Bugün emeklilerin en çok yaşadığı zorluklar arasında maddi kaynaklar ve aldıkları az maaşlar yer alıyor, hatta bazı emekliler yaşları geç bile olsa çalışmaya devam ediyor. Ancak bugün dünya örneklerine de bakacak olursak emeklilerin ek bir kazançları olmaması halinde yalnızca emekli maaşları ile geçinmesi mümkün değil. Bu sebeple de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), geleceği koruma altına almanın ve refah içerisinde yaşamanın kapısını aralıyor.
Tasarruf insanların ve ülkelerin geleceklerinde her zaman önemlidir. Küçük tasarruflarla büyük emeklilik fonlarının oluştuğunu ve dünyayı bu fonların yaptığı yatırımların yönlendirdiğini biliriz. Türkiye hem tasarruf hem de tasarrufların iyi değerlendirilmesi noktasında çok başarılı sınavlar vermedi. Ta ki, 1980’li yılların başlarında emeklilik ve hayat sigortası tartışmaları başlayana kadar. Geçmişte bu konuda başarısız sınavlar veren ülkemiz, bu defa yoğurdu üfleyerek yeme kararlılığı ile hareket etti ve sistemin koordinesi için o günlerin en başarılı ve en güvenilir sigortacılarından biri olan Dr. Alaattin Büyükkaya’yı getirdi.
Büyükkaya, o dönemde yeni adım atılacak sistem için Turgut Özal’ın kendisini aradığını söylüyor ve şöyle devam ediyor; “Ak Sigorta Genel Müdürlük görevini yaparken rahmetli Turgut Özal’da partisini kurdu. Bir gece beni arayarak ‘Hayat ve emeklilik fonları ile ilgili ne yapmak gerekiyor?’ diye sordu. Aradığında çok geç bir saatti ve beni bir çalışma hazırlayıp o günün sabahında Ankara’ya çağırdı. Önce vergi avantajı yapılması gerektiğini düşünüyordum.
Sektördeki arkadaşlarla da istişareler yaparak Ankara’ya gittim. Hayat ve emeklilik sigortaları vergi avantajı sağlayacak şekilde bir düzenleme yapıldı ve bu plan bütçe komisyonundan geçti. Böylelikle devletin ilk defa ciddi bir teşviki oldu. Aynı zamanda emeklilik sigorta fonlarının güvence altına alınabilmesi için bunun ayrı bir şirket halinde örgütlenmesi gerektiğini ve dünyada da böyle bir uygulama olduğunu söyledim. Kanunu da bu yönde hazırladık. Böylece hayat ve emeklilik sigortaları ayrı şirket şeklinde örgütlenmesi yolunda gidildi.”
Aynı zamanda o dönemde TÜSİAD üyesi de olan Dr. Alaattin Büyükkaya, Yılmaz Argüden ile bir kitap hazırladı. Hazırladıkları kitapta fonların borsa ile işletilmesi halinde çok daha büyük bir gelir elde etmenin mümkün olduğunu yazdı ve bunu o dönemin hükümetine sundu. Büyükkaya o süreci ise şu sözlerle anlattı;
“Sigorta şirketleri fonları daha önceden ya mevduatta ya da tahvil alarak değerlendirebiliyordu ama borsa ile ilgileri yoktu. Bu fonları borsa ile işletmesi halinde daha büyük gelir elde etmek mümkündü. O dönemde aynı zamanda TÜSİAD üyesiydim. TÜSİAD için Yılmaz Argüden ile ‘Emekli ve Mutlu’ diye bir kitap hazırladık. Emeklilik ve fonlarla ilgili kısmını ben, Yılmaz Argüden ise yatırım özelliklerini kaleme almıştı. Burada hazırladığımız rapor o dönemin hükümetine de sunuldu. Böylece emekliliğin borsada da değerlendirilmesi yönünde ön çalışmalar başlandı. Ardından ilerleyen zamanlarda da yüzde 30 net devlet katkı payı getirilerek fonlar bugünkü halini aldı. Bu fonlar Türk ekonomisinin en önemli kaynaklarından biri haline geldi.”
