Sağlıklı yaşamın önemi her geçen gün artarken, Bayer gibi global şirketlerin bu alandaki çalışmaları toplum sağlığını korumak için çok önemli. Bayer’in “Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık” misyonuyla hareket ederek, Tüketici Sağlığı alanındaki yenilikçi yaklaşımları, sürdürülebilir büyüme hedefleri ve toplumsal sorumluluk projeleri bu önemi bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle yapay zekâ ve dijitalleşmenin gücünü kullanarak sağlık alanında fark oluşturmayı amaçlayan Bayer hem bireylerin hem de toplumun sağlığını destekleyen çözümler sunuyor.
Bayer Tüketici Sağlığı olarak, sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için tüketiciyi işimizin merkezine alıyor, dijitalleşme, teknoloji entegrasyonu ve pazar trendlerine hakimiyet gibi yetkinliklerimizi kullanıyoruz. Değişen tüketici alışkanlıklarını yakından takip ediyor, global ve yerel trendlerin tüketici davranışlarına etkilerini analiz ederek doğru stratejiler geliştiriyoruz. Amacımız, dijital ve Ar-Ge yetilerimizi güçlendirerek sağlık profesyonelleri ve tüketicilerin güvenle tercih ettiği markalar olarak güçlü konumumuzu sürdürmek. Ayrıca, yeni iş modelleri ve sosyal sorumluluk çalışmalarıyla da sağlık ekosistemine katkıda bulunmak için çalışıyoruz.
Bayer Tüketici Sağlığı olarak, dijitalleşme ve büyüme hedeflerimize ulaşmak için pazarlama stratejimize yeni teknolojileri ve yapay zekâyı entegre ediyoruz. Böylece medya yatırımlarımızı daha etkin şekilde yönetebiliyoruz. Yapay zekâyı pazarlama stratejimizin ayrılmaz bir parçası olarak görerek, tüketici davranışlarını gerçek zamanlı analiz ediyor, kişiselleştirilmiş içerikleri doğru zamanda doğru kitleye ulaştırıyoruz. Son aylarda AI destekli araçlarla medya performansımızı yüzde 14 artırırken, kaynaklarımızı daha verimli kullanıyoruz. Teknolojiyi, ekiplerimizin yaratıcılığı ve tüketicilerimizle olan güçlü bağımızla birleştirerek daha sürdürülebilir ve unutulmaz deneyimler sunmayı hedefliyoruz.
Bu konuda pek çok projemiz bulunuyor. 2017 yılında “365 Gün Sağlıklı Yaşa” mottosuyla “365 Gün Sağlıklı Yaşam Hareketi” projesini hayata geçirdik ve ardından 365gun.com web sitesini yayına aldık. O tarihten bu yana pratik sağlık, iyi beslenme gibi konularda uzmanlarımızın oluşturduğu içeriklerle “Sağlıklı yaşa!” mesajımızı vermeye devam ediyoruz. Projenin devamında, Millî Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız iş birliği sonucunda bu bilinci erken yaşta çocuklara da kazandırma hedefi ile ilköğretim çağındaki çocuklara ulaşmak için okul bahçelerini öğretici oyun içerikleriyle renklendirdiğimiz “365 Gün Teneffüste Sağlık” projemizi gerçekleştirdik. Öğretmen Akademisi Vakfı’nın da destekleriyle ülkemizin birçok farklı şehrinde bulunan Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı 77 ilkokula eğitici içeriklerimizi konumlandırdık ve bu sayede binlerce çocuğa ulaştık. 2021’de ise bu konu özelinde bugüne kadar yaptığımız tüm projeleri tek bir çatı altında toplayarak “22 Ekim Sağlık Okuryazarlığı Günü” projemizi başlattık ve ilk yılı kapsamında; toplumun sağlık okuryazarlığı düzeyini yakından takip etmek ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını anlamak amacıyla geniş çaplı bir araştırma gerçekleştirdik. Bu araştırmada katılımcıların hane içi sağlık anlayışı, kişisel ve koruyucu sağlık bilgisi, beslenme alışkanlıkları, fiziksel ve ruhsal sağlığa dikkat etme oranları başta olmak üzere gelecekteki çalışmalarımıza yön verecek önemli veriler elde ettik.
Çalışma, toplumumuzun sağlıklı yaşama ve alışkanlıklara bakış açısına dair pek çok şaşırtıcı bilgi sundu bize. Tüm bu verilerin yardımı ile projenin ikinci yılında “Sağlığı Anlamak” sergisini hayata geçirdik. Bu sergimizle VR teknolojisi gibi yenilikçi yöntemlerden faydalanarak katılımcılara insan vücudunu tanıtıp, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını destekleyen bir deneyim sunarak sağlık bilincini toplumun her kesimine yaymayı amaçladık. İstanbul, Ankara ve İzmir’de 445 bin ziyaretçiyle buluştuk ve farklı bölgelerde daha çok kişiye ulaşmak için çalışmalarımıza odaklanmaya devam ediyoruz.
Bu alandaki çalışmalarıyla öne çıkan UN Women ve Unstereotype Alliance üyesi olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek için tüm iletişim çalışmalarımızda stereotiplerden kaçınmaya özen gösteriyoruz. Reklamların, toplumu dönüştürebileceğine inanıyoruz, markalarımızla da bu yaklaşıma paralel çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Örneğin, Supradyn markamızla toplumda kadınlara ve erkeklere “yakıştırılan” kalıplaşmış görevleri işledik. Kadınların başarılarının toplumda görünmezliğine dikkat çekmek amacıyla hazırladığımız ‘Supradyn Hafıza Testi’ projesi ile 2022 Cannes Lions Bronz Aslan başta olmak üzere pek çok ödül kazandık. Bu yöndeki çalışmalarımıza bir diğer örnek ise büyüdüğümüz ve çocuklarımızı büyüten ninni sözlerini eşitlikçi hikayeler oluşturmak için yeniden düzenlediğimiz ‘Bepanthol Baby İyiliğe Ninniler’ projemiz. Üstelik yalnızca ninnilere yaptığımız dokunuşlarımızla değil, eşit ebeveyn rollerini, anne ve baba karakterlerimizi birlikte reklam filmimize taşıyarak da destekledik. Örneklerimizi her markamızla çoğaltmak mümkün, şimdi olduğu gibi bundan sonra da toplumsal cinsiyet eşitliği, tüm projelerimizi hayata geçirirken odaklandığımız konulardan biri olmaya devam edecek.
GÜNDEM KORİDORU
10 Ocak 2025