Çay bitkisi, aslen Çin’e özgü olsa da Türkiye’ye gelişi 19. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşti. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin iklimi, çay bitkisinin yetişmesi için oldukça uygun olduğundan dolayı bölge, kısa sürede Türkiye’nin çay bahçelerine dönüştü. Özellikle Rize, bu süreçte önemli bir rol oynamış ve bugün de Türkiye’nin çay başkenti olarak anılmakta. Sanılanın aksine bu coğrafyalarda çokta uzun bir tarihi olmayan fakat artık Türk halkının basit bir içecekten ziyade bir kültür olarak benimsediği çayın Beta Tea’da özel bir yeri var…
Öncelikle Beta Tea’yi okuyucularımıza anlatabilir misiniz? Şirketin kuruluşundan ve günümüze kadar geçirdiği değişimlerden bahseder misiniz?
Beta Tea, Türkiye’deki çay sektörünün öncülerinden biri olarak, sürekli gelişim ve yenilik peşinde olan bir markadır. Beta Gıda’nın temelleri, 1978 yılında Adana’da şahıs işletmesi olarak 6 m2’lik bir alanda atıldı. 1987 yılında çay sektöründe markalaşma sürecini başlattı ve aynı yıl Türkiye’ye ithal çayı ve bardak poşet çayı getiren ilk firma olarak, Türk çay tüketicisini farklı bir damak tadıyla tanıştırdı. 1990’lı yıllarda yurt dışına açılma fırsatı yakalayan Beta Gıda, birçok ülkede başarılı çay markalarıyla pazarın lider firmaları arasında yerini almış durumda. Şu anda dünya çapında Beta Tea, Bayce, Champion ve Howdah Brand gibi ana markalarımız ve Beta A’la, Beta Caffito, Betum, Belita, Hacı Ali Lokum, Benuta ve Besta gibi çeşitli kategorilerde faaliyet gösteren markalarımızla sektörün öncülerinden biriyiz. Beta Gıda bünyesinde siyah, beyaz, yeşil, sarı, Rooibos, Pu-erh, Oolong, bitki ve meyve çayları ile zengin çay çeşitliliğine sahiptir. Aynı zamanda teabags, potbags, dökme ve press çay türünde üretim yaparak çeşitli zevk ve tercihlere hitap etmektedir. Beta Tea ise, Beta Gıda’nın dünya çapında çay alanında faaliyet gösteren markalarından biridir. Türk çayları kategorisinde yer alan Kızıl Dem, Taç Yaprak, Yüksek Tepeler, Bergamot Rüyası ve diğer çeşitleri ile birbirinden enfes seçenekler sunan Beta Tea, ülkemizde ve dünyada Türk çay kültürünü yaşatan kültür elçisi konumundadır. Beta Gıda olarak, 2014 yılında Euromonitor verilerine göre dünyanın en büyük 12. çay firması olma başarısına ulaştık. Bu başarıyı, dünya çapında çay yetiştiren ülkelerden en nadide çayları seçerek uluslararası pazarlara sunmamızla kazandık. Bayce markamızla dünyanın üçüncü büyük yeşil çay markası olmayı başardık ve ürünlerimiz, dünyada bulunan 208 ülkenin yüzde 90’ında tescillendi. 2016 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ‘’Tanınmış Marka’’ ilan edildik. Gelecekte de çay kültürlerini yaşatarak ve çay severlerle buluşturarak sektördeki liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.
21 MAYIS DÜNYA ÇAY GÜNÜ…
Beta Tea’nin ev sahipliğini yaptığı 21 Mayıs Dünya Çay Günü’nde düzenlenen Beta Uluslararası Çay ve Kültür Festivali sizler için nasıl geçti? Farklı ülkelerden gelen katılımcıların festivale katkısı nasıl oldu?