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, 2024-2026 dönemini kap[1]sayan üç yıllık Orta Vadeli Programda yer aldı. Programda, emeklilere ek gelir hedefiyle Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi kurulacağı bildirildi. Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği aktarıldı. Bu konu ile ilgili de görüşlerini paylaşan Dr. Alaattin Büyükkaya, sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Uzun ve Orta Vadeli Planda bu yıl içerisinde yeni bir planlama yapılarak Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne geçilecek. Bugüne kadar kişiler kendi kararlarıyla bu sisteme giriyorlardı yine aynı şekilde olacak. Nasıl ki sağlıkta tamamlayıcı sağlık sigortası diye bir sistem var, emeklilik sigortasında da tamamlayıcı emeklilik sistemine geçilecek. Beklentimiz bu yıl Ekim-Kasım ayları gibi yürürlüğe girmesi. Bu sistemin en büyük özelliği bireylerin gelirlerine göre tercih yapma şansı olacak ve devlet güvencesi daha da katmerleşmiş olacak. Bu sayede emeklilik sigortalarında Türkiye, dünya uygulamasının biraz daha üzerine çıkmış olacak.”
Sistem kurulduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’ni büyük bir başarıyla bitiren, sistemin yıldızlarından biri olarak görülen ve sektörün her alanında ilklere imza atan AgeSA Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca, sonraki gelişmeleri ise şöyle anlatıyor;
“Türkiye’nin en önemli ekonomik ve yapısal sorunlarından bir tanesi tasarruf açığı. Türkiye’de uzun vadeli tasarruflar istendiği seviyede değil. Ülkenin ekonomisi açısından, büyümenin ve yatırımların finansları açısından çok önemli. Bu kaynak Türkiye’de büyük olmadığı müddetçe dış kaynağa bir muhtaç olma durumu söz konusu. Son 20 yılda bireysel emeklilik iyi bir büyüme gerçekleştirmiş durumda ama hala toplam büyüklük olarak istediğimiz seviyede değil. Aşağı yukarı 800 milyar TL’ye ulaşmış bir büyüklük var. İdeal ortamda Türkiye gibi bir ülkede bunun önümüzdeki 3-5 sene içinde Gayri Safi Milli Hasılası’nın yüzde 10’una ulaşması ideal bir tablodur. Şu anda yüzde 3’ünde diyebiliriz. Gayri Safi Milli Hasılası’nın yüzde 10’u demek yaklaşık 3 trilyon bir hedefi işaretler. Önümüzde gidecek daha çok yolumuz var. Yüzde 10’u geçtikten sonra yüzde 20-30 niye olmasın.”
Bireysel Emeklilik Sistemi’nin Türkiye’de oldukça örnek gösterilen bir yapıda olduğunu belirten Kuruca, “Birçok ülkeden uzmanlar gelip incelediler. Gelip örneklerden feyz alıyorlar diyebiliriz. Özellikle 2016 yılında devreye alınan devlet katkısı desteği çok daha görünür hale getirdi. O sebeple hem sistemin tasarımı açısından bireysel emeklilik fonları olsun, devlet desteği olsun hem de güvenliği açısından, Takasbank ve emeklilik gözetim merkezi gibi kurumların da devrede olması, düzenleyici kurumun SDDK denetiminde olduğu iyi bir yapıda kuruldu ve ilerliyor” dedi
“Şu ana kadar 8 milyon katılımcımız var. Bir bu kadar da Otomatik Katılımcı Sistemi’nde (OKS) var. Toplamda 16 milyon katılımcıdan bahsediyoruz. Bir bu kadar da belki girebilecek kesim daha var. Onları da sisteme dahil etmek önemli. Burada iletişim faaliyetleri de büyük önem arz ediyor. Aynı zamanda emeklilik sektörünün vermiş olduğu söz ve vaatlerin arkasında durabilmesi de önemli. Vaatlerde en önemlisi damlaya damlaya göl oluyor. Enflasyonu da yeniyor. Bizim bile şirketimizin 40 binden fazla emeklisi oldu. Bir de o katılımcıların ne kadar birikim yaptığı da ikinci bir faktör. Şu anda ortalama bir katılımcımızın 200 bin TL’ye yakın bir fon birikimi var” dedi.
