Dünya genelinde ekonomik belirsizliklerin tüketicileri temel ihtiyaçlara yönelttiği bir dönemde, Türk mücevher sektörü ihracatta çarpıcı bir performans sergiledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin şubat ayı ihracatı geçen yıla göre %1,5 azalarak 20 milyar 775 milyon 674 bin dolara gerilerken, mücevher sektörü %79,1’lik artışla 861 milyon 617 bin dolarlık dış satım gerçekleştirdi.
Geçen yıl şubatta 481,1 milyon dolar ihracat yapan sektör, bu yıl toplam ihracattan %4,1 pay alarak dikkatleri üzerine çekti. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) 411,7 milyon dolarla en büyük pazar olurken, İstanbul 605,8 milyon dolarla en fazla ihracatı yapan il olarak öne çıktı.
SEKTÖRÜN İHRAACAT PERFORMANSI VERİLERİ PAYLAŞILDI
Türk mücevher sektörü, şubat 2025’te küresel ekonomik zorluklara rağmen ihracatını %79,1 artırarak 861 milyon 617 bin dolara yükseltti; bu performans, Türkiye’nin toplam ihracatındaki %1,5’lik düşüşle tezat oluştururken, sektörün dayanıklılığını ve büyüme potansiyelini gözler önüne serdi.
TİM verilerine göre, altından mamul mücevherci ve kuyumcu eşyası 714,5 milyon dolarla en büyük ihracat kalemini oluştururken, işlenmemiş veya yarı işlenmiş altın 85,8 milyon dolar, gümüşten mamul eşyalar ise 34,6 milyon dolarlık dış satım getirdi. Taklit mücevherci eşyası 959,5 bin dolar, kıymetli metallerle kaplanmış saatler ise 1,3 milyon dolarla daha küçük paylar alırken, sektörün geniş ürün yelpazesi dikkat çekti.
Bu artış, sektörün toplam ihracattan aldığı %4,1’lik payı da yükselterek, mücevherciliğin Türkiye ekonomisindeki stratejik önemini bir kez daha ortaya koydu.
İhracattaki alt gruplarda çeşitlilik, Türk mücevhercilerinin hem ham madde hem de işlenmiş ürün pazarlarında esneklik kazandığını yansıtıyor; örneğin, kıymetli metallerin döküntü artıkları 9,2 milyon dolarlık bir dış satımla geri dönüşüm odaklı bir ihracat kalemi olarak dikkat çekti.
Sektörün bu başarısı, 2024’ün ilk iki ayındaki genel ihracat verilerinde otomotiv ve kimya gibi dev sektörlerin gölgesinde kalsa da, büyüme hızıyla adından söz ettirdi. Analistler, bu ivmenin altın ve gümüş talebindeki küresel trendlerle uyumlu olduğunu belirtiyor.
