AÇIK
Küresel petrol fiyatları, Çin’den gelen zayıf ekonomik verilerin talep görünümünü zorlaştırması ve piyasalarda artan riskten kaçış eğilimiyle düşüşünü sürdürüyor; Brent varil başına 70 dolar seviyesinde seyrederken, ABD Ham Petrolü (WTI) 67 doların altına indi. Çin’de tüketici enflasyonunun 13 ay sonra ilk kez sıfırın altına düşmesi, dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısında devam eden deflasyonist baskıların talebi olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Çin’den gelen son ekonomik veriler, petrol fiyatları üzerinde belirgin bir baskı oluşturuyor; tüketici enflasyonunun şubatta beklentilerin ötesinde gerileyerek %-0,2 seviyesine inmesi, ülkede 13 ayぶり ilk kez negatif enflasyonun görüldüğünü ortaya koydu.
Dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı olan Çin’de, ekonomik büyümenin 2024’ün ilk dokuz ayında %4,8 ile %5’lik hedefin altında kalması ve hizmet sektörü PMI endeksinin 50,1’de sabitlenmesi, talepte belirgin bir toparlanma sinyali vermiyor.
Bu durum, petrol talebinin önümüzdeki dönemde zayıf kalabileceği endişelerini artırırken, Brent fiyatları geçen hafta 2021’den bu yana en düşük seviye olan 68,33 dolara kadar geriledi. Analistler, Çin’in refinery bakım dönemine girmesiyle talebin daha da baskılanabileceğini öngörüyor.
Deflasyonist baskılar, tüketici harcamalarını ve sanayi üretimini olumsuz etkileyerek, petrol talebinde ciddi bir daralmaya yol açıyor. Küresel piyasalarda bu gelişmeler, riskten kaçış eğilimini güçlendirirken, Brent’in 70 dolar civarında tutunmaya çalıştığı, WTI’nin ise 66,36 dolara kadar indiği bir tablo ortaya çıkıyor.
Çin’in enerji talebindeki bu zayıflık, OPEC+’ın üretim artırma planlarıyla birleştiğinde, arz-talep dengesizliği korkularını daha da körüklüyor.
Petrol fiyatlarındaki düşüş, yalnızca Çin’le sınırlı kalmıyor; ABD Başkanı Donald Trump’ın Kanada, Meksika ve Çin’e uyguladığı sırasıyla %25 ve %20’lik tarifeler, küresel ticaret savaşını alevlendirerek ekonomik aktiviteyi ve dolayısıyla petrol talebini olumsuz etkiliyor.
Trump, Fox News’e yaptığı açıklamada, bu tarifelerin ekonomiyi bir “geçiş sürecine” soktuğunu belirtirken, resesyon endişelerine dair yorum yapmaktan kaçındı; ancak piyasalar, bu politikaların enerji talebini daraltabileceği ihtimalini fiyatlıyor. Fed Başkanı Jerome Powell ise cuma günü yaptığı konuşmada, artan belirsizliği kabul etti ancak faiz indirimlerine acele etmeye gerek olmadığını söyleyerek, piyasalardaki risk algısını yatıştırmadı. OPEC+’ın Nisan 2025’ten itibaren üretimi 138 bin varil/gün artırma kararı da arz fazlası endişelerini güçlendiriyor.
Brent fiyatları, bu gelişmelerle 70 dolar civarında dalgalanırken, WTI 67 doların altına inerek 66,77 dolarla son altı haftanın en düşük seviyesini gördü. Goldman Sachs analistleri, tarifelerin orta vadede Brent’i 60 doların altına çekebileceğini, ancak Ukrayna barış görüşmelerinin başarısı halinde fiyatların 5-10 dolar daha düşebileceğini tahmin ediyor. Küresel riskten kaçış eğilimi, ABD’de işsizlik başvurularının 224 bine yükselmesiyle de desteklenerek, petrol piyasasını olumsuz etkileyen bir diğer unsur olarak öne çıkıyor.
GÜNDEM KORİDORU
05 Mayıs 2025