Üniversite tercih dönemi, gençlerin hayatlarında önemli bir dönüm noktası. Bu süreç, sadece bir eğitim kurumunun seçilmesinden ibaret değil elbet, aynı zamanda bireylerin gelecekteki kariyer yollarını, sosyal çevrelerini ve kişisel gelişimlerini de şekillendiren kritik bir adım. Türkiye’de her yıl yüz binlerce öğrenci, ÖSYM tarafından düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre tercihlerini yaparak kariyer eşiğinden bir adım atmak için var gücüyle çalışıyor… Peki tercih yaparken nelere dikkat edilmeli? Öğrenciler hangi kriterlere göre tercih yapmalı? Hangi üniversiteler ne tür fırsatlar sunuyor? Bu ve bunun gibi birçok soruyu ülkemizin en önemli üniversitelerinden bazılarına sizler için sorduk…
Bir eğitim ve öğretim döneminin daha sonuna gelirken öğrenciler derin bir nefes almak ve tüm yılın yorgunluğunu atmak için yaz tatiline girdi. Ancak bu durum bazı öğrenciler için geçerli değil… Üniversite sınavı için gün sayan ve tüm yılını bu uğurda heba eden gençler şimdi de tercih dönemi ile karşı karşıya… Sınav atlatıldı atlatılmasına ama şimdi daha stresli bir süreç başladı onlar için. “Hangi bölümü seçmeliyim?” Üniversite tercih dönemi, gençlerin geleceğini şekillendiren ve onları hayatın bir sonraki aşamasına hazırlayan önemli bir süreç.
Bu dönemde yapılan tercihler, sadece akademik kariyerlerini değil, aynı zamanda kişisel ve profesyonel gelişimlerini de etkiler. Dolayısıyla, öğrencilerin bu süreci dikkatli ve bilinçli bir şekilde yönetmeleri, kendilerine en uygun üniversite ve bölümü seçmeleri büyük önem taşır. Ailelerin, eğitim danışmanlarının ve teknolojinin desteği ile bu süreç, gençlerin başarılı ve mutlu bir geleceğe adım atmalarını sağlayacak şekilde yönetilebilir… Biz de Türkiye’de İş Dünyası dergisi olarak gençlerin ihtiyaç duyduğu soruları ülkemizin önde gelen üniversitelerinden bazılarını sorduk ve sonuçları sizler için derledik…
Ülkemizde eğitim sektöründe birçok yatırımda adı geçen Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Başkan Yardımcısı ve Eğitim Hizmetleri Komitesi Başkanı Doç Dr. Mustafa Aydın, eğitim sistemimizin durumunu ve kaliteli eğitimin ihracata olan etkisini değerlendirdi. Eğitim sistemini değerlendirirken hem olumlu gelişmeleri hem de iyileştirilmesi gereken alanları dikkate almak gerektiğini ifade eden Aydın, son yıllarda üniversitelerimizde eğitim teknolojilerinin kullanımının arttığını, uluslararası iş birliklerinin ve değişim programlarının yaygınlaştığını söyledi.
Öncelikle yapılması gerekenlerden bahseden Aydın, “Müfredatların güncellenmesi ve yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi gerekir. Eğitim programlarının, öğrencilerin mezun olduk[1]tan sonra iş dünyasında ihtiyaç duyacakları becerilere uygun şekilde yeniden tasarlanması önemlidir. Ayrıca, disiplinler arası eğitim modellerine daha fazla yer verilmeli ve öğrencilere eleştirel düşünme, problem çözme gibi yetkinlikler kazandırılmalıdır. Son olarak, üniversitelerin altyapı ve kaynaklarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılımını teşvik eden bir üniversite ortamı oluşturmak da onların kişisel gelişimine katkıda bulunur. Tüm bu alanlarda yapılacak iyileştirmeler, Türkiye’deki üniversitelerin eğitim kalitesini artıracak ve mezunların global arenada daha da rekabetçi olmalarını sağlayacaktır” dedi.
Kaliteli bir eğitim sisteminin, bir ülkenin ekonomik büyümesi ve ihracat performansı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu vurgulayan Mustafa Aydın, eğitimli ve nitelikli insan kaynağının aynı zamanda ülkenin rekabet gücünü de artırdığını belirtti.
İyi eğitimin verimi de artırdığını aktaran Aydın, şu şekilde konuştu; “İyi eğitim almış bireyler, yenilikçi ve yaratıcı düşünme becerilerine sahip olup yeni ürün ve hizmetler geliştirir, mevcut ürünleri iyileştirir ve verimli üretim süreçleri tasarlar. Bu, uluslararası pazarlarda rekabet avantajı sağlar ve ihracatı artırır. Eğitimli iş gücü, yüksek verimlilik ve etkinlik sağlar. Maliyetleri düşürüp ürün kalitesini artırarak uluslararası pazarlarda avantaj sağlar. Ayrıca, kaliteli eğitim Ar-Ge faaliyetlerini artırır. Üniversiteler ve araştırma kurumları, yüksek katma değerli ürünler geliştirerek uluslararası pazarlara sunar, bu da ihracat gelirlerini artırır. Eğitimli bireyler, yeni iş fikirleri ve projelerle ihracat potansiyelini artırır.”
Eğitim önemli ve hayati bir konu olduğunu söyleyen Kavram Eğitim Kurumları Kurucusu Bahattin Durmuş ise eğitimin güncel durumu hakkında şu değerlendirmelerde bulundu; “Ülkemizin geleceğini belirleyecek olan çocuklarımızın, gençlerimizin şekillenmesini sağlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin daha güçlü ve dünyayla yarışabilir bir konuma ulaşması Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği gibi muhasır medeniyetin üstüne çıkabileceği hedefler koyan ve bilimsel olandan ayrılmadan bilime ve fene dayalı bir eğitimle ilerlemelidir.”
Öğretmen etkisinin de bu gelişim üzerinde oldukça etkili olduğunu aktaran Durmuş, “Ülkenin gerçek kurtuluşu öğretmenlerle olacaktır. Dolayısıyla çok iyi öğretmen yetiştirilmelidir. İhtiyaç fazlası olacak sayıda öğrenci alınmamalı, işsiz öğretmen de kalmamalıdır. Öğretmenlik mesleğine yeniden saygınlık kazandırılmalıdır. Ancak o zaman çocuklarımıza iyi bir eğitim verebiliriz ve ülke daha kısa bir sürede müreffeh olur. Bir ülkenin ekonomisi, sosyal yapısı hatta ahlaklı bir toplum haline gelebilmesi için doğru eğitim şarttır ve hayatidir” diye konuştu.
