Ülkemizin ekonomik açıdan en güçlü olduğu sektörler arasında görülen hazır giyimde çeyrek asırdır faaliyet gösteren Tamara Tekstil, teknolojik gelişmeleri iş yapış süreçlerine adapte ederek sektörde rekabetçi ve dinamik bir oyuncu olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Dünyadaki moda trendlerini yakından takip ederek kendi süreçlerine dahil eden ve bu sayede zinde kalan markayı Yönetim Kurulu Başkanı Salih Boz’dan dinledik…
Pazarcılıkla başlayıp toptancılık ve perakendecilik ile gelişen iş yaşamında 17 yaşındayken bir iş yeri kurmasıyla başlıyor Tamara Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Salih Boz’un hikâyesi. O dönemde yaşadığı bazı aksaklıklar ve çöküşler onu yıldırmıyor ve bugün dünyanın birçok yerine ürün üreten bir marka halini alıyor. Tekstil serüveninin çocuklu yaşlarda başladığını ve tekstilin her aşamasında bulunmasının kendisinin başarısında büyük katkısı olduğunu dile getiren Boz, “Toptancılık, perakendecilik, pazarcılık ve atölyelerde edindiğim tecrübelerle önce yurt dışında daha sonra Türkiye’de ve bilhassa giyim sektöründe olmam neticesinde bugün Tamara Tekstil olarak, sektörde sağlam bir yer edindik” dedi.
“ALMANYA PAZARINDA İYİYSENİZ BÜTÜN AVRUPA’DA İYİSİNİZDİR”
Tamara Tekstil’in kendi içinde ikiye ayrıldığını ifade eden Salih Boz, “Tamara Tekstil’in kendisine ait yedi tane markası bulunuyor. Bu markalar 20 ülkede, 2 bin 500 bayide satış yapmakta ayrıca Private Label (özel marka) yapıyor. Private Label ise şu an da Avrupa, Almanya, Belçika ve Hollanda’da yapılıyor” diye konuştu. “Almanya pazarında iyiyseniz bütün Avrupa’da iyisinizdir” diyen Boz, son iki yıldır Almanya’da giyim sektöründe birtakım sorunlar yaşandığına dikkat çekerek, yüksek enflasyon ve akabinde Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri ülkede bazı sorunlar olduğunu dile getirdi. Salih Boz, buna rağmen yine de en iyi pazarın kendine göre Almanya olduğunu söyledi.
TEKSTİLDE BAŞARININ ANAHTARI…
Tekstil sektöründe başarılı olmanın anahtarını ise şu şekilde özetledi Salih Boz, “Tekstili çok iyi bilmek ve hakim olmak gerekiyor. Tekstil, teknoloji gelişimi az olan bir sektör olduğu için tamamen tecrübelere, bilgiye dayanıklı olmalı ve tabii ki moda iyi takip edilip öngörülmeli. Aksi halde sektörde geride kalınır. Avrupa ülkelerine her ayın iki üç günü mutlaka gidip oradaki gelişmeleri, önde gelen markaların trend ürünlerini, değişimlerini, kreasyonlarını takip ederek ilham alıyorum ve kendi markalarımıza imalatlarımıza böylelikle katkı sağlıyorum.” Tekstil dışında inşaat, turizm gibi farklı alanlara da başladıklarını aktaran Salih Boz, son dönemde tekstildeki düşüşlerin kendilerini farklı alanlara ittiğini belirtti. Gelecek planlamalarıyla da ilgili bilgi veren Boz, şöyle konuştu; “Önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte öncelikle ülkemizde tekstil sektöründe yenilikçi ürünlerin ve üretim süreçlerinin geliştirilmesi için AR-GE çalışmalarına ve teknolojik yatırımlara önem verilmelidir. İnovasyona açık, teknolojiye hakim ve sürdürülebilir üretim bilinci olan bir işgücü sektörün ileriye taşınmasına yardımcı olabilir. Ve böylelikle 5-10 yıllık gelecek sürecimizde yenilikçi ürünler ve tasarımlar geliştirerek müşteri taleplerine daha iyi bir cevap verebilir ayrıca yenilikçi, sürdürülebilir ve rekabetçi bir yapıya doğru ilerlememizi sağlayacak önemli trendleri yansıtmayı planlıyoruz.”
