DOLAR 39,0302 0.29%
GBP 52,7249 0.64%
EURO 44,2851 0.54%
ALTIN 4.175,561,28
BIST 9.490,280,16%
BITCOIN 43345460.91607%
ETH 1043500.25757%
İstanbul
21°

AZ BULUTLU

Herkes onu kullanmalı…

Herkes onu kullanmalı…

05/05/2025 16:33
Herkes onu kullanmalı…

Amerika Birleşik Devletleri’nin gümrük duvarlarını yükseltmesiyle tekrar gündeme gelen, ulusal sanayi meselesine katkı olması için, Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan “Yerli Malı” duyarlılığına değinmek istiyorum. Günümüzde yaşadığımız ticaret savaşlarının aslında yüzyıllardır sürdüğü ve muhtemelen hiç bitmeyeceğini gösteren asırlık bir haberle başlayalım… 4 Nisan 1929’da İstanbul’da Milli Türk Talebe Birliği tarafından “yerli malları koruma” amacıyla bir toplantı düzenlenir ve o gün, İçtima Birlik Reisi Ferruh Bey’in çağrısıyla “her ihtiyacın memleket eşyasıyla temini” için bir de yemin edilir. Cumhuriyet gazetesinin ertesi günkü sayısında manşetten çıkan haberde, o günlerin gençliğinin fikir dünyasını ve ruh haletini çok iyi yansıtan konuşmalara yer verilir: İçtima Birlik Reisi Ferruh Bey: “Bugün harpler askeri safhadan iktisadi cepheye intikal etmiş bulunuyor. Biz bu cidalde (mücadelede) mağlup olduk diyemem, fakat muvaffak da olmuş değiliz.” Ferruh Bey’in “Sizi ahdü peymane (yemin etmeye) davet ediyorum ve bundan böyle her ihtiyacımızı memleket eşyası ile tatmin etmenize yemin istiyorum” şeklindeki sözleri, toplantıdakiler tarafından şiddetli alkışlar ve “Hay, hay!” sesleriyle karşılanır.

Doktor Nizamettin Bey: “Büyük Gazi’nin tarih içinde (benzeri) görülmeyen celadetiyle bütün bir düşman dünyasını mağlup eden aziz Türkiye, bugün gene büyük ve tarihî bir düşman karşısında bulunuyor. Bu düşman, evvelki gibi askerî kisveye bürünerek sarih bir heybetle karşımıza çıkmayan, gizli yollardan, görünmeyen dehlizlerden sinsi sinsi süzülerek aziz memleketimizin iktisadi haremine sokulan bir düşmandır. (…) Türkler vücuda getiremez (imalat yapamaz) ithamıyla Türkiye’ye ecnebi mamulatı sokmak Türklere hakaret tokadı vurmak demektir.” Tıp Talebe Cemiyeti Reisi Tal’at Bey ise “duygulu ve dokunaklı” konuşmasında İstiklal Harbinin kazanılmasında kağnının da payı olduğunu belirtir ve ekonomik bağımsızlığımızın kazanılmasında alçakgönüllü imalat tezgâhlarının etkili olacağına inancını dillendirir.

İlkokul öğretmeni Ömer Saffet Bey: “Şehirlerimizin etrafına birer medeniyet abidesi olan fabrika bacaları yükseldiği ve bunları meydana getirecek olan hattıhareketimizi şuurla tespit ettiğimiz gün” refahımızın yükseleceğini söyler. Sonuçta, 1929’da ABD’de başlayan ve tüm dünyayı sarsan Büyük Buhranın da etkisiyle Türkiye korumacı politikaları benimser. 100 yıl önce Türkiye sanayi toplumu olma niyetiyle gümrük duvarlarını yükseltirken, bugünün ABD’si aynı yöntemle bilgi toplumundan sanayi toplumuna dönüş yapmaya çalışıyor. Trump’ın yüksek gümrük duvarlarının Neoliberalizmden merkantilizme savrulmaktan ziyade sanayinin stratejik öneminin idrakiyle açıklanabileceğini düşünsem de yaratabileceği sorunların, hedeflenenin aksine ABD’nin imalat kabiliyetinin azalmasına yol açabileceğini ve bununla da sınırlı kalmayabileceğini düşünüyorum.


En az 10 karakter gerekli