Öğrencilerin tercih yaparken dikkat etmesi gereken faktörlere değinen Beykoz Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, Beykoz Üniversitesi’nin öne çıktığı özellikleri şu şekilde sıraladı; “Üniversite adayı öğrencilere öncelikle tavsiyem kendilerini mutlu edecek, ilgi ve yeteneklerine uygun bölümleri tercih etmeleri. Üniversite seçimi de son derece kritik. Aday öğrencilerin tercihlerini yaparken bağımsız kuruluşların üniversite araştırmalarını da incelemelerini öneriyorum. Günümüzde iş dünyası, üniversite mezunlarının alanlarındaki teorik bilginin yanı sıra bazı kritik yetkinlikleri de edinmelerini bekliyor. Beykoz Üniversitesi olarak 2017’den bu yana lisans ve önlisans bölümlerimizde Yetkinlik Geliştirme Programı’nı uyguluyoruz. Program ile öğrencilerimizin derslerinin yanı sıra sektörün ihtiyaç duyduğu iletişim, liderlik, dijital yeterlilik gibi belirlediğimiz temel ve yönetsel 14 yetkinlikte kendilerini geliştirmelerini hedefliyoruz. Bu yıl itibari ile Blok Öğrenmeyi hayata geçirerek Türkiye’de yine bir ilke imza attık. Öğrencilere daha derin, etkili ve esnek bir öğrenme deneyimi sunuyoruz. Blok Öğrenmenin pilot uygulamasını lisansüstü düzeyinde başlattık. Türkiye’de ilk olacak bu yenilikçi sistem ile güz ve bahar dönemlerini haftalık bloklar halinde tasarladık.
Böylece öğrencilerin geleneksel sistemdeki ders yüklerini hafifletmiş, daha derin ve interaktif bir öğrenme yaşamalarına olanak sağladık. Önümüzdeki dönem İşletme Bölümü ile Deniz ve Liman İşletmeciliği programında bu sistemi uygulayacağız. Eğitim-öğretim yaklaşımımızda önem verdiğimiz alanlarından biri de uluslararasılaşma. Öğrencilerimizin mutlaka bir dönem yurt dışı deneyimi yaşamalarını istiyor, üniversiteler ile iş birliklerimizi artırıyoruz.” Günümüzde iş dünyasının ve toplumun ihtiyaçlarının hızla değiştiğini, bu ihtiyaçlar doğrultusunda mesleklerin dönüştüğü ve yeni mesleklerin ortaya çıktığını aktaran Durman, bu değişim ve dönüşümü öngörerek, programlarını güncel tuttuklarını dile getirdi. “Öğrencilerimizin üniversite ortamını yaşamaları, takım çalışması, organizasyon ve iletişim becelerilerini geliştirmeleri için kulüplere üye olmalarını önemsiyoruz” diyen Durman, 41 öğrenci kulübü ve 19 spor branşı ile dönem içerisinde başarılı etkinlikler yaptıklarını ve bu etkinliklerde sektör temcillerini ağırlayarak, atölyeler, yarışmalar ile öğrencilerin deneyim ve başarı elde etmelerini sağladıklarını söyledi.
Her fırsatta iş dünyası ile yakın temasta olduklarını ve staj yapmanın önemini vurguladıklarını aktaran Durman sözlerini şu şekilde noktaladı; “Staj sürecinde öğrencilerimiz en az bir dönemlerini alanlarında faaliyet gösteren bir iş yerinde geçiriyor. Bunu 7+1, 3+1 sistemi ile uyguluyoruz. Uygulamanın faydasını öğrenci gözüyle değerlendirebilmek için 2023-2024 güz döneminde staj yapan öğrencilerimize anket uyguladık. Uygulamadan memnun öğrencilerimizin oranı yüzde 87, staj yaptığı işletmeden memnun öğrenci oranımız ise yüzde 97. Öğrencilerimizin yüzde 55’i staj yaptığı işletmeden iş teklifi alırken yüzde 64’ü ise stajın kendilerine mesleki anlamda özgüven, mesleki ve etik bilinç kazandırdığını belirtti. Öğrencilerimizin, uygulamadan memnun ve bu şekilde sektörde tercih edilen mezunlardan olması bizleri mutlu ediyor.”
Bilgi ve iletişim birleştiğinde insanların geleceği tasarlama ve yönetme gücü artar. Geleceğe hazırlıklı olmak için planlı ve istikrarlı olunması gerektiğini söyleyen İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Ceran, “Öğrenciler, tercihlerini üniversitelerin eğitimdeki mükemmellik düzeyine, toplumun yarınlarını inşa etme kararlılığına, akademik kadrosuna ve altyapı donanımına bakarak karar verebilir. Öğrencinin ilgi alanları ve kariyer hedefleri en önemli belirleyiciler olmalı. Öğrenciler, mutluluk duyacakları alanlara yönelmeli. Seçtikleri bölümün mezun vermedeki doygunluk düzeyi, yurt dışı iş birlikleri ve bağımsız kuruluşlar tarafından akredite edilmesi de göz önünde bulundurulmalıdır. Üniversitenin sunduğu finansal destekler, araştırmaya teşvik etmesi, kampüs olanakları ve yurt dışı değişim programları da önemlidir. Üniversitenin bulunduğu şehir, yaşam koşulları ve öğrencinin kişisel ihtiyaçlarına uygunluğunu da es geçilmemeli. Bu unsurlar, öğrencinin akademik ve kişisel gelişimi için önemlidir” dedi. 15’inci yılına giren İstanbul Medipol Üniversitesi’nin multidisipliner gelişim imkânı sunduğuna dikkat çeken Ceran, “Üniversitemizde 12 Fakülte, 1 Yüksekokul, 3 Meslek Yüksekokulu bulunuyor. 74 Lisans programı ve 103 ön lisans programıyla geniş bir eğitim yelpazesi sunuyor. Medipol, Yükseköğretim Kalite Kurulu sürecini başarıyla tamamlayarak ‘Kurumsal Akreditasyon’ aldı. Akreditasyon tercih için önemli bir kriter. Üniversitelerin vermiş oldukları eğitim kalitesinin tescillendiği anlamını taşımakta. Üç kampüsümüzde bulunan 143 modern laboratuvar öğrencilere açık. Öğrenciler Erasmus, çift anadal ve yandal gibi imkânlardan faydalanabiliyor. Hocalarıyla araştırmalara katılabiliyor” ifadelerini kullandı. Gençlerin mezun olduktan sonra kolayca iş bulabilmelerinde üniversite-sanayi iş birliği oldukça önemli bir adım. Bu konuda attıkları adıma da değinen Ceran, “Medipol META Tekmer ve Medipor Teknoloji Transfer Ofisi öğrencilerin de faydasına olacak şekilde sürekli gelişiyor. Üniversite Sanayi İş Birliği Ofisimiz, öğrencilerin ulusal ve uluslararası hibe destek programlarına katılımını artırmak için bilgilendirme, proje geliştirme ve idari destek sağlıyor. Kuruluşundan bu yana, 150’den fazla iş birliği gerçekleştirdi. Kariyer Merkezimiz ise yılda en az iki kez fuar düzenliyor. Öğrencilerimiz sadece bu fuarlarda 100’ü aşkın firmaya erişebiliyor” diye konuştu.
