İş Dünyası dergisi ve Ulusal Fuarcılık’ın düzenlediği Petzoo Eurasia Awards’ta ödül almak da başarımızı tescil etmiş oldu ve bizi çok motive etti.”
Evcil hayvan sahiplerinin ihtiyaçları, sadece temel bakım ürünlerinden çok daha fazlasını kapsıyor. Sağlık, mutluluk ve yaşam kalitesine odaklanan tüketici talepleri, şirketleri daha sürdürülebilir, güvenli ve kaliteli ürünler sunmaya zorluyor.
Sert, bu değişen talepleri karşılamak için ürün yelpazelerini sürekli güncellediklerini belirtiyor: “Evcil hayvan sahipleri artık yüksek kaliteli besinler ve dayanıklı, sürdürülebilir malzemelerden yapılmış aksesuarlar talep ediyorlar. Biz de bu beklentilere en iyi şekilde cevap verebilmek için üretim süreçlerimizi ve ürün çeşitliliğimizi sürekli olarak geliştiriyoruz.”
Türkiye’deki pet endüstrisindeki büyüme trendini değerlendiren Pure Life Yönetim Kurulu Başkanı Osman Palaoğlu, pet sektörüne olan katkılarını ve gelecekteki hedeflerini anlattı. Pure Life, Ar-Ge ve yenilikçilik odaklı yaklaşımıyla sektördeki yerini daha da güçlendirmeyi amaçlıyor. Pure Life olarak sektöre katkılarını sürekli yenilik ve Ar-Ge çalışmalarıyla sağladıklarını belirten Palaoğlu, “Ürün çeşitliliğimizi ve formülasyonlarımızı sürekli geliştirerek, hayvan severlerin ve sevimli dostlarımızın ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için inovatif çözümler sunmayı hedefliyoruz. Bu yaklaşım, sektöre değer katan adımlar atmamıza olanak tanıyor” dedi.
Türkiye’deki pet sektörünün hızla büyüdüğüne dikkat çeken Palaoğlu, “Sektörün ivmesi, ne kadar hızlı bir büyüme yaşandığını ve hala yapılacak çok şey olduğunu gösteriyor. Pet sektörü, Türkiye’deki en dinamik alanlardan biri haline gelmiş durumda” ifadelerini kullandı. Şirket, bu büyüme sürecinde daha da güçlü bir konum elde etmek için kurumsal yapısını güçlendirmeyi ve kaliteli, yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyor. Ayrıca, Türkiye’nin stratejik konumunun büyük avantaj sunduğunu belirterek, Orta Doğu ve Avrupa pazarlarına hızlı sevkiyat yapabilmenin şirketin küresel hedeflerine ulaşmada önemli bir avantaj olduğunu vurguladı.
Evcil hayvan sahiplerinin artık daha bilinçli ve kaliteli ürünlere yöneldiğini belirten Palaoğlu, “Evcil hayvan sahiplerinin talepleri artıyor. Ürünleri karşılaştırma olanaklarının genişlemesiyle beklentiler de yükseldi. Biz de şirket olarak, bu değişen ihtiyaçları karşılamak için sürekli sahadayız ve talepleri yakından takip ediyoruz” dedi. Şirketin, evcil hayvan sahiplerine yönelik ürün portföyünü 110 farklı kaleme kadar genişlettiğini dile getiren Palaoğlu, “Pure Life’ın odak noktası, markasını sürekli geliştirerek, evcil hayvan sahiplerine daha geniş bir ürün yelpazesi sunmak” diye konuştu.
Türkiye’nin sevgi dolu ve samimi yapısının, pet sektöründeki başarılara da yansıdığına inandığını belirten Palaoğlu, “Sevgi ve bağlılıkla çalışarak, dünyaya pek çok konuda örnek olabiliriz. Türkiye’nin, dünya pet sektöründe daha güçlü, daha sağlam ve daha büyük bir yer edineceğine olan inancımız tam” dedi. Öte yandan Türkiye’nin dünya pet sektöründe daha güçlü bir yer edinmesi için tüm güçleriyle çalıştıklarını dile getiren Palaoğlu, “Bu yolda attığımız her adım, ülkemizin global pet sektöründeki konumunu pekiştirecek. Pure Life, Ar-Ge ve inovasyon odaklı yaklaşımıyla sektördeki başarısını her geçen gün artırarak, Türkiye’nin pet sektöründe küresel anlamda daha büyük bir rol oynamasına katkıda bulunmayı sürdürecek” diye konuştu.