ABD’de sigortacılık yaptıktan sonra orada elde ettiği bilgi, beceri ve sistemleri ülkemizde uygulamak üzere Türkiye’ye dönen ve burada Çağatay Sigorta & Reasürans Brokerlik A.Ş şirketini kurarak büyük başarılara imza atan Taner Çağatay, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile ilgili şunları söyledi;
“Bilindiği gibi, 27 Ekim 2003 tarihinde emeklilik planları onaylanarak Bireysel Emeklilik sistemi başladı. Bu sistem SGK’nın alternatifi değil tamamlayıcısıdır. Bireysel emeklilik sistemi, bireylerin emeklilik döneminde rahat bir nefes almasını sağladığı gibi ek gelirle sosyal güvenlik sistemine de katkı sağlar. Bu sistem ile kişiler, sistematik olarak birikim yaparken tüm vergi avantajlarından ve devlet katkılarından yararlanır. Bireyler böylelikle normal çalışma yaşamlarındaki gelir düzeyini devam ettirebilir.”
BES’teki fon türlerine de değinen Çağatay, bunları şu şekilde açıkladı; “BES’teki fon türleri ikiye ayrılır. Gelir amaçlı fonlar ve faiz gelirlerine ağırlık verilen fonlar. Faiz gelirlerine ağırlık verilen fonlar da kendi içinde altıya ayrılıyor. Bunlar; hisse senedi fonu, kamu borçlanma fonu, özel sektör borçlanma fonu, karma borçlanma fonu, uluslararası karma fon ve esnek fon”
Bilindiği gibi, BES uzun soluklu bir yatırımdır. Sizlere emeklilikte rahat nefes almanızı ve yaşam düzeyinizin artmasını sağlar.
Bu sistemde kazan-kazan mantığı vardır. Ayrıca ülke ekonomisi içinde önemlidir. Bundan dolayı devlet teşviki ve katkıları yüksektir. Devlet, uzun dönemli yapacağı yatırımlar için uzun dönemli borca ihtiyaç duyar. Bunu iç borçlanma yaparak fondaki yatırımlardan kullanır. Dış borçlanma yerine iç borçlanma yaparak ülke ekonomisine katkı sağlar.”
BES’e katılmak isteyenlerin, en uygun planı yaşlarına ve ekonomik beklentilerine göre seçmesi gerektiğini söyleyen Çağatay, artık 18 yaşından küçük bireylerinde BES’e dahil olabileceğini söyleyerek, şöyle konuştu; “Erken yaşta başlanan tasarruf sayesinde gençlerin eğitim, evlilik, iş kurma ve satın alma gibi imkanlara erken yaşlarda sahip olacakları belirtilmektedir. EGM’nin 9 Haziran 2023 tarihli açıklamasına göre, sisteme giren 18 yaş altı katılımcı sayısı hızla büyüyerek 757 bin kişiyi aşmıştır. Aileler, çocukların yaş gününde oyuncak almak yerine birikim hesabı açtırıyor. Çocuklar artık güvence altında oluyor. Ülkemizde BES hayata çok yeni girmesine rağmen diğer ülkelerdeki emeklilik sisteminden daha fazla kolaylık ve getiri sağlamaktadır. Örneğin Amerika’da katkı payı yoktur. Sadece yatırılan tutarlardan vergi indirimi sağlanıyor. Emeklilik yaşı ise 56 değil 59’dur. Ülkemizdeki BES sistemi BEST’tir.”
Günümüzde her vatandaş için yaşam standardını düşürmeden, aktif ve sağlıklı bir emeklilik dönemi geçirmek çok önemli bir konu haline geldi. Bu noktada da bireysel emeklilik ek gelir sağlayan çok önemli bir tasarruf aracı olarak çıkıyor karşımıza. BES’in avantajları ile ilgili bilgi veren Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, şöyle konuştu;
“BES, ülkemizdeki 3 basamaklı emeklilik sisteminin en avantajlı ayağı olarak öne çıkıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri şüphesiz ki yüzde 30 oranındaki devlet katkısı. 10 yıl boyunca sistemde kalan katılımcı, biriken devlet katkısının yüzde 60’ını, 56 yaşını doldurmuş 10 yıllık katılımcılarımız ise bu katkı payının tamamını hak ediyorlar. Öte yandan 20 yılı geride bırakan BES’te çok zengin bir fon portföyü oluşmuş durumda. Dönemin ekonomik şartları içerisinde en yüksek getiriyi sağlayacak fonları tercih eden katılımcılarımızın birikimlerini azami ölçüde büyütme fırsatları bulunuyor. Profesyonel fon yöneticileri tarafından yönetilen Emeklilik Yatırım Fonları, bugün 16 milyonu aşan BES’linin ihtiyaç ve beklentilerine yanıt verecek çeşitlilikle ve yüksek getirileriyle sadece tasarruf için değil bir yatırım aracı olarak da dikkat çekiyor. BES planlarının bir diğer avantajı da esnek yapıları oluyor. Mali bir sıkıntı yaşayacak olursanız, durumunuzu dengeye kavuşturana kadar ara verebiliyor, yatırdığınız katkı payını imkanlarınıza göre yeniden belirleyebiliyorsunuz.”