“Ülkemizin ve dünyanın geleceği, iyi yetişmiş insan kaynağıyla inşa edilecek” diyen Prof. Dr. Ömer Ceran, bu ilerlemeyi sağlayacak genç insan kaynağını Medipol’de yetiştirmenin en önemli motivasyon kaynakları olduğunu söyledi. Medipol Üniversitesi olarak mezunların sadece geleceğe hazırlanmalarını vaat etmediklerini; aynı zamanda Medipol’de bulundukları süre zarfında yükseköğrenim atmosferini en iyi şekilde yaşamalarını sağladıklarını aktaran Ceran, sözlerini şu şekilde tamamladı; “Kurumumuz, mezunlarının omuzlarında yükselecek ve iş dünyasıyla güçlü bağlar kurmalarını destekleyecektir. Mezunlarımızı toplumun çeşitli kademelerinde başarıyla görmek gurur kaynağımız. Medipol mezunlarının yarının dünyasında toplum önderleri olacağına inancımız tam. Öğrencilerimizin kariyerlerini Medipol çatısı altında inşa etmeleri, hayatlarının en iyi yatırımı olacak. Bu bağlamda, iş dünyasıyla güçlü ilişkiler kurarak, mezunlarımıza geniş fırsatlar sunmayı ve onların başarılı bir kariyer yolculuğuna adım atmalarını sağlamayı vaat ediyoruz.”
Öğrencilerin tercih yaparken dikkat etmesi gereken birçok faktör olduğunu aktaran Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Yılmaz, tercih edilecek üniversitenin öncelikle yüzde 100 İngilizce eğitim veriyor olmasının en önemli kriterlerden biri olduğunu söyledi. Üniversitelerin üç misyonu olduğunu belirten Yılmaz, bunları şu şekilde sıraladı; “Eğitim, araştırma ve topluma katkı. Biz üçüncü nesil bir devlet üniversitesi olarak eğitim ve araştırmanın yanı sıra üçüncü nesil üniversite olmanın en önemi gereği olan topluma katkı misyonunu çok önemsiyoruz. Bu doğrultuda AGÜ, gerçekleştirdiği bilimsel araştırmalar ve çağdaş eğitimiyle bilime ve topluma ileri düzey katkı sağlama misyonuyla öğrencilerini birer dünya vatandaşı olarak yetiştiriyor.” Bu yıl AGÜ’de açılacak yeni bölümlere de değinen Yılmaz, “Bu yıl üniversitemizde Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü açıldı. Yeni açılan bölümümüz sınırlı sayıda, sadece 20 kontenjanla bu yıl ilk öğrencilerini alacak. Tüm bölümlerimizin tercih edilme oranı oldukça yüksek. Özellikle belirtmek gerekirse; YÖK Atlas verilerine göre (her bir kontenjan başına tercih yapan öğrenci sayısına göre) aday öğrencilerin en çok tercih ettiği bölümler arasında sırasıyla Psikoloji, Bilgisayar Mühendisliği ve Makine Mühendisliği bölümlerimiz yer alıyor” dedi. AGÜ olarak üniversite sanayi iş birliğini güçlendiren hem akademik hem de endüstriyel anlamda katma değer sağlayan birçok proje yürüttüklerini de sözlerine ekleyen Cengiz Yılmaz, “Sanayi ve akademisyenlerimiz arasında önemli bir köprü görevi gören AGÜ Teknoloji Transfer Ofisimiz üniversitemize yapılan araştırmaların sanayiye aktarılmasını sağlayan önemli bir ara yüz. Sanayi kuruluşlarıyla Ar-Ge projeleri yürütmekte olan üniversitemizde bu projeler, başta TÜBİTAK gibi kuruluşların desteklediği fon programları aracılığıyla geliştirip üniversite ile sanayi arasında bilgi ve teknoloji transferinin gerçekleştirilmesini sağlıyor. Üniversitemiz mezunlarının istihdam oranı yüzde 97’dir. Bu oran üniversitemizin mezunlarının iş bulma başarısını ve eğitim kalitesini gösteren önemli bir göstergedir. AGÜ mezunlarının büyük kısmı İstanbul ve Ankara’da büyük şirketlerde istihdam ediliyor. Yurt dışında işe yerleşen mezunlarımızın oranı da oldukça yüksek. Mezunlarımızın birçoğu THY, Dış İşleri Bakanlığı, Aselsan, Havelsan, Aspilsan, Roketsan, HSBC, P&G, Unilever, TÜBİTAK, Trendyol, Sahibinden.com, Volvo, Gratis gibi hem Türkiye’nin hem de dünyanın önde gelen firmalarında ve kurumlarında çalışmakta” diye konuştu.
