ÜRETEREK AYAĞA KALKACAĞIZ

Adıyaman havalimandan şehre yolculuk başlıyor… Şehir çok sessiz, unutulmuş, kırılmış, binaların geneli hasarlı ya da yıkık… Bu görüntüye alışmaya çalışarak yola devam ediyoruz çünkü biliyoruz ki durağımız Umut… Koç Holding tarafından yaptırılarak AFAD’a teslim edilen Umut Kent adı gibi umut veriyor bize. Ulaştığımızda Arçelik ekibi ve Umut Kent sakinleri karşılıyor bizi. Arçelik muhteşem bir iş yapmış ve büyük bir enerji ile kentle ilgilenmeye devam ediyorlar. 1000 üzerinde konteyner da 4 bin 100 kişi yaşıyor 500 tanesi çocuk… Arçelik ekibinden Aylin Nurkan şunları söylüyor; “6 aydır buradayım birlikte hem insanların dertlerine derman olmaya hem AFAD’a destek olmaya hem de devletimize destek olmaya geldik. Burada1390 tane konteyner var ve yaklaşık yüzde 95’i dolu, yüzde 5’lik kısımda da AFAD sürekli kontroller yapıyor, ihtiyacı olmayana verdiyse onu çıkartıyor. Burada gördüğünüz tüm üst yapıyla Koç Holding tarafından yapıldı. Altyapı, elektriğin alt yapısı, suyun altyapısı gibi şeylerde AFAD tarafından yani devlet tarafından. Burada sahalardan farklı olarak yaklaşık dört tane sosyal alanımız var. Amaçladığımız şey burada insanlara sadece yatacakları bir yer değil, yaşayacakları, umutlu olacakları bir yer bırakmak, ismi de Umut Kent bu sebeple. Umut Kent isminin hikayesini anlatayım. Biz antropologlarla çalıştık, nasıl bir kent yaparsak insanlar daha hızlı adapte olur, daha mutlu olur, daha çok yaşamak ister diye. O seyahatler sırasında üst yönetimimizden Levent Çakıroğlu’na bir depremzede: ‘Her şeyimiz bitti ama umudumuz bitmedi, umudumuz ayakta’ diyor ve bu kentin isminin Umut Kent olması kararlaştırılıyor. Umut Kent’ler olarak İskenderun Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’ da olmak üzere toplamda 5 bin 500 tane konteyneri içeren konteyner kentler yapılıyor.” 

“Burada üretim yapılabilir mi?” diye sorduğumuzda ise şöyle yanıt veriyor Nurkan; “Yakın zamanda bununla ilgili planlarımız var, Adıyaman'da yaşadıkça bazı şeyleri fark ediyoruz mesela Adıyaman'dan müthiş nar var. Herkesin Ege’de diye bildiği narın en güzeli burada, sokakta çalı çırpı yok nar ağacı var, bademde Türkiye şampiyonular, en büyük ihracatı Adıyaman yapıyor ama baktığınızda ne bademle ilgili ne narla ilgili markalaşmış bir şey yok. Ama sizlerin de desteği ile yapacağız.” 