Katılım Emekliliğin kullanıcılara sunduğu avantajlara da değinen Sincek, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Katılım Emeklilik olarak uzman danışmanlarımızla, birikime başladıkları ilk günden emekliliğe kadar her zaman katılımcılarımızın yanında oluyor, destek sunuyoruz. Emeklilik dönemi yaklaşan katılımcıların, piyasalardaki hareketliliklerden etkilenmemeleri ve birikimlerinde ani düşüşler yaşamamaları adına son dönemlerinde daha az riskli fonlara geçmelerini öneriyoruz. Ayrıca emeklilik hakkını kazanan katılımcılarımız toplu ödeme alarak sözleşmelerini sonlandırmak yerine sistemde kalarak Emeklilik Gelir Sözleşmesi kapsamında maaş alırken, mevcut birikimlerini uzmanlarca yönetilen fonlarda değerlendirmeye devam edebilir ve bu sayede getirilerini maksimize edebilirler.”
Bireysel emeklilik sözleşmesinin herhangi bir olumsuz durumda başka bir kişiye devredilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Ayhan Sincek, “Ancak katılımcının sözleşme süresi içinde vefat etmesi durumunda, birikimleri, devlet katkısı ve getirilerinin tümü, varsa emeklilik sözleşmesinde belirtilen lehtarlara ya da kanuni varislerine ödenir. Yani Devlet Katkısının tamamı hak edilmiş olarak işlem görür ve resmi varislere / lehtara ilgili ödeme iletilir” diye konuştu.
BES’in gelecekteki rolü ve önemine ilişkin görüşlerini de aktaran Sincek, sözlerini şu şekilde tamamladı; “Hızla artan dünya nüfusu nedeniyle tüm dünyada tartışma konularının başında emeklilik sistemleri gelmektedir. Burada devlet olanaklarının yanı sıra özel sektörün ve BES’in daha da ön plana çıktığı bir gelecek öngörülebilir. BES hem vatandaşlarımızın hem de biriken toplam fon büyüklüğü nedeniyle ülkemizdeki yatırımların en büyük destekçisi konumdadır. Orta Vadeli Program’da BES’in konumunu daha da güçlendirecek hedeflere yer verilmesiyle, sektörümüzün gelecekte etkinliğinin artacağı bir dönemi göreceğimizi düşünüyorum.”
Dünyanın en güçlü finans topluluklarından olan Allianz Türkiye Hayat ve Emeklilik Şirketleri Genel Müdürü olarak görev alan Taylan Türkölmez, sigorta sektörünün önemli isimleri arasında yer alıyor. BES’e katılmak isteyen bir bireyin, en uygun planı seçmek için nelere dikkat etmesi gerektiğini anlatan Türkölmez, şöyle konuştu; “2021 yılından itibaren sistemi iyileştirmek ve katılımcıların sistemden elde ettikleri faydaları en üst noktaya taşımak amacıyla gerçekleştirilen regülasyonların da etkisiyle sektör olarak oldukça başarılı bir ivme kazandık. Bu regülasyonlardan biri de emeklilik şirketlerinin, katılımcılarına finansal danışmanlık hizmeti vermeye başlamasıydı. Allianz Türkiye olarak yeni hizmet modelimiz Allianz Finansal Danışmanlık ile müşterilerimizin Türkiye’deki varlıklarını yönetmek için kişiye özel danışmanlık vermeye başladık. Farklı yatırımcı profillerinin ihtiyaç ve beklentilerine uygun çözümler üretiyor, dijital uygulamalar ve kişiye özel uzman danışman kadromuz ile ayrıcalıklı hizmet sunuyoruz. Katılımcılar, Türkiye ve globaldeki erişimi güç çeşitli yatırım araçlarına yatırım yapma imkânı buluyor. Farklı finansal okuryazarlık seviyelerinin beklenti ve ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyoruz. Finansal danışmanlarımız, müşterilerimiz ile bire bir görüşmeler sağlıyor. Yatırım performanslarını yakından takip ederek piyasa trendlerine ve yatırım beklentilerine uygun fonları belirliyor, ayrıca bireysel emekliliğin yanı sıra vergi, sosyal güvenlik gibi konularda danışmanlık desteği de veriyor.”
