Türkiye’de İş Dünyası dergisi gastronomi yazarı Talip Bayram Gastromasa’yı yazdı. Türkiye’nin gastronomi alanındaki en önemli organizasyonlarından biri haline gelen Gastromasa, bu yıl 10. yaşını kutluyor. Etkinliğin ayrıntıları, Raffles İstanbul’un zarif atmosferinde düzenlenen özel bir basın toplantısında paylaşıldı.
Gastronomi sahnesinin önde gelen isimlerinin, sektör temsilcilerinin ve basın mensuplarının bir araya geldiği toplantıda; Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen, Türk Mutfağı Araştırmacısı Vedat Başaran, ETÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz, HİB Turizm Komite Üyesi Sadettin Cesur ve Neolokal Kurucu Ortağı & Şefi Maksut Aşkar önemli değerlendirmelerde bulundu.
BİR KÜLTÜRÜN YENİDEN DOĞUŞ HİKAYESİ
Yüzyıllar boyunca coğrafyaların, iklimlerin ve medeniyetlerin kesişiminde şekillenen Türk mutfağı, aslında bir bilgelik sofrası. Ancak bu zenginlik, uzun yıllar boyunca dünyaya yeterince tanıtılamamıştı. İşte bu sessizliği vizyon, kararlılık ve tutku ile bozan isim Gökmen Sözen oldu. 2015 yılında Türkiye’nin gastronomik potansiyelini uluslararası arenada görünür kılmak hedefiyle yola çıkan Sözen, kısa sürede Gastromasa’yı dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı konumuna taşıdı. Bu başarı, sadece güçlü bir organizasyon becerisinin değil, toprağa, üreticiye, şefe, hikâyeye ve kimliğe duyulan derin inancın bir sonucu.
“Topraktan doğan yerli üretim bizim gerçek kimliğimizdir” diyen Gökmen Sözen, bu sözüyle Türk mutfağının özünü yeniden tanımlıyor; gelenekle geleceği, el emeğiyle inovasyonu, yerliyle evrenseli aynı sofrada buluşturuyor.
İSTANBUL ARTIK GASTRONOMİK SÖYLEMİN BAŞKENTİ
Geride kalan 10 yılda Gastromasa, sadece şefleri, yatırımcıları ve markaları bir araya getirmekle kalmadı; Türkiye’yi gastronomi diplomasisinin merkezlerinden biri haline getirdi. Bugün İstanbul, tarihinin yanı sıra artık gastronomik söylemiyle de anılıyor. Haliç’in kıyısında gerçekleşen her Gastromasa buluşması, bir tabak yemeğin ötesinde; bir kültürün, vizyonun ve milletin kendini yeniden anlatma biçimi olarak görülüyor.
KÜLTÜR ELÇİSİ BİR MARKA
Gökmen Sözen’in bu yolculuğu, onu yalnızca başarılı bir organizatör değil; aynı zamanda bir kültür elçisi haline getirdi. Sözen Group’un Türk gastronomisinin uluslararası tanıtımındaki öncü rolü, bu alandaki stratejik bakışın ve özverinin en güçlü göstergesi. Bugün Türk gastronomisi artık “takip eden” değil, “yön veren” bir noktada konumlanıyor. Bu dönüşümün mihenk taşlarından biri de hiç kuşkusuz Gastromasa oldu. On yıl boyunca dünyanın dört bir yanından efsanevi şefler, üreticiler ve düşünürler İstanbul’da buluştu; yeni fikirler doğdu, ortaklıklar kuruldu, genç yetenekler ilham aldı. Her panel, her atölye, her konuşma Türk mutfağının geleceğine dair yeni bir kapı araladı. Vedat Başaran’ın sözleriyle, Gastromasa “Türk gastronomisinin hafızasını ve geleceğini aynı anda taşıyan bir köprü” haline geldi.
İSTANBUL’DAN DÜNYAYA UZANAN BİR MARKA
Bugün artık Gastromasa, İstanbul’dan Londra’ya, oradan Dubai’ye uzanan küresel bir marka haline geldi. Ancak özünde hâlâ aynı: Toprağını tanıyan, emeğe saygı duyan, geleceği düşleyen bir vizyon. Bu vizyon, genç şeflerin ellerinde büyüyor, üreticilerin emeğinde güçleniyor ve dünyaya yayılan Türk lezzetlerinde yankılanıyor.