Kuruluşundan bu yana yükseköğretimde gerçekleştirdiği birçok öncülük ile uluslararası alanda adından söz ettiren MEF Üniversitesi, eğitimin geleceğini yeniden şekillendiren yapay zekâ (AI) teknolojisi kapsamında uzun zamandır çalışmalar yürütüyor. MEF Üniversitesi’nin, aktif öğrenme modeli Flipped Learning (ters yüz öğrenme) ile kurulan bir vakıf üniversitesi olduğunu söyleyen MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, “2017’den bu yana yapay zekâ destekli ve adaptif learning (uyarlanabilir öğrenme) uyumlu dijital ders kaynaklarını ülkemizde kurumsal olarak kullanan tek üniversitedir. Hukuk dışında genel olarak final sınavı yoktur ve proje/ürün odaklı ölçme değerlendirme sistemi uygulanmaktadır. MEF’liler en az bir dersi Coursera, edX gibi eğitim platformlarından almakta ve Linkedln Learning’in uluslararası sertifikalı tüm eğitimlerinden sınırsız olarak faydalanabilmektedir. Ayrıca her bölüme uygun Veri Bilimi &Yapay Zekâ, Girişimcilik, Liderlik üzerine yan dal programları bulunmaktadır” dedi. Öğrenciliğin sadece akademik gelişim olmadığını bilerek hareket ettiklerine değinen Şahin, şunları söyledi; “Üniversitemiz, İstanbul’un finans ve ticaret merkezi Maslak’ta, öğrencilerine zengin sosyal ve kültürel imkanlar sunarak bütünsel bir gelişim ortamı sağlamaktadır. Maslak’ın önemli lokasyonu sayesinde iş hayatıyla da tanışma fırsatı yakalayabilen öğrencilerimize İTÜ Ayazağa Metro İstasyonu’ndan MEF Üniversitesi Kampüsü’ne ring servisi yapılıyor. Dileyen öğrenciler ise metro istasyonundan 10 dakika yürüyerek kampüse ulaşabiliyor. Öğrencilerin günlük ihtiyaçlarını giderebilecekleri kampüs alanı ile hemen kampüs yanında bulunan dev kültür sanat platformu UNIQ İstanbul Maslak Kültür, Sanat ve Kongre Merkezi, öğrencilere standartların ötesinde bir yaşam sağlıyor. MEF Üniversitesi’nde öğrencilerimizi aktif bir sosyal yaşam beklemektedir. Öğrenci Dekanlığımız koordinasyonundaki Öğrenci Kulüplerimiz ve Spor Takımları Koordinatörlüğümüz her öğrencimizin yararlanabileceği sosyal ve sportif bir ortam için çalışmaktadır. Aktif olan 65 öğrenci kulübümüz ve 11 spor takımımız bulunmaktadır.”
İş dünyasıyla akademinin organik bir ilişki içerisinde olması ve sektörel akademik sermayesini efektif kullanması gerekiyor. Bu kapsamda MEF Üniversitesi’nin gençlere sunduğu fırsatlara da değinen Şahin, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “MEF Teknoloji Merkezi (MEF TEKMER); teknoloji ve yenilik tabanlı girişim ve iş fikirlerine ev sahipliği yapmak amacıyla Maslak’ta yer alan MEF Üniversitesi Kampüsü’nün yanında bulunan Uniq İstanbul Kültür ve Sanat Merkezi’nde iş ve girişimcilik ekosisteminin yoğunlaştığı bir ortamda kurulmuştur. Önemli iş insanlarından oluşan danışma kurulu ile iş dünyası ile iş birliği ve iletişim içerisinde yönetilmektedir. MEF öğrenci ve mezunları, akademik ve idari çalışanları ile girişimcilerin iş fikirlerine ev sahipliği yapmak amacıyla KOSGEB onayı ile Nisan 2023’te kurulan MEF TEKMER, yaklaşık bir yıllık hazırlık sürecinin ardından hayata geçirilmiştir. MEF TEKMER, yapay zekâ, genişletilmiş gerçeklik ve yazılım temalarında, oyun ve eğitim teknolojileri dikeyinde hizmet vermektedir. MEF TEKMER’de girişimcilerin yenilikçi iş fikirlerinin gelişimi için gereken ortam oluşturulmuştur ve girişimciler; yatırımcı, mentor ve müşteri erişimi sağlama, iş modeli geliştirme, finansmana erişim gibi nitelikli hizmetler sağlama yoluyla desteklenmektedir. MEF TEKMER çatısı altında girişimcilerin seçilen tematik alanlar özelinde oluşturulacak çalışma ve prototipleme alanlarında; eğiticiler, mentorlar, yatırımcılar ile etkileşimde bulunmalarına ve sinerji oluşturmalarına olanak sağlanmaktadır.”
Öğrencilerin tercih yaparken dikkat etmesi gerekenleri sıralayan İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, eğitim kalitesinin, akademik kadronun, iş olanaklarının ve üniversitenin sosyal imkânlarının oldukça önemli olduğunu söyledi. Kuralay, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “İstanbul Ticaret Üniversitesi olarak, öğrencilerimize hem nitelikli bir eğitim hem de geniş kariyer olanakları sunuyoruz. Üniversitemiz, güçlü akademik kadrosu, kapsamlı kütüphanesi, modern laboratuvarları ve sektörle iç içe programlarıyla dikkat çekiyor. Ayrıca, İstanbul Ticaret Odası’nın desteğiyle sanayi ve ticaretle güçlü bir bağa sahibiz. Bu da öğrencilerimizin mezuniyet sonrası iş bulma süreçlerini kolaylaştırıyor. Şehrin merkezinde güvenle ve kolay ulaşılan bir üniversite olarak, gerek bilimsel ve kültürel faaliyetlerle gerek 90’dan fazla ülkeye temas eden uluslararası yönümüzle zenginlik sağlıyor, şehrin dinamik kültür ve sosyal ortamıyla iç içe bir eğitim imkânı sunuyoruz.” Üniversitenin sunduğu olanaklara da değinen Kuralay, “Sütlüce ve Küçükyalı kampüslerimiz, öğrencilerimize zengin sosyal ve kültürel olanaklar sunuyor. Öğrenci kulüpleri, spor salonları, konferans salonları, etkinlik alanlarımız ile öğrencilerimizin kültürel ve sosyal yaşamlarını destekliyoruz. Ayrıca, kampüs içindeki çeşitli etkinlikler, seminerler ve workshoplar ile öğrencilerimizin kendilerini geliştirmelerine imkân tanıyoruz” dedi. Gençlerin mezun olduktan sonra kolayca iş bulabilmelerinde üniversite-sanayi iş birliği oldukça önemli bir adım. İstanbul Ticaret Üniversitesi de bu anlamda gençlere birçok fırsat sunuyor. Bu fırsatlardan bahseden Kuralay, şöyle konuştu; “Üniversite-sanayi iş birliği konusundaki adımlarımız oldukça kapsamlıdır. İstanbul Ticaret Odası’nın desteğiyle, birçok firma ile stratejik ortaklıklar kurarak öğrencilerimize staj ve iş imkânları sağlıyoruz. Kariyer Merkezi’miz, öğrencilerimizin kariyer planlamalarını yaparken onlara rehberlik ediyor ve iş dünyasıyla bağlantılarını güçlendiriyor. Ayrıca, düzenlediğimiz ve Türkiye’nin en büyük Kariyer Günleri etkinliği ile öğrencilerimizi iş dünyasının önde gelen şirketleriyle buluşturuyoruz.”