BES’in gençler açısından da oldukça önemli olduğunu dile getiren Taylan Türkölmez, “Allianz Türkiye olarak toplumun önemli bir kesimini oluşturan gençlerin geleceği konusunda ülke ve ebeveynler olarak alınması gereken sorumlulukların farkındayız. Bu nedenle emeklilik yıllarının gençlik döneminden planlanmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Yıllar geride kaldıkça pişmanlık yaşamamak adına herkesin kendi bütçesi ölçüsünde belirli bir tasarruf yoluna gitmesinin faydalı olacağına inanıyoruz” diyerek çocukların geleceğini güvence altına almak, onlara hem bir birikim bırakmak hem de birikim yapma kültürünü aşılamak açısından BES’in çok önemli olduğunu ifade etti.
Bireysel emeklilik sisteminin gelecekteki rolüne ilişkin görüşlerini de paylaşan Türkölmez, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “OECD ülkelerinin emeklilik fonlarında biriken tasarruflar, GSYH’nin ortalama yüzde 64’ünü bulurken Türkiye’de bu oran yüzde 3,4 seviyelerinde. Doğuşta beklenen yaşam süresi ise, Türkiye geneli için 77,5 yıl. Bu da 25-30 yıllık bir emeklilik süresi yaşayacağımıza işaret ediyor. Sosyal güvenlik sistemimizin de zorlandığı düşünüldüğünde BES’in ülkemiz açısından taşıdığı önem aşikâr. Sistemin, önümüzdeki dönemde Türkiye’deki en önemli yatırım araçlarından biri haline dönüşeceği ve gelecekte yurt içi tasarrufların en büyüğü olacağı konusuna inancımız tam. Bireysel emeklilikte önemli bir potansiyel olduğuna inanıyoruz, vatandaşların ihtiyaçlarına paralel olarak geliştirilmesi ile sistem, kayda değer bir büyüme gerçekleştirecektir.
Orta Vadeli Program’a göre BES’te, OKS’nin, işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) kurulacak. Kurulacak sistemde, OKS’de çalışanın maaşından her ay yüzde 3 kesin[1]ti yapıldığı gibi yüzde 3 oranında işveren katkısı beklentimiz bulunuyor. Bireysel emeklilik ile OKS’yi bütünsel olarak ele alan TES yaklaşımının konuşulmaya başlanmasından memnuniyet duyuyoruz. Düzenlemelerin, sektörümüzü pozitif anlamda etkileyeceğini öngörüyoruz.”
Bireysel Emeklilik Sistemi’nin katılımcılarına avantajlı ve güvenilir bir şekilde birikimlerine değer katma konusunda rüştünü ispat etmiş bir sistem olduğunu söyleyen Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, 2024’ün ilk iki ayında Gönüllü BES ve OKS toplamında 17.8 milyon katılımcıya ve sistemde 847 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşıldığını aktardı.
Bireylerin büyük küçük fark etmeksizin düzenli veya ek ödeme yapmayı tercih etmesinin sisteme olan güvenlerinin bir göstergesi olduğunu dile getiren Göçer, bunu şu örnekle açıkladı; “Yüzde 30 devlet katkısı ve fon getirisi de BES’i cazip kılan önemli güçlerden. Devletin katkı yaptığı tutarlar için geçtiğimiz yıl yeni bir avantaj daha sağlandı; diyelim ki 240 bin TL yatırıp 79 bin TL devlet katkısı kazandınız. Sisteme para yatırmaya devam ederseniz, yatırdığınız ilave tutarlar için bir sonraki senenin devlet katkısından da faydalanabilirsiniz. Sistemin getirilerinden memnun olan katılımcılarımız ellerine toplu para geçtiğinde bunu BES’in bu yeni avantajından faydalanmak için kullandıklarını görüyoruz.”
BES başlatmak isteyen katılımcıların öncelikle ne kadar tasarruf edeceklerine karar vermesi gerektiğini söyleyen Göçer, “Hedeflerine ve ekonomik şartlarına göre aylık ödeme tutarını belirledikten sonra, kendilerine uygun plan seçeneklerini inceleyebilirler. Planda giriş aidatı olup olmadığı, yönetim ve fon işletim gider kesintisi gibi detaylara da bakılması önem taşıyor. Katılımcılar, yatırım tercihlerine en uygun fonların olduğu planı seçtikten sonra dilerlerse dijital kanallardan da birkaç dakika içinde BES başlatabilir” dedi.
