Türk çelik sektörü, küresel rekabetin ve korumacılığın arttığı bir dönemde devlet desteklerini masaya yatırdı. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), üyelerine ihracatta finansmana erişim, devlet teşvikleri ve yeşil dönüşüm gibi konularda yol göstermek amacıyla İhracatta Devlet Destekleri Konferansı düzenledi. Ticaret Bakanlığı, Eximbank, İhracatı Geliştirme (İGE) A.Ş. ve Türk Ticaret Bankası temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, sektörün dünya çapındaki konumu ve ihtiyaçları tartışıldı. ÇİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, Türkiye’nin üretim ve ihracatta dünyanın en büyük beşinci ülkesi olduğunu belirtirken, artan öngörülemezlik ve Trump dönemiyle yükselen korumacılık karşısında devlet desteğinin kritik olduğunu ifade etti.
KONFERANSTA DEVLET DESTEKLERİ ELE ALINDI
Çelik İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği İhracatta Devlet Destekleri Konferansı, sektör temsilcilerini bir araya getirerek ihracatta devlet teşvikleri ve finansman olanaklarını detaylı bir şekilde ele aldı. Ticaret Bakanlığı, İhracatçı Birlikleri, Eximbank, İGE A.Ş. ve Türk Ticaret Bankası’ndan uzmanlar, 61 üye firmanın katıldığı etkinlikte kapsamlı bilgiler sundu. Konferansta, kümelenme desteklerinden fuar teşviklerine, markalaşma ve tasarım yardımlarından yurtdışı birim kira desteklerine kadar geniş bir yelpazede teşvikler masaya yatırıldı.
Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü Kasım Akdeniz, bankanın ihracatçıların ilk adresi olma vizyonuyla hareket ettiğini vurgulayarak, Eylül 2024’te ilk reeskont kredisini devreye aldıklarını ve 17 milyar TL’yi aşan kredi kullandırdıklarını belirtti.
Etkinlikte, ihracatta yeşil dönüşüm ve dijitalleşme gibi güncel konular da öne çıktı. ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Fincan, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde geliştirilen Responsible Programı’nın, firmaların sürdürülebilir üretim süreçlerine entegrasyonunda önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti.
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreteri Armağan Vurdu ise, yeşil ve dijital dönüşümle ilgili bilgilendirme toplantılarının devam edeceğini ve sektörün en büyük sorunlarından birinin finansmana erişim olduğunu vurguladı. Konferans, çelik sektörünün küresel pazarda rekabet gücünü artırmak için devlet desteklerinin hayati rol oynadığına işaret ederken, katılımcılar arasında bu teşviklerin uygulanabilirliği ve etkileri üzerine yoğun bir fikir alışverişi yaşandı.
ÇELİK SEKTÖRÜNÜN KÜRESEL KONUMU
Türkiye, çelik sektöründe dünya çapında önemli bir oyuncu konumunda. ÇİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, Türkiye’nin hem üretimde hem ihracatta dünyanın en büyük beşinci ülkesi olduğunu, Avrupa’da ise Almanya’nın hemen arkasında ikinci sırada yer aldığını belirtti. Sektör, 1997’den bu yana devlet yardımı olmadan 5-6 milyon tonluk üretimden 40 milyon tona ulaşarak dikkat çekici bir büyüme sergiledi. Ancak Dalbeler, son yıllarda sektörün globalden bölgesele kaydığını ve Trump’ın ilk döneminde başlayan korumacılık politikalarının çelik sektörünü ciddi şekilde etkilediğini ifade etti. ABD’nin %25 ek vergi ve 100 milyarlarca dolarlık kaynak aktarımıyla sektörü güçlendirdiğini, Avrupa’nın da benzer adımlarla 10 milyarlarca dolar destek sağladığını hatırlatan Dalbeler, Türkiye’nin bu ortamda rekabet için destek mekanizmalarına ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Korumacılık ve öngörülemezlik, Türk çelik sektörünün önünde büyük bir engel olarak duruyor. Dalbeler, çeliğin imalat sanayinin en önemli girdisi olduğunu ve sanayinin can damarı olarak devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini savundu. Çin gibi gelişmekte olan ülkeler ile ABD ve Avrupa gibi gelişmiş ülkelerin çelik sektörüne büyük yatırımlar yaptığını belirten Dalbeler, Türkiye’nin kendi çabalarıyla pandemide büyümeyi başardığını ancak mevcut koşullarda daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Konferansta, sektörün ihracatta karşılaştığı zorluklar ve finansmana erişim problemleri de tartışılırken, bu desteklerin sektörün küresel pazardaki yerini korumasında kritik olduğu üzerinde duruldu.
