Makine sektörü, global anlamda günümüzün en stratejik alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Her alanla bir noktada yolları kesişen bu sektörün gelişimi, direkt olarak üretimin ve ihracatın gelişimi manasına geliyor. GNC Makina Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Çetinkaya, sektörü “makine yapan makineler” olarak tanımlıyor ve bu iddialı tanımının derinliğine dikkat çekiyor. Çetinkaya, makine sektörünün medikalden otomotive, savunma sanayiinden kalıp endüstrisine kadar her sektörde önemli bir yere sahip olduğunu belirtiyor. Türkiye’de son 15-20 yılda ciddi bir ilerleme kaydedildiğini ifade eden Çetinkaya, özellikle 2000’li yıllarda sektörün hızla büyüdüğünü vurguluyor ve ekliyor: “Elbette gelişime rağmen makine sektörünün gelişimiyle ilgili bazı zorluklar da bulunuyor.”
SANAYİ SEKTÖRÜ DÖNÜŞÜM GEÇİRİYOR
Çetinkaya, Türkiye’nin makine sektöründeki iyimserliğinin altını çizerek, özellikle sanayinin geçirdiği dönüşümün Türkiye’nin küresel ölçekteki avantajlarını pekiştirdiğini belirtti. Türkiye’nin bu dönüşüm sürecinde stratejik bir konumda olduğuna dikkat çeken Çetinkaya, otomotiv sektörü örneği üzerinden sektördeki değişen dinamiklere şu sözlerle işaret etti: “Eskiden motor teknolojisi çok kritikken, artık elektrikli motorlar ön plana çıkmaya başladı. Bu geçiş, Türkiye’nin üretim yapısında da ciddi bir fırsat oluşturuyor. Özellikle Togg gibi projeler, Türkiye’nin bu dönüşüme öncülük ediyor ve böylece birçok alanda büyük yeniliklere imza atılacak.”
“SAVUNMA SANAYİ DİĞER SEKTÖRLERE ÖNCÜLÜK EDİYOR”
Çetinkaya, Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği noktadan söz ediyor ve savunma sanayiinin, otomotiv ve diğer sanayi sektörlerine göre farklı bir yer tuttuğunu belirtiyor. Çetinkaya, savunma sanayiindeki gelişmelerin tüm sektörlere örnek teşkil ettiğini ifade ederek, özellikle TUSAŞ gibi kurumların, sektördeki projelere büyük katkı sağladığını dile getirdi. Bu iş birliklerinin diğer sanayi alanlarına nasıl yansıdığına dikkat çeken Çetinkaya, savunma sanayiindeki kompozit malzeme teknolojilerinin, gelecekte otomobil üretiminde nasıl kullanılacağını da öngörerek bu alanın öncülüğünü vurguladı.
“ALTYAPI EKSİKLİKLERİ VAR”
Türkiye’nin sanayi tarafındaki stratejik avantajlarını da dile getiren Çetinkaya, büyük montanlı üretimlerin ülkeye gelmemesinin en büyük sebeplerinden birinin altyapı eksiklikleri olduğunu belirtti. Çin, Amerika ve Hindistan gibi ülkeler bu tür büyük üretimlere ev sahipliği yaparken, Türkiye’nin daha butik üretim alanlarında güçlü olduğunu ifade etti. Özellikle Polonya ve Romanya gibi ülkelerle rekabetin arttığını ancak Türkiye’nin regülasyonlardan muaf olmasının büyük bir avantaj sunduğunu anlattı.
“ROBOTLAR HENÜZ KENDİNİ PROGRAMLAYAMIYOR”
Günümüzün üretim dünyasında robot teknolojilerinin büyük bir rol oynadığını ifade eden Çetinkaya, Özellikle CNC tezgâhları ve robotların iş gücüne olan etkisini de değerlendiriyor. Robotların, insanların yaptığı basit görevleri devralarak üretimi daha verimli hale getirdiğini ifade eden Çetinkaya, “Ancak robotlar henüz kendi kendini programlayabilen veya daha karmaşık işlemleri yapabilen düzeyde değil. İnsan faktörü hala bu süreçte önemli bir yer tutuyor ve gelecekte iş gücü daha yüksek alanlarda eğitim alarak robot teknolojileriyle daha entegre bir şekilde çalışacak” diye konuştu.
“DİJİTAL DÖNÜŞÜM İSTENİLEN HIZDA DEĞİL”
Dijital dönüşümün Türkiye’deki sanayi şirketleri için hala istenilen hızda gerçekleşmediğini aktaran Çetinkaya, “Dijital dönüşümün, üretim süreçlerini daha verimli hale getirme amacı taşıması gerekiyor. Bunun farkında olan ancak henüz yeterli ilerlemeyi kaydedememiş birçok şirket bulunuyor. Türkiye’de dijital dönüşüm, sanayi şirketlerinde verimliliği artırmak amacıyla daha fazla önemsenmeye başlandı. Ancak dijital dönüşümün sadece teknoloji yatırımlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini, şirketlerin bunu doğru bir şekilde anlaması ve doğru adımları atması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“NİTELİKLİ ELEMAN KONUSUNDA SIKINTILAR VAR”
İş gücü sayısının dünya genelindeki gelişmiş ülkelere göre hala yeterli olduğunu belirten Çetinkaya, ancak nitelikli eleman konusunda sıkıntılar yaşandığını belirtiyor. Türkiye’nin iş gücünün nitelikli hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Çetinkaya, “Eğer stratejik hamleler yapılırsa Türkiye’nin üretim merkezi olma yolunda hiçbir engel yok” diyor.