Mevcut ekonomik zorluklar nedeniyle, pet sektöründe bir duraklama yaşandığını gözlemlediklerini de dile getiren Palaoğlu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Evcil hayvan sahiplenme oranlarında bir azalma görülebilir, ancak bunun geçici bir durum olduğunu ve sektörün kısa süre içinde toparlanacağına inanıyoruz. Pure Life, bu zorlu dönemi atlatıp sektörün geleceğinde daha güçlü bir şekilde yer almak için çalışmalarına devam ediyor.”
Türkiye’deki evcil hayvan sektörüne yaptıkları katkılardan söz eden Atak PetFood Satış Müdürü Mehmet Uğur Işık, 2020 yılında Türkiye’deki ilk profesyonel, entegre tesisini kurarak otomasyon sistemleriyle büyük kapasiteli üretime başladıklarını belirtti ve şu sözlerle konuşmasını sürdürdü: “Ülkemizde bu ölçekte bir tesis yoktu. Şu an üç fabrikamızla hem iç pazara hem de 60 ülkeye hizmet veriyoruz. Şirketimiz, sektördeki büyüme hedefleri doğrultusunda yatırımlarını hızla artırıyor.” Pandemi ile birlikte evcil hayvan sahipliği anlayışında büyük bir değişim yaşandı. Eskiden dışarıda yaşayan hayvanlar, pandemi süreciyle birlikte evlerin içine girmeye başladı. İnsanlar, evcil hayvanlarına aile bireyleri gibi bakmaya başladılar. Bu değişimin, yaş mama talebini artırdığını ifade eden Işık, “Eskiden yaş mama talebi çok azken, bugün oldukça büyük bir pazar var. Evcil hayvan sahipleri dostlarına ödül ve hediye vermek istiyor. Bu dönüşümü fırsata çevirdik ve üretimimizi üç fabrikaya çıkardık. Şirket, yeni ürün çeşitleriyle de pazara hizmet sunuyor” dedi.
Atak Petfood’un başarısının bir diğer önemli göstergesi ise ihracatındaki hızlı artış. 4 yıl önce yalnızca 5 ülkeye ihracat yapan şirket, bugün 60 ülkeye ürün gönderiyor. İhracat hacminde de büyük bir artış kaydeden Atak Petfood, 10 konteynerden 100 konteynerin üzerine çıkmış durumda. Işık, “İhracatımızla Türkiye’ye döviz kazandırıyoruz. Yerli üretimle ithalata bağımlılığı azaltıyoruz ve dövizin dışarıya çıkmasını engelliyoruz” diyerek, şirketlerinin küresel pazarda daha fazla yer almayı hedeflediğini belirtti.
Atak PetFood’un hikâyesi, piyasada evcil hayvan sahipleri için hem uygun fiyatlı hem de erişilebilir olan yüksek kaliteli, besleyici evcil hayvan maması seçeneklerine duyulan ihtiyacı fark eden bir grup tutkulu evcil hayvan severle başlamış. Köpeklerin ve kedilerin beslenme ihtiyaçlarını karşılayan formülleri geliştirene kadar farklı tarifler ve malzemelerle deneme yapılmasına izin veren küçük bir üretim tesisiyle başlamışlar yola. Kaliteye ve yeniliğe olan bağlılıklarının kısa sürede karşılığını verdiğini belirten Atak PetFood Satış Müdürü Mehmet Uğur Işık, “Çok geçmeden orijinal tesisimizi geride bıraktık” diyor. Geleceğe hedefi olarak endüstrinin ön saflarında yer almak için fabrikalarına ve uzman ekiplerine yatırım yapmaya devam etmeye kararlı olduklarını belirten Işık, şu sözlerle konuşmasına devam ediyor: “Önümüzdeki fırsatlar konusunda heyecanlıyız. Hedefimiz, sektöre liderlik etmeye devam etmek ve evcil hayvan maması pazarında bilinen bir isim olmak.” Şirket, yerli üretimle sektördeki ithalat oranlarını azaltmayı ve Türkiye’nin döviz kaybını engellemeyi hedefliyor. Türkiye’nin pet sektöründeki hızlı büyümesine katkı sağlamayı planladıklarını belirten Işık, “Hedefimiz, sektördeki liderliğimizi pekiştirmek ve daha fazla yatırım yaparak büyümeye devam etmek” diyerek şirketin geleceği için umutlu olduklarını ifade etti.