İstanbul Ticaret Üniversitesi olarak gençlere sundukları avantajlara da değinen Kuralay, mezunlarımızın iş dünyasına hazır, donanımlı ve rekabetçi bireyler olmalarını hedefliyoruz. Mezunlarımıza sunduğumuz geniş iş ağı ile mezun olduktan sonra da onları desteklemeye devam ediyor. Ayrıca, Sürekli Eğitim Merkezimiz aracılığıyla mezunlarımızın kendilerini geliştirmeye devam etmelerine imkân tanıyoruz. Sektörle kurduğumuz güçlü bağlar ve sunduğumuz uygulamalı eğitim programları sayesinde, mezunlarımız iş dünyasında hızla yükselme fırsatına sahip oluyor” diyerek öğrencilere kariyerlerinde sağlam adımlarla ilerleme fırsatı sunduklarını dile getirdi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 1985 yılında kurulan ilk özel üniversite konumunda bulunan Girne Amerikan Üniversitesi, 200’ü aşkın üniversite ile yapmış olduğu anlaşma ve global kampüsleri ile bir dünya üniversitesi. Tercih yapacak öğrencilere önerilerde bulunan Girne Amerikan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Haydar, “Öğrenciler istedikleri bölümleri tercih ederken özellikle de üniversitenin sosyal, kültürel ve de akademik getirilerini dikkate almaları gerekmektedir. GAÜ, 135 farklı ülkeden yabancı öğrencisi bulunan global bir kampüste öğrencilerine eğitim imkânı sunuyor. Bu da öğrencileri iş hayatına hazırlarken önemli bir rol oynuyor. ÖSYM tarafından kazanılan bursların yanında her yıl değişen tercih bursları ile de öğrencilere istediği bölümde okuyabilmenin ayrıcalıklarını sunuyoruz” dedi. Geçtiğimiz yıl en çok tercih edilen bölümleriyle ilgili bilgi de paylaşan Haydar, bunları şu şekilde aktardı; “Sağlık bölümleri, psikoloji, yönetim bilişim sistemleri, eczacılık ve kendi uçaklarımızın da olması sebebi ile yoğun talep almış olduğumuz pilotaj bölümümüz oldukça ilgi gördü. Özellikle teknolojinin daha çok hayatımıza girmiş olması sebebi ile bilgisayar mühendisliği bunları takip eden işletme, uluslararası ilişkiler ve dil bölümleri de yine öğrencilerimizin tercihleri arasındaydı. Her yıl Türkiye’den gelen öğrenci profili ve yurt dışından gelen öğrenci profili taleplerinde farklı etken ve değişkenler oluyor. Bizde üniversite rektörlüğü olarak öğrencilere en iyi donanımı sağlayacak alt yapı ile uyumlu bölüm çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Üniversite olarak öğrencileri doğru yönlendirmeye çalıştıklarını aktaran Ali Haydar, bunu kariyer günleriyle desteklediklerini belirterek, “Öğrencilerimizi kampüs içerisinde düzenlenen kariyer günleri programları, sektörde uzman kişiler ile gerçekleşen söyleşiler, yaşadığımız bölgedeki siyasi otoriterler ile bir araya getirerek akademik çalışmaları ve mezuniyet sonrasındaki çalışmalarını destekleyici ve vizyonlarını genişletecek çalışmalara yer veriyoruz. Özellikle okudukları bölümün staj imkânlarını gerçekleştirirken, mezuniyet sonrasında da kendilerine iş imkânı sağlayacak olan çalışma ortamlarını bağlantılarımız ile oluşturmaya özen gösteriyoruz. Burada elbette ki öğrencinin istekleri, beklentileri, göstermiş oldukları performans ve çaba da akademik başarısı kadar önemli. Biz üniversite olarak üzerimize düşen noktada kendi bağlantılarımızı ve iletişimimizi öğrencilerimiz üzerinde doğru kanalize etmeye çalışıyoruz” diyor. “GAÜ çatısı altında yapmış olduğumuz her çalışma, yükseköğretimdeki her bir farkın da mevcut öğrencimiz kadar aynı zamanda mezun olan öğrencilerimiz içinde bir etiket ve marka olduğunun bilincinde çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz” diyen Haydar, sözlerini şu şekilde tamamladı; “Öğrencilerimizi kampüs hayatında henüz okuyorken iş hayatına hazırlamanın yanında aynı zamanda üniversitenin iş birliği içerisinde olan kurum ve kuruluşları ile de öğrenci dekanlığı sayesinde öğrencilerimizi buluşturuyoruz. GAÜ ‘gün global kampüslerinde eğitim alabilmenin imkân ve ayrıcalığı, belli dönemlerde veya yaz okullarında bu kampüsler de ders alabilme şansı, öğrencilerin vizyonlarının gelişmesinde önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. Bu doğrultuda gerek yurt dışı staj imkânları gerekse de üniversitenin gerçekleştirdiği global anlaşmalar öğrencilerimiz için oldukça önemli. 79 lisans, 37 ön lisans, 37 yüksek lisans, 19 doktora programı ile öğrencilerimize sadece lisans eğitimlerinde değil, akademik kariyer yapmak isteyen öğrencilerimize de yüksek lisans ve doktorada eğitim almalarına imkân sağlıyoruz.”
Öğrencilerin gelecek vaat eden bölümlerin dışında kendilerini mutlu hissedecekleri ve keyif alacağı işi yapması oldukça önemli. İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin de gençlere bu yönde bir tavsiyede bulunarak şöyle konuştu; “Öğrencilerin öncelikle ilgi alanları ve yeteneklerinin farkında olmaları iyi bir eğitim hayatı ve daha önemlisi mutlu ve başarılı bir gelecek için en önemli anahtardır. Bir öğrenci gerçekten ilgisini çeken ve yetenekli olduğu bir alanda eğitim alırsa, başarılı olma ve motivasyonunu yüksek tutma olasılığı daha yüksektir. Yani ilgisini işe dönüştürmeyi başaran, keyif aldığı, yapmayı sevdiği işi mesleği haline getiren profesyoneller, mutlu bir kariyerin ilk adımını atmış olurlar. İkinci aşamada, tercih edilen üniversitenin sunduğu olanaklar ve akademik kadrosunun dikkatle incelenmesidir. Kampüs lokasyonu ve ortamı da bir diğer önemli faktördür. Tüm bu faktörleri göz önünde bulundurarak yapılan bilinçli tercihler, öğrencilerin hem akademik hem de kişisel olarak daha mutlu ve başarılı olmalarını sağlayacaktır.”