Müşterilerin doğru tercih yapabilmelerine katkı sağlamak için dijital fon danışmanlık hizmeti Fon Koçu’nu hayata geçirdiklerini aktaran Burak Ali Göçer, “Kısa bir anketle müşterilerimizin risk profillerini anlayıp 32 farklı profil için fon önerileri sunuyoruz. Dileyenler bu önerilere göre fon dağılım değişikliği yapabiliyor. Ayrıca Otomatik Fon Koçu hizmetimizle de müşterilerimiz fonlarının dağılımını değiştirme haklarını Fon Koçu’na devredebiliyor” diye konuştu.
Sistemin cazibesini artıracak gelişmelere de değinen Göçer, şunları söyledi; “Sistemin avantajlarını artıracak bir gelişme de BES birikiminin teminat olarak gösterebileceği Temlik olacak. Bu uygulamayla katılımcılar ani nakit ihtiyaçları için BES’ten çıkmak yerine kredi seçeneğini değerlendirebilecek. Katılımcılar ‘Kısmi Çekiş’ ile de birikimlerinin bir kısmını çekip kullanabilecek. Böylece nakit ihtiyaçları için BES’ten çıkmalarına gerek kalmayacak. Diğer bir yandan OKS’nin işverenlerin de katkı sağlayacağı ikinci basamak emeklilik sistemine dönüştürülmesi yani yeni adıyla “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin” bu sene son çeyrekte uygulamaya geçmesi bekleniyor. Emeklilik döneminin refah içinde geçirilebilmesi adına yararlı bir sistem olduğuna inanıyoruz. SGK’lı tüm çalışanlar sisteme dahil edileceği için sektörü katbekat büyütecek, neredeyse 17 milyonluk büyük bir potansiyel söz konusu diyebiliriz. Bu uygulama sayesinde milyonlarca katılımcı bir anda sisteme dahil olacak ve emeklilik için cazip koşullarda birikim yapacak.”
Sigorta sektörü denilince ÖzserNEO Sigorta Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Ramazan Ülger’e söz vermeden olmaz elbet. Sektörün yakından tanıdığı Ramazan Ülger, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin avantajlarını sorduğumuzda bu avantajları maddeler halinde şu şekilde sıraladı;
Katkı payı ödemelerinin emeklilik yatırım fonlarında profesyonel fon yönetim şirketlerince yönetilmesi,
BES’te yatırım yapılabilen fon türleri ve bunların getiri-risk profilleri hakkında bilgi veren Ülger, “Fon tür ve isimleri Bireysel Emeklilik Şirketlerine göre farklı olmakla birlikte risk profillerine göre sınıflayacak olursak; temkinli, dengeli, atak, agresif olarak sınıflandırabiliriz. Katılımcıların risk iştahına göre Para Piyasası, Borçlanma Araçları, Bono, Standart, Kamu Dış Borçlanma Araçları, Hisse ve Altın fonları gibi çok çeşitli fonlarda birikimler değerlendirilebilir” dedi.
Ramazan Ülger, BES katılımcılarına ilişkin tavsiyelerine ilişkin ise şunları söyledi; “Devlet katkısını tam olarak hak etmek için 56 yaş ve 10 yıl sitemde kalma şartı vardır. Bu şart katılımcılara risk ve getiri beklentilerini daha uzun vadeli yönetme imkânı sunmaktadır. Yaşa ve sistemde kalma süresine bağlı olarak yatırım portföyünün risk seviyesini değiştirmek, birçok kişi için mantıklı bir strateji olabilir. Bu yaklaşım, kişinin yaşam dönemindeki finansal hedeflerine ve risk toleransına daha iyi uyum sağlayabilir. Gençken, riski yüksek (Hisse fon gibi) ancak uzun vadede getirisi de yüksek yatırım fonlarında yer alabilirsiniz. Genç yaşlarda daha fazla risk alarak, yatırımlarınızın büyüme potansiyelini artırabilir ve gelecekteki finansal hedeflerinize daha yakın olabilirsiniz. Yaşlandıkça, finansal hedefleriniz ve risk toleransınız değişebilir. Bir emeklilik veya finansal güvence hedefine yaklaştığınızda, yatırım portföyünüzü daha düşük riskli varlıklara (tahviller veya sabit getirili menkul kıymet fonu gibi) yönlendirmek daha sağlam bir seçenek olabilir.”