Günümüzde çay tarımının önemli ülkelerinden olan Çin, Hindistan, Sri Lanka, Kenya ve Japonya’da hasat işlemleri elle veya farklı mekanizasyon araçları ile yapılmaktadır. Dünyanın dört bir yanında çay tarlalarında hasat süreci başladı. Mayıs ayıyla birlikte çay hasadının ilk sürgünü ile çay yapraklarının en kaliteli olan üst kısımları toplanır. Çay hasadında işlemeye uygun genç ve körpe çay yaprağı ile tomurcuk toplanır. Birleşmiş Milletler, çayın sürdürülebilir üretimini, tüketimini ve ticaretini destekleme ve artırmaya yönelik çalışmaları teşvik etme amacıyla 21 Mayıs’ı Uluslararası Çay Günü olarak belirlemiştir. Uluslararası Çay Günü; çayın üretim ve tüketim faaliyetlerini teşvik etmekte. Hem insanlara hem de çevreye fayda sağlama hususunda çay değer zincirinin tarladan bardağa tüm aşamalarında sürdürülebilirliği sağlayarak çayın kültürel mirasına sahip çıkmanın önemi konusunda farkındalık oluşturmaktadır. 21 Mayıs Dünya Çay Günü’nde düzenlediğimiz Beta Uluslararası Çay ve Kültür Festivali, çay severleri ve çay üzerine çalışmalar yapan kültür elçilerini bir araya getirerek kültürlerarası bir köprü oluşturdu. Festivalde Beta ve Champion markası altında bulunan tüm çaylarımızın demlenip çay tadımları yapılırken, çayların ve ülkelerinin tanıtımı yapıldı. Beta Tea ve Champion markasına ait +200 üzerinde çay çeşidini aynı anda demleyerek kültürel zenginliklerimizi paylaşma ve birbirimizden öğrenme fırsatı sunduk. Türkiye, Çin, Hindistan, Sri Lanka, Kenya, Endonezya, Vietnam, Arjantin, Güney Afrika, Ruanda ve Japonya gibi ülkelerin en önemli çay lezzetlerinin demlenerek özel tadım bardaklarında ikram edildiği bu özel günde çeşitli etkinliklerle çay kültürünü temsil ettik. Çeşitli ülkelerden gelen katılımcılar, kendi ülkelerinin çay geleneğini sergileyerek bu kültürel alışverişi zenginleştirdi. Festival, beklediğimiz ilgiyi fazlasıyla gördü ve çayın küresel bir buluşma noktası olabileceğini gösterdi. Gelecek etkinliklerimiz için de bu ilgiyi ve katılımı artırma hedefiyle, çayın birleştirici ve ilham verici yönlerini daha da geniş kitlelere ulaştırmayı planlıyoruz.
POŞET ÇAYI GETİREN İLK FİRMA…
1987’de başlayan markalaşma sürecinde en büyük zorluklar nelerdi? Türkiye’ye ithal çayı ve bardak poşet çayı getiren ilk firma olmak nasıl bir deneyimdi?
1987’de başladığımız markalaşma sürecinde en büyük zorluklar, tüketicilerin alışkanlıklarını ve algılarını değiştirmek, Türkiye pazarına yeni bir konsept olarak sunduğumuz ithal çay ve poşet çayları tanıtmaktı. Bu süreçte, tüketicilere poşet çayların kullanım kolaylığı ve kalitesini anlatmak ve onların güvenini kazanmak bizim için büyük bir meydan okuma oluşturdu. Ayrıca, ithal çayları tanıtarak yerel pazarın dinamiklerine uyum sağlamak ve bu yeni kategoride rekabet edebilirlik kazanmak gerekiyordu. Türkiye’ye ithal çayı ve poşet çayı getiren ilk firma olmanın deneyimi ise hem zorlayıcı hem de ödüllendiriciydi. Yenilikçi yaklaşımlarımız sayesinde, çay tüketim alışkanlıklarında önemli değişiklikler oluşturmayı ve tüketicilerin daha pratik ve çeşitli çay deneyimleri yaşamalarını sağlamayı başardık. Bu yenilikler, bizi sektörde farklılaştıran ve kısa sürede lider konuma taşıyan temel unsurlar oldu. Her zorluk, aynı zamanda bir öğrenme fırsatı olarak değerlendirildi ve bu sayede markamızı sürekli geliştirebildik.
