Geçtiğimiz günlerde dünyanın en prestijli mobilya organizasyonlarından biri olan Salone del Mobile Milano Fuarı’na katılan Türk mobilya üreticileri, marka algısını güçlendirmek için dünya devleriyle aynı sahnedeydi… 2028 yılında 12 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaşmayı hedefleyen sektörün, bu fuardaki kazanımlarını, heyetlerle olan görüşmelerini ve çok daha fazlasını MOSFED Başkanı Ahmet Güleç anlattı…
Mobilya sektörü Türkiye’nin lokomotif sektörleri arasında yer alıyor ve ulaştığı ülke sayısını her geçen gün artırıyor. Bu artışta şüphesiz ki yurt dışı fuarlarının da katkısı büyük. Mobilya firmalarının yeni pazarlar keşfetmesine ve var olan pazarlarını genişletmesine olanak sağlayan bu fuarlar, firmaların ürünlerini uluslararası alıcılara tanıtarak ihracat hacimlerini artırmalarına da yardımcı oluyor. Bunun ise en güzel örneklerinden biri Milano’da düzenlenen Salon Del Mobile Fuarı… Geçtiğimiz günlerde bu fuara katılan Türk mobilya markaları, buraya çıkarma yaparak global ölçekte tanınırlığını artırma fırsatı buldu. Fuara katılan ve birçok heyetle görüşme fırsatı bulan MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “Dünya mobilya enstitüsünün önemli kurumlarıyla faaliyet birlikteliği içinde olmayı önemsiyoruz. Onlarda bizleri önemli bir partner olarak görüyor” diyerek fuarda elde edilen çıktıları dergimiz için anlattı…
16 Nisan-21 Nisan tarihleri arasında Solone del Mobile Milano Fuarı’na katıldınız. WFC ve CAFA Başkanı Xu Xiangnan beraberindeki heyetle görüşmeleriniz olmuştu. Ülkemizin mobilya ihracatı ya da marka algısı açısından fuarda yapılan görüşmelerin katkılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyanın prestijli mobilya organizasyonlarından biri olan Salone del Mobile Milano Fuarına her yıl Türk mobilya üreticileri katılımcı ya da ziyaretçi olarak ilgi gösteriyor.
Dünya mobilya sektöründe ne olduğunu görmek ve marka algısını güçlendirmek için iyi bir platform. Bu yılki fuara, tanıtım ve markalama bazında baktığımızda bizler için iyi geçtiğini söyleyebiliriz. Fuarda ayrıca mobilya endüstrisinin önemli kurumlarının başkanları ile bir araya geldik, stantlarımızda kendilerini ağırladık. World Furniture Confederation (WFC) ve Counsil of Asia Furniture Associations (CAFA) Başkanı Xu Xiangnan bunlardan biriydi. Kendisi ile Mart ayında Çin’de düzenlenen CIFF 2024 Uluslararası Mobilya Fuarı’nda da bir araya gelmiştik. Milano’da tekrar bir araya geldik. Xu Xiangnan, Türkiye’yi hem güçlü bir mobilya üreticisi hem de Avrupa ile Pasifik arasında önemli bir bağlantı noktası olarak görüyor. İş birliktelikleri noktasında neler yapabileceğimiz konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk.
Mobilya Dernekleri Federasyonu – MOSFED olarak üyesi olduğumuz ve aynı zamanda yönetim kurulunda bulunduğumuz European Furniture Industries Confederation – EFIC’in Başkanı Edi Snaidero ile de bir görüşmemiz oldu. Mobilya endüstrisindeki son gelişmeleri, ortak proje ve çalışmaları değerlendirdik. 11-12 Haziran’da Belçika’da Anvers’te EFIC yönetim kurulu toplantısında da tekrar bir araya geleceğiz.
Dünya Mobilya Enstitüsü’nün önemli kurumlarıyla faaliyet birlikteliği içinde olmayı önemsiyoruz. Onlarda bizleri önemli bir partner olarak görüyor; çünkü Türkiye, dünyada tüm mobilya gruplarını üreten dört ülkeden biri olmasının yanı sıra dünyanın yedinci büyük mobilya ihracatçısı. Bütün bunların yanı sıra ülke olarak dünyanın en önemli ilk üç mobilya organizasyonu arasında gösterilen Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’nı düzenliyoruz. MOSFED olarak Türk mobilya sektörünü, üreticilerimizi bu organizasyonlarda en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Bütün bu işbirlikleri orta -uzun vadede Türkiye mobilyasının marka algısına, hareket ve iş birliği kabiliyetine, tercih edilebilirliğine katkı sunuyor.
Salone del Mobile Milano Fuarı’ndaki görüşmeleriniz ekseninde uluslararası piyasada Türk mobilya endüstrisinin konumunu nasıl değerlendiriliyor?
