Türkiye Varlık Fonu (TVF), uluslararası finans piyasalarında önemli bir adım atarak ilk kez Hazine garantisi olmadan sendikasyon kredisi sağladı. 12 ülkeden 20 bankanın katılımıyla gerçekleşen işlem, 837 milyon avro ve 285 milyon dolar olmak üzere iki dilimde toplam 1,1 milyar avro seviyesine ulaştı ve Türkiye ekonomisine duyulan güveni bir kez daha ortaya koydu.
KREDİ YAPISI VE ULUSLARARASI İLGİ
Türkiye Varlık Fonu, mart ayında vadesi dolan 2023 sendikasyon kredisini yenileyerek 837 milyon avro ve 285 milyon dolarlık yeni bir finansman sağladı. İki yıl vadeli olarak yapılandırılan bu kredi, önceki yıllarda Hazine garantisiyle alınan kredilerden farklı olarak teminatsız bir şekilde tamamlandı. Avro dilimi için yıllık Euribor + yüzde 2, maliyet dolar dilimi için ise yıllık SOFR + yüzde 2,25 olarak belirlendi.
İşlem, 2023’teki borçlanma tutarının iki katından fazla talep alarak uluslararası yatırımcılardan yoğun ilgi gördü.
Krediye katılan banka sayısı önceki yıllara göre artarak 20’ye yükseldi ve 4 yeni ülkeden 11 yeni banka sürece dahil oldu. Finansman sürecinde ICBC Türkiye Yatırım Menkul Değerler AŞ, Emirates NBD Capital Limited ve First Abu Dhabi Bank PJSC koordinatör ve lider talep toplayıcı olarak görev alırken, Emirates NBD Bank PJSC dokümantasyon ve kredi temsilcisi rollerini üstlendi.
İşlemin yüzde 139 yenileme oranıyla tamamlanması, TVF’nin 2023’teki 790 milyon avroluk kredisini aşan bir hacme ulaştığını gösteriyor. İlk kez dolar diliminin eklenmesi, artan yatırımcı ilgisinin bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Bu gelişme, Türkiye’nin dış finansman koşullarındaki iyileşmeyle de ilişkilendiriliyor.
TVF’NİN KÜRESEL PİYASALARDAKİ GÜVENİ VE GELECEK PLANLARI
TVF’nin Hazine garantisi olmadan sağladığı bu sendikasyon kredisi, kuruluşun uluslararası piyasalardaki itibarını bir kez daha kanıtladı. Daha önce 2019 ve 2023’te iki yıl vadeli sendikasyon kredileri temin eden fon, 2024’te gerçekleştirdiği 750 milyon dolarlık sukuk ihracı ve Şubat ayındaki eurobond işlemiyle de dikkat çekmişti.
1,1 milyar avro seviyesine ulaşan bu kredi, TVF’nin borçlanma stratejisinde teminatsız finansmana geçişinin bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
TVF Genel Müdürü Salim Arda Ermut’un daha önce yaptığı açıklamalar, fonun Hazine garantisi olmadan yenileme hedefini masaya koyduğunu göstermişti. Bu işlemle birlikte TVF, portföyündeki şirketlerin büyümesini finanse etmek ve Türkiye’nin stratejik projelerine kaynak sağlamak için daha bağımsız bir yapıya kavuşuyor.
