Türkiye’nin önde gelen ilaç üreticilerinden Polifarma, sağlık sektöründe uluslararası alanda rekabet gücünü artıracak tarihi bir yatırıma imza attı. Tekirdağ Ergene’de 14.2 milyon dolarlık dev bir bütçeyle inşa edilen yeni Ar-Ge merkezi, sadece bir laboratuvar olmanın ötesine geçerek, Türkiye’nin ilk yerli SMA ilacını ve etken maddesini (API) üretecek bir “global sağlık üssü” olma vizyonuyla yola çıktı. Bu hamle, ülkenin ilaçta dışa bağımlılığını azaltma ve nadir hastalıklara yönelik tedavilere erişimi kolaylaştırma hedeflerine büyük katkı sağlayacak.

Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu…
Bu dev projenin arkasında, Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu’nun paylaştığı duygusal bir hikaye yatıyor. Kumrulu, bir televizyon programında ağlayan SMA’lı bir anne gördükten sonra, bu acıyı dindirmek için harekete geçtiklerini belirtti. “Anneler artık ağlamayacak” sloganıyla yola çıkan Polifarma, tam yedi yıl süren gizli bir Ar-Ge çalışmasının ardından projenin son aşamasına ulaştı. Bu çalışma sadece bir ilaç üretimi değil, aynı zamanda Parkinson, MS ve Alzheimer gibi diğer genetik hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek genel bir altyapı oluşturmayı hedefliyor.
Polifarma Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Süleyman Kumrulu, ilaç sektöründe yaklaşık 40 yıl önce yüzde 100 yerli sermayeli bir kuruluş olarak başladıkları yolculuğa; bugün Tekirdağ-Ergene’de 62 bin metrekare alan üzerine kurulu modern üretim tesisleri, güçlü Ar-Ge alt yapısı ve yenilikçi çözümleri ile global pazarlardaki varlıklarını güçlendirerek devam ettiklerini ifade etti.

Polifarma, yeni Ar-Ge merkeziyle birlikte Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek “Antisens oligonükleotid” üretim platformuna yatırım yapan ilk ve tek firma oldu. Bu ileri teknoloji, genetik hastalıklara yönelik tedavilerin geliştirilmesinde hayati bir rol oynayacak. Kumrulu, bu sayede hem etken madde hem de bitmiş ürün üretimini tek çatı altında gerçekleştirebildiklerini ve bu kompakt yapının süreçleri hızlandırdığını vurguladı.
Projenin geldiği aşama ise son derece umut verici. SMA ilacının etken maddesi üretimi tamamlandı ve yakın zamanda uluslararası fuarlarda sergilenmeye başlanacak. Bitmiş ürünün üretimi de devam ederken, bu ürünün yaklaşık 9 ay sonra dünya pazarına sunulması planlanıyor. Bu gelişme, Türkiye’yi Hindistan ve Çin gibi küresel etken madde üreticilerinin arasına yerleştirecek tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor.

Polifarma, mevcut durumda 50’den fazla ülkeye ihracat yaparken, 2025 yılında bu sayıyı artırmayı ve cirosunu yüzde 45 oranında yükseltmeyi hedefliyor. ABD FDA sertifikasyon süreci, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki ruhsatlandırma çalışmaları ve Meksika, Brezilya gibi pazarlara açılma planları, şirketin küresel büyüme vizyonunun somut göstergeleri.
Ancak bu büyük hedeflere ulaşmada bazı zorluklar da bulunuyor. Vildan Kumrulu, en büyük zorluğun nitelikli insan kaynağı olduğunu ve bu sorunu aşmak için üniversitelerle iş birliği yaparak genç bilim insanlarını projelerine dahil ettiklerini belirtti. Ayrıca, sürekli değişen uluslararası regülasyonların da süreçleri zorlaştırdığını ancak bunlara rağmen Ar-Ge yatırımlarını artırarak sürdürülebilir bir büyüme yakalayacaklarını ifade etti. Polifarma, halihazırda cirosunun yüzde 4’ünü Ar-Ge’ye ayırıyor ve bu oranı yüzde 7’lere çıkarmayı planlıyor.
Polifarma’nın bu hamlesi, sadece bir firmanın büyüme hikayesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin sağlık alanında bilimsel ve teknolojik bağımsızlığını pekiştiren, insani bir dokunuşla başlayan ve küresel rekabetin kurallarını yeniden yazan stratejik bir atılım olarak öne çıkıyor.