Öğrencilerin neden Topkapı Üniversitesi’ni seçmesi gerektiğine ilişkin bir görüş de paylaşan Alkin, “Öncelikli ilkemiz olan ‘iyi bir insan yetiştirmek’ prensibi ile yerleşkelerimiz içerisinde öğrencilerimize sunduğumuz özgürlükçü ortamı ifade edebilirim. Şehrin merkezinde yer alan yerleşkelerimizde sunulan kampüs deneyimi ve alanında uzman akademik kadromuzu da çok önemli özelliklerimiz olarak belirtebilirim. Ayrıca Sıra Dışı Tercih Bursu gibi, başarıyı ve başarılı öğrenciyi destekleyen, birçok burs opsiyonumuz da kolaylık sağlayan imkânlarımız arasında bulunuyor” dedi.
Gençlerin mezun olduktan sonra kolayca iş bulabilmelerinde üniversite-sanayi iş birliği oldukça önemli bir adım. Bu anlamda yalnızca sanayi ile değil iş dünyasından birçok sektörle de önemli entegrasyonlar sağladıklarını belirten Prof. Dr. Alkin, “Kanyon USLA Yerleşkemizde gastronomi ve aşçılık alanındaki öğrencilerimiz ile sektörü buluşturuyoruz. Çok önemli bir ayrıcalığımız olarak Spor Bilimleri Fakültemiz Levent’te Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) yerleşkesinde bulunuyor. Dolayısı ile Türkiye’de sporun kalbi olarak bilinen bir konumda, spor dünyası ile iç içe bir öğrenim sağlıyoruz. Bunların yanı sıra aynı çatı altında bulunduğumuz Doğa Sigorta, Doğa Hospital gibi kardeş kuruluşlarımız ilgili bölümlerden mezun tüm öğrencilerimize istihdam sağlamakta. Letonya’nın Riga Teknik Üniversitesi ile yalnızca Üniversitemize özel bir anlaşma imzaladık” diye konuştu. Öğrenciler için temel vaatlerinin onları iş dünyasının aradığı nitelikli bir profesyonel olarak yetiştirmek olduğunu da sözlerine ekleyen Alkin, şunları söyledi; “Öğrencilerimizin mezun olduklarında iş arayan değil, şirketlerin aradığı profesyoneller olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Üniversitemizin bu geliştiren perspektifini benimseyen öğrencilerimiz mezun olduklarında iş dünyasında diğer adaylardan bir adım daha öne geçecektir. Ayrıca bizler mezunlarımızın dünyanın neresine giderse gitsin, “Ben İstanbul Topkapı Üniversitesi’nden mezun oldum” cümlesini gururla söyleyebileceği bir manevi değer ortaya koyuyoruz.”
Ege Bölgesi’nin ilk vakıf üniversitesi olarak eğitim yolculuklarını 23 yıldır başarıyla sürdürdüklerini dile getiren İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, “Güçlü akademisyen kadromuz, güncel ve yenilikçi eğitim anlayışımız, son teknolojiye sahip laboratuvarlarımız, bizi ön plana çıkarıyor. Elbette en büyük avantajımız da yaklaşık 100 bin üyeli İzmir Ticaret Odası’nın desteğini arkamıza almamız. Üniversitemiz, uluslararası alandaki en saygın değerlendirme kuruluşları arasında gösterilen Times Higher Education (THE) ve Quacquarelli Symonds (QS) tarafından hazırlanan ‘en iyi üniversiteler’ listesinde yer aldı. Araştırma, istihdam, öğretim, küresel katılım, bilgi aktarımı ve sürdürülebilirlik gibi birçok konuda yapılan incelemeyi başarıyla geçerek eğitim kalitemizi kanıtladık. Ege Bölgesi’nde listeye giren tek vakıf üniversitesi olduk. Türkiye’deki 200 üniversitede eğitim gören gençlerin katılımıyla Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (ÜNİAR) tarafından gerçekleştirilen memnuniyet araştırmasında büyük başarıya ulaştık. Türkiye genelindeki vakıf üniversitelerine yönelik memnuniyet sıralamasında 6’ncı; devlet üniversitelerinin dahil edildiği genel sıralamada ise 10’uncu olarak ‘A’ unvanını almaya hak kazandık” dedi.
İzmir’e dünya çapında, çevreci ve son teknolojiye sahip bir eğitim üssü kazandırma hedefiyle Güzelbahçe’de inşa edecekleri yeni kampüslerinden de bahseden Abacıoğlu, “18 yapıdan oluşacak, 130 bin metrekare kapalı alana sahip olacak yeni kampüsümüzü üç yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Ege Bölgesi’nin iklim koşullarına uygun tasarladığımız kampüsümüzde, temiz enerji teknolojileri kullanılacak ve enerji performansları optimize edilmiş binalar yer alacak.” diye konuştu.
Üniversite tercihi, öğrencilerin hayatında önemli bir dönüm noktası. Bu nedenle, tercih yaparken dikkatli olmak ve doğru kararlar vermenin önemli olduğunu söyleyen İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Özyurt, “Bir öğrencinin ilgi alanları ve yetenekleri tercihlerinde önemli bir rol oynar. Öğrenci, ilgi alanları ve yeteneklerine uygun bir bölüm seçerse, eğitiminden daha fazla keyif alabilir ve başarılı olabilir. Bunun yanı sıra üniversitelerin özellikleri de dikkate alınmalıdır. Bir öğrenci, eğitim kalitesi, akademik kadro, sosyal olanaklar, yurt dışı olanakları, yerleşim yeri gibi faktörleri göz önünde bulundurarak bir üniversite seçmelidir. Tercih yapmayı düşünülen üniversiteleri tercih döneminde ziyaret etmek okuyacağı alanları görmek, hocalarla tanışmak, imkânları görmek öğrenciler için daha faydalı olacaktır” dedi. Bu yıl Bankacılık ve Sigortacılık, İnşaat Teknolojisi, Gıda Teknolojisi ve Elektrik Programlarına ilk defa öğrenci alacaklarını dile getiren Özyurt, üniversitede sağlık bölümlerine talebin daha yüksek olduğunu ifade etti. İstanbul Esenyurt Üniversitesi ve iş dünyası arasındaki ilişkiyi ise şu sözlerle anlatıyor Özyurt, “Bu konuda attığımız önemli adımların başında gerek öğrencilerimizi gerekse akademik kadromuzu firma sahip ve yetkilileri ile bir araya getirebileceğimiz etkinlikler gelmektedir. Bu etkinliklerimize en büyük destek üniversitemizle protokol anlaşması bulunan firma ve STK’lardan gelmektedir. Bu çerçevede üniversitemizin Sanayi İş Birlikleri Teknoloji ve Lisanslama Ofisi’nin 8, Kariyer Geliştirme Ofisi’nin 8 olmak üzere toplam 16 protokolü bulunmaktadır. Bu protokollerimiz sayesinde hem okuyan öğrencilerimiz hem de mezunlarımız için iş imkânı verilmektedir.”