ÜRETEN YÖRE ÜRETEN TÜRKİYE ADIYAMAN İÇİN BİR ARAYA GELDİ

Deprem bölgesindeki üreticiye ses olmak ve üreticilerin pazara erişimini desteklemek amacıyla Güvenilir Ürün Platformu tarafından hayata geçirilen Üreten Yöre Üreten Türkiye projesinin ikinci buluşması Adıyaman’da gerçekleştirildi. Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası ve Sosyal Zincir iş birliğiyle düzenlenen buluşmada yerel üreticilere Türkiye’nin önde gelen satış kanallarıyla buluşma imkânı sağlandı. Deprem bölgesindeki yerel üreticiyi potansiyel alıcılarla buluşturarak üretimi geliştirme ve bölge ekonomisine katkı sağlamak için Güvenilir Ürün Platformu tarafından hayata geçirilen ‘Üreten Yöre Üreten Türkiye’nin’ ikinci buluşması Adıyaman’da yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, TBMM Tarım Komisyonu, Güvenilir Ürün Platformu, Sosyal Zincir ve Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğinde gerçekleştirilen Adıyaman buluşmasında yerel üreticilere Türkiye’nin önde gelen satış kanallarıyla buluşma imkanı sağlandı. Heyette yer alarak programa katılan Migros, CarrefourSA, BİM, A101, Onur Marketler, Trendyol, Hepsiburada, ShopSA, Getir, Oğuz Holding, Em Group, Muratbey, Ahsaf Gıda, Arnica, Türkiye İş Bankası, WOW İstanbul, BEE’O Propolis ve daha birçok firmanın üst düzey yetkilisi üreticilerle gün boyu ticari görüşmeler yaptı. Etkinliğin açılışından konuşan Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Torunoğlu, “6 Şubat’ta ülkemiz büyük bir yıkıma uğradı. Bu yıkımdan nasibini alan iller arasında da Adıyaman vardı. Adıyaman’da yapı stoğunun yüzde 60’ından fazlasını kaybettik. Yaklaşık bir yıldır tekrardan ayağa kalkmanın mücadelesi içerisindeyiz. Bugünde o mücadelenin en önemli günlerinden birindeyiz. Bugün aramızda çok kıymetli misafirlerimiz var. Hepsi birbirinden değerli kurumların başındalar. Adıyaman’a ne yapabilirizi konuşmak için buradalar. Duyarlılıklarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Adıyaman 650 bin nüfusa sahip. Türkiye’nin suç oranının en düşük olduğu ilden bahsediyoruz. Huzurun ve barışın şehri olarak adlandırılan aslında tam kabuğunu kırmak üzereyken büyük bir felaketle karşılaşıp şu anda tekrardan ayağa kalkmaya çalışan bir il. Çok sayıda üreticimiz var. Bugün onlara destek olmak için hem zincir marketlerimizin hem e-ticaret platformlarımızın çok ciddi kurumlarımızın inşallah stantlarında sanal mağazalarında Adıyaman’ın ürünlerini görmek için buradayız. Biz Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası olarak bütün misafirlerimize iletişim bilgilerimizi vereceğiz. Her konuda bizler sizin emrinizdeyiz. Sizler nasıl bugün en kötü günümüzde yanımızdaysanız Adıyamanlı hiçbir zaman kendisine yapılan iyiliği unutmaz. Bizler her zaman sizin yanınızda olmaya çalışacağız” dedi.

UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ

Deprem bölgesinin dayanışma ile ayağa kalkacağını söyleyen Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak “Güvenilir Ürün Platformu çok sayıda sivil toplum liderinin desteklediği bir platform. Yapmak istediği şey farkındalık oluşturmak. Üreten Yöre Üreten Türkiye toplantısının ikincisini Adıyaman’da yapmak istedik. Biz sıkıntılı süreçte dayanışmayı çok iyi başarıyoruz. Burada bir üretim var ve bu üretimin satışa dönüşmesi mümkün. Dayanışma, üretim, üretimin satışa dönüşmesi gerek. Başka türlü ayağa kalkmamız mümkün değil. Onun için daha sıkı dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Bu etkinliğe destek veren bütün kurum ve kuruluşların yöneticilerine teşekkür ediyorum. Buradaki üreten insanlara moral veriyorsunuz. Onların üretmelerini teşvik ediyorsunuz. Biz deprem bölgesini unutmadık ve sizlerin de desteği ile unutturmayacağız.”

“ADIYAMAN POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK BİR ŞEHİR”

ATSO Meclis Başkanı Abdulgani Bereket; “Bildiğiniz üzere 6 Şubat depreminde çok sıkıntılı günler geçirdik. O dönemki ihtiyaçlarımız çok farklıydı şimdiki ihtiyaçlarımız çok farklı olmaya başladı. Tabi konumuz gıda, üretim. O dönemde biz o gıda zinciri o gün tamamen kaybolmuştu. Sağ olsun Ticaret ve Sanayi Odamız ikinci günden sonra o zinciri bir nebze de olsa kendi çapında halletmeye başladı. Çünkü biz depremin ilk günü bir bisküvi bile bulamadık. Zincir kırıldı derken bunu demek istiyordum. Belki sıcak bir çorbaya dördüncü gün ulaştık. Dolayısıyla öyle kötü günlerden geldik ki bir sloganımız vardı ‘Konuşacak kimse yok.’ Hakikaten konuşacak kimse bile yoktu. Şimdi çok şükür sizler varsınız iyi ki buradasınız tekrar hoş geldiniz şeref verdiniz. Tabi Adıyaman gerçekten biraz ihmal edilmiş ama potansiyeli çok yüksek olan bir şehrimiz. Tarımsal üretimi marka değeri çok yüksek ürünlerimiz var. Ben önce yerel ve yöresel olmadan evrensel olunmayacağına inanıyorum. Önce yerel ve yöresel olacağız. Özellikle alıcılardan bir ricam var. Adıyaman’ın içinde bulunduğu durumu biraz daha dikkate alalım. Üreten insanlar gerçekten çok zor şartlarda üretmeye başladılar. Bu coğrafyada üretmek çok zor satmak daha da zor. Çok şükür üreten ve satanı bir araya getirdik”

