PAKUN Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Durgun, 4 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat yapan bir marka olarak yurt dışı ağını genişletmek ve Türkiye’ye kazandırdıkları dövizi ile katma değeri artırmak istediklerini açıkladı.
Niyazi Durgun, Türkiye’nin küresel un pazarındaki güçlü konumuna işaret ederek, “Şirket olarak yaptığımız yatırımlarla altyapımızı, Ar-ge ve üretim gücümüzü güçlendirdik. 2024’te yeni pazarlara yelken açmaya hazırız” dedi.
Türk un sanayisinin köklü ve lider markalarından PAKUN, 2024 yılında yurt dışı pazarlarını öncelikleri arasına aldı. 50 yıllık deneyimiyle sektöre yön everen PAKUN’un Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Durgun, Türkiye’nin küresel un pazarındaki güçlü konumuna işaret ederek, “Uluslararası un sektörünün önemli bir oyuncusu olmak adına altyapımızı güçlendirdik. 2024’te yeni pazarlara yelken açmaya hazırız” dedi.
Türkiye’nin, 160’a yakın ülkeye un ihraç eden önemli bir ülke olduğunun altını çizen PAKUN Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Durgun, tüm dünyada Türk ununun bir marka olarak kabul edildiğini, sektörün ihracatını çok daha yukarılara taşıyacak potansiyele sahip olduğunu söyledi. Durgun, “Pakun olarak, 4 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat yapan bir marka olarak yurt dışı ağımızı genişletmek ve ülkemize kazandırdığımız dövizi ve katma değeri artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Uluslararası arenada sektörün önde gelen markalarından birisi olmayı hedefliyoruz. 50 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güç ve deneyimle yeni ufuklara açılmak için hazırız’ diye konuştu.
Cumhuriyetin 100’üncü yılı olan 2023 yılında, yüzde 100 büyüme hedefini aşmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Durgun, ‘’ Aynı zamanda kuruluşumuzun 50’inci yılını da kutladığımız 2023 yılında gerek üretim kapasitemiz, gerek ciromuz, gerekse ihracat gücümüzle büyümemizi yüzde 100’ün üzerine taşıyarak önemli bir başarıya imza attık. İhracattaki başarımızı Türkiye’nin en prestijli kurumları arasında yer alan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) “Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı 2022” listesinde de yer alarak tescilledik. Ardından İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşları listesi ile Ekonomist Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi listesine de girmeyi başardık. Bunun yanı sıra uluslararası başarılara da imza attık. Durgun marka unumuzla Avrupa Kalite ve Lezzet Ödülü’ne layık görüldük. 2023 yılı 50 yıllık azim ve deneyimimizin ulusal ve uluslararası düzeyde meyvesini topladığımız bir yıl oldu. 2024 yılında da başarılarımıza yenilerini ekleyerek dünya sanayi arenasında önemli bir oyuncu olarak adımızdan söz ettirmeye devam edeceğiz’ dedi.
Durgun, ‘Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, yarım asırlık başarımızı yeni fabrika yatırımıyla taçlandırdık. 2023 yılının başında temellerini Çorlu’da attığımız üçüncü tesisimizi 2024 yılında faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Bu yeni yatırımımızla buğday kırma kapasitemizi günlük 2600 tona çıkaracak, üretim ve ihracat kapasitemizi yüzde 75 oranında artıracağız. Yeni tesisimizin bünyesinde hayata geçireceğimiz son teknolojiyle donatılmış laboratuvar ve unlu mamul tesisi ile inovasyon gücümüzü de bir adım ileriye taşıyacağız. Böylelikle Türkiye ve dünya gıda sektöründeki öncü ve yenilikçi pozisyonumuzu güçlendirerek sektörümüzü en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz’ diye konuştu.