Öğrenciler üniversite sınav stresinin ardından şimdi sıkı bir tercih dönemi maratonuna başlıyor… Bu maratonda öğrencilerin alması gereken aksiyonları psikiyatrist şapkası altında Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a sorduk… Aynı zamanda Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü de olan Tarhan, stersi iyi yönetmek gerektiğine değinerek, “Bu dönemde ortaya çıkacak stresi iyi yönetmek lazım. Eve kapanıp belirsizliğe teslim olmasınlar. Daha yeni zaten çok stresli olan bir sınav geçirmişler, dışarı çıkıp yürüyüş yapsınlar, hobileriyle ilgilensinler, yoksa hobi edinsinler. Sadece ‘şimdi ne olacak’ diye oturup düşünürlerse o stres yükünün altından kalkamazlar” diye konuştu. Tercih süresince karar verme becerilerini geliştirmek için öğrencilere önerilerde bulunan Tarhan, her üniversitenin sağladığı olanakların aynı olmadığına söyleyerek, “Öğrencilerin gerçekçi beklentilerle hareket etmesi lazım. Puanının yetmeyeceği bölümlerle veya üniversitelerle ilgili araştırma yapmak, bilgi toplamak sonrasında hayal kırıklığına neden olur. Gelen sonucu kabullenip ona uygun tercihlere bakacaklar ya da bir sonraki yıl daha iyisini yapmak için kendilerini motive edecekler. Olumlu düşünme alışkanlığı kazanmaları lazım. ‘İstediğim bölüm bu yıl olmadı, seneye daha iyi hazırlanacağım’ diyebilmeliler.
Geleceğe dair umutlu ve pozitif bir bakış açısı geliştirmeleri, motivasyonlarını ve psikolojik dayanıklılıklarını artırır” dedi. Son olarak Kurucu Rektörü olduğu Üsküdar Üniversitesi’ne ilişkin bilgi paylaşan Tarhan, sözlerini şu şekilde noktaladı; “Üsküdar Üniversitesi, öğrencilere çeşitli ayrıcalıklar sunarak onları çok yönlü bir eğitim deneyimi ile buluşturuyor. Türkiye’nin ilk davranış ve sağlık temalı üniversitesi olarak, bu alanlara odaklanan kapsamlı ve yenilikçi bir eğitim sunuyoruz.
Öğrencilerin neden Yaşar Üniversitesi’ni seçmesi gerektiğine ilişkin sorduğumuz soruya şu yanıtı veriyor Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, “Yaşar Üniversitesi güçlü akademik kadrosuyla 23 yıldır ülkemizin Batı’ya açılan yüzü İzmir’de, şehrin tam merkezinde, yabancı dilde eğitim veriyor. Pek çok bölümde uluslararası ve ulusal akreditasyonları bulunan Yaşar Üniversitesi aynı zamanda Türkiye’nin en eski vakıf üniversitelerinden biri olup kuruluşundan bu yana en çok tercih edilen üniversiteler arasında yer almaktadır. Kurucusu olan Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı’nın sektörle güçlü iş birliği sayesinde öğrencilerin staj, iş başvurusu, eğitim alırken sektörden aldığı destek ile öğrencilerini daha okurken profesyonel hayata hazırlar, mezun olur olmaz kariyerlerini başarılı bir şekilde planlayabilmelerine imkân sunar. Kütüphane, laboratuvarlar, spor tesisleri, öğrenci kulüpleri ve şehir içinde kampüs olanakları öğrencilerin akademik ve sosyal yaşamlarını zenginleştirir.” Yaşar Üniversitesi’nin, öğrenci topluluklarını kampüs yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü söyleyen Kandiller, “Öğrenci toplulukları; bireysel yetenekleri geliştirmek, takım halinde çalışabilmek, sosyal ve kültürel gereksinimleri karşılamak üzere ders dışı etkinlikleri gerçekleştirmek amacıyla tamamı öğrencilerimizin girişimleri ile kurulmuştur. Öğrencilerimiz topluluklar bünyesinde düzenledikleri etkinliklerde organizasyon becerilerini, iletişim ve takım çalışması yetkinliklerini geliştirir, proje yönetiminin her safhasını deneyerek öğrenir ve iletişim ağlarını geliştirme fırsatına sahip olurlar. Üniversitemizde isteyen her öğrenci, ilgi alanına giren topluluklara üye olabildiği gibi yeni ilgi alanlarına dönük topluluk oluşturmak için de girişimde bulunabilmektedir” dedi.
Öğrencilerin üniversite tercihlerini yaparken nelere dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çeken İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Öğrenciler tercih yaparken kendilerini çok iyi tanımaları, hangi alanda ilgileri, istekleri var ve mutlu olarak, severek eğitimlerini sürdüreceklerini isabetli olarak tespit etmeleri, mümkün olduğunca geleceğe yönelik olan meslekleri araştırmalı, bağ kurmaya çalışmalıdır. Öğrencilerin tercih yaparken dikkat etmesi gereken en önemli faktörler arasında akademik kadronun kalitesi, üniversitenin sağladığı araştırma imkânları, kampüs olanakları, bilimsel ve sosyal sorumluluk projeleri ile sosyal ve sportif aktiviteler yer almaktadır. Üniversitemiz sayılan bu özelliklere sahip olması nedeniyle tercih edilmektedir. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) 2020 Yılında ‘Mekânda Erişilebilirlik’ alanında vermiş olduğu ‘Engelsiz Üniversite Ödülü’ ile Üniversitemiz özel gereksinimi olan öğrencilerimiz için de uygun bir eğitim ortamı sağlamaktadır. Sosyo-kültürel faaliyetlerde de mavi bayrak ödülüne aday gösterilmiştir” dedi. Üniversite-sanayi iş birliğini önemsediklerini dile getiren Hacısalihoğlu, “Kariyer Merkezimiz aracılığı ile iş birliği içinde olduğumuz işverenleri, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından kariyer merkezlerine sunulan yetenek kapısı platformunda kayıt tutulmakta ve platform üzerinden öğrencilerimiz ve mezunlarımız ile iş/staj ilanlarını paylaşmaktayız. 2021 yılından bu yana yaptığımız çalışmalar sonucunda iş birliği içinde olduğumuz işveren sayımız 2021 de 371, 2022 yılında 821, 2023 yılında 1041 ve 2024 yılında gün itibarı ile 1419 ‘a yükselmiştir” dedi.