BÜYÜK PERAKENDE VE E-TİCARET MARKALARI BÖLGEYE MORAL VERDİ

Hepsiburada adına etkinliğe katılan Kıdemli Kurumsal İlişkiler Müdürü Ömer Ertüm, deprem bölgesinde kalıcı refahın tesisine katkı amacıyla başlattıkları "Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü" programı kapsamında bölgedeki üreticilere sunulan faydaları genişlettiklerini; depremin ilk gününden itibaren şirket olarak bölgede olduklarını ve her zaman ticari, teknolojik ve lojistik kabiliyetleri ile bölgedeki KOBİ'lerin, esnafın ve işletmelerin yanında olacaklarını söyledi. Türkiye'nin birbirinden değerli yörelerine özgü ürünlerin paylaşıldığı, kültür transformasyonunun yapıldığı bir dijital platform olarak hayata geçirilen shopsa.com.tr’de den bahseden ShopSA Yetkilisi Canan Özkan ‘’Shopsa’ın çıkış noktası yöredeki üretici kadından global ölçekte marka yaratmış kadınların bir araya geleceği bir platform oluşturmaktır. Nihai amaç, Türk kadının emeğine değer katmak, ülke ekonomisine katkısının artmasına aracılık etmek ve sahip olduğumuz zengin kültürümüzü paylaşma fırsatı sağlamaktır. Sitede gıda, yöresel ürünler, giyim, kozmetik, aksesuar, ev&yaşam, bebek&çocuk, ayakkabı&çantadan oluşan 8 farklı kategoride ürünler bulunmaktadır. Her geçen gün artmakta olan ürün sayısı ile çok yakın zamanda Türkiye’nin her şehrindeki üretici ve girişimci kadınların ürünlerine yer vermeyi planlıyoruz. Getir Satın Alma Direktörü Mert Gürsel ‘’Anadolu’nun kadim ve güzide şehri Adıyaman’ı ziyaret etmekten dolayı çok mutlu oldum. Getir olarak yerel üreticilerimizin birbirinden değerli ürünlerini, ülkemizin tamamına ulaşmasını sağlamak için var gücümüz ile çalışmaya devam edeceğiz. Adıyaman’ın son bir senede yaşadığı zorluklara ve olağanüstü şartlara rağmen üreticilerimizin üretme azmi, şehri tekrar ayağa kaldırmak için gösterdikleri çaba, şehrin kenetlenmesi beni çok etkiledi. Bu doğrultuda Getir’in şimdi olduğu gibi ilerleyen dönemde de yerel üreticilerimizin yanında olacağını dile getirmek isterim.

"ADIYAMAN'IN TRENDYOL'DAKİ YERİ AYRI"

Trendyol Satış ve İş Geliştirme Müdürü Özkan Çokaygil: "Depremin üzerinden bir yıl geçti ve bu sürede felaketin ilk gününden bu yana tüm Türkiye, bireysel ve kurumsal olarak, imkanları ölçüsünde elinden geldiği kadar yardıma koştu. Trendyol olarak o gün "siz ayağa kalkana kadar biz ayaktayız" demiştik. Adıyaman’ın Trendyol’daki yeri ayrı. Çünkü burada yaşayan ve platformumuzda satış yapan esnafımız, KOBİ’miz, sanayicimizin yanında Trendyol Milla için üretim yapan atölyeden fabrikaya kadar 40’a yakın üreticimiz var. Bu üreticilerimizin ürünleri Trendyol ile dünyanın yaklaşık 100 ülkesinde satılıyor ve bu sayede Adıyaman ekonomisine katkı sağlıyor, istihdam yaratıyorlar. Bu bizim için çok ayrı bir gurur. Ayrıca 2023 yılında başladığımız e-ihracat programı çerçevesinde Adıyamanlı üreticilerimizin, esnafımızın, KOBİ’lerin ürünlerini Azerbaycan, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’daki müşterilerine ulaştırmalarını sağlıyoruz."