Polifarma Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Süleyman Kumrulu
Polifarma Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Süleyman Kumrulu, ilaç sektöründe yaklaşık 40 yıl önce yüzde 100 yerli sermayeli bir kuruluş olarak başladıkları yolculuğa; bugün Tekirdağ-Ergene’de 62 bin metrekare alan üzerine kurulu modern üretim tesisleri, güçlü Ar-Ge alt yapısı ve yenilikçi çözümleri ile global pazarlardaki varlıklarını güçlendirerek devam ettiklerini ifade etti.
16 farklı üretim hattında; ilaç, serum, parenteral beslenme solüsyonu (TPN), tıbbi cihaz ve veteriner ürünleri olmak üzere farklı formlardaki ürünleri üretme kapasitesine sahip olduklarını belirten Kumrulu, “13 farklı ülkeden alınmış GMP sertifikası ve 600 ruhsatımız ile uluslararası pazarlarda her geçen gün gücümüze güç katıyoruz. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşundan biri olarak ilaç sektöründe alanımızda öncü konumdayız. İlaç, serum, parenteral beslenme solüsyonu (TPN) ve diğer ürün grupları bazında yıllık toplam 495 milyon kutu ve serum üretim kapasitesine sahibiz. Bağımsız araştırma şirketleri tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre; hastane ürünlerinde en çok tavsiye edilen, en çok memnun olunan ve en güvenilir markayız. Aynı zamanda Türkiye Ar-Ge 250, ‘Ar-Ge’ye En Çok Yatırım Yapan Şirketler’ araştırmasında hem kendi sektörümüz hem tüm sektörler arasında her yıl yükselerek üst sıralara yerleşiyoruz” diye konuştu.
Kumrulu, Türkiye’de ilaç üretiminin yerelleşmesine katkıda bulunmak, ilaca erişimi kolaylaştırmak ve ülkemizin ilaçta dışa bağımlılığını azaltmayı hedeflediklerini belirterek, “50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 2025 yılı içerisinde ihracat yaptığımız ülkelerin sayısını 50’den daha yukarıya çıkarmayı ve ciromuzu 2024 yılına göre yüzde 45 oranında artırmayı hedefliyoruz. Yurt içi pazarda ise hastane ürünlerindeki güçlü bilinirliğimizi; onkoloji, kan ve göz hastalıkları alanlarındaki çözümlerimiz ile eczane pazarına taşıma hedefimiz doğrultusunda fabrikamızda kapasite artışına yönelik yatırımların yanı sıra saha yapımızı da güçlendiriyoruz. ABD’de FDA sertifikası sürecine girdik. Dünyanın dört bir yanına yaptığımız ihracatın yanında ayrıca Körfez İş Birliği Konseyi ülkeleri olan Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Umman’da ürün ruhsatlandırma çalışmalarımız devam ediyor. Diğer yandan; Meksika, Brezilya, Avustralya, Yeni Zelanda ve Pasifik Adaları’nda da faaliyetlerimizi genişleterek büyümeyi planlıyoruz” dedi.
Gelecek dönemde de Türkiye ilaç sektöründeki öncü pozisyonlarını koruyarak, dünyanın dört bir yanında, tüm canlıların yaşamlarına dokunmaya devam edeceklerini kaydeden Kumrulu, yeni Ar-Ge merkezi yatırımını ise şirketin 40 yıllık yolculuğunu daha ileriye taşıyacak önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirdi.
Polifarma Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Süleyman Kumrulu “Yeni tesisimiz; orijinal molekül sentezleme yeteneğimizi güçlendirerek, nadir hastalıklara yönelik çözümler üretmemizi sağlayacak. Ayrıca eczane kanalı ve yurt dışı pazarlardaki büyümemizi hızlandıracak. Aynı zamanda ithal ikame ürünleri artırarak dışa bağımlılığı azaltma ve katma değerli terapötik alanlarda ürün yelpazemizin genişlemesine de imkan sağlayacak. Burada daha yenilikçi ve katma değerli ürünler geliştirerek ‘global bir sağlık üssü’ olma hedefimize emin adımlarla ilerleyeceğiz” diye konuştu.

Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu, haber koordinatörümüz Engin Çağlar’a önemli açıklamalarda bulundu.
Sürdürülebilir büyümenin ve Ar-Ge faaliyetlerinin önemine dikkat çeken Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu ise; “Yaklaşık 40 yıldır sağlık sektöründe üretimde kalite ve insan sağlığına odaklanarak sürdürülebilir büyüme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Biliyoruz ki, sürdürülebilir büyüme Ar-Ge’ye ve yenilikçi teknolojilere yatırımdan geçiyor. Aynı zamanda sağlık sektöründe kalıcı değer yaratabilmek için sürekli öğrenmek, araştırmak, yeni gelişen teknolojileri ve çağımızın ihtiyaçlarını takip etmek gerekiyor. Bu nedenle Polifarma olarak araştırma ve geliştirme faaliyetlerine büyük önem veriyoruz. Ar-Ge yatırımlarımızın etkilerinin sadece sağlık alanı ile sınırlı kalmayıp toplumsal ve ekonomik refaha kadar uzanan bir dalga boyu etkisi yarattığına inanıyoruz. İşte bu inançtan yola çıkarak; SMA ve API projesi de dahil olmak üzere 18 milyon 150 bin dolarlık yatırımla, Tekirdağ Ergene’de 11 bin 233 metrekare alan üzerinde inşa edilmiş yeni Ar-Ge merkezimizi hayata geçirdik. Yeni tesisimiz hem hammadde sentezini hem bitmiş ürün üretimini aynı çatı altında yapabilmesi ve nadir hastalıklara yönelik çözümler geliştirmesi ile Türkiye’nin en kapsamlı Ar-Ge merkezlerinden biri olacak. Aynı zamanda Türkiye’de İlaç Etkin Maddesi (API) sentezi yetkinliğine ve onayına sahip yalnızca 6 ilaç firması merkezinden biri olma özelliğini de taşıyor.”
Vildan Kumrulu, yeni Ar-Ge merkezleri ile ‘Antisens oligonukleotid’ üretim platformuna yatırım yapan ilk ve tek Türk firması olduklarının altını çizerek şöyle devam etti:
“Bu teknoloji sayesinde mRNA teknolojisi kullanıp kısa RNA zincirleri oluşturarak genetik hastalıkların tedavisine daha kolay odaklanabileceğiz. Yeni Ar-Ge merkezimizde, GLP normlarına uygun altyapı ile entegre edilmiş API (Etkin Madde Üretim) tesisleri öne çıkacak. Ayrıca, biyoteknolojik ürünler için steril enjeksiyonluk çözeltiler ve parenteral beslenme solüsyonları üretim hatları modernize edilecek. Otomasyon sistemleri, ilaç takip yazılımları ve döngüsel ekonomi odaklı atık yönetimi altyapısı da yenilikler arasında yer alacak. Bu da GMP sertifikalı üretimimizi global standartlara taşıyacak. Önemi ve gereksinimi giderek artan kişiselleştirilmiş tıp alanındaki çalışmalara da zemin sunan merkezimizde, yüksek teknolojik cihaz portföyü ile dünya standartlarında ilaç araştırma çalışmalarını yurt içi ve sınır ötesi ortaklıklarla güçlendirmeye devam edeceğiz.”
Konuşmasında, SMA hastalığının tedavisine yönelik etken madde ve ilaç üretiminin de müjdesini veren Vildan Kumrulu, “Bu önemli ilacın en kısa sürede hastaların erişimine sunulması için çalışmalara yoğun bir şekilde devam ediyoruz, aynı zamanda bu merkezde farklı nadir ve genetik hastalıklara yönelik etken madde ve ilaç üretimini de yapacağız. Yeni Ar-Ge merkezimizde geliştireceğimiz yenilikçi çözümler ile daha fazla canlıya sağlık ve daha kaliteli bir yaşam sunma fırsatını yakalayacağız. Araştırma, geliştirme ve laboratuvar çalışmalarımız ile milyonlarca canlının yaşamına dokunarak şifanın adresi olacağız” dedi.

Gazeteciler, Polifarma AR-GE Merkezini gezdi, incelemelerde bulundu, yetkililerden bilgi aldı…
Ar-Ge alanında yaptıkları bu dev yatırım ile aslında geleceğe yatırım yaptıklarını vurgulayan Vildan Kumrulu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu merkez, sadece yeni ürünler geliştireceğimiz bir yer değil, aynı zamanda bilimin ışığında inovatif fikirlerin hayata geçtiği, genç bilim insanlarının yetiştiği ve Türkiye’nin sağlık teknolojilerinde daha güçlü bir konuma gelmesine katkı sağlayacak bir ekosistemin parçası olacak. Gelecek dönemde yerli üretimi teşvik eden politikalar sayesinde sektörümüzün ilaçta ithalat bağımlılığını azaltma yönünde ilerlemesi ve uluslararası ölçekte daha güçlü bir konuma gelmesi bekleniyor. Polifarma olarak biz de bu dönüşümün bir parçası olarak güçlü üretim altyapımız ve Ar-Ge yatırımlarımızla Türkiye’nin sağlık alanındaki gelişimine katkı sağlayacağız. API sentezi ve nadir hastalık tedavileri gibi yüksek teknolojili alanlarda istihdam yaratacak ve ihracat potansiyelini artıracak yeni tesisimiz, aynı zamanda ilaç sektöründe yerli etkin madde üretimini artırarak dışa bağımlılığımızı azaltacak. Döngüsel ekonomi ve sıfır atık odaklı yaklaşımımız ile sürdürülebilir kalkınmaya da destek olacağız. Ayrıca, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu olarak ilaca erişimi kolaylaştıracak ve ekonomik büyümeye katkı sunacağız.”
GÜNDEM KORİDORU
08 Aralık 2025