Üniversite adayı öğrencilerin tercihlerindeki en önemli noktanın istedikleri ve dolayısıyla mutlu olabilecekleri bölümleri tercih etmeleri olduğunu aktaran Nişantaşı Eğitim Vakfı Kurucusu Dr. Levent Uysal, “Üniversitenin sektör ile olan iş birlikleri, yurt dışı bağlantıları, yatay ve dikey geçiş konularına verdiği önem, öğretim elemanı kadrosu, uluslararasılaşma politikası, uygulama yoğun eğitim gibi konular da tercihlerde son derece önemlidir. İstanbul Nişantaşı Üniversitesi; Mavi Diploma ayrıcalığı, sahip olduğu dinamik akademik kadro, proje destekli ders planları, iş başında mesleki uygulama tabanlı eğitim, sabit fiyat garantisi, mesleki yabancı dil yoğun müfredat, Üniversite – Sanayi – Kamu İş Birliği çalışmaları ve sunduğu başarı bursları ile öğrencilerine hem okurken hem de mezuniyet sonrası farklı imkânlar sunmaktadır. Çünkü İstanbul Nişantaşı Üniversitesi, bir Fayda Merkezi konsepti ve stratejisiyle çalışmaktadır” diye konuştu. Yeni açılacak bölümlerine ilişkin bilgi de veren Levent Uysal, “Üniversitemiz, 2024 YKS kılavuzu ile Ekonomi, Sermaye Piyasası, Muhasebe ve Finans Yönetimi, Ekonomi ve Finans, Uluslararası İlişkiler ve Turizm İşletmeciliği lisans programları ile İnternet ve Ağ Teknolojileri, Mobil Teknolojileri ve Fotoğrafçılık ve Kameramanlık ön lisans programlarına ilk defa öğrenci alımı gerçekleştirecektir. Üniversitemiz, Türkiye’nin tüm ön lisans ve lisans bölümlerinde en çok tercih edilen Vakıf Üniversiteleri arasında üst sıralarda yer almaktadır” dedi.
Öğrencilerin Biruni Üniversitesi’ni neden seçmesi gerektiğine ilişkin görüş paylaşan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu, “Okulumuz 10 yıllık yeni bir üniversite olmasına karşın sağlık, mühendislik ve öğretmenlik Alanlarında başarısını kanıtlamış bir yüksek öğretim kurumu olarak öğrenci ve mezunlarımıza bir aile ortamı ve bilimsel çalışmalar için bir çatı sunuyoruz: burs olanakları, barınma için yurt imkânı, sağlıkları için hastaneleri (tıp ve diş hastaneleri), ayrıca staj yapacakları merkezler, öğrenci ve mezunlarımızın bir ömür boyu yeni bilgi ve uygulamalar konusunda kendilerine destek alabilecekleri bir ortam sunuyoruz” dedi. Öğrencilerin üniversitede geçirdiği sürede yaşadıkları sosyal deneyimler öğrencilerin mesleki ve sosyal gelişimleri için en az akademik içerikler kadar kıymetli. Bu yöndeki çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Ömerustaoğlu, “Öğrencinin yaşamını kolaylaştıracak imkânlar, onun çalışmalarına ve sosyal faaliyetlerine güvenle vakit ayırmasını sağlıyor. Kütüphanemiz, kapalı ve açık spor alanlarımız, öğrenci kulüplerinin faaliyetleri, kafeler, yemekhaneler gibi imkânlar bakımından zenginiz” diye konuştu. Biruni Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Biruni Üniversitesi olarak, öğrencilerin mezuniyet sonrası iş hayatına daha kolay adapte olabilmeleri için sektörle yakın iş birliği içinde çalıştıklarını da aktaran Ömerustaoğlu, şunları söyledi; “Öncü firmalardan 40’tan fazla şirketin standına yer verdiğimiz kariyer günleri etkinlikleri ile öğrencilere çeşitli sektörlerde staj imkânları sunan ve öğrencilerimizin okulda edindikleri teorik bilgileri mesleki pratiğe dökmelerini sağlayan staj programlarımız var.”
İ stanbul Aydın Üniversitesi’nin merkezi kampüsüyle, tüm bölümleri ana kampüste yer alan köklü bir vakıf üniversitesi olduğunu belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Rehberlik Koordinatörü Emine Erdoğan, Teorik eğitimlerin yanı sıra uygulamalı ve pratik eğitimi bir arada sunarak, öğrencilerimizi meslek hayatlarına sağlam temellerle hazırlamaya özen gösteriyoruz. Binlerce çözüm ortağımız ile staj eğitimlerini tamamlatarak çalışma hayatlarına yön verebilmeleri için çabalarken aynı zamanda sportif, sanatsal ve kültürel olarak etkileşim içinde yer almaları için yoğun kulüp etkinlikleriyle de öğrencilerimizi destekliyoruz. Ayrıca Erasmus Programı ile öğrencilerimizin yurt dışında eğitim almalarına destek sağlayarak ulusal ve uluslararası çalışmaları takip etmelerinin yanı sıra kültürler arası değişimleri yaşamlarına katkı sağlıyoruz. Bölümlerimize Akts eki verilerek uluslararası geçerlilikte bir diploma sunularak rakipleri arasında öne çıkmalarına destek olmaya çalışıyoruz” dedi. Bu yıl yeni öğrenci almaya başlayacak olan ve en çok tercih edilen bölümleri hakkında bilgi veren Erdoğan, “2024 tercih döneminde Eczacılık Fakültesi, Beslenme Diyetetik (İngilizce), Ekonomi ve Finans (İngilizce), İnternet ve Ağ Teknolojileri (İngilizce) ve Mahkeme Büro Hizmetleri bölümlerimiz öğrenci almaya başlayacaktır. En çok tercih edilen bölümlerin başında Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Mühendislikler, Eğitim Fakültesi bölümleri, Psikoloji ve Pilotaj gibi bölümler yer alıyor” diye konuştu.
GÜNDEM KORİDORU
21 Kasım 2024