Altın fiyatları haftalardır aralıksız yükselirken, piyasada bu artışın ne kadar sürdürülebilir olduğu tartışma konusu haline geldi. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, mevcut tabloyu değerlendirerek yatırımcıları uyardı. Altın fiyatlarının son dokuz haftadır yükseliş trendinde olduğunu belirten İslam Memiş, bu sürecin temel bir gerekçeye dayanmadığını ifade ederek, “Altın fiyatları son haftalarda yükseliş trendine devam ediyor. Ancak bunun altında yatan temel bir sebep yok. Yani herhangi bir savaş yok, bir ekonomik gelişme yok. Sadece yükseliş trendi olan bir altın piyasası var karşımızda. Tabii FED’in faiz indirme süreci, merkez bankalarının fiziki talepleri gibi küçük başlıkları var ama bu kadar yükselişleri desteklemiyor” diye konuştu. Memiş, teknik olarak okunamayan bir süreç yaşandığını belirterek, “Teknik olarak okunamayan ve mantık olarak yorumlanamayan bir süreç içerisinde altın fiyatları. Ama işlerin iyi gitmediğini işaret ediyor” dedi. Memiş, piyasalardaki tedirginliğin altına yönelimi artırdığını dile getirerek, “Dünya piyasalarında korku ve panik varsa, merkez bankaları altını stokluyorsa, dünya artık dolardan uzaklaşıyor. Güvenli liman altını talep ediyor.

Dolayısıyla da böyle bir 4 bin 200 dolar seviyesinin üzeri görüldü. Artık önümüzdeki yıllar 5 bin-5bin 500 dolar gibi rakamları telaffuz edebiliriz. Ama uzun vadede yine altın kazandırmaya devam edecek” diye konuştu. Kısa vadede ise teknik düzeltme ihtiyacına dikkat çeken Memiş, “Altın fiyatlarında agresif yükselişler günün birinde teknik olarak düzeltmeye yerini bırakacak. O yüzden iki türlü altın yatırımcısı var karşımızda: elinde altın bulunduranlar veya alım fırsatı kollayanlar. Elinde altın bulunduranlar eğer nakit ihtiyacı yoksa beklemeye devam etmeli, alım yönünde bekleyenler de önümüzdeki haftalarda teknik düşüşleri fırsat olarak değerlendirebilir” dedi.

Bazı analistlerin altın için yeni bir boğa piyasası başladığı yönündeki yorumlarına da değinen Memiş, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Ben hiçbirine itibar etmiyorum. Şu anda piyasalarda öngörü ve tahmin yok. Kimse neyin ne olacağını bilmiyor. Dolayısıyla piyasa belirsiz, karanlık bir tünelde. Teknik düzeltmeler mutlaka olacak ama çok sert bir satıştan bahsetmiyoruz. Mesela ons altın tarafında 3 bin 850 dolar destek seviyesi var, yukarıda 5 bin dolar seviyesi var. Ne zaman kırılacak, ne zaman düzelecek belirsiz. Ama orta ve uzun vadede dünya iyi bir yere gitmediği için altın kaldığı yerden yükselmeye devam edecek.”

Altın ithalatına getirilen kısıtlamaların piyasada fırsatçılığı artırdığına dikkat çeken Memiş, “İşçilikli altın tuzağı var. Kaçak altınları içeriye getirip 6 bin-7 bin dolar, hatta 11 bin 500 dolar işçilikle satılması normal değil. İthalat yasağının kalkması lazım. Kalkmadıkça bu gibi fırsatçılıklar gündemde olmaya devam edecek” dedi. Memiş, sert bir çöküş beklemediğine ve şu anda sistemin kazandığına dikkat çekerek, “Sert bir çöküş beklemiyorum. Teknik olarak bir düzeltme olabilir ama sistem kazanıyor. Şu anda en fazla altın kimin elindeyse, Amerika’dır, Avrupa’dır, tek tuşla trilyon dolar kazanıyorlar. Altının yükselmesi küçük yatırımcı için kazanç değil, enflasyon demek. Bugün altın yükseliyor diye sevinmek yanlış. Yarın o kazancı hayat pahalılığı geri alıyor. Ben 2025 Ocak ayında yatırımcılara uyarıda bulunmuştum: Yatırımcı değil, sistem kazanacak. Ona göre tedbir alın” ifadelerini kullandı. Son olarak yatırımcılara tavsiyede bulunan İslam Memiş, “Herkes elindeki mala sahip çıkmalı. Hiçbir şey için fırsatlar bitmez. ‘Artık altın fiyatları düşmez’ algısı yerleştiğinde düşüşler başlar. Altın uzun vadeli bir yatırım aracıdır. Fiyata değil, miktara odaklanmak gerekir. Altın düşecek, yükselecek. Bu şekilde düşünmek daha mantıklı. Panik olmadan süreci değerlendirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

