ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından bu yılın ilk iki ayına ait otomotiv üretim ve ihracat raporu yayınlandı. Raporu inceleyen okurlarım fark etmişlerdir. Görünüm artık iyi değil. Şubat sonu itibariyle otomotiv üretimi yüzde 9 düşerek 219 bin adede indi. Otomobil üretimi ise yüzde 6 azaldı. Özetle 141.500 otomobil üretilmiş oldu. Ticari taşıt üretiminde ise yüzde 13,4’e varan düşüş ortaya çıktı. Korkutan rakamları ise kapasite kullanımında gördük. Sırasıyla kapasite kullanım oranları Otomobil ve hafif ticari taşıt üretiminde yüzde 64, Kamyon üretiminde yüzde 26, otobüs ve minibüs üretiminde yüzde 56, traktör üretiminde ise yüzde 43 düzeyine kadar indi. İhracat tarafında da bu yıl başından itibaren adet bazında gerileme görüyoruz. Otomotiv ihracatı ilk iki ayda yüzde 4 üzerinde azalarak 158.168 adede inmiş durumda. Bu azalışta özellikle yoğun ihracata konu olan otomobillerdeki yüzde 7 azalma ve kamyonette yüzde 13 lük azalma dikkat çekiyor. Minibüs ihracatında ise yüzleri güldüren yüzde 177’lik artış sayesinde ticari taşıt ihracatı yüzde 0,5’lik bir teselli artışı içinde. ABD Dolar cinsinden ihracata bakarsak, 2024 yılının ilk iki ayına göre bu yıl Şubat sonunda yüzde 0,9 azalışla 5,9 milyar Dolar ihracat gerçekleşti. Ana sanayii ihracatı yüzde 3 azalırken yan sanayii ihracatı yüzde 2 büyüme ile düşüşü telafi etmiş oldu. İhracattaki bu azalışa rağmen otomotiv sanayii yüzde 16’lık payıyla ihracat yapan sektörler arasında şimdilik birinci durumda. Bu yıl ilk iki ay içinde iç pazar satışlarında da yüzde 15’e varan daralma olduğunun altını çizelim.
Bu tablodan çıkacak mesaja gelirsek; otomotiv sanayiimiz ağırlıklı olarak içten yanmalı motor taşıyan taşıt üretimiyle yoluna devam ediyor. Ama tüm dünya yeni enerji taşıtları (NEV) denilen taşıtlara hızla yöneliyor. Yani, elektrik enerjisi kullanan yüksek teknolojiye sahip taşıtlar, özellikle otomobiller tercih ediliyor. Gerek bataryadan elektrikli (BEV), gerekse şarj edilebilir hibrit (PHEV) otomobillerin payı yükseliyor. Çin bu dönüşümün en önemli adresi. Geçen yıl 17 milyon üzerinde (NEV) taşıt satışı oldu. Bu yıl satışları 20 milyonu geçecek. En büyük ihracat pazarımız Avrupa’da bile (BEV) taşıtların satışları yıla yüzde 34 artışla başladı. Hibrit otomobil satışları yüzde 18 arttı. Buna mukabil benzinli otomobillerde yüzde 49 azalma var. Biz ağırlıklı benzin motoru olanları üretirken Avrupa artık bu taşıtları neredeyse almayacak. AB’nin karbon emisyon üst sınırı bu yıl 93 gr/km değerine indi. 2030 da ise 55 gr/km değerine indirecekler. Asla taviz vermiyorlar. Kısacası, içten yanmalı motorlu taşıtları giderek yok ediyorlar. Bu şartlarda ne yazık ki otomotiv sektörümüz ihracatçı değil, ithalatçı olmaya doğru gidiyor. Bakın; iç pazarda otomobilin ithalat payı yüzde 67, hafif ticari taşıtın ithalat payı ise yüzde 75 oldu.
Halbuki hafif ticari taşıtlar bizim ihracat gururumuzdu ve iç pazarda ithalat payı yüzde 40’ları geçemezdi. Gerçek şu: Biz otomotiv sanayii olarak (NEV) taşıtları yeterince üretmekten uzak durumdayız. TOGG otomobilimizle başlayan (BEV) otomobil üretimimiz çeşitlenemedi. Hafif ticari taşıtta ise Ford Otosan’ın E-transit üretimi başladı, o kadar. Türkiye’de üretimi olan uluslararası markalar bize üretilecek (NEV) otomobil çeşidi verirken nazlanıyorlar. Renault niye vermiyor? Fiat ya da yeni adıyla Stellantis ne zaman başlayacak? Hyundai’nin ülkemizde 2026’da (BEV) otomobil modeli üreteceği açıklandı sadece. Bir de Çinli BYD yatırımı başladı, o kadar. Başta Kamu otoritemiz ve ülkemizde seri üretim yapan otomotiv markalarının yöneticisi arkadaşlarım, lütfen elinizi çabuk tutun ve ülkemize NEV taşıt üretimini hızla çeşitlendirin. Zaman kalmadı. Dizlerimizi dövmeyelim sonra. Yoksa bu gidişle otomotiv sanayiimizde üretim ve ihracat küçülmesi bitmez, ithalatçı ülke olur çıkarız ne yazık ki…
GÜNDEM KORİDORU
07 Nisan 2025