Bireysel Emeklilik Sistemi, Sosyal Güvenlik Sistemi’nin tamamlayıcısı olarak, bireylerin emekliliğe yönelik tasarruflarının yatırıma yönlendirilmesi ve emeklilik dönemlerinde daha rahat bir yaşam sürmelerini sağlamak amacıyla tasarlanmış özel bir emeklilik sistemi. Bu sistem emeklilik döneminde ek bir gelir sağlarken, bireylerin refah düzeylerinin yükseltilmesine de katkıda bulunur. BES ayrıca, ekonomiye uzun vadeli kaynak sağlayarak istihdamın artırılması ve ekonomik kalkınmaya da olumlu etki etmektedir.
BES’in pek çok avantajı bulunuyor. Kişi sisteme ne kadar erken girerse, birikimlerinin zaman içinde büyüme potansiyeli de o kadar artıyor. Genç yaşlarda başlayarak uzun vadeli birikimler elde etmek, daha güçlü bir emeklilik fonu oluşturmaya yardımcı oluyor. BES’de en önemli avantajlardan biri de sunduğu vergi avantajı. Yapılan katkılar gelir vergisinden düşülebiliyor veya vergi iadesi alınabiliyor. Sistem, katılımcılara çeşitli yatırım seçenekleri de sunuyor. Risk tercihlerine göre faizli-faizsiz farklı fonlara yatırım yapılabiliyor ve birikimler profesyonel fon yöneticileri tarafından yönetiliyor, emeklilik planlama konusunda danışmanlık hizmetleri de sunuluyor. Ayrıca, katkı düzeyini ve ödeme sıklığını da belirleme esnekliği bulunuyor.
Türkiye Hayat Emeklilik de bu kapsamda kullanıcılarına birçok kolaylık ve avantaj sunuyor. Türkiye Hayat Emeklilik, gerek danışmanlarına gerekse Mobil Uygulamaları üzerinden verdikleri “Fona Sar” hizmetiyle katılımcıların en uygun planı ve emeklilik dönemlerinde beklediği geliri seçmesine yardımcı oluyor. Faizli-faizsiz olmak üzere farklı fon seçenekleri bulunan Türkiye Hayat Emeklilik’de, faizsiz bireysel emeklilik planları ile İslami finans esaslarına göre alım satımına izin verilmiş, faizsiz ve katılım bankacılığı esaslarına uygun olan fonlara yatırım yapılıyor.
Gençlerin Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katılımı, uzun vadeli finansal planlama açısından büyük önem taşıyor. Genç yaşlarda BES’e katılan bireyler, erken başladıkları için birikimleri de zaman içinde büyüyor ve emeklilik dönemine daha güçlü hazırlanıyor, vergi avantajlarından daha uzun süre faydalanabiliyorlar.
Finansal okur-yazarlık konularının eğitim programlarına dahil edilmesi, gençlerin tasarruf konusunda bilinçlenmelerinin sağlanması ve gençlerin değişen finansal durumlarına uygun esnek plan seçeneklerinin sunulması büyük önem arz ediyor.
Türkiye Hayat Emeklilik’in 18 Yaş Altı BES planlarıyla aileler çocuklarının geleceği için Bireysel Emeklilikte istikrarlı ve uzun süreli birikim yapabiliyorlar. Aylık 200 TL katkı payı veya 10.000 TL başlangıç katkı payı, faizsiz fon alternatifleri ve yüzde 30 devlet katkısı avantajıyla yönetim gider kesintisi olmadan sistemin ayrıcalıklarından faydalanabiliyorlar. 18 Yaş Altı BES planları ayrıca çocukların ve ebeveynlerin ihtiyaçlarına yönelik eğitim ve sağlık odağında birçok hizmetten ücretsiz veya indirimli yararlanma imkânı sunuyor.
Gençlerin BES’e katılımını teşvik etmek, uzun vadeli finansal güvenliklerini artırmak ve emeklilik dönemlerinde daha rahat bir yaşam sürmelerini sağlamak için kritik öneme sahip. Bu nedenle, gençlerin BES’e katılımını artırmak için çeşitli stratejilerin bir arada uygulanması gerekiyor.
GÜNDEM KORİDORU
21 Kasım 2024