Altın fiyatlarındaki yükseliş, mücevher sektöründe farklı yansımalar ortaya koyuyor. Sektör temsilcileri, hem iç talebi hem de uluslararası pazarı Türkiye’de İş Dünyası için değerlendirdİ. Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, altını güvenli liman olarak gördüğünü söyleyerek, “Altı senedir devamlı olarak altının yüksek olduğunu hep söylüyorum. Ne kadar çok yükselmiş görünüyorsa da altın yine yükseliyor, yükselecekte. Bazen nedenini soruyorlar, ne için böyle diyorsun diye. Nedeni, ülkelerin merkez bankaları olmak üzere, hem kurumlar, hem finans kurumları, hem de şahıslar dahi yatırımlarının bir kısmını altına kaydırıyorlar. Bundan dolayı altını en güvenli liman olarak görüyorum” diye konuştu. Güzeliş ayrıca, Türkiye’nin küresel mücevher üretiminde lider olma potansiyeline şu sözlerle dikkat çekti: “Bir kere dünya lideri olma adayıyız ve olacağız. Daha önce olamamamızın nedenlerinden bir tanesi bu altına gelen kotadan dolayıydı ve bir fark oluşuyordu yurt dışıyla ilgili olarak. Bundan dolayı biraz yavaşladık ama inşallah bu da çözülürse, umuyorum ki dünya lideri olacağız. Yani bir numara olacağız ve bütün ihtiyaçlar dünyadan Türkiye’den karşılanacak.”

Altın temininde yaşanan zorlukların piyasada fiyatları yükselttiğini belirten Roberto Bravo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, dünya genelinde 130 bin dolar seviyesinde olan altının Türkiye’de 140 bin dolara çıktığını ifade etti.
Kamar, altın fiyatlarındaki artışın sektörde ciddi bir dengesizlik yarattığını vurguladı. Küresel piyasalardaki fiyatlarla Türkiye arasındaki farkın rekor seviyelere ulaştığını dile getiren Kamar, bunun sektörün uluslararası rekabet gücünü zayıflattığını belirtti. Altın fiyatlarının yüksek olmasının sektörü zorladığını da dile getiren Kamar, sözlerini şu şekilde tamamladı; “Kotalar ve yaptırımlar nedeniyle 20 yılda kazandığımız pazar payının bir kısmını kaybettik. Ancak Latin Amerika, Rusya ve Orta Asya pazarlarında hareketlilik var. Hane halkı ise kuyumculardan daha akıllı davrandı; yıllardır altın almayı sürdürdü. Bugün kilo altın 125 bin dolar ama hâlâ talep çok güçlü. Bu yükseliş bir yerde düzeltmeye gidecek, hiçbir şey sonsuza kadar sürmez.”

Değerli madenlere büyük bir yönelim olduğunu söyleyen So Chic & Sezgin Group Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sezgin, “Değerli madenlerde çılgınca bir artışı var. Bu durum piyasada belirsizlik oluşturuyor. Yatırımlık altın satışları ciddi oranda arttı ama tasarımsal altınlarda satışlar stabil. Altın güvenli liman olmaya devam edecek gibi görünüyor” dedi.

Altındaki yükseliş trendinin çok uzun sürmeyeceğini düşündüğünü belirten Storks Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, “Altın zaten güvenli limanı olacağı kadar oldu. 45 yıldır bu işi yapan biri olarak, artık daha fazla yükseleceğine inanmıyorum. Eğer savaşlar sona ererse, altın fiyatları yeniden düşecektir. Çünkü bugün Rusya savaşı, İsrail’in savaşı bitse, ortalık süt liman olsa tekrar altın aşağıya geriler” açıklamalarında bulundu.

Sina Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Ali Barış Lek ise pırlantanın daha ulaşılabilir olduğuna dikkat çekerek, “Altın fiyatlarının artışıyla pırlanta mücevherler hiç olmadığı kadar ekonomik hale geldi. Pırlanta satışları son bir yılda yüzde 110 arttı. Çünkü altın pahalılaştıkça pırlanta daha ulaşılabilir hale geliyor. Eğer küresel barış ortamı sağlanırsa, ons altın fiyatlarında gerileme görebiliriz” dedi.

Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Akgün, ise mücevhere bakış açılarına değinerek, “İnsanlar her gün ‘bu fiyatlarla alınır mı?’ diyor ama bir hafta sonra yine aynı seviyeleri konuşuyoruz. Altının çıkış nedeni nadirliği değil, dünya ekonomisindeki belirsizlik. Biz mücevheri yatırım değil, değerli bir takı olarak görüyoruz” dedi.
GÜNDEM KORİDORU
05 Aralık 2025