Atak Petfood, yalnızca üretim kapasitesini artırmakla kalmayıp, Ar-Ge çalışmalarına da büyük önem veriyor. Pazar dinamiklerine uygun ürünler geliştirdiklerini belirten Işık, “Sektördeki değişimleri yakından takip ediyor ve taleplere göre yeni ürünler sunuyoruz. Hedefimiz hem iç pazarda hem de yurtdışında daha fazla evcil hayvana kaliteli ürünler ulaştırmak” dedi.
Evcil hayvan ürünleri pazarında hızla büyüyen Türkiye’de, sektöre değer katmaya devam eden firmalardan biri de Nektar Yem. Pet sektörüne emek veren Nektar Yem, evcil hayvan mamaları ve akuakültür yem üretimiyle hem iç pazar hem de ihracat alanındaki büyümeyi hedefliyor. Evcil hayvan sahiplenme oranlarındaki artış ve bilinçli tüketicilerin doğal, katkı maddesi içermeyen ürünlere yönelmesi, sektördeki inovasyon ve çeşitliliği arttıran önemli faktörler arasında. Bununla birlikte, Türkiye’nin coğrafi konumu da hem iç pazar hem de ihracat pazarları için büyük bir avantaj sağlıyor. Ancak, sektörün karşılaştığı bazı zorluklar da bulunuyor. Özellikle bazı hammaddelerin tedarikinde yaşanan dışa bağımlılık ve artan maliyetler, Nektar Yem’in de gündeminde. Bu zorluklarla başa çıkabilmek adına, firma, yerli tedarik zincirini güçlendirme ve maliyetleri yönetme konusunda sürekli yenilikçi çözümler geliştiriyor.
Son yıllarda, evcil hayvan sahiplerinin tercihlerinde önemli değişiklikler gözlemleniyor. Doğal içerikli, katkı maddesi içermeyen, besin değeri yüksek ürünlere olan talep artarken, yaşa, türe ve sağlık durumuna uygun özel mamalar da oldukça ilgi görüyor. Bu değişimlerde Nektar Yem, sektörde öncü adımlar atarak doğal ürünleri odağına alıyor. Özel prebiotik ve bağışıklık destekleyici premiks içeren ProArt serisi, firmanın bu alandaki en önemli yeniliklerinden biri. Bu seriyle evcil hayvanların sağlıklı beslenmelerini sağlamayı ve bağışıklık sistemlerini güçlendirmeyi hedefliyor. Ayrıca, müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla, sürdürülebilir ve pratik kullanım sağlayan kilitli ambalaj çözümleri de sürekli olarak geliştiriliyor.
Nektar Yem’in bir diğer önemli odak noktası ise sürdürülebilirlik. Nektar Yem, çevre dostu üretim politikalarıyla geleceğe katkı sağlamayı amaçlıyor. Üretim süreçlerinde enerji verimliliği, atık yönetimi ve doğal kaynakları etkin kullanma konusunda yaptığı yatırımlar, çevreye duyarlı üretim anlayışını pekiştiriyor. Ayrıca, fuarlara katılım sağlayarak ihracat hacmini artıran Nektar Yem, ülke ekonomisine katkı sağlamaktan da gurur duyuyor.
GÜNDEM KORİDORU
27 Aralık 2024