Şirket olarak son dönemde dikkatlerini sürdürülebilirlik, gıda güvenliği ve teknolojik yeniliklere odakladıklarını anlatan Niyazi Durgun şunları söyledi: “Uluslararası pazarlardaki yerimizi büyütmeye ve ödüllü ürünlerimizle kalitemizi dünyanın beğenisine sunmaya devam edeceğiz. Doğal kaynakları koruyan, üretim alanlarını destekleyen, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen bir üretim ve yatırım politikamız var. Sürdürülebilirlik ilkelerine ve karbon emisyon değerleri ile ilgili kurallara uyum sağlamak geleceği şekillendirecektir. Bu bilinçle hareket ediyoruz. Çevresel verimliliğe de katkıda bulunan Endüstri 4.0, otomasyon ve dijital dönüşüm çalışmalarını da yakından takip ediyoruz. Sağlıklı, lezzetli, kalite-hijyen standartlarını en düzeyde yakalayan ürün geliştirmek için sürekli araştırma yapıyoruz’’ dedi.
PAKUN olarak ürünlerinin lezzetine ve kalitesine güvendiklerini, doğru pazar ve doğru ürün bakış açısıyla farklı kategorilerdeki un taleplerini yönettiklerini kaydeden Durgun, “Belçika merkezli Uluslararası Lezzet ve Kalite Enstitüsü (International Taste Institute) tarafından dünyanın önde gelen şeflerince gerçekleştirilen kör tadım değerlendirmesinde, ‘Durgun’ marka Pastalık ve Böreklik Unumuzla, Avrupa Lezzet ve Kalite Ödülü’ne layık görüldük ve ‘Üstün Lezzet Ödülü’ (Superior Taste Award) sertifikasını almaya hak kazandık. Üzerine titizlikle eğildiğimiz yeni AR-GE merkezimde yürüteceğimiz çalışmalarla Türk ununu dünya kalite endekslerinde üst sıralara taşımaya devam edeceğiz” dedi.
2023 yılında sürdürülebilirlik alanında önemli yatırımlar yaptıklarını, 2024 hedeflerinin çok daha büyük olduğunu kaydeden Niyazi Durgun şöyle konuştu:
“Bu dönemde yenilenebilir enerji yatırımlarımızla da öne çıktık. Manisa Demirci’de hayata geçireceğimiz 5 MWp gücündeki güneş enerji santralimiz için yatırım teşvik belgemiz onaylandı. 53 dönüm arazi üzerine kurulacak ve yaklaşık 3 milyon 750 bin dolara mal olacak santralimiz yıllık 8 milyon 500 bin kWh elektrik üretecek. Manisa’nın ardından Ankara Kalecik ilçesinde bulunan 3 MWp gücünde ikinci bir proje için de yatırım teşvik belgesine başvurduk. 2 milyon 250 bin dolar yatırım değerine sahip olan bu projemiz ise 41 dönüm üzerine kurulacak. Kalecik santralimiz tamamlandığında yıllık yaklaşık olarak 4 milyon 800 bin kWh elektrik üretmesini bekliyoruz. Her iki GES’imiz tamamlandığında Samsun-Bafra ve Tekirdağ Çorlu’da bulunan 2 fabrikamızın elektrik ihtiyacını kendi ürettiğimiz temiz enerjiden karşılayacağız. Aynı zamanda ürettiğimiz 2 milyon 300 bin kWh’lik elektriğin satışını da gerçekleştirebileceğiz. Ayrıca projesi tamamlanmış olan 10MW’lık yeni GES projemizi de 2024 yılında devreye alacağız.”
Şirket olarak gösterdikleri olağanüstü çabanın karşılıksız kalmadığını, siyasi iktidarın attığı kararlı adımların ve izlediği dış politikaların olumlu sonuçlarını gördüklerini anlatan Niyazi Durgun, şu değerlendirmeyi yaptı: “Gerek üretim gerekse de ihracat alanında önemli başarılara imza atan bir sektörümüz var. 2022 yılını 3 milyon 40 bin ton un ihracatıyla kapatmıştık. İhracatımız miktar bazında 2023 yılı sonu itibariyle 3 milyon 600 bin ton seviyelerinde. Bu miktardaki ihracat ülkemize yaklaşık 1,5 milyar dolarlık döviz girdisi sağlıyor. Ülkemizde buğday üretimi 2022-2023 sezonunda, önceki döneme göre 2 milyon ton artış göstererek 21,5 milyon tona ulaştı. Türkiye, yıllık ortalama 19-22 milyon ton buğday üreten, yine yıllık olarak yaklaşık 2-3 milyon ton ‘net buğday ithal’ eden bir ülke. Türkiye’nin buğday ihracatı, son dönem itibariyle yıllık ortalama 6-7 milyon ton, ithalatı ise 8-10 milyon ton. 2020 yılı itibariyle Türkiye’nin buğdayda kendi kendine yeterlilik oranına baktığımızda %96,90 gibi yüksek bir oranla karşılaşıyoruz. Türkiye’nin buğday ithal ettiği ölçüde un ihracatında dünya liderliğini sürdürmesi, sanayimiz ve ekonomimiz açısından oldukça önemli.”