Biraz önce de bahsettiğim gibi uluslararası sektör profesyonelleri ve kurum başkanları Avrupa ile Pasifik arasında Türkiye’nin bir köprü bağlantısı olduğunu düşünüyorlar. Özellikle her geçen gün artan üretim hacmimiz, gelişen tasarım yapımızla birlikte tüm mobilya gruplarında üretim yapabilmemiz bizi ekstra ön plana çıkarıyor. Lojistik olarak da deniz, hava, kara gibi tüm taşımacılık yöntemleri açısından coğrafyamızın sunduğu avantajlar mevcut. Biz de elimizdeki avantajları kullanarak uzun vadede yüksek başarı gayretiyle çalışıyoruz. Sektörümüz son 20 yılda büyük bir başarı hikayesi yazdı. Şöyle ki; 2003 yılında Türkiye’nin mobilya ihracatı 400 milyon dolar civarındaydı ve dünya mobilya pazarından aldığı pay ise binde beş düzeyindeydi. Bugün ihracatımız 5 milyar dolar rakamını aşmış durumda, bununla birlikte dünya mobilya pazarından aldığımız payda da yüzde 2 seviyelerinde bulunuyor. Sıralamaya baktığımızda ise 20 yıl önce dünya mobilya ihracatı sıralamasında 30’larda yer alırken, bugün yedinci büyük ihracatçıyız. Üretim hacmimiz 12 milyar dolar seviyelerinde bulunuyor ve 20 yıl önce başlayan büyüme hikayemiz devam ediyor. En büyük beş ihracatçı ülkeden biri olma gayreti ile büyüme yolculuğumuza devam ediyoruz ve dünya endüstrisi içinde güçlü temsiliyetin stratejik çalışmalarımıza fayda sağlayacağına inanıyoruz.
Türkiye’nin ürün gamını uluslararası pazarda tanıtmak amacıyla yürüttüğünüz projeleriniz var mı? MOSFED’in bu konuda gelecek dönem planları ve stratejilerinden bahsedebilir misiniz?
Uluslararası fuarlara, mobilya etkinliklerine katılıyor, çeşitli ülkelere ticaret heyetleri ile ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Gittiğimiz her ülkede Türkiye’nin ürün gamının ne kadar geniş olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Bunların yanı sıra MOSFED olarak dünyanın en önemli ilk üç organizasyonu arasında gösterilen Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’nı her yıl ocak ayında düzenliyor ve dünyanın 150’yi aşkın ülkesinden satın almacıyı ağırlıyoruz. Organizasyonumuz o kadar yoğun bir talep görüyor ki; Tüyap Kongre Merkezi ile İstanbul Fuar Merkezi’ndeki bütün salonları kullanıyoruz. 260 bin metrekarelik alan üzerine kurduğumuz fuarımızın 21-25 Ocak 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek organizasyonun çalışmaları ise şimdiden başlamış durumda.
Türk mobilya sektörünü güçlendirici çalışmalarımıza her yıl yenilerini ekliyoruz. MOSFED olarak, mobilya ve onu çevreleyen aydınlatma, ev tekstili, dekorasyon ve iç mekana ait ekosistemlerin bütününü kapsayacak yeni bir etkinliğe daha imza atmaya hazırlanıyoruz. Hep konuşageldiğimiz “katma değerli” işler için Türkiye’de tasarım, yaratıcılık ve yenilik odağında bir sıçramaya ihtiyacımız var. Furnishings & Design Istanbul (FDI) ismiyle 19 – 21 Eylül’de İstanbul Fuar Merkezi’nde ilk kez gerçekleşecek etkinliğin, bu anlamda bir kaldıraç etkisi yaratmasını hedefliyoruz. Amacımız, endüstrinin kalbine tasarımı koymak ve ekonomimiz için büyük değer ifade eden bu ekosistemin entelektüel sermayesini ve yaratıcı kapasitesini geliştirmek.
Türkiye mobilya sektörünün bugün ihracat yaptığı 200 ülke olduğu belirtiliyor. İhracat yapılan ülke sayısında bir büyüme planı var mıdır?
Sizin de bahsettiğiniz gibi Türkiye mobilya sektörünün bugün ihracat yaptığı ülke sayısı 200. Özellikle Amerika ve Avrupa gibi dünyanın en büyük mobilya ithalatçılarının yer aldığı pazarlar başta olmak üzere bütün ülkelerde ciddi tanıtım faaliyetleri yürütüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaların amacı mobilya ihracatımızı artırmak ve var olan marka algımızı güçlendirmek. Öncelikli amacımız ülke sayısını artırmaktan çok mevcut bulunduğumuz pazarlarda payımızı güçlendirmek. Bulunduğumuz pazarlarda yerimizi sağlamlaştırdıkça ülke sayısını artırırız elbette; ancak sağlam adımlarla ilerlemeyi daha doğru buluyoruz.
Mobilya sektöründe Türkiye’nin ticaret hacmi tatmin edici bir tablo sunuyor mu?
Türkiye’nin 2028 genel ihracat hedefi 400 milyar dolar. Mobilya sektörü olarak bizim hedefimiz ise 12 milyar dolar. Şu anda sektörümüzün Türkiye ihracatından aldığı pay yüzde 2 civarında. Türkiye 2028’de 400 milyar dolar hedefine ulaşırsa ve biz de aynı paya sahip olursak 8 milyar dolara ulaşabiliyoruz. Ancak mobilya son 20 yıldır, Türkiye ortalamasının çok üzerinde ihracat artış oranına sahip. Biz mevcut uzun vadeli büyüme hızımızı koruyabilirsek 12 milyar dolara ulaşabileceğimize inanıyoruz.
GÜNDEM KORİDORU
25 Kasım 2024