Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dijital dünyanın trendleri de hızla değişiyor. Yapay zekânın sunduğu evrene henüz tam anlamıyla entegre olamamışken, iş dünyası geleceğe yeni ve farklı bir kapı aralayan dijital çözümleri uygulamaya başladı bile. İş dünyasının tamamıyla değişen odağıyla birlikte iş yapış biçimleri, yatırım süreçleri de beraberinde farklı fırsatlara gebe hale geldi.
Pek çok sektöre sirayet eden dönüşüm rüzgârı artık büyük bir rekabet unsuru haline geldi üstelik. Dijital dinamiğe entegre olamamış her şirket ve her sektör ya rotasını değiştirecek ya da yok olmaya mahkûm olacak. Dijitalleşmenin her geçen gün yükselen bir ivmeyle ilerlemesi, küresel ekonominin dinamiklerinin değişkenliği ve elbette demografik değişiklikler, iş dünyasını da sürekli olarak yeniden biçimlenmeye sevk ediyor.
Uzun yıllardır sanayi sektöründe deneyim kazanmış biri olarak İnci Holding’in Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de sürdüren Perihan İnci, dijital dünyada çağımızın trendlerinin; teknolojinin hızla gelişimi, tüketici tercihleri ve küresel ekonomik dinamikler doğrultusunda şekillendiğini söylüyor. İnci, bu kapsamda ikiz dönüşümü esas alan sürdürülebilir kalkınma modelinin benimsenmesinin de temel belirleyicilerinden olduğunu vurguluyor ve devam ediyor: “Dijital teknolojiyi iş modellerine entegre etmenin yanında rekabet gücünün korunması açısından yüksek teknolojiyi geliştirme yetkinliğini artırma temel odaklanma alanı olacak. Küresel şirketlerin yapay zekâ, endüstriyel nesnelerin interneti, veri analitiği ve bulut teknolojilerine öncelik verdiğini görüyoruz. Artan dijitalleşmeyle birlikte veri güvenliği ve gizliliği daha fazla önem kazanıyor. Yenilikçi kullanım senaryoları sunmak amacıyla dijital altyapı kritik bir rol oynuyor.”
Son yıllarda iş dünyasının diline pelesenk olmuş yapay zekâ destekli robotlarla birlikte artık iş dünyasında farklı bir çalışma rutinimiz var. Bu sürecin şirketler tarafında verimliliğe nasıl bir yansıması olacağını anlatan İnci, “Yapay zekâyı iş modellerine entegre eden şirketler verimlilik, hız, esneklik gibi giderek belirleyici olan rekabet faktörlerinde önemli avantajlar elde ediyor. Üretken yapay zekânın etkileşim alanı veri analizi, müşteri etkileşimi, ürün geliştirme ve operasyonel verimlilik gibi alanlardaki uygulamaları ile giderek yaygınlaşıyor. Yapay zekanın yaygın bir şekilde benimsenmesinin on yıl içinde küresel GSYH’yi yüzde 7 ve üretkenliği yüzde 1,5 puan artırması öngörülüyor.
Yapay zekâ entegrasyonunu etkili bir şekilde gerçekleştiremeyen şirketler sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmede, değer zincirinde yerlerini korumada ciddi ölçüde zorlanacaklardır.
Dijital ikiz teknolojisini iş dünyası henüz tam anlamıyla kavrayamadı. Nesnelerin interneti ve yapay zekâ gibi teknolojiler yoluyla süreçlerin ve sistemlerin gerçek zamanlı modellemesini sağlayan dijital ikiz teknolojisinin iş dünyasında benimsenmesiyle sağlanabilecek avantajları ve bu teknolojinin daha çok hangi sektörlere tesir edeceğini şu sözlerle anlattı: “Veriye dayalı analiz imkânı yaratması stratejik planlama ve karar sürecinde çok değerli bir işlev görüyor. Gerçek zamanlı performans izleme, simülasyon, optimizasyon ve operasyonel verimliliği iyileştirme gibi fonksiyonları çeşitli endüstrilerde üretim proseslerinde ve iş modellerinde devrim niteliğinde değişiklikler yaratıyor. Hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlama imkânı yaratıyor. Üstelik üretim, otomotiv, perakende, sağlık, mimari gibi çok geniş bir spektrumda önemli bir etkileşim alanı var.”
İnci, İnci Holding’deki görevi dışında, aynı zamanda TÜSİAD yönetiminde Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı olarak da görev alıyor. İnci, TÜSİAD’ta yürüttükleri çalışmalardan bahsederken, dijital dönüşümün farklı bileşenlerine yönelik raporlar ve etkinlikler yoluyla farkındalığı artırmaya odaklandıklarından bahsetti. Böylece dernek, kamu kurumlarının politika yapım süreçlerine katkı sağlamayı hedefliyor. İnci, dönüşüm sürecinin ele alınması gereken geniş yelpazeyi şu şekilde açıklıyor: “Dijital altyapının güçlendirilmesi, hammadde ve tedarik zincirlerinin güvenliğinin sağlanması, verinin korunması, KOBİ’lerin dijital kapasitelerinin artırılması, dijital yetkinliği yüksek insan kaynağının geliştirilmesi gerekiyor.”
TÜSİAD bünyesinde ekosistemin kapasitesinin güçlendirilmesine destek olacak somut inisiyatiflerinin de bulunduğunu ifade eden İnci, “2018 yılında teknoloji kullanıcıları ve tedarikçilerini ihtiyaçlar doğrultusunda bir araya getirme hedefiyle başlattığımız ve 2400’ün üzerinde teknoloji tedarikçisini içinde bulunduran TÜSİAD SD2 Programımız, KOBİ ölçeğindeki teknoloji tedarikçilerimize geliştirdikleri dijital çözümleri doğru adreslere ulaştırma imkânı sunuyor. Dört yıldır başarıyla gerçekleştirdiğimiz Dijital Türkiye Konferansı, dijital dönüşümü çok boyutlu bir perspektiften ele alarak güçlü bir platform oluşturdu” diye konuştu.
Perihan İnci, dijital dünyanın içine doğmuş yeni neslin iş dünyasına entegrasyonu konusunda gözlemlerini anlatırken, konunun kendi içinde zorluk ve fırsatları barındırdığını söylüyor ve ekliyor: “Şu anda iş hayatında hali hazırda 5 jenerasyon birlikte çalışıyor. Dijitale doğanlar da iş dünyasına katılmaya başladılar. Her çağın farklı iletişim, yöntem ve ihtiyaçları oluyor. Dolayısıyla birbirimizin İletişim ihtiyaçlarını anlayarak iş birliği göstermek yine en önemli konu gibi geliyor bana. Fırsat tarafında ise bu neslin dijital kısa yolları çok hızlı kullanması ve uygulaması ile iş süreçlerinin farklılaşacağını düşünüyorum.”
İnci, yeni neslin organizasyona katılması ile ilgili İnci Holding ve Grup Şirketleri’nin bünyesinde farklı projeler olduğunun altını çizerek, söz konusu projelerden kısaca bahsetti. Bu projelerden öne çıkanları şu şekilde açıklayabiliriz:
GÜNDEM KORİDORU
27 Aralık 2024