FAO’nun küresel tahıl üretiminin, bu yıl buğday üretiminde beklenen iyileşme ile geçen yıla göre yüzde 1,1 artarak 2 miyar 819 milyon tona çıkacağı tahmininde bulunduğuna işaret eden Niyazi Durgun, küresel gelişmeleri ve Türkiye’nin durumunu da şöyle yorumladı:
‘’Türkiye’de de yerel otoriteye göre, buğday rekoltesi yüzde 8.58 arttı. Ülke genelinde 21,5 milyon ton buğday elde edildi. 21,5 milyon tonluk rekolte, bir önceki yıla göre yüzde 8,58’lik bir artışı ifade ediyor. Elde edilen 21,5 milyon ton buğdayın yanında 8-9 milyon ton da ithal edilen buğday var. Dolayısıyla 30 milyon ton civarında buğday stoku oldu.”
Karadeniz Tahıl Girişimi’ne de değinen Niyazi Durgun, şöyle konuştu: “Dünyanın önde gelen tahıl üreticisi ve ihracatçısı olan Rusya ile Ukrayna’nın savaşması, küresel piyasaları alt-üst etti. Bütün dünya için, gıda sektörü için, insanların gıda erişimleri ve güvenli gıda açısından çok büyük risk oluştu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin başlattığı Karadeniz Tahıl Girişimi, bir krizi ve büyük bir risk faktörünü bertaraf etmiştir. Karadeniz Tahıl Girişi kapsamında 1.900’den fazla gemiyle 33 milyon ton tahıl taşındı. Bu tahılın büyük alıcılarından biri de Türkiye oldu. Karadeniz Tahıl Girişimi, dünya gıda güvenliği ve küresel gıda fiyatlarında istikrarın sağlanması açısından büyük bir operasyona imza atmıştır.”
Yatırımlarını daha sürdürülebilir hale getirmeye, demokrasi, insan hakları ve çevre bilincinin korunmasına yönelik faaliyetlerde öncü rol oynamaya özen gösterdiklerini dile getiren Durgun ifadelerine şöyle devam etti: “Kadınların iş gücüne eşit şartlarda katılabileceği bir ekosistem oluşturmak adına, 2023 yılında Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN WOMEN) ve Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) ortaklığıyla oluşturulan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles-WEPs) Platformu’na üye Türkiye’deki ilk un şirketi olduk.
‘Birlikte Daha Güçlüyüz’ felsefesiyle gıda, kültür, çevre, eğitim ve spor alanlarında desteklerimizi sürdürüyoruz. WWF-Türkiye’nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) daimi bağışçıları arasında yer aldık. Başarımızın arkasındaki gücün, insana, toprağa, emeğe verdiğimiz değerin bir sonucu olduğunu biliyoruz. Bu bilinçle topluma ve çevreye hizmet eden adımlar atmaya devam edeceğiz.”
Gerçekleştirdiği insana, cinsiyet eşitliğine ve çevreye duyarlı sosyal sorumluluk projeleriyle adından söz ettiren Pakun markası, 50 yıldır ödün vermeden sahip çıktığı öz değerler ışığında, dünyaya karşı sorumlu, eşitlikçi, daha sürdürebilir bir ekonomi yaratarak ülkemizi bir adım öne çıkarmak için çalışmaya devam edeceklerinin altını çiziyor.
GÜNDEM KORİDORU
21 Kasım 2024