Zaimler, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 55. Yıllık Toplantıları kapsamında sorulara cevap verdi.
Zaimler Davos zirvesinin bu sene “Akıllı Çağda İşbirliği” temasıyla düzenlendiğini söyleyerek, enerji arz güvenliği, temiz enerji dönüşümü ve yenilenebilir enerji yatırımlarının zirvenin gündem maddeleri arasında yer aldığı bilgisini paylaştı.
“BURADA ORTAK BİR AKIL ORTAYA KOYMAK GEREKLİ”
Zaimler, WEF’in Küresel Enerji Dönüşüm Endeksi’ne göre, bu sene yenilenebilir enerjide büyümenin sürmesine rağmen geçen yıla kıyaslandığı takdirde durağanlaştığını dile getirerek, “Dolayısıyla, enerji dönüşümü her ülke tarafından farklı şekilde tanımlanıyor. Burada ortak bir akıl ortaya koymak gerekli ancak dünyada her zaman olduğu gibi jeopolitik bütün enerji dünyasını belirleyen en önemli unsur. Bugün özellikle ABD, Çin ve Avrupa arasındaki ticaret savaşları ve ülkelerin pozisyonlanması farklı fırsat ve zorlukları beraberinde getiriyor. “ diye konuştu.
KRİTİK MİNERALLERDE ÇİN’E BAĞIMLILIĞIN ARTMA RİSKİ VAR
Zaimler, Davos’un gündeminde de ABD Başkanı Donald Trump liderliğindeki yönetimin enerji politikalarının olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Gelişmelere idealist açıdan bakıp duygusal tepkiler gösterirsek, kötümser senaryoyla karşılaşırız ama bu aynı zamanda bir fırsatı beraberinde getiriyor. Enerji dönüşümüyle ilgili yepyeni bir tanım geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar yaptıklarımızı yaparak aynı sonuçlara gidiyoruz. Enerji ve elektrik tüketimi hızla artıyor. Dolayısıyla petrol ve gaz kullanımının devam ettiği bir dünyada daha fazla yenilenebilir ve ileri seviye enerji teknolojilerini bir arada düşünmemiz lazım. Artık kritik mineraller ve enerji beraber ele alınıyor. Bu kadar elektrik talebinin elektrifikasyonu artırdığı bir dünyada, özellikle bakır olmak üzere birçok kritik mineral de çözümün parçası olacak. Bu kritik minerallerin bulunduğu ve işlendiği coğrafya açısından Çin’e bağımlılık önemli konulardan bir tanesi.”
“ENERJİDE BÜYÜK FIRSATLAR VAR”
Zaimler, şuanki rekabet ortamında Avrupa’nın temiz enerji dönüşümünde bir zamanlar var olan öncülüğünün ekonomik olarak büyük bir yük getirdiğinin altını çizerek Avrupa’nın bu rekabet ortamında geriye düşme kaygısı yaşadığını belirtti.
Zaimler, yılda 8 bin megavatlık rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi inşa etme hedefi olduklarına ve buna ulaşmak için doğrudan yatırıma ve finansmana ihtiyaç olduğunu söyleyerek “Uluslararası oyuncular Türkiye’nin nüfusunu, büyüme hızı ve potansiyelini görüyorlar. Her boyutuyla daha da yatırıma cazip hale gelmemiz lazım. Enerji buradaki sektörlerden birisi çünkü Türkiye’de enerji ve ekipmanları yatırımcısı olmak için uluslararası yatırımcılara yönelik çok büyük fırsatlar var.” ifadelerini kullandı.
ENERJİSA ÜRETİM’İN HALKA ARZ SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Enerjisa Üretim’in halka arz süreciyle ilgili önemli bilgiler veren Zaimler, şirketin gün geçtikçe büyümeye devam ettiğini ve bu büyümeyi kendi yeteneklerine dayandırarak finanse ettiğini açıkladı.
Zaimler, halka arz sürecinin sağlıklı bir şekilde devam ettiğini bildirerek, şunları kaydetti:
“Bu büyüklükteki bir halka arzın oluşabilmesi için makro ekonomik şartların oluşması gerekiyor. Halka arza ilişkin şu an açıklayabileceğiniz bir takvim yok. Ancak Enerjisa Üretim, büyüklük, kapasite, ciro ve finansal yönetişim olarak tüm boyutlarıyla halka arza hazır bir şirket. Enerjisa Üretim, halka arzdan bağımsız olarak büyümesini sürdürüyor ve bugün kapasitesi neredeyse 4 bin megavata ulaştı. Önümüzdeki senenin sonunda 5 bin megavata yaklaşacak. Türkiye’deki yatırımlarımıza güvenle devam ediyoruz. Uluslararası yatırımcılar da bu yatırım ortamının gelişmesi açısından önemli.”
“ABD’DEKİ YATIRIMLAR AYAĞIMIZI GAZDAN ÇEKMEYECEĞİZ”
Zaimler, ABD’de yenilenebilir enerji ve kapasite yatırımlarına ihtiyaç olduğunu dile getirerek, “Trump’ın başkan olmasıyla oradaki yatırımlarımıza ilişkin çok soru geliyor ancak yatırımlarımız devam edecek. ABD’nin hikayesi zaten petrol ve doğal gazla beraber yenilenebilir enerjinin büyümesi. Dolayısıyla yenilenebilir enerji yatırımlarında ayağımızı gazdan çekmeyeceğiz ve yatırımlarımıza devam edeceğiz.” dedi.
Zaimler, ABD’deki mevcut yenilenebilir enerji yatırımlarının yaklaşık 700 milyon dolar seviyesinde olduğu bilgisini verdi. Ancak ilk etapta bin megavat kapasite yatırımı planlamalarına rağmen şu an 3 bin megavat seviyesini değerlendirdiklerini belirtti.
