DOLAR 35,2068 0.3%
GBP 44,3202 0.7%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BIST 9.724,50-0,42%
BITCOIN 34279200.27968%
ETH 1193900.10466%
İstanbul
12°

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

Dijital evren üretkenliği reform ediyor

Dijital evren üretkenliği reform ediyor

Dijital dönüşümle birlikte iş yapış biçimleri tamamen değişti. Günlük yapay zekâyı iş dünyasına entegre ederek üretkenliğin artırılması söz konusu. Bu nedenle Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin ile şirketin yapay zekâ ve dijital dönüşüm konusundaki yaklaşımını, Copilot ürün grubunu, veri güvenliğini ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini konuştuk. Özbilgin, yapay zekânın hayatımızda nasıl büyük bir dönüşüme sebep olacağını, Microsoft’un bu alandaki faaliyetlerini ve gelecekte Türkiye'nin nasıl bir rol üstlenebileceğini anlattı.

20/12/2024 16:26

Yapay zekânın iş dünyasına entegrasyonuyla birlikte, rutin ve görece daha düşük vasıflı işlerin otomatikleştirilmesi fırsatı doğdu aslında. Özellikle kreatif işlerde çalışanlar için bu entegrasyon üretkenliği artırmak açısından verimli olabilir. Günümüz üretken yapay zekâ ürünleri hem teknoloji dünyasındaki hem de Türkiye’nin dijital dönüşümündeki vizyona paralel olarak, geleceğin teknolojilerine yön verecek ve bu yolculukta hem şirketlere hem de bireylere yardımcı olacak gibi görünüyor. Bu entegrasyonun veriminin yanı sıra üzerinde dikkatle durulması gereken bir diğer konu ise siber güvenlik. Veri güvenliği gibi kritik alanlardaki yatırımlar, şirketlerin küresel pazardaki konumunu destekliyor. Küresel çapta üzerine çalışılan dijital dönüşüm hamleleri ise yavaş yavaş meyvesini veriyor. Microsoft Türkiye CEO’su Levent Özbilgin’in dediği gibi, “Yapay zekâ sadece bir teknoloji değil, geleceğimizin temeli.” Bu temeli ne kadar sağlam inşa edersek, geleceğe o kadar güvenle adım atacağız.

İŞİN ANGARYASINI ÜZERİNİZDEN ATIN

Microsoft’un son yıllarda en çok dikkat çeken ürünlerinden biri, yapay zekâ destekli Copilot serisi. Bu terim, aslında bir ürün grubunun adı olarak kullanılmakta ve Microsoft’un en popüler uygulamalarıyla entegre çalışan akıllı araçları kapsıyor. Levent Özbilgin, Copilot’ın temel işlevini şöyle tanımlıyor: “Copilot, bizim günlük işlerimizi kolaylaştıran ve angaryalarını üstümüzden alan bir araçtır. Microsoft’un Word, Excel, Teams, Outlook ve hatta Windows gibi popüler uygulamalarında bu teknolojiyi kullanıyoruz. Örneğin, bir e-posta gönderirken, Copilot’a hangi tonla yanıt vermek istediğimi anlatıyorum ve o, benim tarzıma uygun bir yazı öneriyor. Aynı şekilde bir doküman özetleme ya da sunum hazırlama gibi görevlerde de Copilot devreye giriyor.”

Yapay zekânın, sadece verimliliği artırmakla kalmayıp, aynı zamanda çalışanların yaratıcılık gerektiren işlere odaklanmasını sağladığını belirten Özbilgin, Copilot’ın bu anlamda bir “yardımcı pilot” gibi çalıştığını vurguluyor. Bu, kullanıcıların işlerini kolaylaştıran bir teknoloji olsa da son sözü yine insana bırakıyor. Copilot, kişisel tercihler ve çalışma tarzına göre kişiselleştirilebiliyor, bu da onu kullanıcı dostu ve etkili bir araç haline getiriyor.

SİBER GÜVENLİĞE BÜYÜK YATIRIM

Veri güvenliği ve siber güvenlik, günümüzün en önemli konularından biri. Özbilgin, bu konuda Microsoft’un dünya çapında gerçekleştirdiği yatırımları öne çıkarıyor. Microsoft’un siber güvenlik alanındaki yatırımlarının yıllık 10 milyar Doları bulduğunu belirten Özbilgin, şirketin bu alandaki liderliğine dikkat çekiyor ve konuşmasına şu sözlerle devam ediyor: “Microsoft, sadece kendini değil, aynı zamanda müşterilerini de güvenlik konusunda en iyi şekilde korumayı hedefliyor. Bu doğrultuda, geliştirdiğimiz güvenlik ürünlerini önce kendi sistemlerimizde test ediyor, sonra müşterilerimize sunuyoruz.”

Ayrıca güvenlik ve şeffaflık konularında, özellikle veri yönetiminin çok kritik olduğunu ifade eden Özbilgin, güvenilir bir sistemin temel unsurlarından biri olarak “şeffaflık” ve “hesap verebilirlik” konularına vurgu yaparak, “Bir kişi veya kurum, verisini bir sisteme teslim etmeden önce o sisteme güvenebilmeli. Bu güven, verilerin nasıl saklandığı, nasıl şifrelendiği ve hangi yasal düzenlemelere tabi olduğu gibi unsurlara dayanır. Bizim amacımız, kullanıcıların verilerinin güvenliğini sağlayarak, dijital çözümlerimize olan güveni artırmaktır” diyor.

YAPAY ZEKÂ TEMEL TAŞLARDAN BİRİ OLMALI

Levent Özbilgin, yapay zekânın geleceği hakkında önemli öngörülerde bulunuyor. Yapay zekâ teknolojilerinin hızla geliştiğini ve bu gelişmelerin ülke kalkınması için büyük fırsatlar sunduğunu belirten Özbilgin, Türkiye’nin bu alanda güçlü bir konum elde etmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini söylüyor. “Yapay zekâ, bir yan konu değil, ülkenin kalkınma stratejisinin temel taşlarından biri olmalı. Bu teknolojilerin Türkiye’ye transfer edilmesi ve her sektörde katma değer yaratması için ilgili regülasyonların ve kurumların bu konuya öncelik vermesi gerekiyor” diyor.

Özbilgin, Türkiye’nin yapay zekâ konusunda potansiyelini vurgularken, uluslararası rekabette Türkiye’nin kendine sağlam bir yer edinmesinin mümkün olduğunu düşünüyor. “Yapay zekâ teknolojileri dünya çapında büyük bir gelişim içinde ve biz de bu gelişimin parçası olmalıyız. Microsoft olarak Türkiye’ye bu teknolojileri taşımak ve burada geliştirilen çözümleri küresel çapta uygulamak için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde sözlerini sürdürüyor.

En az 10 karakter gerekli