Türkiye’de uzun yıllardır gündemde olan ancak istenilen seviyeye bir türlü ulaşılamayan sigorta meselesi, ekonomik gelişimden toplumsal güvenliğe kadar geniş bir alanı etkiliyor. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerle sık sık yüzleşen bir ülkede sigortanın zorunluluğu tartışılmazken, sigortalılık oranları hâlâ düşük seviyelerde seyrediyor. İşte bu noktada, sektörün sorunlarını en yakından bilen isimlerden biri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut sektörün mevcut durumunu, eksiklikleri ve çözüm önerilerini Türkiye’de İş Dünyası için anlattı…
“HER AŞAMADA BİZ VARIZ”
Türkiye’de sigorta sektörünün ekonominin tüm alanlarını doğrudan ilgilendirdiğini belirten Levent Korkut, “Bir fabrikanın temelinden çatısına kadar her aşamasında biz varız. Hizmet sektöründe varız. Üretimde varız. Yani olmazsa olmaz bir noktadayız. Ancak sektörün gelişim hızına yasal düzenlemeler ve piyasa koşulları yeterince uyum sağlayamıyor. Bu da önemli eksiklikler yaratıyor” dedi.
Sigortanın yalnızca bir finansal güvence değil, aynı zamanda toplumsal bilinç meselesi olduğunun altını çizen Korkut, “Tarafların birlikte hareket etmesi gerekiyor. Devlet, sigorta şirketleri, acenteler, eksperler ve tüm paydaşların ortak refleks geliştirmesi şart. Çünkü sigorta sadece birey için değil, toplum ve ekonomi için bir kalkınma aracıdır” diye konuştu.
“DEVLET MÜDAHALE EDER”
ALGISI SİGORTAYI ENGELLİYOR
Türkiye’de sigortanın gelişimini yavaşlatan temel sorunlardan birinin, “Devlet nasıl olsa zararımızı karşılar” anlayışı olduğunu söyleyen Korkut, bunun yanlış bir bakış açısı olduğuna dikkat çekerek, “Evet, sosyal devlet gereği devlet vatandaşın yanında olur, konut yapar, ihtiyaçları karşılar. Ancak gelişmiş ekonomilerde bu tür zararlar sigorta sistemi üzerinden çözülür. Bizde ise bu algı, sektörün işlevselliğini zayıflatıyor. Sigorta, bir ihtiyaçtır; lüks değil.”
Rakamlarla mevcut tabloyu ortaya koyan Korkut, durumun ciddiyetini şöyle özetledi:
-4 arabadan sadece 1’i kasko sigortalı, 3’ü sigortasız.
-4 konuttan 1’i sigortalı, 3’ü sigortasız.
-“Zorunlu dediğimiz DASK’ta bile her 2 konuttan yalnızca 1’i sigortalı.”
-“KOBİ’lerin yarısı sigortasız.”
Sanayi sektöründe bilinç biraz daha yüksek olsa da tablo genel olarak zayıf. Korkut, bu düşük oranların temelinde hem ekonomik nedenlerin hem de sigorta bilincinin eksikliği olduğunu söyledi.
“TRAFİK SİGORTASINDA ZARAR BÜYÜYOR”
Sektördeki bir başka kritik sorun da trafik sigortası. Korkut, şirketlerin bu alanda ciddi zarar ettiğini vurgulayarak, “Maddi zararlardan çok bedeni zararlardan dolayı sektör büyük kayıplar yaşıyor. Örneğin aynı tür bir olayda bir mahkeme 500 bin TL tazminata hükmederken, başka bir mahkemede bu rakam 1 milyon TL olabiliyor. Bu farklılık büyük belirsizlik yaratıyor. Sigortanın doğasında standart vardır; riskin tabanı ve tavanı net olmalı ki sektör de sigortalı da neyle karşılaşacağını bilsin” dedi.
Ayrıca poliçelerden yapılan yüzde 15-20’lik kesintilerin sektöre ek yük oluşturduğunu söyleyen Korkut, “Devlet bireysel emeklilik ve tarım sigortasında nasıl katkı sağladıysa, trafik sigortasında da teşvik edici olmalı” ifadelerini kullandı.
Sigortada başarılı örneklere de dikkat çeken Korkut, bireysel emeklilik sistemi ve tamamlayıcı sağlık sigortasının sektör için yol gösterici olduğunu söyleyerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Bireysel emeklilikte devlet katkısı sayesinde önemli bir başarı sağlandı. Tamamlayıcı sağlık sigortasında yüzde 72 artış yaşandı. Bu, devletin desteğiyle sektörün nasıl gelişebileceğini çok net gösteriyor.”
SİGORTA FUARI 6 BİN KİŞİYİ BULUŞTURACAK
Levent Korkut’un altını çizdiği önemli konulardan biri de yaklaşan Sigortacılık Haftası ve Sigorta Fuarı oldu. Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan organizasyonun, sektörün tüm paydaşlarını bir araya getireceğini de sözlerine ekleyen Korkut, “19-20 şirketin katıldığı, binlerce acente ve sektör temsilcisinin buluştuğu bir organizasyon olacak. Geçen yıl Antalya’da 3500 kişinin katıldığı fuarı, bu yıl İstanbul’da 6000’in üzerine çıkaracağız. Stant açmayan firmalar dahi fikir alışverişi için orada olacak. Akademik paneller, beyin fırtınaları ve sektörün geleceğine dair önemli tartışmalar gerçekleşecek” diye konuştu.
Korkut, sigortanın sadece bireylerin değil, ekonominin refahı için de vazgeçilmez olduğunu şu sözlerle özetledi: “Bugün Türkiye’de kişi başı sigortacılık harcaması 160-170 dolar civarında. Yunanistan’da bu rakam 350-400 dolar. Bu farkı kapatmamız gerekiyor. Daha çok sigorta, daha çok refah demektir. Sigortasız yaşam, modern dünyanın dışında kalmak demektir.”
Sözlerini sektörün tüm aktörlerine yaptığı çağrıyla noktalayan Korkut, “Sigorta şirketlerinin, acentelerin, tüm meslektaşlarımızın bu tür organizasyonlara katılımı çok önemli. Gücü göstermek, farkındalık yaratmak için el ele vermeliyiz. Ve asla unutulmamalı: Sigortasız kalınmamalı. Kıymetlerimizi sigortalamayı ihmal etmeyelim” dedi.
